Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/380 E. 2021/485 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/380 Esas
KARAR NO : 2021/485

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2019
KARAR TARİHİ : 04/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir … İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacının 2012 yılı Aralık ayından 2014 yılı Ocak ayına kadar davalı hastanede jinekoloji uzmanı olarak aylık 15.000 TL çalıştığını, 16 aylık ücret alacaklarının ödenmediğini, davalı şirkete İzmir …. Noterliği’nin … yevmiye nolu 03.11.2018 tarihli yevmiye gönderildiğini iddia ederek yukarıda dökümü yapılan alacakların ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili İzmir …. İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunarak, davacının davalı hastanenin kurucu ortağı ve büyük hissedarı olduğunu, davacının işçi statüsünde değil işveren statüsünde bulunduğunu, davacının çalıştığını iddia ettiği dönemde %58 paya sahip olarak yönetim kurulu başkanı olduğunu, davacının devam eden süreçte mevcut hisselerini devrettiğini, devir protokolünde davacının 3.293.006,39 TL alacağını, başka şirketteki borçlarının üstlenilmesi sureti ile ödenmesine, 1.266.875,28 TL alacağından feragat ettiğine, 2.026.131,11 TL lik kısmının ise 4 yıllık sürenin sonunda muaccel olacağına, davacının ortağı olduğu diğer şirketlerin borç tutarlarının davalı şirket tarafından ödenmesi şeklinde anlaşıldığını, 08.12.2017 tarihli protokol ile 07.09.2014 tarihli protokolde yer alan , yerine getirilen hususların tespit edildiğini ve davacıya 1.892.128,00 TL davacıya ödenmesi hususunda anlaşıldığını, davacının davalı işyerinde işveren sıfatı ile , işe alım ve işten çıkarma işlemlerini yapan kişi olduğunu beyan ile açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
Yukarıda belirtilen Mahkemece yapılan değerlendirmede SGK İl Müdürlüğüne yazlan müzekkereye verilen cevabın dosyaya kazandırıldığı, davacı asil açısından emsal ücret araştırmasının yapıldığı, davacı tanıklarının dinlenildiği ve dosyanın bilirkişiye tevdi edilmekle bilirkişi tarafından hazırlanan 31/08/2020 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu, dosya kapsamına göre adı geçen Mahkemece yapılan değerlendirme neticesinde 11/02/2021 tarihli ve … Karar sayılı ilam ile aynen “Davacının, davalı şirketin yöneticisi ve ortağı olduğu, davalı şirketin dosyaya sunulu yönetim kurulu kararına göre davacının 284.000,00 paya sahip şirkette … pay sahibi olduğunun belirtildiği, sunulu protokollerde davacının 167.560 hisse payını belirlenen durum ve koşullar ile devrettiği, tanık anlatımlarından davacının emir ve talimat yetkisinin bulunduğunun anlaşıldığı, bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşmenin iş sözleşmesinin temel unsurlarından olan bağımlılık unsurunu taşımadığı, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunmadığı, bu itibarla davaya bakmakla görevli mahkemenin taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği nazara alındığında Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna” şeklinde kararın verildiği ve dosyanın Mahkememize tevzi edilerek yukarıdaki esasa kaydedildiği görülmüştür.
Dava; davacı tarafından davalı bünyesinde çalışıldığı belirtilen 2012 yılı Aralık ayı ve 2014 yılı Ocak ayına kadar ki çalışma süresinden kaynaklı işçilik alacaklarının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır.
Davacı taraf talebi, davalı taraf savunması, dosyaya kazandırılan bilgi ve belgeler göz önüne alındığında; her ne kadar İzmir …. İş Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyası ile istem konusu edilen husus yönünden değerlendirmenin yukarıda belirtilen gerekçe ile ticaret Mahkemeleri nezdinde yapılması ve bu kapsamda görevsizliğe karar verilerek Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiş ise de davacının davalıdan olan talebinin ortaklık ilişkisinden kaynaklı olarak talep edilmediği bilakis ortak olsa bile fiili olarak çalışmasının karşılığı olarak yukarıda belirtilen işçilik alacaklarının tahsilinin talep edildiği, görevsizlik kararı veren Mahkemece davacının işçilik alacaklarından kaynaklı hak ve alacağının bulunmaması haline kanaat getirilmesi halinde talebin esas yönünden değerlendirilmesi gerektiği bu nedenle taraflar arası uyuşmazlık konusu husus yönünden istem konusu edilen talebin değerlendirilmesinin ve nitelendirmesinin Mahkememizce yapılamayacağı kanaatine varılarak uyuşmazlık yönünden değerlendirmenin İş Mahkemeleri tarafından yapılması gerektiğinden uyuşmazlığın görevsizlik kararı veren İzmir …. İş Mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılarak Mahkememizin görevsizliği ile davanın 6100 sayılı HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Görevli Mahkemenin İzmir İş Mahkemesi (İzmir … İş Mahkemesi) olduğuna,
3- Karar istinaf edilmeksizin kesinleştiği takdirde İzmir İş Mahkemesi ile Mahkememiz arasında görev konusunda ihtilaf oluştuğunda HMK’nın 20. ve 22. maddeleri gereğince mercii tayini için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili istinaf Dairesine re’sen gönderilmesine,
4- Yargılama giderlerine HMK’nın 332/2. maddesi uyarınca davanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde bu mahkemece karar verilmesine, aksi halde, aynı Kanunu’n 20/1-son maddesi düzenlenmesine göre davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
5- Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/06/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır