Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/435 E. 2022/635 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/435
KARAR NO : 2022/635

MAHKEMEMİZİN 2021/435 ESAS SAYILI ASIL DAVA DOSYASINDA;
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/11/2015

BİRLEŞEN İZMİR 3. ATM’NİN …/… ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/12/2015
KARAR TARİHİ : 14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptaline ilişkin asıl ve birleşen davaların yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememizin …/… Esas sırasına kayıtlı olan asıl davanın dilekçesinde; davacının yurt içi ve yurt dışı kargo hizmeti veren taşımacılık şirketi olduğunu ve davalı ile aralarında yurt içi hizmet sağlama ilişkisinin mevcut olduğunu, davacının davalı şirketin taşıma işlerini yaptığını, bu konuda taraflar arasında 09/10/2014 tarihli taşıma ve cari hesap sözleşmesinin imzalandığını, 19/08/2015 tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklanan 10.413,31 TL davacı alacağının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İzmir 9. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra takibine girişildiğini, davalının yetkiye ve borca itirazda bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede İzmir icra dairelerenin ve mahkemelerinin yetkili kılındığını, yetki itirazının yerinde olmadığını, borca itirazında da yerinde olmadığını ileri sürerek, davalının borca itirazının iptaline, takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl davaya karşı sunduğu cevap dilekçesinde; icra dairesinin yetkisine yaptıkları itirazı yinelediklerini, yetkili icra dairesi ve mahkemenin müvekkili şirketin adresinin bulunduğu Denizli İcra Daireleri ve Mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin olarak da borç olup olmadığı ve miktarının tespiti bakımından ticari defter ve kayıtların bilirkişi marifeti ile incelenmesini istediklerini, son zamanlarda davacı firma taşıma hizmetlerinde gecikmelerin meydana geldiğini, müvekkili şirketin kargolarının zamanında iletilemediğini, bundan dolayı da müvekkili şirketin zarara uğradığını, davacı firmanın icra inkar tazminatı talep etmesini kabul etmediklerini, zira alacağın likit ve belirgin olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İzmir 9. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinden, alacaklının davacı … Paket Servisi ve Tic. A.Ş., borçlunun davalı … Ambalaj Malzemeleri Konf. Gıda Paz. San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, 04.09.2015 tarihinde, cari hesaptan kaynaklanan 10.413,31-TL asıl alacak, 101,85-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.515,16-TL alacağın tahsili için girişilen icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz edildiği ve takibin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili mahkememizin …/… Esas sırasında kayıtlı olan birleşen davanın dava dilekçesinde, müvekkili şirketin yurt içi ve yurt dışı kargo hizmeti veren bir taşımacılık şirketi olduğunu, müvekkili ile davalı arasında yurt içi kargo hizmeti sağlama ilişkisinin bulunduğunu ve müvekkilinin davalı şirketin taşıma işlerini yaptığını, bu ilişkinin sürekli olduğunu ve bunun için 09/10/2014 tarihli taşıma ve cari hesap sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmeyle kurulan ilişkinin tek taşıma işine ilişkin olmadığını, süregelen bir cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, müvekkilinin taraflar arasındaki 17/11/2015 tarihli cari hesaptan kaynaklı 8.063,71 TL alacağının ödenmemesi üzerine davalı hakkında İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının 10/12/2015 tarihinde süreci uzatmak amacıyla haksız olarak itiraz ettiğini, aynı cari hesap ilişkisi nedeniyle taraflar arasında İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında görülmekte olan itirazın iptali davasının olduğunu, her iki davanın birbiriyle bağlantılı olduğunu belirterek, öncelikle davaların birleştirilmesine ve davalının itirazının iptali ile % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde, asıl davaya verdikleri cevapları yineleyerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İzmir 9. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinden, alacaklının davacı … Paket Servisi ve Tic. A.Ş. olduğu, borçlunun davalı … Ambalaj Malzemeleri Konf. Gıda Paz. San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, 27.11.2015 tarihinde, cari hesaptan kaynaklanan 8.063,71 TL alacağın tahsili için girişilen icra takibine ilişkin olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz edildiği ve takibin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı 06.01.2016 tarihli kararı ile davalarının mahkememiz …/… Esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça icra dairesinin yetkisine ve mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise, de taraflarca sunulup kabul gören, taraflar arasındaki sözleşmede İzmir Mahkeme ve icra daireleri yetkili kılındığından yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı şirketin ticari defterleri üzerinde talimat mahkemesi aracılığı ile görevlendirilen bilirkişi Mali Müşavir … sunduğu 30.09.2016 havale tarihli raporunda, davacının 2015 yılı ticari defter ve belgelerini sunduğunu, elektronik defter uygulamasına geçtiğini, yevmiye defteri ve kebir defteri üzerinde yapılan incelemede açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK 63 maddesine uygun olarak tasdik ve beratlarının alındığını, defterlerin davacı lehine delil olma özelliğini taşıdığını, davacı tarafından davalı adına yürütülen cari hesaba göre davalının 18.477,02 TL borçlu olduğunu bildirmiştir. Davalı vekilince bilirkişi raporuna itiraz edilerek davacı tarafından davaya konu faturaların müvekkili şirkete yetkili personele tebliğ edilmediğini, bu konudaki itirazların değerlendirilmediğini bildirmiştir.
Davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasından sonra davalının ticari defterlerinin bildirilen … Mahallesi,… Bulvarı, No:…/… …-Denizli adresinden temini ile davalı ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması için talimat yazılmış, söz konusu adrese talimat mahkemesince gönderilen ihtarlı davetiyenin muhatabın adreste tanınmadığından bahisle iade edilmesi üzerine talimatımız iade edilmiştir.
Bu durum karşısında Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine yeniden talimat yazılarak, dava konusu cari hesaba konu faturaların davalıya teslim belgeleri, bunlar yok ise fatura konusu hizmetin yerine getirildiği ve teslim edildiğine ilişkin davalı tarafın imzasını taşıyan teslim belgelerinin faturalar ile karşılaştırılması konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması istenmiştir. Bilirkişi SMMM … sunduğu ek raporda, davacı şirket tarafından davalı adına … müşteri nolu ve … müşteri nolu olmak üzere iki ayrı cari hesap kaydı tutulduğunu, asıl dava dosyasının konusu olan 10.413,31 TL ile birleşen davanın konusu 8.063,71 TL olmak üzere davacının davalı şirketten 18.477,02 TL alacağı olduğunun görüldüğünü, davacı şirketin E fatura uygulamasına geçtiği, faturalar üzerine bar kodların mevcut olduğu, E fatura kullanan şirketlerin diğer şirketler gibi 6102 Sayılı TTK nun 21. Maddesindeki şartları taşıdığını, davacının davalıdan cari kayıtlarına göre 18.477,02 TL alacağı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 20.03.2018 tarihli …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile; davacı şirket ile davalı şirket arasında 09.10.2014 tarihli sözleşmeye dayanan ve davacının davalı için yurt içi taşıması yapmasından kaynaklanan cari hesap ilişkisinin bulunduğu, bu cari hesaba dayalı olarak asıl davanın konusunu oluşturan 19.08.2015 tarihi itibarı ile 10.413,31 TL ve birleşen davanın konusunu oluşturan 17.11.2015 tarihi itibarı ile 8.063,71 TL alacağa ilişkin icra takiplerine vaki itirazlarının iptalinin davamıza konu edildiği, davalının ticari defterlerinin temin edilemediği, davacının ticari defterlerinin bilirkişi aracılığı ile incelenmesinden, davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan 18.477,02 TL alacak kaydı bulunmakla birlikte bu alacağın nedeni olan faturaların davalıya teslim edildiğinin veya fatura konusu hizmetin davalıya teslim edildiğinin usulüne uygun sunulmuş belgelerle ispatlanamadığı, bu konuda davacı tarafa 24.10.2017 tarihli celsede iki haftalık kesin süre verilmiş ise de yine de bu belgelerin sunulmadığı, dolayısı ile cari hesaba konu faturaların veya içeriklerinin davalıya teslim edildiğinin ispatlanamadığı, böylelikle davacının cari hesaptan kaynaklandığı alacağının sübuta ermediği kanaatine varılmakla, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 29/04/2021 tarih …/… esas …/… karar sayılı kararıyla; ”…Ancak, taraflar arasında imzalanan Yurtiçi Taşıma ve Cari Hesap Sözleşmesinin;6.2 “İhtilaflar” Başlıklı Maddesinde, anlaşmazlık durumunda gönderenin, yani UPS ‘nin kanuni ticari defterlerinin ve taşımaya ait tüm kayıt ve belgelerinin kesin delil olduğu kabul edilmiştir.Davacı taraf yargılama aşamasında sunmadığı bir kısım teslim evraklarını istinaf aşamasında sunmuş olup, bu durum usule aykırı ise de; davacının defter ve kayıtlarının sözleşme ile kesin delil kabul edilmesi, bilirkişi raporu ile davacının e-fatura uygulamasına geçtiğinin açıklığa kavuşması, davacının, sistem üzerinden e- faturaların davalı tarafça kabul edildiği itirazları, mahkemece değerlendirilmemiştir. Davacının defter ve kayıtlarını inceleyen bilirkişinin de, davacı defter ve kayıtlarını titizlikle incelemediği, e-fatura ve e- faturanın ,tebliği konularında uzman olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı tarafça ticari defterlere delil olarak dayanılmış olmakla, davalının defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ve talimat yazılmış ise de, davalı vekili defterlerin yerinde incelenmesini talep etmiş olmasına rağmen, bu husus hiç değerlendirilmeksizin ve davalı tarafa usulüne uygun ihtarlı davetiyede tebliğ edilmeksizin, davalının defterlerine ulaşılamadığından bahsedilerek, davacının, faturaları davalıya tebliğ ettiğini ispatlayamadığından, davanın reddine karar verilmesi de yerinde olmamıştır. Şu hale göre, davacı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılarak, e-faturalar konusunda uzman bilirkişi tayini ile tarafların defter ve kayıtları usulüne uygun olarak incelenerek, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu alınması için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. ” gerekçesi ile mahkememizin kararı kaldırılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararı kesin nitelikte olduğundan karar gereğinin yerine getirilmesi için dosya mahkememizin 2021/435 Esasına kaydolunmuştur.
Davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, davalı tarafa ticari defterlerini incelemeye hazır etmesi konusunda HMK 222/3 ihtaratı tebliğ edilmiş, davalı tarafın ticari defterlerini incelemeye hazır etmediği anlaşılmıştır.
Davacı ticari defterleri üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi … sunduğu gerekçeli raporunda, cari hesabı oluşturan faturaların E Sistemde karşı tarafa gönderilmediği hususunda olumsuz bir durum tespit edilemediğini, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 18.477,02-TL alacağının olduğunun tespit edildiğini ortaya koymuştur.
Toplanan tüm deliller karşısında, taraflar arasında taşıma ilişkisinden kaynaklanan cari hesap bulunduğu, davacının davalı için yaptığı taşımalardan dolayı fatura düzenlediği, davalının HMK 222/3 ihtarına rağmen ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, bu durumda davacının usulüne uygun düzenlenmiş ticari defterlerinin kendi lehine delil oluşturduğu, bilirkişi raporuna göre davacının asıl davanın konusu olan İzmir 9. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takibi nedeniyle 10.413,31-TL ve birleşen davanın konusu İzmir 9. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takibi nedeniyle 8.063,71-TL olmak üzere toplam 18.477,02-TL alacaklı olduğu kanaatine varılmakla aşağıda belirtildiği üzere asıl ve birleşen davanın kabulüne, alacak faturaya dayalı ve likit olduğundan, hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın kabulüne, davalının İzmir 9. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takibinde borca itirazının kısmen iptaline, 10.413,31-TL alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi ile tahsili bakımından takibin devamına,
Hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranındaki 2.082,66-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 711,33-TL harçtan peşin alınan 125,26-TL harç ile takip nedeniyle alınan 52,58-TL harcın mahsubu ile eksik 533,49-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre takdir olunan 9.200,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Birleşen davanın kabulüne, davalının İzmir 9. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takibinde borca itirazının iptaline, 8.063,71-TL nin takip tarihi itibarı ile avans faizi ile tahsili bakımından takibin devamına,
Hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranındaki 1.612,74-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 550,83-TL harçtan peşin alınan 97,39-TL harç ile takip nedeniyle alınan 40,32-TL harcın mahsubu ile eksik 413,12-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre takdir olunan 8.063,71-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Asıl ve birleşen dava yönünden davacı tarafından sarf olunan 6.650,40-TL yargılama gideri ile asıl dava için alınan 125,26-TL peşin harç ile 27,70-TL başvurma harcı ile birleşen dava için alınan 97,39-TL peşin harç ile 27,70-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 6.928,45-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yatırılan ancak sarf edilmeyip artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır