Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/347 E. 2021/995 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/347 Esas
KARAR NO : 2021/995

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 21/05/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı … Sigorta A.Ş. tarafından zorunlu trafik sigortası ile sigortalı “…” plakalı aracın maliki müvekkili olan “…” plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucu müvekkilinin maliki olduğu araçta yüksek maddi hasar oluştuğunu, kaza tespit tutanağı tutulduğunu, sürücü beyanlarından da anlaşılacağı üzere meydana gelen kazada tam kusurlu olan aracın, kaza tarihi itibariyle … Sigorta A.Ş. tarafından … nolu poliçe ile zorunlu trafik sigortalı araç olduğunu, zararın tazmini için hukuki sebeplerden K.T.K M.97 uyarınca davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ve … numaralı hasar dosyası açıldığını, hasar dosyası kapsamında müvekkili tarafından tüm iyiniyetle kendisinden istenilen belgeler davalı sigorta şirketine sunmuş olmasına rağmen, hasar dosyası kapsamında müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, dosya sürüncemede bırakılarak ödeme yapmaktan imtina edildiğini, davalı sigorta şirketince müvekkilinin aracında oluşan hasar ve değer kaybı bedelinin haksız ve gerekçesiz olarak ödenmediğini, bu nedenle işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, müvekkilinin aracının onarımı boyunca aracından yararlanamadığından araç mahrumiyet zararı doğduğunu, araç sürücüsünün kusurlu eylemiyle müvekkiline ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, dolayısıyla haksız eylemle zarar gören müvekkilinin zararının tazminini istediklerini, dava dilekçesinde belirtildiği üzere “…”plakalı araç sürücüsü trafik kazasında asli kusurlu olduğunu, araç işletenin hukuki sorumluluğu da 2918. sayılı Karayollan Trafik Kanunu madde 85 te” İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu” başlığı altında “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde düzenlendiğini, bu nedenle araç malikinin de bu zarardan sürücü ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, kusur dağılımı yargılamayı gerektirdiğini ve hasar bedeli likit alacak olarak kabul edilmediği için davanın HMK m. 107 gereği belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu, bilirkişi raporuyla müvekkilinin aracında meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı zararının belirlenebilir hale geldiği zaman arttırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50-TL hasar bedeli ve 50-TL değer kaybı zararı olmak üzere toplam 100 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt ( avans) faizi ile birlikte tahsiline, AAÜT m.16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerine katılmaları sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılması mümkün olmadığını, kabul anlamında gelmemekle birlikte, davacının zararı, davadan evvel alınan ekspertiz raporu ile belirlenmiş olduğundan huzurdaki davanın belirsiz alacak şeklinde açılmasında hukuki yararın olmadığını, Bu nedenle öncelikle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin genel müdürlük adresinin … … İstanbul olduğunu, müvekkil şirketin genel müdürlük adresinin İstanbul ili … ilçesi sınırlarında bulunmasından dolayı mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, açıklanan nedenle dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkili şirket nezdinde … numaralı Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile 03.12.2018-2019 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin ZMSS poliçesi gereği ancak gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, açıklanan nedenlerle, davanın öncelikle usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine,
her halde yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLER;
Mahkememizce dosya ve ekleri otomotiv bilirkişisi …’e tevdi edilerek davaya konu kazanın oluşumunda, tarafların kusur durumları ve oranı ile davacı aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı miktarının tespiti hususlarında rapor ibraz etmesi istenilmiş, bilirkişi 09/11/2021 havale tarihli raporunda özetle; “28.07.2019 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “Etken Olduğu”, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün ise kazanın oluşumunda “Etken Olmadığı”, dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 38.617,09.-TL hasar meydana geldiği, bahse konu … plaka sayılı aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 57.000,00 -TL ve sovtaj (hurda) değerinin 27.000,00.-TL olduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 18.05.2016 tarih, 2016/3196 Esas, 2016/6047 Karar nolu kararında; “…..dairemiz uygulamasına göre hasar bedeli, araç rayicinin %50’sini aştığından aracın tamirinin ekonomik olmadığı açık olduğu, bu durumda, bilirkişiden ek rapor alınıp, araç pert total kabul edilerek aracın sovtaj bedeli de belirlenmek sureti ile hasarsız piyasa rayici ile sovtaj bedeli arasındaki farkın hasar miktarı olarak belirlenmesi gerektiği, bu nedenle, eksik incelemeye dayalı verilen hükmün bozulması gerekmiştir” hükmünü içerdiği, bu bağlamda; kaza sonrası oluşan hasar miktarının, araç rayicinin %50’sini aştığından tamirinin ekonomik olmadığı, aracın ağır hasarlı olduğu, mevcut hali ile pert – total edilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olacağı, buna göre; Araç Piyasa Değeri 57.000,00.