Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/396 E. 2022/144 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/396
KARAR NO : 2022/144

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; 05.08.2019 tarihinde …’a ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, müvekkili …’e ait …-…-… yabancı plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Kaza’nın … ili, … ilçesi, … sokağı ile … Bulvarı üzerinde seyir halinde olan sigortalı araç sürücüsünün dikkatsizliği ve kontrol eksikliği sebebiyle dönemeçte direksiyon hâkimiyetini kaybederek ön sağ tampon ve çamurluk kısmı ile park halinde olan ve kaza anında araçta bulunmayan müvekkil aracının arka sağ kısmına çarptığını,, daha sonra müvekkil aracı çarpmanın etkisi ile arka sol tampon çamurluk kısmı ile park halinde bulunan … plakalı araca çarpması neticesinde meydana geldiğini belirterek fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla haklı davamızın kabulüne; 6.200,00 EUR maddi tazminatın 1 no’lu davalı sigorta şirketinden temerrüde düştüğü 15.04.2021 tarihinden itibaren (ZMMS poliçe teminatının EUR karşılığı ile sorumlu olarak) , 2 no’lu davalı sigorta şirketinden temerrüde düştüğü 01.06.2021 tarihinden itibaren (maddi hasarın ZMMS poliçe limitini asan kısmın EUR karşılığı ile sorumlu olarak) yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak tahsiline, Müvekkilin hasar tespiti için ödediği 903,99 EUR Bilirkişi Ücreti ‘nin fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak yargılama giderlerine dâhil edilerek davalıdan tahsiline, kanuni vekâlet ücretinin KDV hariç olarak hükmedilerek yargılama giderleri ile birlikte davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; HMK’nın 6.maddesinde “Genel yetkili Mahkeme; davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” şeklinde düzenleme yapıldığını, İşbu davada “Yetkili Mahkeme”, müvekkil sigorta şirketinin yerleşim yeri İSTANBUL olması sebebiyle HMK madde 6/1 gereği; İSTANBUL Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın yetki yönünden reddine ve dosyanın yetkili İSTANBUL Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, Ekspertiz Ücretinin yargılama gideri türünden kabul edilmesi gerektiğini, ekspertiz ücretinin asıl alacakmış gibi değerlendirilip vekalet ücretine konu edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, Sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini belirterek Yetkisiz mahkemede ikame edilen işbu davanın reddini, Haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, Her durumda hasar bedelinin Genel Şartlar ekinde yer alan hususlar çerçevesinde belirlenmesini, Her durumda kusur oranlarının tespit edilmesi amacıyla uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, Fazlaya ilişkin taleplerin reddini, Her durumda muaccel bir alacak oluşmadığı için müvekkil şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak müvekkil şirketin yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davalı nezdinde
…/… Poliçe Numaralı Kasko Sigortası ile sigortalanan … plakalı aracın 05.08.2019 tarihinde karıştığı kaza neticesinde …-…-… plakalı araçta meydana geldiği iddia edilen maddi hasarın Kasko Poliçesi İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Teminatları kapsamında karşılanması talebi üzerine hasar dosyası açıldığını, davacı vekili tarafından müvekkil sigorta şirketine ZMSS limitlerinin doldurulduğunu ispatlamadan sigorta şirketine başvuru yapıldığı, zmms limitlerinin aşıldığı ispatlanmadan dava açılmış olup davanın usulden reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil temerrüde düşmediğini, bu durumda müvekkil şirkete başvuru tarihinden değil dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, müvekkil şirket sigortalısına ait araç ticari faliyette bulunmadığından avans faiz talep edilemeyeceğini, somut uyuşmazlığın davacının iddiasına göre bir haksız fiilden meydana geldiğini, Bu durumda avans faizi değil kanuni faiz talep edilmesi gerektiğini belirterek davanın öncelikle usulden reddine, aksi