Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/389 E. 2022/139 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/389 Esas
KARAR NO : 2022/139

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2021
KARAR TARİHİ : 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; Davalı … Sigorta A.Ş’ ın trafik sigortasını düzenlediği ……. plakalı aracın tam kusurlu olarak müvekkile ait ……… plakalı araca 17/12/2020 tarihinde kusurlu çarpması sonucu( Kavşak yoğunluğu trafik işaretleri ile belirtilmemiş kavşakta …aracı, sağdan gelen ……….. aracının geçiş önceliği kuralına uymadığı için %100,asli ve tam kusurlu 2918 say. KYTK.57/1-c ve Yönetmelik 109/d–2 ) kusurlu olduğunu, Müvekkilinin aracında kaza sonrası eksik ödenen hasar tazminatı farkının yargıtay kararlarına göre (yargıtay kararı ektedir) gerçek zarar iskontosuz ve KDV dahil hesabı fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 10,00 TL ile değer kaybınında yine yargıtay kararlarına göre kazadan önceki değeri ile kazadan sonraki değeri arasındaki farka göre fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 10,00 TL nin 21/12/2020 ihbar tarihinden 8 iş günü sonrası 04/01/2021 tarihinden itibaren davalı sigortacıdan, diğer davalıdan ise haksız fiil tarihi 17/12/2020 den itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte , araçtan mahrum kalma tazminatı olarak ……. den haksız fiil tarihinden itibaren şimdilik 10,00 TL den avans faizi ile tahsiline karar verilmesini, Müvekkilinin, …….. plakalı aracı kusurunun bulunmadığı 17/12/2020 tarihinde meydana gelen kazada aracının çarpılması sonucu maddi hasara uğradığını, Davalı Sigorta şirketinden teminat altına alınan kusur konusunda anlaşmazlık bulunmayan ………. plakalı aracın ………nolu trafik poliçesinden 1014966 nolu dosya açıldığını, Söz konusu uyuşmazlık müvekkilin hasar tespitine karşı oluşmuş ve bu ücretler ve eksik tespit ile aracının yapmasının mümkün olmadığı,yan sanayi parça ile zararın sigortacı lehine haksız kazanç sağlandığını anlaması üzerine müvekkil tarafından 6100 sayılı HMK’nın 293. maddesine dayanılarak izmir adli bilirkişi listesinde kayıtlı bilirkişiden uzman görüşü raporu alındığını, Bu rapora göre hasar tutarı KDV dahil 23.489,15 TL olarak hesaplanma yapmış,bu hizmet için 385,00 TL fatura düzenlendiğini, Uzman görüşü ücreti ıslaha konu olmayıp TTK 1426 gereği olmasını ve yargı gideri olarak kabul edilmesini talep ettiklerini, (17. Hukuk Dairesinin 2015/6097 E. , 2015/13493 K., 2015/14919 E. , 2016/3207 K. 2016/18436 E. , 2017/9572 K. , 2016/13531 E. , 2017/10733 Kararları bu yöndedir. ) Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, E. 2010/9660 K. 2011/4821 T. 16.05.2011:“Davacı vekilinin dava dilekçesinde talep ettiği 349,86 Euro ekspertiz rapor ücreti karşılığı olan TL’nın, yargılama giderleri arasında hesaplanıp, kabul oranına göre hükmedilmesi gerekirken, mahkemece, bu meblağın müddeabihe dahil edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” şeklinde ifade bulunulduğunu, Davalı 4.441,85 TL ödeme yaptığı görüldüğünden fark olarak 19.047,30 TL daha ödemeyi 04/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sigortacıdan ,haksız fiil tarihi 17/12/2020 itibari ile …………. den avans faizi ile tahsiline karar verilmesini için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 10,00 TL den dava açıldığını, HMK 323. Madde gereği yargı giderlerinden; Dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne (16/2 madde) göre tayin olunacak yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin davalı Sigorta şirketinden tahsiline, TTK 1426 gereği uzman görüşü ücret bedeli (385,00 TL) ve diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesi ile özetle;Kabul anlamında gelmemekle birlikte, davacının zararı, davadan evvel alınan ekspertiz raporu ile belirlenmiş olduğundan huzurdaki davanın belirsiz alacak şeklinde açılmasında hukuki yarar olmadığını, bu husus dava dilekçesinde de açıkça belirtilmiş olmasına rağmen davanın belirsiz olarak açılması HMK m.107 hükmünün amacına aykırı olduğunu, bu nedenle hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının alacağının miktar veya değerini belirleyebilmesi için elinde bulunması gerekli bilgi ve belgelere sahip olmaması ve bu belgelere dava açma hazırlığı döneminde ulaşmasının da ( gerçekten ) mümkün olmaması ve dolayısıyla alacağın miktarının belirlenmesinin karşı tarafın elinde bulunan bilgi ve belgelerin sunulmasıyla mümkün hale geleceği durumlarda alacak belirsiz kabul edilmesi gerektiğini, Dava ticari nitelikte olup görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. Açıklanan nedenle dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, davaya konu kazaya karışan …plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde ………numaralı Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile 11.11.2020 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, Müvekkil sigorta şirketi ZMSS poliçesi gereği ancak gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, davacı şirket tarafından yapılan başvuruya istinaden alınan ekspertiz raporu doğrultusunda 02.02.2021 tarihinde 4,441.85 TL hasar bedeli mağdura ve 02.02.2021 tarihinde 3,008.86 TL tedarik bedeli ödendiğini, Müvekkil şirketin sorumluluğu yapılan bu ödemeler sonrası kalmadığını, İşbu ödeme neticesinde davanın reddini talep ettiklerini, aksi kabul anlamına gelmemek üzere, fatura sunulmadan KDV ödenmesi hakkaniyete aykırı olacağını, davacı tarafından dosyaya sunulu fatura bulunmadığından işçilik tutarı açısından KDV hariç hesaplama yapılması gerekmekte olduğunu, 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1. maddesine göre “Türkiye’de yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi.” olduğunu, Davacının aracına verilen zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmeti de anılan yasa gereğince KDV’ye tabi olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kazaya karışan araçlar ticari olmadıkça avans faizi talep edilemeyeceğini, (T.C. YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ E.2016/19157 K.2019/7995 T.16.9.2019). Davanın öncelikle usulden reddine, Aksi halde davanın esastan reddine, her halde yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
…plaka sayılı araca ait 17/12/2020 tarihi itibariyle geçerli olan ZMMS poliçe örneğinin, meydana gelen kaza nedeniyle oluşturulan hasar dosyası örneğinin mahkememize gönderidiği, İzmir Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ ne ve …….. plaka sayılı aracın kaza tarihi olan 17/12/2020 tarihi itibariyle tüm tescil bilgilerinin ve İstanbul Trafik Tescil Şube Müdürlüğünce 34 HJ 9509 plaka sayılı aracın ise malikini gösterir trafik kaydının mahkememiz dosyası içinde olduğu, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezince ……..plaka sayılı aracın tramer kaydının çıkartılarak mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu kazanın oluşumunda tarafların kusur durumları ve oranı ile davacı aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı miktarının tespiti hususlarında rapor aldırılmıştır.
