Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/350 E. 2022/170 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/968
KARAR NO : 2022/162

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle;; 30.10.2020 tarihinde saat:14.51 sıralarında meydana gelen deprem olayında … Mahallesi … Sokak üzerinde park halinde bulunan … Güm. Ltd. Şti. adına kayıtlı … plakalı Renault Clio Titanium aracın üzerine … binasına ait duvarın yıkılması yüzünden araçta toplam 17.500,00 TL’lik maddi hasar meydana geldiğini, davalı Kuruma zararın karşılanması için 02.11.2020 tarihli dilekçe ile başvurduğunu, ancak olumlu bir cevap alamadığını ileri sürerek, 17.500 TL hasar bedelinin hasar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Davada öncelikle yargı yolunun idari yargı olduğunu, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde taraflarının her ikisinin de tacir olduğunu, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, Öncelikli olarak davacının aracındaki zararın deprem sebebiyle duvarın yıkılması sonrası oluştuğunu ispat etmesi gerekmekte olduğunu, tazmini talep edilen zarar 30.10.2020 tarihinde yaşanan depremden kaynaklandığını, bilindiği üzere söz konusu depremde İzmir’ de pek çok bina zarar görmüş olup, olayın bir doğal afet olduğunu, teşekkülüne ait bina ve yapılar sağlam, güvenli, teknik koşullara ve planlara uygun yapılmakta, rutin olarak bakım ve onarımları yapılmakta olduğunu, Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıran, bir başka deyişle, zarar ile yapımdaki bozukluk ve özen eksikliği arasında uygun “nedensellik bağı”nı kesen nedenler BK’ da a)Mücbir sebep, b) Zarar görenin kendi kusuru, c)Üçüncü kişinin kusuru olarak sayıldığını, Zarar yaşanan depremden kaynaklı doğmuş olup mücbir sebep söz konusu olduğunu, Bu sebeple nedensellik bağı kesilmekle Teşekkülü sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, Davacı 17.500,00TL zararının olduğu iddia etmekte olduğunu, bu nedenlerle zarardan sorumlulukları bulunduğunu kabul etmemekle birlikte talep edilen miktar yüksek olduğunu, davacı bu miktarı sunmuş olduğu faturaya dayanarak iddia etmekteyse de bu faturalar gerçek zararı ortaya koymadığını, Davanın … A.Ş.’ ye (adres: … Mahallesi … Caddesi No:… … …) ihbarını ve Davanın reddiyle mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı Kuruma ait bina duvarının deprem sırasında davacı şirkete ait aracın üzerine yıkılması nedeniyle davacı şirkete ait araçta oluşan hasar bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16/11/2021tarih, …/… esas, …/… sayılı kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış ve karar 21/12/2021 tarihinde kesinleşerek dosya görevli ve yetkili mahkeme olan mahkememizin 2021/968 esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememiz 2021/968 Esas sayılı dosyasında verilen 05/01/2022 tarihli muhtıra ile; 7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği: arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını (fotokobisini değil) veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize ibraz etmesi için 1 haftalık kesin süre verildiği, bu süre içerisinde ibraz edilmediği takdirde davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verileceği hususu ihtaratlı muhtıranın 03/02/2022 tarihinde Davacı … Hizmetleri Limited Şirketine tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı vekilince Arabuluculuk tutanak aslının mahkememiz dosyasına gönderilmediği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde; TTK ‘ nun 5/A maddesinde ” Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünün bulunduğu, açılan davanın ticari dava olduğu, davacı tarafça arabuluculuğa başvurulmadan iş bu davanın açıldığı, davanın 01/12/2020 tarihinde açıldığı, dava tarihinden önce davacının arabuluculuğa başvurduğuna dair dosyada herhangi bir belge bulunmadığı, davacı şirket tarafından arabuluculuğa başvurulmadığı, dolayısıyla davanın açılması tarihinden önce davacı tarafça yapılmış bir arabuluculuk başvurusu bulunmadığından davanın TTK.’ nun 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2.maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-TTK.’ nun 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2.maddeleri gereğince arabuluculuk dava şartı yokluğu sebebiyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL harç harcın peşin alınan 145,66-TL harçtan mahsubu ile fazla kalan 64,96-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi.28/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)