Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/356 E. 2021/1006 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/356 Esas
KARAR NO : 2021/1006

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile …- …’in 02/07/2020 tarihli sözleşme gereğince aralarında anlaştıklarını, buna göre …-…’in müvekkiline ait … Sk. … ada … parsel Buca … Mevkii’nde bulunan taşınmazda 16 maddede belirtilen işleri 150.000,00 TL bedelle 60 gün içerisinde yapacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin davalının bildirmiş olduğu hesaba 08/07/2020 tarihinde dekont karşılığı 40.000,00 TL nakit ve 29/07/2020 tarihinde yine dekont karşılığı 5.000,00 TL nakit para ile Keşidecisi … olan ve şirketi ….Ltd.Şti. tarafından ciro edilen … Bankası … Şubesi’ne ait … seri nolu 15/11/2020 keşide tarihli 11.145,00 TL bedelli çeki; Keşidecisi kendi şirketi ….Ltd.Şti. olan … …/Karşıyaka Şubesi olan … seri nolu 21/11/2020 keşide tarihli 23.855,00 TL bedelli çeki; Keşidecisi kendi şirketi ….Ltd.Şti. olan … … Şubesi’ne ait … seri nolu 19/12/2020 tarihli 45.000,00 TL bedelli çeki ve Keşidecisi kendi şirketi ….Ltd.Şti. olan … …/Karşıyaka Şubesi olan … seri nolu 25/01/2021 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çekleri verdiğini, müvekkilinin üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen yüklenicinin 21/09/2020 tarihinde tüm ekipman ve malzemelerini de alarak işi yarım bırakıp gittiğini, müvekkili tarafından Karşıyaka ….Noterliği vasıtasıyla 23/09/2020 tarihinde gönderilen ihtarnameye rağmen davalının eksik edimlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin eksik kalan işlerin tespit amacıyla İzmir ….Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasıyla delil tespiti talebinde bulunarak tespit raporu alındığını, müvekkilinin davalıya ödemiş olduğu miktarın çeklerle birlikte 80.000,00 TL olduğunu ancak davalı tarafından yerine getirilen işlerin bedelinin en fazla 60.000,00 TL civarında olduğunu, davalının yapmadığı işler nedeniyle haksız kazanç elde edeceğini beyan ederek davacının davalıya vermiş olduğu Keşidecisi ….Ltd.Şti. olan … … Şubesi’ne ait … seri nolu 19/12/2020 tarihli 45.000,00 TL bedelli çek ile Keşidecisi ….Ltd.Şti. olan … …/Karşıyaka Şubesi olan … seri nolu 25/01/2021 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çekin bankaya ibrazı halinde ödenmemesi hususunda teminatsız ya da teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesine; yargılama sonunda işbu çeklerin bedelsiz kaldığının ve bu çekler bakımından müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinin davalıya fazladan ödemiş olduğu 25.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle: davacı tarafın, 02.7.2020 tarihli sözleşmeye dayanarak taşınmazındaki havuz vesair işlerinin yapım işinin müvekkil tarafından yapılacağını iddia ettiğini, Davanın dayanağı olarak 02.07.2020 tarihli Sözleşme gösterildiğini, Davacı tarafın dayandığı sözleşme incelendiğinde bir eser sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşıldığıni,
TKHK.nun 3.maddesi ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi tüketici olarak tanımlandığını, Yine aynı kanun maddesi mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya meslek amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan,eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, tüketici işlemi olarak kabul ettiğini,
Yasal düzenleme dikkate alındığında dava konusu uyuşmazlık tüketici işlemi olduğunu ve davanında İzmir Tüketici Mahkemeleri görevli olduğunu, bu nedenle öncelikle görev itirazının kabulü ile dosyanın görevli İzmir Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, taraflar arasındaki sözleşme, teklif aşamasında kalmıştır.
Müvekkilimiz, 02.07.2020 tarihli imzasız teklif örneği ile davacı adına kayıtlı taşınmazın havuz yapım işini yapmak için sadece teklif verildiğini, davacı havuz yapımı dışında diğer tadilat ve imalatlarla ilgili olarak müvekkili devre dışı bırakarak üçüncü kişilerle anlaştığını, davacı taraf, müvekkile sadece yaptığı havuz işine ilişkin kısmi ödeme yapıldığını,
Davacı taraf, müvekkiline yüzme havuzu yapımına ilişkin olarak kısmi ödeme yapmış, ancak müvekkilin yapıp tamamladığı bu işin bedelinin tamamını ödemediğini, Davacı tarafça yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini,
Davacının dayanağı tespit dosyasındaki bilirkişi raporunda 02.07.2020 tarihli sözleşme dikkate alınarak rapor tanzim edildiğini, Ancak bilirkişiler işbu sözleşmenin taraflarca imzalanmadığı hususunu gözden kaçırdıklarını, bu nedenlerle, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; bedelsiz kalan çeklere yönelik açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizin 15/12/2020 tarih … esas … karar sayılı kararı ile İzmir Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş, karar davalı tarafça istinaf edilmiş ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … esas ve … karar sayılı kararı ile dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra görev hususunda değerlendirme yapılarak ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkememizce verilen karar kesin olarak kaldırılmasına karar verilmiştir. Dava değerinin 500,000-TL’ in altında olması nedeniyle dava basit yargılama usulüne tabidir, ve dilekçeler teati aşaması tamamlanmıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi “tüketici”, 3/ı bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem “tüketici işlemi” olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir.
Somut olaya bakıldığında; dava dilekçesi ekinde ibraz edilen davacı ile davalı arasında akdedilen 02/07/2020 tarihli “Sözleşme” başlıklı belgenin incelenmesinde sözleşmeye konu İzmir İli Buca İlçesi … Mevkiinde bulunan taşınmaza ilişkin “işverene ait ev” ibaresinin bulunduğu, bu anlamda taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işlemi sayılması gerektiği, buna göre davaya bakmakla İzmir Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu, mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatine varıldığından, dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5- Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi 21/12/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.