Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/388 E. 2022/326 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/388
KARAR NO : 2022/326

DAVA : Konkordatonun Feshi
DAVA TARİHİ : 31/05/2021
KARAR TARİHİ : 15/04/2022

İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas-…/… Karar sayılı gönderme kararı üzerine dosya Mahkememize gönderilmiş olup, mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize hitaben sunduğu dava dilekçesinde; davalı şirketin teklif ettiği konkordatonun İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.12.2019 tarihli, …/… esas …/… karar sayılı kararı ile onaylandığını, mahkemece borçlunun alacaklılara 19.12.2018 tarihinden itibaren faizsiz olarak 2020 yılı Ocak ayından başlamak üzere ve her ayın son günü ödenmesine ilişkin karar verilmesine rağmen davalı tarafından bu tarihe kadar ödeme yapılmadığını, davalının konkordato şartlarını ihlal ettiğini ileri sürerek, İİK’nun 308(e) maddesi uyarınca konkordatonun kısmen feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava başlangıçta İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiş, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/06/2021 tarihli …/… esas …/… karar sayılı kararı ile davayı görmeye konkordato tasdik kararını veren İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, dava dilekçesinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben düzenlendiği bildirilerek dava dosyasının İzmir 3 ATM’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; davacı tarafından müvekkiline ait olan Denizli ili, … ilçesi, …, … Mah., … Ada, … parselde kayıtlı taşınmazın ipotek alacağına mahsuben 451.000,00-TL bedelle banka tarafından satın alındığını, davacının alacağını tahsil ettiğini, hiç ödeme almadıklarına ilişkin beyanının gerçeği yansıtmadığını, ayrıca konkordatonun tasdiki kararının istinaf edildiğini ve henüz kesinleşmediğini, tasdik kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, bunun yanı sıra covit 19 salgın hastalığının öngörülemeyen bir durum olduğunu, müvekkilinin taahhüt ettiği ödemelere uymasının beklenmesinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, imkanları ölçüsünde konkordato projesi kapsamında ödemeleri yaptığını, davanın reddine karar verilmesi savunulmuştur.
İzmir 3. ATM’nin …/… esas …/… karar sayılı 06/12/2019 tarihli kararı ile … Makina Müh. Doğalgaz Sis. Denetleme Müşavirlik İnş. Ve Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘nin konkordato talebinin kabulüne, konkordatosunun İİK 306 maddesi uyarınca tasdikine, konkordatoya tabi borçlarını birer ay ara ile 60 eşit taksitle kesin mühlet tarihi olan 19/12/2018 tarihinden itibaren faizsiz olarak 2020 yılı Ocak ayından başlayarak her ayın son günü ödenmesine karar verildiği, bu kararın 15/06/2021 tarihinde Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin onaması ile kesinleştiği anlaşılmıştır.
İİK 308/e maddesinde “kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir” hükmüne yer verilmiştir. Davacının bu yasal düzenleme uyarınca kendisi hakkındaki konkordatonun feshine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Konkordato tasdik kararı ile birlikte kayyım olarak atanan …’in …/… esas sayılı dosyasına sunduğu kayyım raporlarının bir örneği dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
Kayyım … mahkememize sunduğu 14/10/2021 havale tarihli raporunda; davalı şirketin adi alacak hükmündeki taksit ödemeleri yapmadığını, firma tarafından sağlıklı bilgi ve belge akışı yapılmadığını, konkordato projesine uygun davranmadığını, davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan protokol gereği 17/09/2019 tarihi itibariyle banka tarafından faiz ve ferilerinden feragat edilmesi nedeniyle davacıya olan toplam borcun 643.000,00-TL olduğu konusunda mutabık kalındığını, bunun 347.157,67-TL’sinin protokol uyarınca ipotekli borç olduğunu, geriye kalan 295.842,33-TL’sinin adi borç olduğunu, davacının gayrimenkul satışı ile elde ettiği tahsilat tutarının 451.000,00-TL olup geriye kalan 103.842,33-TL tahsilatın gayrimenkul bedeli ile ipotekli borç tutarı arasındaki fark olduğunu, bankanın gayrimenkul satışı sonrasında ipotekli alacağından 103.842,33-TL fazla tahsilat yaptığını ortaya koymuştur.
Davacı vekili 15/04/2022 tarihli duruşmada; davalının ipotekli taşınmazının alacağa mahsuben taraflarından 451.000-TL bedel ile satın alındığı ve tahsilat yaptıklarının doğru olduğunu ancak ödenen harçlarla birlikte ellerine daha az tahsilat geçtiğini, rehinli borcun 347.157,67-TL olarak anlaşıldığına itirazlarının olmadığını, kayyım raporunda belirtildiği üzere 295.841,33-TL adi alacakları bulunduğunu beyan etmiştir.
Toplanan tüm deliller karşısında; davacı banka ile davalı şirket arasında yapılan protokol uyarınca ipotek kapsamındaki alacaklarının 347.157,67-TL olduğu, adi alacaklarının 395.841,33-TL olduğu, davalının tasdik edilen konkordato kapsamında 2020 Ocak ayında başlayarak 60 ayda ödenmesi gereken adi alacaklarına ilişkin hiçbir ödeme yapmadığı, ancak davacı bankanın ipotekli alacağının tahsili kapsamında davalının taşınmazını satışa çıkarttığı, alacağına mahsuben 451.000-TL bedelle satın aldığı, davacının 347.157,67-TL olarak protokol ile belirlenen rehinli alacağının bu tahsilat tutarından düşüldüğünde davacının rehinli alacağı dışında 103.842,33-TL adi alacak kapsamında tahsilat yaptığının kabulünün gerektiği, bunun yanı sıra davacının 295.842,33-TL olarak belirlenen adi alacağının 60 taksite bölünmesi ile davalının 2020 yılı Ocak ayından itibaren davacıya ödemesi gereken her bir taksit tutarının 4.930,70-TL olduğu, iş bu fesih davasının açıldığı tarihe kadar ödenmesi gereken 16 taksite karşılık olmak üzere davalı tarafından davacıya 78.891,20-TL ödenmesi gerekirken bu tutarın taksitler halinde ödenmediği ancak davacının davalıya ait taşınmazın satışı sonrasında rehinli alacağından fazla tahsil ettiği adi alacak kapsamında sayılan 103.842,33-TL dikkate alındığında bu dava tarihine kadar ödenmesi gereken 78.891,20-TL’nin ödenmiş olduğu, dolayısıyla davacının iş bu fesih dava tarihine kadar ödenmesi gereken adi alacak taksitlerini tahsil etmiş olduğu ve İİK 308/e maddesi uyarınca konkordatonun feshine ilişkin şartların oluşmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümlerine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan ve sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.15/04/2022

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)