Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/354 E. 2021/678 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/354 Esas
KARAR NO : 2021/678

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 25/05/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 25/05/2021 tarihli dava dilekçesinin incelenmesinde; müvekkili ile karşı taraf …’ın “beton parlatma parlatma hizmeti/işçiliği” konusunda anlaşıldığı, beton parlatma hizmetinin yapılacağı taşınmazın, … Mahallesi … Sokak No: … …/İZMİR adresinde olup beton parlatma işleminin yapılacağı yüzeyin 5.100 m2 olduğu, taraflarınca işbu hizmet karşılığında davalı tarafa muhtemil tarihlerde toplamda 92.386 TL tutarın ifa edildiği, beton parlatma hizmetinin karşı taraf … tarafından gereği gibi ifa edilmediği, şöyleki yüzey aşınma direncini arttıran yüzey sertleştirici lityum silikat isimli kimyasal maddenin sözleşme konusu beton parlatma işçiliğinde 250 gram kullanılması gerekirken 25 gram kullanıldığı, yine beton yüzeyin alt tarafının boş bırakıldığı, betonun içindeki gözeneklerin doldurulmadığı, betonun geçirimsizleşmesinin sağlanmadığı, işbu beton yüzeyde delikler ve çatlaklar bulunmakta olup beton yüzeyin boşluksuz bir yapıya da sahip olmadığı, yine parlatma yapılan yüzeyde seviye farkı mevcut olup bu seviye farklarının test edilmediği, 5.100 m2 alanda işlem görmemiş alanlar mevcut olduğu, ezcümle beton parlatma işleminde söz konusu ayıpların kullanım amacı bakımından beton yüzeyin değerini ve beton yüzeyden beklenen faydaları ortadan kaldıran nitelikte olduğu, davalı tarafından bu iş için müvekkiline toplamda 218.890,00 TL tutarlı … numaralı fatura düzenlendiği, bu faturadan kaynaklı davalının talep ettiği miktarın kısmi ödemelerden sonra 184.890,00 TL tutarlı olduğu, bu faturanın müvekkili şirkete 20/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, belirtilerek yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle; öncelikle ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile İİK m. 72/3 gereğince takip dosyası kapak hesabı olan 224.762,96 TL tutarı ve ayrıca fatura alacağı olan 184.890,00 TL tutarının %15 oranındaki nakip 27.733,50 TL tutarının Mahkeme yahut icra dairesi veznesine depo edilerek … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin durdurulmasına, icra dosyasına ödenen bedelin alacaklıya ödenmemesine ve icra dosyasında bulunan hacizlerin kaldırılmasına, bu hususta ara karar kurulmasına ve İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına, davanın kabulü ile takip konusu yapılan (184.890,00 TL) tutarında 12/04/2021 tarihli faturadan dolayı başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına ve faturaya müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine, davalının faturaya süresi içinde itiraz edilmesine ve iş yapılmamasına rağmen icra takibi başlatmasında haksız ve kötüniyetli olduğundan müvekkili lehine %20 tazminatın davalıdan tahsiline, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; davalı müvekkilinin beton onarım/parlatma işi yapan esnaf olduğu, herhangi bir ticari kaydının bulunmadığı, iş bu menfi tespit davasının da mutlak ticari davalardan olmadığı, bir tarafın tacir bir tarafın esnaf olduğu bu davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğu, davanın görevsizlik yönünden usulden reddine karar verilmesinin gerektiği, TTK. madde 5/A kapsamında olan menfi tespit davalarında dava şartı olarak arabuluculuğa başvurma zorunluluğu olduğu, ancak işbu davanın arabulucuğa başvurulmadan doğrudan açıldığı, davanın öncelikle görev yönünden reddi gerekse de yetki yönünden de davalı müvekkilinin yerleşim yeri adresinin Denizli olması nedeniyle yetkili mahkeme Denizli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan yetkisizlik sebebiyle davanın reddinin gerektiği, davacının kısmi olarak 10.000.00 TL üzerinden belirtilerek menfi tespit davasını açtığı, HMK 109. maddesinin ikinci fıkrasında; talep konusunun miktarının taraflar arasında tartışmasız veya bunun için belirli ise kısmi dava açılamayacağının belirtildiği, davaya konu icra takibinin belirli bir alacak üzerinden 184.900,00 TL. üzerinden taraflarınca açılmış olduğundan işbu davanın kismi dava olarak açılmasının usule aykırı olduğu, davacı tarafın ilk olarak … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığı, bu davada görevsizlik kararı verilince görevsizlik kararının kesinleşmesini beklemeden aynı gün İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/354 esas sayılı davasını açtığı, tarafları konusu müddeabihlerinin ve dava sebeplerinin aynı olan dava görülürken aynı davanın iki kere açıldığı, dava konusu beton parlatma işleminin eksiksiz ve kusursuz olarak davalıya teslim edildiği, davalı müvekkili ile davacı şirketin 5300 m2 yerin “beton parlatma işlemi” için m2’si 35 TL + KDV üzerinden olmak üzere toplamda 218.890,00 TL fiyatta anlaştıkları, bu 35 TL + KDV birim fiyatı üzerinden beton parlatma işlemi yapıldığının davalının da kabulünde olduğu, beton parlatma işleminin yapıldığı toplam yüzeyin iddia edildiği gibi 5100 m2 değil 5300 m2 olduğu, davacı şirketin, müvekkiline yalnızca 23/02/2021 tarihinde 30.000,00 TL ile 24/03/2021 tarihinde 4.000,00 TL olmak üzere toplamda 34.000,00 TL ödeme yaptığı, başkaca bir ödeme yapmadığı, davacının, müvekkiline toplamda 92.836,00 TL ödeme yaptığını iddia etse de bu iddiasının gerçek dışı olduğu, davalı müvekkilinin yaklaşık 2 ay boyunca davacı şirketin iş yerinin beton parlatma işlemi için çalıştığı, işi kusursuz ve sorunsuz olarak teslim edildiğinde davalı müvekkilinin kalan