Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/434 E. 2022/328 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/434
KARAR NO : 2022/328

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 15/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; müvekkili şirketin tekstil ürünlerinin üretimi alanında faaliyet gösterdiğini, yine tekstil ürünlerinin üretimi alanında yüklenici olarak faaliyet gösteren … ile 02/01/2016-31/08/2019 tarihlerini kapsar şekilde iş sözleşmesi imzalanarak ticari ilişkide bulunulduğunu, bu süre içerisinde davalı yüklenicinin davacının siparişine göre yaptığı imalat bedelinin banka aracılığıyla kendisine ödendiğini, böylelikle davalı ile olan iş ilişkisinin 31/08/2019 tarihinde son bulduğunu, 01/09/2019 tarihli ek protokol ile taksitle yapılması kararlaştırılan ödemenin son taksitinin 2020 yılı Şubat ayında yapıldığını, bundan sonra davalı ile ticari ilişkide bulunulmadığını, Gaziemir Vergi Dairesi Müdürlüğünce vergi dairesine ibraz edilen faturalar üzerinden yaptığı inceleme neticesinde …’a ait kamu borcunun tahsili için müvekkili şirkete 24/09/2019 tarihli yazı ile 1.896.430,39-TL olarak belirlenen … alacağına 6183 sayılı yasanın 79 maddesi uyarınca haciz konulduğunun bildirildiğini ve sonrasında da 21/01/2022 tarihli ödeme emrinin tebliğ edildiğini, müvekkilinin …’a borcunun bulunmadığını, bu nedenle Gaziemir Vergi Dairesine başvurulmuşsa da, bu taleplerinin kabul edilmediğini, …’ın 31/08/2019 tarihine kadar olan hakedişlerinden kalan 455.000-TL’nin 01/09/2019 tarihli protokol gereği 6 ay içerisinde taksitlerle 2020 yılı Şubat ayına kadar …’ın hesabına gönderilerek ödendiğini, böylelikle …’ın müvekkilinden alacağının kalmadığını ileri sürerek, müvekkili şirket ile davalı … arasındaki iş ilişkisinin sona erdiğinin ve davalı …’ın müvekkilinden alacağının kalmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava başlangıçta maktu harç ödenerek açılmış, İzmir 3 ATM Hakimliği’nin 29/06/2021 tarihli tensip tutanağı ile dava konusu menfi tespite ilişkin borç tutarının somutlaştırılması için süre verilmiş, davacı vekili 30/06/2021 havale tarihli dilekçesi ile davaya konu borç tutarının 1.896.430,00-TL olduğunu bildirmiş ve bu tutar üzerinden eksik harcı ikmal etmiştir. Dava değeri itibariyle davanın heyet olarak görülmesi gerekir niteliğe dönüştüğü anlaşılmakla dava dosyası hakimlikçe İzmir 3 ATM heyetine tevdii olunmuştur.
Gaziemir Vergi Dairesinin cevabi yazısından; davalının bilanço usulüne göre defter tuttuğu, birinci sınıf tüccar olduğu bildirilmiş, iddianın ileri sürülme biçimine göre her iki tarafın tacir olması itibariyle mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiş, ancak 21/01/2020 tarihli duruşmaya iştirak ederek davacı tarafla daha önceden aralarında ticari ilişki olduğunu, davacı taraftan herhangi bir alacağının olmadığını, şu anda da aralarında ticari ilişki bulunmadığını, açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiş, beyanını imzası ile onaylamıştır.
Gaziemir Vergi Dairesi tarafından dava dilekçesinde belirtilen haciz bildirimine ilişkin evraklar celp olunmuştur.
Davalı tarafın ticari defterleri sunulmuş, davacı tarafça taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması talep edilmiş ise de, davalının kabul beyanı karşısında bilirkişi incelemesinin davaya katkı sağlamayacağı kanaatine varılmış, bilirkişi incelemesi yaptırılması yönündeki davacı talebi reddedilmiştir.
Davamız, davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Davacı tarafça iş bu dava açılırken davalının Gaziemir Vergi Dairesine olan kamu borcu nedeniyle Gaziemir Vergi Dairesi’nin davalının davacıdan alacaklı olduğunu kabulü ile 6183 sayılı yasanın 179 maddesi uyarınca gönderdiği haciz bildirimine süresinde itiraz edilmemesi karşısında gönderilen ödeme emri üzerine davacının davalıya borçlu olmadığı ileri sürülerek, iş bu menfi tespit davası açılmıştır.
Davacı, alacaklı vergi dairesinin haciz bildirimine karşı 7 gün içerisinde itiraz etmediğinden 6183 sayılı yasanın 79/4 maddesi karşısında iş bu menfi tespit davasını açmıştır. 6183 sayılı yasanın 79/4 maddesi kapsamında açılacak menfi tespit davasının asliye hukuk mahkemesinde amme alacaklısı idarenin hasım gösterilerek açılması gerekmektedir. Ancak davacının daha evvel ticari ilişkide bulunduğunu bildirdiği ve kamu borçlusu davalıya karşı bu davayı açmasında Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19/12/2016 tarihli 2016/1556 esas 2016/9650 karar sayılı emsal kararı karşısında hukuki yararı bulunduğu kabul edilerek ve davalının da davayı kabul ettiği gözönüne alınarak dava görülüp sonuçlandırılmıştır.
Davalı 21/01/2022 tarihli celsede, davayı kabul ettiğini beyan etmekle davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafından davacı aleyhine girişilmiş bir icra takibi bulunmadığı gibi davalının davacıdan alacak talep ettiğine ilişkin bir delilde sunulmadığı, dolayısıyla davalının davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermediği gibi yargılama ilk duruşmasında da davalı davayı kabul etmiş olmakla HMK 312/2 maddesi uyarınca davalının yargılama giderini ödemeye mahkum edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının kabul beyanı karşısında davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar kanununun 22 maddesi ile kabulün yargılamanın ilk celsesinde gerçekleştiği dikkate alınarak alınması gereken 1/3 oranındaki 43.181,71-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL ile tamamlama yoluyla alınan 32.326,99-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.796,42-TL harcın HMK 312/2 maddesi uyarınca davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmişse de HMK 312/2 maddesi uyarınca davalı aleyhine yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça sarf olunan yargılama giderinin HMK 312/2 maddesi uyarınca davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafça yatırılan ancak kullanılmayıp artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.15/04/2022

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)