Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/430 E. 2022/73 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/430 Esas
KARAR NO : 2022/73

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2021
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı … marka ve 2015 model aracın, 14/04/2020 tarihinde sürücü … idaresinde İzmir … …sü üzerinde seyrederken, davalı … nezdinde zorunlu trafik sigortasını yapmış olan diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ters yöne girerek müvekkiline ait araca çarptığı ve araca maddi hasar verdiği, kaza sonrası tutulan kaza tespit tutanağında; müvekkiline ait aracın tek yön olan yolda kendi şeridinde seyrederken, davalı …’ın ters yöne girerek ve ters şeritte seyrederek kazaya sebebiyet verdiğinin, davalının kazada tam ve asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, davalı …’ın da bu tespiti yazılı beyanı ile kabul ettiği, kaza sonrası müvekkiline ait aracın ön tarafının neredeyse tamamında hasar meydana geldiği, aracın birçok parçasının değiştirildiği ve hasarlı kısımların boyatıldığı, değişen parçaların ve tamir için kullanılan malzemelerin bedelinin 8.877,54 TL, araç tamiri için işçilik bedelinin ise 4.725,00 TL tuttuğu, dolayısıyla araçta 13,600,00 TL tutarında bir hasar meydana geldiği, aracın tamiri için gereken bu tutarların zorunlu trafik sigortası kapsamında sigorta şirketi tarafından karşılandığı, ancak kaza sebebiyle ön camın da değiştirilmesinin gerektiği ve ön camın değiştirilmesi için gereken bedelin müvekkili tarafından ödendiği, kaza sonrası müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın tamir edildiği ve tamirat bedelinin davalı … şirketince ödenmişse de müvekkilinin yaklaşık 2 ay boyunca aracını kullanamadığı, işi gereği sürekli araç kullanmak durumunda olan müvekkilinin bu tamirat süreci boyunca ikame araç temin etmek zorunda kaldığı ve bunun masrafını da kendisi karşıladığı, buna ek olarak kaza sebebiyle araçta bu kadar ciddi boyutta bir hasar meydana gelmesi, araçta parça değişmiş olması ve aracın boyanmış olması sebebiyle aracın piyasa değerinin de düşmüş olduğu, müvekkilininin kendisinin karşıladığı ön cam bedelinin, araçta meydana gelen değer kaybı tazminatı ve ikame araç bedelinin ödenmesi için taraflarınca 02/11/2020 tarihli dilekçe ile davalı …Ş.’ye başvurulduğu, davalı … şirketinin 17/11/2020 tarihli cevabi yazısı ile talep konusu aracın kilometresinin 165 bin km’den fazla olması sebebiyle taleplerinin reddedildiği, bunun üzerine taraflarınca arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup İzmir Arabuluculuk Bürosu … numaralı dosyası üzerinden yapılan müzakerelerde de taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı, kaza esnasında müvekkilinin aracının 182.828 kilometrede olduğu, her ne kadar davalı … şirketinin taraflarına göndermiş olduğu cevabi yazısında talep konusu aracın kilometresinin 165.000 km’den fazla olması sebebiyle ödeme yapılmayacağını belirtmişse de sigorta şirketinin bu cevabının herhangi bir hukuki dayanağının bulunmadığı, araç değer kaybı hesaplamasındaki kilometre sınırı, Trafik Sigortası Genel Şartlarında yapılan değişikliklerle kaldırılmış olup bu değişiklikle her yaş ve kilometredeki aracın değer kaybı tazminatı almasının önünün açıldığı, dolayısıyla dava konusu araç için de müvekkiline değer kaybı tazminatı ödenmesi gerektiği belirtilerek açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile 14/04/2020 tarihli kazadan kaynaklanan maddi zararın giderilmesi için, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100 TL araç değer kaybı 100 TL tamirat bedeli olmak üzere, 200 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 14/04/2020’den itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ikame araç bedeli bakımından, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 14/04/2020’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline, yargılama gideri ile dava ve arabuluculuk vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesinin talep edilmiştir.
Davalı … vekili tarafından mahkememize sunulan 05/08/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza sebebiyle müvekkiline açılan davalarda genel yetki kurallarının geçerli olduğu, müvekkili kurumun adresi Üsküdar/İSTANBUL olup davalının ikametgahı mahkemesi kuralı gereği davanın yetkili mahkemesinin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, davaya ilişkin delillerin taraflarına tebliğ edilmediği, davacının davasını belirsiz alacak davası olarak açamayacağı, davacının talebi belirlenebilir olmakla kalmayıp davacı vekilinin dava dilekçesinde açıkça görüldüğü üzere davacı tarafından ödendiğini belirttiği zarar iddiasına konu ödemeye ilişkin dekont faturanın bulunması gerektiği, davacı tarafından kanunun amacına aykırı olarak belirli alacağı belirsiz dava olarak açılmış olup bu sebeple davanın reddinin gerektiği, davacının başkaca hak ve alacağının kalmadığı, müvekkili kurum tarafından sigortalı aracın kusuruna göre 5.945,49 TL maddi 4.319,90 TL tedarik ödemesi söz konusu talepler ödenmiş olup alacağı kalmadığı, Mahkemece yapılan inceleme sonucunda bakiye alacak çıkması halinde ise yapılan ödemenin mükerrer ödeme olmaması ödemenin faiziyle birlikte tenzil edilmesini talep ettikleri, müvekkil şirket tarafından aracın hasarına ilişkin olarak eksper raporu alındığı ve tamiratına ilişkin tüm gerekli parçaların işçilikleri dahil ödendiği, başkaca sorumluluğu bulunmadığı, değer kaybı taleplerinin reddinin gerektiği, kaza tarihi gereği genel şartlara göre müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığı, Mahkeme kusur durumuna ilişkin olarak aksi kanaate ise; kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiği, hasar ve değer kaybı iddiasının genel şartlara göre hesaplama yapılması gerektiği, davacının aracının kasko sigortacısının öğrenilip kasko sigortacısı tarafından bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesinin gerektiği, Mahkeme tarafından davacının sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet vermemek adına Sigorta Bilgi Merkezine müzekkere yazılarak kaza tarihi itibariyle davacının belirttiği araçlarının kasko şirketinin öğrenilip bu kasko şirketine ayrıca müzekkere yazılarak uyuşmazlık konusu olaya ilişkin açılan hasar dosyasını ve eksper raporunu, davacıya bir ödeme yapmış ise bu ödemelere ilişkin dekontların talep edilmesinin gerektiği, tüm bu anlatımlar ve emsal kararlar kapsamında ve hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; aleyhlerine tazminata hükmedilmesi halinde ıslah edilmemiş tutar için tazminat faiz sorumluluğu dava tarihinden itibaren, ıslah edilmiş tutara ilişkin tazminat ve faiz sorumluluğu ise ıslah tarihinden itibaren başlatılması gerektiği belirtilerek açıklanan nedenlerle ve sair hususlar hakkındaki beyan hakları saklı kalmak kaydıyla, usule yönelik itirazlarının karara bağlanmasına, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesinin talep edilmiştir.
Davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmadığından adı geçen davalını iş bu davayı inkar çerçevesinde savunduğu anlaşılmış ve dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Trafik tescil şube müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı, davalı … şirketine yazılan müzekkere cevabı, kazaya karşılan araçların trafik tescil belgeleri, hasar dosyası, sigorta bilgi ve gözetim merkezine yazılan müzekkere cevabı, kusur ve otomotiv bilirkişisi tarafından sunulan 16/11/2021 tarihli rapor ve davacı tarafça sunulan talep artırım dilekçesi dosyamız içerisindedir.
Mahkememizce 14/10/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği kusur ve otomotiv uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 16/11/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “14.04 2020 tarihli kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “etken olduğu” davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda “etken olmadığı” dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle ön camının kırıldığı, ancak cam bedelinin davalı … tarafından karşılanmadığı, ancak yapılan inceleme ve araştırmalarda kaza nedeniyle ön camın kırılmasının teknik olarak isabetli olduğu, ön cam bedelinin 950,90.-TL (KDV dahil) olduğu ve bu bedelin davalı tarafın sorumluluğunda olduğu, Bahse konu … plaka sayılı araçta; kaza nedeniyle 6.000,00.-TL değer kaybı meydana geldiği, Davaya konu hasarlı … plaka sayılı aracın mevcut hasarı dikkate alındığında, makul tamir süresinin düzenli ve sistemli bir çalışmayla 15 iş günü olduğu, Yapılan piyasa araştırmaları neticesinde aynı donanım ve teknik özelliklere sahip bir aracın kaza tarihinde günlük kiralama bedelinin 100,00.-TL olduğu, buna göre aracın il onarımı süresince ikame araç bedelinin 1.500,00.-TL olabileceği” şeklinde görüş ve kanaat belirtildiği, adı geçen rapora karşı davalı … tarafından 13/12/2021 havale tarihli itiraz dilekçesinin sunulduğu, davacı vekili ve davalı … tarafından beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesinde özetle; araç değer kaybı için 6.000,00 TL ve araç (ön cam) tamirat bedeli için 950,90 TL olmak üzere toplam 6.950,90 TL maddi tazminatın, haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 14/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ikame araç bedeli bakımından, 1.500,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 14/04/2020’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ASİL’den tahsiline, yargılama gideri ile dava ve arabuluculuk vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dosya kapsamına göre yapılan inceleme neticesinde 14/04/2020 tarihinde dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plakalı araç ile davalı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araçların trafik kazasına karıştıkları, davalı … şirketinin … plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar biçimde ZMMS sigortacısı, Mahkememiz davacısının ise … plaka sayılı aracın maliki olduğu, araç sürücüleri arasında maddi hasarlı trafik kazası tutanağının tanzim edildiği, bu kazadan kaynaklı olarak davacı tarafça davalı … şirketine başvuruda bulunulduğu, sigorta şirketi tarafından bir miktar ödeme yapıldığı konularında dosya kapsamında bir uyuşmazlık olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklama göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun, davacının araç tamiri ve bu tamirden sonra anlaşıldığı şekilde araç ön camının bu kazadan kaynaklı hasara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise davalı tarafça ön cam yönünden davacı zararının karşılanıp karşılanmadığı, yine bu kaza nedeniyle aracın değer kaybına uğrayıp uğramadığı, uğramış ise miktarının tespiti ile bu kaza nedeniyle davacının ikame araç bedeline yönelik zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise zarar miktarının tespiti neticesi davalıların belirlenen yahut belirlenecek tutarlarda sorumlu olup olmayacaklarının ve ayrıca araç sürücülerinin kusur durumlarının tespit ve değerlendirilmesine esas değer kaybı ve ön cam hasarından kaynaklı açılan tazminat alacağı ve ikame araç bedelinden kaynaklı maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar sigorta şirketi vekili tarafından dosyaya kazandırılan 22/11/2021 havale tarihli rapora karşı süresinde sunmuş olduğu 13/12/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile bir kısım itirazlar yanında yapılan kusur değerlemesi yönünden görüş kabul edilmeyerek dosyanın ATK’ya tevdi ile kusur raporunun yeniden alınması talep edilmiş ise de dosya kapsamına göre yapılan inceleme neticesi 14/014/2020 tarihinde davalı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın İzmir İli, … İlçesi, … üstünden kendisine ters yönde olmasına ve tek yönlü olmasına rağmen taşıt yolu üzerinden ters istikamete girerek aracın ön kısımları ile … tarafında sevk ve idare ewdilen … plaka sayılı aracın ön kısımlarına çarpması şeklinde meydana gelen trafik kazasında …’ın 2918 sayılı yasaının 47 c maddesini ihlal ettiği, …’nın ise kazanın meydana gelmesi karşı alabileceği hiçbir önlem olmadığından kural ihlalinde bulunmadığı anlşaılmakla meydana gelen kazada tüm kusurun davalı …’da olduğuna kanaat getirilmekle aynı doğrultuda görüş ve kanaate varan bilirkişi görüşünün yerinde olduğu anlaşılmakla yeniden bu hususta inceleme ve araştırma yapmak yerine mevcut rapordaki kusur yönündeki görüş Mahkememizce yerinde olduğu anlaşılmış ve kusura yönelik itirazların yerinde olmadığı ve yeniden bu hususa yönelik rapor alınmasına dair talebin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yine her ne kadar kazandırılan bilirkişi raporuna yine davalı … şirketince yukarıda belirtilen tarihli dilekçe ile yapılan bir kısım itirazlarda araçta meydana gelen değer kaybı ve ön cam nedeni ile belirlenen hasar tutarına itirazlarda bulunulmuş ise de dosya kapsamındaki raporun değer kaybı yönünden hesaplama yöntemine usul ve yasaya uygun olduğu, her ne kadar aracın davaya konu kazasından önce 4 adet geçmiş hasarı bulunmakta ise de söz konusu hasarların çok küçük çapta oluşu, araç değeri göz önüne alındığında araçta meydana gelen değer kaybı tutarının yerinde ve kazanın oluş şekli ve araçtaki hasar durumu göz önüne alındığında yerinde olduğu ayrıca ikam araç bedeli yönünden gerek makul tamir süresinin gerekse bu süreye tekabül edecek günlük kiralama bedelinin belirlenmesi yönteminin yerinde olduğu göz önüne alınmakla sigorta şirketi tarafından dosya kapsamına sunulan itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu edilen husus trafik kazası kapsamında meydana gelen zararların tahsiline yönelik olduğundan aynı zamanda somut olay yönünden haksız fiilin koşullarının aranması gerektiği kanaatine varılmakla bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazasının meydana gelmesinde davalı …’ın tam kusurlu olduğu, Mahkememiz davacısının kusurunun olmadığı, bu kaza neden ile davacı aracında karşılanmayan 950,90 TL’lik ön cam hasarının olduğu, davacı aracında 6.000,00 TL’lik değer kaybı meydana geldiği ve davacı aracının 15 günlük süre içerisinde tamir edilebileceği ve aracın tamirde olduğu süre boyunca günlük 100,00 TL’den olmak üzere davacı yan lehine 1.500,00 TL’lik ikame araç bedeli zararının oluşacağı gerek ön cam hasarı gerek değer kaybı gerekse ikame araç bedeli yönünden oluşan zararın iş bu davaya konu trafik kazasından kaynaklandığı, dolayısıyla kaza ile zarar arasında illiyet bağı olduğu, davalı …’ın eylemlerinin de hukuka aykırı olduğu göz önüne alınmakla davacı nezdinde haksız fiilin koşullarının tam anlamıyla gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.
Davalı … Mahkememizin 27/01/2022 tarihli duruşmasında “ben rapora itiraz ediyorum. Raporu kabul etmiyorum. Benim sigortalım olan diğer davalı hasarını karşılamış davacı aracında bu kazadan evvel 4 adet geçmiş hasar kaydı vardır. Değer kaybı dolayısıyla davacı aracında yoktur. Davacının hasarı da karşılandığından davacının bir zararı yoktur. Sonuca da itiraz ediyorum. Ben bu kazayı 14/04/2020 tarihinde yaptım ancak sigorta 01/06/2020 tarihinde rapor hazırlamıştır dolayısıyla bu süre zarfında davacı aracı yatmıştır. Bu süre zarfında davacı taraf araç kiralamış bu parayı benden almaya çalışmaktadır. Sonuçta davacını taleplerine ve yapılan inceleme ve değerledirmelere itiraz ediyorum .” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 14/04/2020 tarihinde yukarıda oluş şekilde belirtilen trafik kazası neticesinde mahkememiz davacısı tarafından araçta meydana gelen zararın tazmini yönünde davalı … şirketine başvuruda bulunulduğu ve bu başvurusu neticesinde kendisine hasar bedeli olarak bir miktar ödeme yapıldığı, yapılan ödeme ve hasar dosyası içerisinde davaya konu edilen aracın ön cam hasarının bulunmadığı, dosya kapsamına göre her ne kadar aksi belirtilmiş ise de talebe konu edilen ön cam hasarının davaya konu trafik kazasından kaynaklı oluştuğunun anlaşıldığı bu nedenle bu zararın da giderilmesi gerektiği, söz konusu ön cam hasar bedelinin 950,90 TL olduğu ve bu tutarın her iki davalının da sorumluluğunda olduğu, davacı tarafça dava açılmadan evvel diğer talebe konu edilen değer kaybı yönünden davalı … şirketine başvuruda bulunulduğu ve ancak sigorta şirketince davacının değer kaybı isteminin kabul edilmediği ve fakat bu kazadan kaynaklı davacı aracında 6.000,00 TL’lik değer kaybının oluştuğu ve bu tutarın her iki davalının da sorumluluğunda olduğu, ayrıca yine bu kazadan kaynaklı yukarıda belirtildiği şekilde davacının aracından tamir süresince mahrum kalmasından kaynaklı 1.500,00 TL’lik ikame araç bedelinden kaynaklı zararının oluştuğu ve bu zararın davalı …’ın sorumluluğunda olduğu göz önüne alınmakla açılı davanın kabulü ile 14/04/2020 tarihli trafik kazasından kaynaklı 950,90 TL ön cam bedelinden kaynaklı bakiye hasar tutarının hasara ilişkin davalı … şirketinin son ödeme tarihi olan 22/06/2020 tarihi göz önüne alındığında sigorta şirketi yönünden temerrütün bu tarihte gerçekleşeceği anlaşılarak sigorta şirketi yönünden 22/06/2020 tarihinden itibaren, diğer davalı … yönünden olay tarihinden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 6.000,00 TL değer kaybı tutarının bu hususa yönelik davalı … şirketine başvuruda bulunulmuş ise de sigorta şirketinin başvuruyu 17/11/2020 tarihinde ret ettiğinden sigorta şirketinin bu tarih itibariyle temerrüte düştüğü göz önüne alınarak sigorta şirketi yönünden 17/11/2020 tarihinden itibaren, diğer davalı … yönünden olay tarihinden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 1.500,00 TL ikama araç bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı tarafça AAÜT 16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerinden kaynaklı vekalet ücretinin davalıdan tahsili yönünde talepte bulunulmuş ise de söz konusu tarifenin ilgili maddesinde belirtilen ücretinin vekil ile müvekkil arasındaki iç ilişkiye dahil olduğu yargılama ile ilgisinin olmadığı ve dolayısıyla bu hususun yargılama giderleri olarak talebe konu edilemeyeceği kaldı ki söz konusu tutar vekil müvekkil iç ilişkisi mahiyetinde talep edilebilir şekilde düzenlendiği anlaşılmakla söz konusu tarifede belirtilen ücretin davalıdan tahsilinin de mümkün olmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile; 14/04/2020 tarihli trafik kazasından kaynaklı;
– 950,90 TL ön cam bedelinden kaynaklı bakiye hasar tutarının sigorta şirketi yönünden 22/06/2020 tarihinden itibaren, diğer davalı … yönünden olay tarihinden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizleri ile birlikte DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
– 6.000,00 TL değer kaybı tutarının sigorta şirketi yönünden 17/11/2020 tarihinden itibaren, diğer davalı … yönünden olay tarihinden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizleri ile birlikte DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
– 1.500,00 TL ikama araç bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALI …’dan ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 577,26 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 199,30 TL (59,30 TL peşin harç ile 140,00 TL ıslah harcından) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 377,96 TL karar ve ilam harcının; 310,88 TL’sinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA, bakiye 67,08 TL’sinin ise DAVALI …’DAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA söz konusu tutarlar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 258,60 TL ( 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru ve 140,00 TL ıslah harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 786,30 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderleri toplam olan 1.044,90 TL’nin; 859,44 TL’sinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ ile DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye 185,46 TL’sinin ise DAVALI …’DAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 58,70 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVALILARDAN MÜTESLESİLEN TAHSİLİ ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
-Davacı tarafından talep edilen A.A.Ü.T. 16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerinden kaynaklı vekalet ücret talebinin REDDİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …. ‘a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALI … ŞİRKETİNDEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair davacı vekili ile davalı …’ın yüzlerine karşı davalı … şirketinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/01/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