-TL, Aracın Sovtai (Hurda) Peaeri : – 27.000.00.-TL, Toplam Gerçek Hasar 30.000,00.-TL olarak bulunduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 20.02.2017 tarihli, 2016/7867 Esas ve 2017/1668 Karar Sayılı Kararında; “……pert olan araçta değer kaybı oluşmasının mümkün bulunmadığı” hususunun hükme bağlandığı, değer kaybının, aracın piyasa değerindeki azalma olduğu, buna göre pert kabul edilen aracın, piyasa değeri göz önüne alınarak zarar hesaplandığından, araç sahibinin bir zararı oluşmaması nedeniyle değer kaybı oluşmayacağı ” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili 15/11/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 30.000,00 TL tazminatın davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt(avans) faizi ile tahsiline, AAÜT m.16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerine katılmaları sebebiyle vekalet ücretine yargılama giderleri arasında hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 28/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacı aracında meydana gelen hasar bedeli ile değer kaybı zararının karşı taraf araç ZMMS sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacıyı ait aracın karıştığı trafik kazasında davalı sigorta şirketi tarafından karşı tarafa ait aracın kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketince ZMMS poliçesi düzenlenmek suretiyle sigortalandığı, kaza nedeniyle kazaya karışan araç sürücüleri yada 3.kişilerin kusur durumlarının tespitine yönelik rapor düzenlendiği buna göre; Davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihi itibariyle sigortalı olan araç sürücüsünün kaza mahalli kontrolsüz kavşakta kontrolsüz bir şekilde çıkış yapması nedeniyle meydana gelen kazada asli ve tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Karşı taraf araç sürücüsünün trafik kazası nedeniyle tam kusurlu olduğu, davacıya ait araçta meydana gelen hasarın bedelinin tespitine yönelik rapora göre davacıya ait araçta meydana gelen hasarın aracın piyasa rayiç değerinin %50’sini aştığının tespit edildiğini, araçtaki hasar miktarının 38.617,09-TL olarak belirlendiği, aracın kazadan önce ikinci el piyasa değerinin ise 57.000-TL olduğunun tespit edildiği, Yargıtay Yerleşik içtihatlarına göre hasar bedelinin aracın kazadan önceki ve piyasa rayiç değerinin %50’sini aşması halinde aracın hurda değeri piyasa değerinden çıkarılmak suretiyle hasar bedelinin belirlenmesi gerektiği, buna göre yapılan hesaplamada davacıya ait aracın hurda değerinin 27.000-TL olduğu ve toplam hasar bedelinin 30.000-TL olduğu, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilince her ne kadar arabuluculuk görüşmelerine katılmaları nedeniyle ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi talep edilmiş ise de; 6100 sayılı HMK’nın 323.maddesinde yargılama giderlerinin kapsamı belirlenmiştir. Maddenin f bendinde vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderlerinden sayılmıştır. 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun’da ve diğer kanunlarda dava vekalet ücreti dışında ayrıca arabuluculuk vekalet ücretine yargılama gideri olarak hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığından arabuluculuk nedeniyle ayrıca davacı yararına vekalet ücreti hükmedilmesi talebinin reddi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafça aracın değer kaybından kaynaklanan tazminat talep edilmiş ise de; pert olan araçta değer kaybı oluşması mümkün olmadığından değer kaybı tazminatı talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi kanaatine varılmış ve bilirkişi tarafından hesaplanan ve belirlenen aracın hasarı nedeniyle oluşan 30.000-TL tazminatın davalı sigorta şirketine müracaat tarihini izleyen 8 iş günü sonrasına takabül eden 27/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili gerektiği kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
28/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında kaza tarihinde davacı adına kayıtlı … plakalı araçtaki hasar nedeni ile 30.000,00 TL maddi tazminatın 27/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Değer kaybından kaynaklanan tazminat talebinin REDDİNE,
3-Arabuluculuk vekalet ücreti talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.049,30-TL nispi ilam harcından, başlangıçta alınan 59,30-TL peşin harç ve 511,48-TL ıslah harcı indirildikten sonra kalan 1.478,52-TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir olarak kaydına,
5-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 59,30-TL başvurma harcı, 59,30-TL peşin harç ile 511,48-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 630,08-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 550,00-TL bilirkişi gideri ile 61,30-TL posta-tebligat gideri olmak üzere toplam 611,30-TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına göre 610,00-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye ve davanın red oranına göre göre takdir ve tayin edilen 50,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde resen kendisine iadesine,
10-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/12/2021

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.