Otomotiv alanında uzman bilirkişi ……. tarafından hazırlanan 01/12/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında; 17.12.2020 tarihli kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait ……………. plaka sayılı araç sürücüsünün “ETKEN OLDUĞU”, Davacı tarafa ait 34 HJ 9509 plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; “ETKEN OLMADIĞI”, Dava konusu ………. plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 23 010,00.-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiği, Davalı sigorta şirketinin, davacı tarafa hasar tazminat bedeli olarak 02.02.2021 tarihinde 4.441,85.-TL ve ayrıca tedarikçi firmaya da 3.008,86 .-TL olmak üzere toplam 7.450,71.-TL ödeme yaptığı, Buna göre; davalı sigorta şirketinin bakiye hasar tazminat yükümlülüğünün 45.559,29.-TL olabileceği kanaatine varıldığı, Bahse konu …….. plaka sayılı araçta kaza nedeniyle 5.000,00.-TL değer kaybı meydana gelebileceği, Davaya konu hasarlı …….. plaka sayılı aracın mevcut hasarı dikkate alındığında, makul tamir süresinin düzenli ve sistemli bir çalışmayla 10 iş günü olduğu, Yapılan piyasa araştırmaları neticesinde aynı donanım ve teknik özelliklere sahip bir aracın kaza tarihinde günlük kiralama bedelinin 200,00.-TL olduğu, buna göre aracın onarımı süresince ikame araç bedelinin 2.000,00.-TL olduğu, Bahse konu ……….. plaka sayılı aracın hasar, değer kaybı ve araç mahrumiyet tazminatı uzman raporu bedelinin 385,00.-TL (KDV Dahil) olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sundukları, davacı vekilinin bedel artırım dilekçesi sunduğu, davalı vekili ve davalıya tebliğ edildiği, davalı vekilinin ek bilirkişi raporu aldırılması talebinin bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğundan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 06/01/2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile özetle;dava dilekçemizin talep kısmını fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere; Hasar farkı tazminatı 15.559,29 TL ve değer kaybı tazminatı için 5.000,00TL olmak üzere toplam 20.559,29 TL nin sigortacı yönünden olan 04/01/202 den , diğer davalı yönünden haksız fiil tarihi 17/12/2020 den itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline , Sadece davalı …….’ den araçtan mahrum kalma tazminatı olarak 2.000,00-TL nin haksız fiil tarihi 17/12/2020 den itibaren avans faiziyle birlikte davalı …………’ den tahsiline karar verilmesi ,HMK 323. Madde gereği yargı giderlerinden; Dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne (16/2 madde) göre tayin olunacak yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin davalı Sigorta şirketinden tahsiline ve TTK 1426 gereği yargı giderlerinden özel ekspertiz uzman görüşü ücret bedeli (385,00 TL) HMK 323. Madde gereği diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava;17/12/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacı aracında meydana gelen hasar bedeli ile değer kaybı zararının davalılardan, araç mahrumiyet zararının davalı …’den tahsili istemli tazminat davasıdır.
Taraflar arasında;Kazaya karışan araç sürücülerinin olayda kusurlarının bulunup bulunmadığı bulunuyor ise oranının ne olduğu, davacı aracında kaza nedeniyle meydana gelen hasarların neler olduğu, değer kaybı meydana gelip gelmediği, gelmiş ise miktarının ne olduğu, hasardan ve değer kaybından davalı sigortanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, dava konusu kaza nedeni ile araçtan mahrum kalma tazminatının gerekip gerekmediği, gerekiyorsa miktarının ne olduğu ve davacının hangi tarihten itibaren ne tür faiz talebinde bulunabileceği noktalarında uyuşmazlık bulunduğu görülmüş ve davaya konu kazanın oluşumunda tarafların kusur durumları ve oranı ile davacı aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı miktarının tespiti hususlarında bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi raporuna göre davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan …………plakalı araç ile davacıya ait ……….plakalı aracın karıştığı 17/12/2020 tarihli trafik kazasında davalı aracın olay mahallinde PTT sok. Kontrolsüz kavşağına geldiğinde durup sağdan gelen taşıtlar varsa bunların geçişini bekleyip yolun güvenli olduğunu gördükten sonra harekete geçerek kavşağa girip seyrine devam etmesi gerekirken bu şekilde yapmayıp dikkatsiz ve tedbirsiz davranmak suretiyle görüş alanına yeterince kontrol altında tutmadan sağ taraftan gelen ve kavşak konumundan dolayı ilk geçiş hakkına sahip olan ……….. plakalı davacıya ait araca ilk geçiş hakkını vermeyerek Karayolları Trafik Kanunun 57/c maddesinde yer alan kuralı ihlal etmesi nedeniyle davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün kaza nedeniyle bir kusurunun bulunmadığı, kusur yönünden düzenlenen bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, bilirkişi tarafından davacıya ait araçta meydana gelen hasar yönünden değerlendirme yapıldığı, buna göre davacıya ait araçta kaza nedeniyle 23.010,00-TL hasar meydana geldiği, davalı sigorta şirketi tarafından toplam 7.450,71-TL hasar nedeniyle ödeme yapıldığı, bu nedenle davacının bakiye hasar tazminatı alacağının 15.559,29-TL olduğu, araçtaki değer kaybı yönünden aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değerinin 75.000-TL olduğu, kaza nedeniyle aracın sol ön kapı ve sol arka kapısının değiştirilerek boyanması nedeniyle araçta değer kaybı oluştuğu, aracın kazadan sonraki ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değerinin 70.000-TL olduğu, davacıya ait araçta kazaya bağlı olarak 5.000-TL değer kaybı meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi kapsamında poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere ve davalı araç işleteninin Karayolları Trafik Kanunu uyarınca davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinden ve değer kaybından sorumlu olduğu, ayrıca davalı araç işleteninden kaza nedeniyle ikame araç bedeli tazminatı talep edildiği, yapılan araştırma sonucunda düzenlenen rapora göre davacıya ait aracın mevcut hasarı dikkate alındığında makul tamir süresinin düzenli ve sistemli bir çalışma ile 10 iş günü olduğu ve kaza tarihi itibariyle mevsim şartları da göz önünde bulundurularak aynı donanım ve teknik özelliklere sahip muadil bir aracın mevsim koşulları da dikkate alındığında günlük kiralama bedelinin 200,00-TL olduğu ve buna göre aracın onarım süresince 2.000-TL araç mahrumiyet zararı bulunduğu ve bu zarardan davalı araç işleteninin sorumlu olduğu, davacı tarafından yapılan 385,00-TL ekspertiz ücreti harcamasının yargılama gideri olarak hüküm altına alınması gerektiği, her ne kadar davacı vekilince arabulucuk vekalet ücreti talep edilmiş ise de; AAÜT uyarınca arabuluculuk vekalet ücretinin vekil ve müvekkil arasında iç ilişkide değerlendirilmesi gerektiği ayrıca dava vekalet ücreti dışında arabuluculuk vekalet ücretine de yargılama sonucunda hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı bu nedenle arabuluculuk vekalet ücretine hükmedilmesi talebinin reddi gerektiği kanaatine varılmış ve davacı vekilinin bedel artırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE;
2-15.559,29-TL bakiye hasar bedeli ve 5.000-TL değer kaybından kaynaklanan tazminat olmak üzere toplam 20.559,29-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 02/02/2021 tarihinden, davalı … yönünden olay tarihi olan 17/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-2.000-TL araçtan mahrum kalma tazminatının 17/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının arabuluculuk vekalet ücreti talebinin reddine,
5-Alınması gereken 1.541,02-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 59,30- TL nispi harç ile 384,80-TL tamamlama harcı indirildikten sonra kalan 1.396,92-TLharcın 123,84-TLsinin davalı …’den, kalan 1.273,08-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına,
6-Davacının yatırmış olduğu 59,30-TL başvurma harcı ile 59,30-TL nispi harç ve 384,80-TL tamamlama harcı toplamı olan 503,40-TL’nin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu 550,00-TL bilirkişi ücreti 402,50-TL tebligat-posta gideri ve 385,00-TL ekspertiz ücretinden ibaret toplam 1.337,50-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı sigorta şirketinden alınarak, Hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2022
Katip ….
e-imzalıdır.

Hakim ….
e-imzalıdır.