bakiye 184.890,00 TL’yi davacı şirketten istediği, davacının ödeme yapacağını söyleyerek müvekkilini oyaladığı, davalı müvekkilinin bunun üzerine 12/04/2021 tarihli … fatura numaralı 218.890,00 TL faturaya tanzim ederek davalıya gönderdiği, davacı şirketin geçen süreye rağmen ödeme yapmayınca davalı müvekkilinin … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile bakiye kalan 184.890,00 TL için icra takibi başlattığı, başlatılan takibin 09/05/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve 16/05/2021 tarihinde takibin kesinleştiği, davacının gerek Kayseri … Noterliği’nin 22/04/2021 tarihli ihtarnamesinde gerekse dava dilekçesindeki beyanlarından dava konusu işlemi yaptırdığını ikrar ettiği, davacı şirketin fabrikasındaki beton yüzeyin davalı müvekkilinin beton parlatma işlemi ile mükemmel düzeyde parlak ve pürüzsüz beton haline geldiği, davacının fabrikasındaki toz haline gelen kullanılmayacak bazı yüzeylerini (tamamını değil) kırdığı ve yeniden beton döktürdüğü, buralara dökülen beton işinin müvekkiline ait olmadığı, davacının ayıp iddialarını ispatla yükümlü olduğu, davacının eski, yıkık dökük deyim yerindeyse harabe halde bulunan fabrikasını kusursuz parlaklıkta ışıl ışıl bir şekilde teslim ettiği, davacının teşekkür etmesini beklerken para ödememek için böyle iddialarda bulunduğu belirtilerek açıklanan nedenlerle borçlu davacının açmış olduğu menfi tespit davasının reddine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edilmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasının uyap çıktısı, Denizli Ticaret Sicili Müdürlüğü ve Gökpınar Vergi Dairesi Müdürlüğü yazı cevapları dosyamız içerisindedir.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının UYAP sisteminden yapılan incelemesi neticesinde davalı tarafça davacı aleyhine 184.890,00 TL alacağın tahsili istemli ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının … Numaralı 12/04/2021 tarihli 218.890,00 TL’lik fatura bedelinden bakiye kalan alacak istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasının UYAP sisteminden gönderilen dosyasının İncelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı taraf hasım gösterilmek suretiyle yaptırılan delil tespiti incelemesinde hazırlanan 28/05/2021 tarihli raporun dosyamıza sunulduğu görülmüştür.
Denizli Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerenin incelenmesinde; Mahkememiz davalısının firma ve ortaklık kaydına rastlanılmadığının bildirildiği, Gökpınar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazı cevabında Mahkememiz davalısının işletme defteri tuttuğu ve kar zararı gösterir Geçici Vergi Beyannamesinin yazı ekinde gönderildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; taraflar arasında beton parlatma hizmeti işçiliği konusunda bir anlaşmanın mevcut olduğu, davalı tarafça yapılan işlerden kaynaklı olarak 218.890,00 TL tutarlı faturanın düzenlendiği ve davacı tarafa faturanın tebliğ edildiği, bu faturaya Kayseri … Noterliği aracılığı ile itirazda bulunulduğu, davacı tarafça … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası üzerinden ayıp iddiası dayanağı ile delil tespiti yaptırıldığı, davalı tarafça davacı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden yukarıda belirtildiği üzere ilamsız takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği konularında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte taraflar arası beton parlatma ve işçiliğine dair anlaşmanın kaç metre kare alanda kararlaştırıldığı, davalı tarafça üstlenilen edimin usulüne uygun yerine getirilip getirilmediği, davalı tarafça yapılan işin ayıplı iş olup olmadığı, yüklenilen iş edimine yönelik taraf sorumluluklarının tespiti, beton parlatma işçiliğinde kullanılan sertleştirici maddenin davacı tarafın iddia ettiği gibi 250 gr mı olması gerektiği yoksa davalı tarafın iddia ettiği 80-100 gr mı olması gerektiği, davacı tarafın sözleşmeden dönme yönündeki irade beyanının somut uyuşmazlık yönünden istemler bakımından sonuca tesir edip etmediği ve dolayısıyla davacının aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipten kaynaklı borçlu olup olmadığının ve ayrıca davacı tarafından ve davalı tarafından istem konusu edilen kötü niyet tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirmesine esas açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davaya konu uyuşmazlık yukarıda belirtildiği şekilde tespit edilmiş ise de öncelikle dava şartları bakımından iş bu dosyanın incelenmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde; davacı tarafça her ne kadar yukarıda belirtilen iddialar doğrultusunda iş bu menfi tespit davası açılmış ise de … icra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası alacaklısı ve Mahkememiz davalısının dosyaya kazandırılan müzekkere cevaplarına göre ticaret sicil nezdinde tacir kaydının olmadığı, vergi dairesinden gelen yazı cevabına göre ise işletme defteri tutmasına rağmen 2021 yılı gelir gider tablosuna göre belirlenen sınırın üzerinde gelir elde etmediği anlaşıldığından davalının iş bu uyuşmazlık yönünden tacir olmadığı kanaatine varılmıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir. Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Sonuç olarak dava konusu uyuşmazlığın da nispi bir ticari davaya vücut vermediği ve ayrıca mutlak ticari davalardan da olmadığı kanaati ile açılı davanın görevsizlik nedeni ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESi’ne gönderilmesine,
3- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5- Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır