Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/446 E. 2022/209 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/446 Esas
KARAR NO : 2022/209

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı borçlu arasında kabul ve imza edilen Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca davalı borçluya çek karneleri kullandırıldığı, borçlunun çek karnelerinden kaynaklanan ödemeleri ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, ancak davalı borçlunun ödemelerini yapmaması üzerine ekli ihtarname gönderilerek, davalı borçluya borcunun asgari ödeme tutarını ödememesi durumunda hesabın kat edileceği bildirildiği ve borçluya süre verildiği, borçlu tarafından iş bu ödemelerin yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığı ancak borçlunun takibe ve borca itiraz ettiğini belirtilerek açıklanan nedenlerle davalı borçluların İzmir 7. İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, Mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalı …’a tebliğ edildiği, adı geçen davalı tarafından cevap verilmediği ve böylece taraf teşkilinin sağlandığı görülmekle davalı …’ın iş bu davayı inkar çerçevesinde savunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER:
… A.Ş.’nin yazı cevapları, İzmir 7. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasının Uyap örneği, bankacı bilirkişi … tarafından hazırlanan 13/01/2022 havale tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
İzmir 7. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı ve dava dışı …… Ltd. Şti. Aleyhine toplam 8.016,53 TL alacağın tahsili istemli ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının kat öncesi ve kat sonrası faiz, BSMV ve masraf talebine ilişkin olarak belirtildiği, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 21/10/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın Bankacı bilirkişi …’e tevdi ile uyuşmazlık tespiti doğrultusunda yapılacak inceleme neticesinde davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarının tespit ve değerlendirilmesine esas olmak üzere gerektiğinde davacı Bankanın … şubesinde yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor tanzim edilmesinin istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 13/01/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde özetle; “taraflar arasında 24/04/2015 tarihli genel kredi ve ek cari hesap sözleşmesinin akdedildiği, bu kapsamda davalıya verilen çeklerden kaynaklı çek hamillerine davacı tarafça 11.160,00 TL tutarında çek sorumluluk tutarı ödendiği, ödenen tutara ilişkin kredi hesabının 24/04/2017 tarihinde kat edildiği, ihtar sonrası 10.638,37 TL tahsilat sağlandığı anlaşılarak yapılan hesaplama sonucunda takip tarihi itibariyle davacının davalı asıl borçlu sıfatıyla …’tan 521,63 TL asıl alacak, 2.908,41 TL işlemiş faiz, 145,43 TL faizin %5 gider vergisi ve 10,71 TL masraf olmak üzere toplam 3.586,18 TL alacağının olduğu” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince beyan dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilince beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde; davacının dava dilekçesi ve eklerinin davalı yana tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı göz önüne alındığında davacı taraf ile davalı taraf arasında 24/04/2015 tarihli genel kredi sözleşmesinin, bu sözleşmeye ek cari hesap kredi sözleşmesinin ve çek karnesine yönelik 23/02/2015 tarihli sözleşmenin imzalandığı, söz konusu kredi sözleşmesinden ve diğer imza altına alınan belgeler yönünden ödememe iddiasına dayalı olarak davacı bankanın … şubesi tarafından icra dosya borçlularına 24/04/2017 tarihli kredi hesaplarının kat edildiğine ve borcun 3 gün içerisinde ödenmesine yönelik ihtarnamenin gönderildiği, yine ödememe iddiasına dayalı olarak yukarıda belirtilen icra dosyası aracılığı ile takip talebinde bulunulduğu yapılan itiraz üzerine takibin durduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın davaya dayanak teşkil eden icra dosya alacağını oluşturan kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, olduğunun anlaşılması halinde miktarının tespiti, davalı tarafça icra dosyasına yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediği ve ayrıca davacı tarafça istem konusu edilen icra inkar tazminat talebinin yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır. Davacı bankanın
… şubesince davalıya tebliğ edildiği belirtilen kat ihtarını içerir belgenin tebliğine dair evrakların davacıdan celbi yönünde müzekkere yazıldığı, gelen yazı cevabının incelenmesinde davalı asile söz konusu ihtarın tebliğ edildiğine dair tebliğ şerhinin Mahkememize sunulmadığı ve bu hususa dair davacı tarafa kesin süre verildiği göz önüne alınarak ihtaratın davalı asile tebliğ edilmediği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan rapora davalı tarafça itiraz yahut beyanda bulunulmadığı, davacı yanca ise rapora karşı beyanda bulunulduğu ve sunulan beyanda faiz yönünden itirazda bulunulduğu belirtilmiş ise de raporun incelenmesi neticesinde raporun Mahkememiz ara kararını karşılar nitelikte oluşturulduğu, yapılan inceleme ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, incelemenin içeriği göz önüne alındığında asıl alacak yönünden yapılan değerlendirmenin yerinde olduğu ayrıca davacı tarafça itiraz edilmekte ise de kat ihtarı davalı tarafa tebliğ edilmediği göz önüne alınarak işlemiş faizi yönünden yapılan hesaplamanın da yerinde olduğu göz önüne alınarak raporun alanında uzman bir bilirkişi tarafından düzenlendiğinin değerlendirmeye alınması neticesinde raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı banka ile davalı ile 24/04/2015 tarihli genel kredi sözleşmesi ve eki 200.000,00 TL limitli ek cari hesap sözleşmesinin imzalandığı, söz konusu sözleşmeye istinaden davalı tarafa açılan hesap üzerine davalı yana çek karnesi verildiği, davalı tarafça kullanılan çeklerden kaynaklı davacının çek yaprak bedeli olarak 11.160,00 TL tutarında ödemede bulunduğu, bu tutarın davalı tarafça ödenmemesi üzerine hesabın 24/04/2017 tarihinde kat edildiği, buna dair kat ihtarı düzenlenmiş ise de davalı tarafa ihtaratın tebliğ edilmediği, yapılan ihtarat işleminden sonra davalı borcuna dair takip tarihine kadar çeşitli tarihlerde toplam 10.638,37 TL tutarında tahsilat sağlandığı, söz konusu tahsilat sağlanan tutar göz önüne alındığında ve yapılan tahsilat tarihleri doğrultusunda bilirkişi tarafından hükme esas alınmasına karar verilen rapordaki hesaplamanın yerinde olduğu kanaati ile her ne kadar aksi belirtilmiş ise de davalı tarafın takip tarihi olan 08/05/2019 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşılarak açılı davanın kısmen kabulü ile; İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 521,63 TL asıl alacak, 2.908,41 TL işlemiş faiz, 145,43 TL faizin %5 gider vergisi ve 10,71 TL masraf olmak üzere toplam 3.586,18 TL alacağın tahsili bakımından devamına, fazlaya ilişkin iptal talebinin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, faizin %5 gider vergisinin icra müdürlüğünce hesaplanıp tahsiline, her ne kadar kat ihtarı davalı tarafa tebliğ edilmemiş ise de kredi sözleşmesinin doğrudan davalı yanca imzalandığı, bu kapsamda icra dosya borcunun asıl alacağının oluştuğu göz önüne alındığında yasal şartlarının oluştuğu kanaati ile İİK 67/son gereği hükmolunan tutarın %20’si olarak hesaplanan 717,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 521,63 TL asıl alacak, 2.908,41 TL işlemiş faiz, 145,43 TL faizin %5 gider vergisi ve 10,71 TL masraf olmak üzere toplam 3.586,18 TL alacağın tahsili bakımından devamına, fazlaya ilişkin iptal talebinin REDDİNE,
– Asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
– Faizin %5 gider vergisinin icra müdürlüğünce hesaplanıp tahsiline,
– İİK 67/son gereği hükmolunan tutarın %20’si olarak hesaplanan 717,23 TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 244,98 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 136,91 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 108,07 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 196,21 TL (136,91 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan ve ret kabul oranına göre hesaplanan 296,72 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 492,93 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 186,70 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul tutarı üzerinden hesaplanan 3.586,18 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)