kanaat halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün yazı cevabı, İzmir Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nün yazı cevabı, davalı … Sigorta’nın yazı cevabı, davalı … Sigorta’nın yazı cevabı ve kusur ve otomotiv Bilirkişisi … ile Sigorta bilirkişi … tarafından hazırlanan 29/11/2021 havale tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 05/10/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın kusur ve otomotiv Bilirkişisi … ile Sigorta bilirkişi …’den oluşan bilirkişi heyetine tevdi ile uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, davacının davalılardan hasar bedelinden ve araç hasarının tespitine yönelik yabancı makamlar nezdinde yaptırılan bilirkişi incelemesine esas bilirkişi ücretinden kaynaklı alacaklı olup olmadığı, bulunmakta ise davalıların sorumluluk tutarlarının tespiti ile varsa sorumluluk tutarlarının sigorta muafiyet ve klozaları ile birlikte değerlendirilerek hazırlanacak raporun Mahkememiz dosyasına sunulmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 29/11/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde özetle; Bilecik Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen 05/08/2019 tarihindeki maddi hasarlı Trafik Kazası Tespit tutanağına göre meydana gelen kazanın oluşumunda davacı tarafa ait …-… plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumuna ve dava dışı … plaka sayılı araç sürücünün kazanın oluşumuna etken olmadıkları ve fakat davalı tarafa sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumuna etken olduğu, yedek parça ve işçilik olmak üzere araçta 7.416,46 Euro tutarında hasar meydana geldiği, aracın piyasa değerinin 11.900 Euro olarak hesaplandığı, dolayısıyla araç tamirinin mümkün olmadığı, bu nedenle piyasa değerinden hurda değerinin düşülmesi ile davacının gerçek zararının hesaplanması gerektiği, bu kapsamda aracın hurda değerinin 5.700 Euro olduğu ve piyasa değeri olan 11.900 Euro’dan hurda değeri olan 5.700 Euro’nun düşülmesi ile davacının gerçek zararının 6.200 Euro olarak belirlendiği, davacı tarafça istem konusu edilen 903,99 Euro’nun Almanya’daki ekonomik ve sosyal koşullara göre uygun olduğu, davalı sigortanın kaza tarihi itibariyle teminat limitinin 39.000,00 TL olarak belirlendiği, kasko poliçesinin ise kaza tarihinde geçerli olduğu ve kaza başına 300.000,00 TL olarak belirlendiği, kaza tarihi olan 05/08/2019 tarihi itibariyle 1 Euro = 6,2152 TL olmakla 6.200 Euro zararının 38.534,24 TL’ye tekabül ettiği ve davalı … sigortanın zorunlu mali mesuliyet limiti olan 39.000,00 TL’nin içinde kaldığı, diğer davalı İMMS sigortacısı olan … sigorta bakımından ZMMS teminatı üzerinde bir zarar tespit edilemediğinden sorumluluğun olmadığının belirtildiği, davalı … yönünden temerrüt tarihinin 15/04/2021 tarihi olduğunun tespit edildiği hususlarında kanaatin belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince beyan dilekçesinin sunulduğu, davalı … sigorta vekilince beyan dilekçesinin sunulduğu ve davalı … Sigorta şirketi vekilince beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde 05/08/2019 tarihinde dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araç ile davacıya ait …-…-… plaka sayılı araçların maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları bu kazanın devamında davacı aracın park halindeki … plaka sayılı araca çarptığı, davalıalrdan … Sigorta’nın … plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar biçimde ZMMS sigortacısı, … sigortanın ise bahse konu aracın yine kaza tarihini kapsar biçimde İMMS sigortacısı olduğu, davacı aracında meydana gelen hasara ilişkin davacı tarafça Almanya’da bulunan bilirkişilik bürosuna başvuru yapıldığı ve aracın pert total olarak değerlendirilmesi ile hurda değerinin düşürülmesi neticesi davacı aracındaki zarar miktarının 6200 Euro olarak belirlendiği, bu belirleme neticesinde davacı tarafça dava tarihinden evvel davalı taraflara KTK 97. Madde uyarınca başvuru yapıldığı ancak olumlu bir sonuç alınamadığı ayrıca bu bilirkişilik bürosuna ücret olarak 903,99 Euro ödendiği konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında uyuşmazlığın 05/08/2019 tarihinde meydana gelen kazadan kaynaklı tarafların kusur durumlarının ve oranlarının tespiti, bu kaza neticesinde davacı aracının uğramış olduğu zarar miktarının belirlenmesi, bu zararın yabancı para birimi üzerinden mi TL üzerinden mi belirleneceği, davacının istem konusu ettiği 903,99 Euro’nun yargılama giderlerine dahil edilip edilmeyeceği, davalılardan İMMS poliçe sahibi olan … sigortanın ZMMS limitlerinin aşıldığı ispatlanmadan aleyhine dava açılmasının usulden reddi yönünde hüküm kurulmasını gerektirip gerektirmediği, davacı tarafça istem konusu edilen 6200 Euro’da davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı bulunmakta ise miktarının tespiti ile davalıların sorumluluklarının olduğuna kanaat getirilmesi halinde temerrüt tarihlerinin belirlenmesi ile 6325 sayılı yasa kapsamında Bakanlık bütçesinden karşılanan 1320 TL’nin arabuluculuk başvurusuna yönelik AAÜT ile belirlenen 900 TL’nin davalılardan tahsili yönünde hüküm kurulup kurulmayacağı tespit ve değerlendirmesine esas trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın … İli … İlçesi … Mahallesi … Sokak üzerinde … Bulvar istikametine doğru seyir halinde iken yolun dönemecinde direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın ön sağ tampon ve çamurluk kısmı ile o esnada aynı sokak üzerinde park halinde bulunan …-…-… plaka sayılı aracın arka sağ kısmına çarpması ve daha sonra yabancı plakalı aracın çarpmanın etkisi ile sol arka taraf çamurluk kısmı ile o esnada aynı sokak üzerinde ve yabancı plakalı aracın yanında yine yola dik vaziyette park halinde bulunan … plakalı aracın sol ön çamurluk kısmına çarpması ile meydana gelen trafik kazasının oluşumunda sürücü …’ın eyleminin 2918 sayılı yasanın 51/B ve 84/L bentlerine aykırı olması nedeniyle kazanın oluşumu bakımından tam kusurlu olduğu, davacı taraf araç sürücüsünün ve ayrıca dava dışı … plakalı araç yönünden herhangi bir kural ihlali olmadığından kusurlarının bulunmadığı kanaatine varılmakla her ne kadar bu hususta dosyaya kazandırılan rapora ve verilen beyanlarda aksi belirtilmiş ise de bu beyan ve itirazların yerinde olmadığı, kazanın oluşumunda davalı … Sigortaya ZMMS’li olan ve diğer davalı … Sigorta’ya İMMS’li olan … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olarak bu kazaya sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Yine dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde her ne kadar davalılarca aksi iddia edilmiş ve kazandırılan bilirkişi heyet raporuna itirazlarda bulunularak davacı aracında meydana geldiği iddia edilen tutarın kabul edilmediği belirtilmekte ise de davacı aracının söz konusu kazadan kaynaklı olarak uğradığı hasarın aracın Almanya plakalı olması ve davacının da ikametgahının Almanya olması sebebiyle Almanya’daki rayiç değerlere göre belirlenmesi gerektiği, bu kapsamda dosyadaki tutanak, bilgi, belge ve fotoğraflara göre davacı aracında meydana gelen kazadan kaynaklı arka taraf kısmında sökülebilir ve takılabilir parçada büyük şiddette hasar olacak şekilde darbe aldığı, mevcut hasarın nitelik ve boyutlarının kaza tespit tutanağını doğruladığı, davacı tarafça Almanya’daki eksper firmasından alınan rapordaki değişmesi gerekli yedek parçaların bu kazadan kaynaklı davacı aracındaki değişmesi gereken yedek parçalar olduğu ve yedek parça ve işçilik fiyatlarının Almanya’daki rayiç değerler göz önüne alındığında 7.416,46 Euro (KDV Dahil olarak hasarın meydana geldiği yönündeki bilirkişi görüşünün Mahkememizce de benimsendiği yine ayrıca aracın ikinci el piyasa değeri ve hurda değerinin bedelinin belirlenmesine yönelik bilirkişi görüşünün de benimsendiği, dolayısıyla davacı aracında bu kazadan kaynaklı 6.200 Euro hasar meydana geldiğinin kabul edilmesi gerektiği kanaatine varıldığı bu kapsamda az önce belirtilen hususlar yönünden davalı beyan ve itirazlarının da yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu aşamada şu hususun belirtilmesinde fayda vardır. Davacı tarafça istem konusu edilen hasar bedelinin Euro üzerinden talep edildiği, davalı sigorta şirketlerince gerek bu hususun gerek yapılan ödeme tutarının ve gerekse teminat limitlerinin sonuçta yine TL üzerinden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş ise de hükmün Euro üzerinden değerlendirilmesi gerektiği ve ayrıca davacının gerçek zararının karşılanması bakımından rayiç değerlere göre değerlendirme yapılabileceği anlaşılmakla dolayısıyla davalılar tarafından yapılan ödemeler ve sorumluluğunun da yine Euro üzerinden belirlenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça 05/08/2019 tarihli kazadan kaynaklı hasarın giderilmesi talebi ile davalı … sigorta şirketine KTK 97 uyarınca başvurunun 02/04/2021 tarihinde yapıldığı, davalı tarafça yasal ödeme süresi içerisinde davacı tarafa olumlu yahut olumsuz bir cevap verilmediği göz önüne alındığında davalı …’nın temerrütünün 15/04/2021 tarihi itibariyle oluştuğu, yine davacı tarafça davalı … sigorta şirketine 15/05/2021 tarihinde aynı sebepten ötürü başvuru yapıldığı, bu İMMS sigorta şirketi tarafından da yasal ödeme süresi içerisinde olumlu yahut olumsuz bir cevap verilmediği göz önüne alındığında davalı …’nun temerrütünün 27/05/2021 tarihi olarak tespit edildiği ve ancak davalı tarafça 24/12/2021 tarihli beyan dilekçesi ile davalı … sigortanın temerrütü 01/06/2021 tarihi olarak belirtildiğinden bu tarihin göz önüne alınması gerektiği kabul edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar göz önüne alınarak dava trafik kazasından kaynaklı hasar bedeline ilişkin maddi tazminat davası olduğundan ve aynı zamanda bu dava haksız fiil çerçevesinde talep edildiğinden haksız fiilin somut olay bakımından koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla bu hususta yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazasından kaynaklı olarak davalı …’ya ZMMS’li diğer davalı …’ya İMMS’li … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, bu kazadan kaynaklı davacı aracında 6.200 Euro hasar meydana geldiği, söz konusu hasar tutarının tam karşılanmadığı, kusurlu araç sürücüsünün davranışında herhangi bir hukuka uygunluk bulunmadığı ve kaza ile zarar arasında illiyet bağının olduğu göz önüne alındığında davacı yan açısından haksız fiilin koşullarının somut olayda gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.
Yukarıdaki kanaat ve dosya kapsamı göz önüne alındığında 13/12/2021 tarihinde davalı … Sigorta tarafından yapılan ödemenin istem konusu edilen hasar tutarı bakımından değerlendirilmesinin nasıl yapılacağı, sorumluluk limitinin ve durumunun nasıl tespit edileceği ve taraf sorumluluğunun sona erdirip erdirmeyeceği konularında değerlendirme yapılması gerektiği kanaatine varıldığında her ne kadar aksi belirtilmiş ise de ZMMS’nin yapılan ödemenin teminat limitini nasıl etkileyeceği konusunda yapılan değerlendirme neticesinde davacı tarafça istem konusu edilen hasar tutarının tazminine yönelik ZMMS’nin söz konusu kazadan kaynaklı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise sorumluluğa yönelik ZMMS tarafından olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılabilmesi için kazaya yönelik tazminatın ZMMS tarafından öğrenilmesi gerektiği, söz konusu öğrenmenin KTK’nın 97. Maddesi ile hükme bağlandığı hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde her ne kadar davaya trafik kazası 05/08/2019 tarihinde meydana gelmiş ve bilirkişi heyetince bu tarih göz önüne alınmak suretiyle 39.000,00 TL’lik teminat kaza tarihindeki Euro / TL çevirisi yapılarak değerlendirmeye alınmış ise de bu değerlendirmenin yerinde ve doğru olmayacağı çünkü kusurlu aracın ZMMS’si olan … Sigorta’nın kendisine yapılan başvuru üzerine yukarıda da belirtildiği gibi 15/04/2021 tarihinde temerrütü oluşacağından teminat limitinin temerrüt tarihi itibariyle Euro karşılığının tespit edilerek teminat limitinin tükenip tükenmediğinin tespit edilmesi gerektiği kanaatine varılmakla bu hususta yeniden dosyanın bilirkişi heyetine gönderilmeyerek hesaplamanın resen Mahkememizce yapılabileceği kanaati ile teminat limiti olan 39.000,00 TL’nin söz konusu temerrüt tarihindeki Euro / TL karşılığı olarak Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılık tutarı 9.6877 TL’ye bölünmesi ile temerrüt tarihi itibariyle adı geçen davalı ZMMS’nin sorumluluk limitinin 4.025,72 Euro tutar karşılığı olacağı hesaplanmıştır. Bu kapsamda davalı ZMMS şirketi tarafından 13/12/2021 tarihinde daha fazla ödeme yapıldığı görülmekte ise de faiz, yargılama gideri de dahil edilerek 42.174,24 TL üzerinden değerlendirme yapılmasının doğru olmayacağı, değerlendirmenin anapara olarak yapılan 38.534,24 TL üzerinden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılarak söz konusu ödeme tarihindeki Euro / TL karşılığının hesaplanması bakımından ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru’nun 15.6610 TL olduğu, ödenen tutarın söz konusu Euro / TL karşılığına bölünmesi ile davalı ZMMS şirketi tarafından 38.534,24 TL / 15,6610 = 2.460,52 Euro tutarında ödeme yapıldığı göz önüne alındığında sorumluluk limiti olarak tespit edilen 4.025,72 Euro’dan ödenen 2.460,52 Euro’nun düşülmesi ile davalı … sigorta şirketince karşılanmayan 1.565,20 Euro’luk tazminatın kaldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla bu tutarın davalı … tarafından tazmin edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtildiği gibi yapılan hesaplama göz önüne alındığında davacı tarafın aracında oluşan hasar tutarının 6.200 Euro olduğu, davalı … sigortanın sorumluluğunun ZMMS’nin sorumluluğundan sonra başladığı, ZMMS’nin toplam sorumluluğunun 4.025,72 Euro olduğu, dolayısıyla ZMMS tarafından karşılanmayan ve fakat davalı İMMS’nin sorumluluğunda olan bakiye 2.174,28 Euro davacının tazminat tutar alacağının kaldığı, İMMS sorumluluk limiti göz önüne alındığında 300.000,00 TL olarak bu sorumluluğun belirlendiği, bu tutarın davacı tarafça bildirilen temerrüt tarihi olan 01/06/2021 tarihi göz önüne alındığında Euro / TL çevirisinin 10.3972 TL olduğu, 300.000,00 TL’nin 10.3972 TL’ye bölünmesi ile davalı İMMS’nin temerrüt tarihi itibariyle 28.853,92 Euro’luk tazminat talebinden sorumlu olduğu, 2.174,28 Euro’nun bu tutar içinde kaldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla bu tutarında davalı … Sigorta tarafından tazmin edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça yukarıda belirtilen hasar tutarının yanı sıra araçtaki meydana gelen hasarın tespiti bakımından Almanya’da hasar tespitine yönelik bilirkişi incelemesi yapıldığı ve bu incelemeye karşılık 903,99 Euro ödendiğinin belirtildiği, ödemeye ilişkin masraf ve dekont örneğinin ve ekspertiz raporunun Türkçe tercüman çevirisinin dosyaya sunulduğu göz önüne alındığında söz konusu eksper ücretinin yargılama gideri adı altına davalılardan tahsiline yönelik istem bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı, davalıların bu tutardan yargılama gideri adı altında sorumluluklarının bulunduğu ve her ne kadar aksi belirtilmiş ise de bu tutarın dava tarihindeki TL karşılığı üzerinden yargılama giderlerine dahil edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde 05/08/2019 tarihinde meydana gelen kazadan kaynaklı olarak davacı aracında meydana gelen toplam hasar tutarının yukarıda belirtildiği şekilde 6.200 Euro olduğu, davalı ZMMS sigorta şirketi tarafından yine yukarıda belirtildiği şekilde yapılan hesaplama ile 2.460,52 Euro’sunun karşılandığı, … sigortanın sorumluluk limitinin yine yukarıda belirtildiği şekilde 4.025,72 Euro olduğu ve dolayısıyla adı geçen sigorta şirketi tarafından karşılanmamış 1.565,20 Euro’luk hasar tazminatına ilişkin tutar sorumluluğunun bulunduğu, diğer davalı … sigortanın sorumluluğunun ZMMS ile belirlenen sorumluluk limiti üzerinde olması halinde ortaya çıkacağı, bu kapsamda davalı ZMMS’nin sorumluluk limiti 4.025,72 Euro ve davacı zararının 6.200 Euro olduğundan İMMS sigorta şirketi olan … Sigorta tarafından da davacı yan lehine karşılanmamış 2.174,28 Euro hasar tazminatına ilişkin tutar sorumluluğu bulunduğu anlaşılmakla açılı davanın kısmen kabulü ile; davacı aracında 05/08/2019 tarihli kaza neticesinde oluşan 6.200 Euro gerçek zararın; 2.460,52 Euro’sunun dava tarihinden sonra davalı … sigorta tarafından ödendiği anlaşılmakla bu tutar yönünden davalı … açısından dava konusuz kaldığından esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, 1.565,20 Euro’sunun davalı … sigortanın temerrüt tarihi olan 15/04/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL karşılığının davalı … sigortadan alınarak davacıya verilmesine, 2.174,28 Euro’sunun ise davalı … Sigorta’nın temerrüt tarihi olarak belirtilen 01/06/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL karşılığının davalı … sigortadan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, toplam hükmedilen 6200 Eoru’nun dava tarihi itibariyle Merkez Bankası Efektif satış kuru karşılığı tutarın dava değeri olduğu anlaşılarak bu tutar üzerinden harca yönelik hesaplama yapılmış ve ayrıca vekalet ücreti ve yargılama gideri sorumluluk tutarlarına oranlama yapılmak suretiyle belirlemesinin yapılması gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı tarafça AAÜT 16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerinden kaynaklı vekalet ücretinin davalılardan tahsili yönünde talepte bulunulmuş ise de söz konusu tarifenin ilgili maddesinde belirtilen ücretinin vekil ile müvekkil arasındaki iç ilişkiye dahil olduğu yargılama ile ilgisinin olmadığı ve dolayısıyla bu hususun yargılama giderleri olarak talebe konu edilemeyeceği kaldı ki söz konusu tutar vekil müvekkil iç ilişkisi mahiyetinde talep edilebilir şekilde düzenlendiği anlaşılmakla söz konusu tarifede belirtilen ücretin davalıdan tahsilinin de mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; davacı aracında 05/08/2019 tarihli kaza neticesinde oluşan 6.200 Euro gerçek zararın;
– 2.460,52 Euro’sunun dava tarihinden sonra davalı … sigorta tarafından ödendiği anlaşılmakla bu tutar yönünden davalı … açısından dava konusuz kaldığından esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına,
– 1.565,20 Euro’sunun davalı … sigortanın temerrüt tarihi olan 15/04/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL karşılığının DAVALI … SİGORTADAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
– 2.174,28 Euro’sunun ise davalı … Sigorta’nın temerrüt tarihi olarak belirtilen 01/06/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL karşılığının DAVALI … SİGORTADAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 4.441,09 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 1.110,28 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 3.330,81 TL karar ve ilam harcının;
– 1.167,79 TL’sinin DAVALI … SİGORTA’DAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
– 2.163,02 TL’sinin İSE DAVALI … SİGORTA’DAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutarlar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 1.169,58 TL (59,30 TL peşin harç ile 1.110,28 TL başvuru harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 1.331,80 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama gideri ile 9.479,32 TL ekspertiz ücretinden oluşan toplam 11.980,70 TL’nin;
– 4.201,51 TL’sinin DAVALI … SİGORTA’DAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
– 7.779,19 TL’sinin ise DAVALI … SİGORTA’DAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 213,20 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan;
– 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVALI … SİGORTA’DAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
-6.287,83 TL vekalet ücretinin DAVALI … SİGORTA’DAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
-Davacı tarafından talep edilen A.A.Ü.T. 16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerinden kaynaklı vekalet ücret talebinin REDDİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALILARDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)