Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/346 E. 2022/313 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/346
KARAR NO : 2022/313

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 21/05/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesinden kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plaka sayılı aracın İzmir İli Buca İlçesi …/… üzerinde park halindeyken … plaka sayılı maliki …, sürücüsü ise … olan aracın çarptığı, kaza neticesinde müvekkiline ait aracın maddi hasara uğradığı, kaza tespit tutanağında da meydana gelen kazanın oluş biçiminin ifade edildiği, görüleceği üzere kazaya tam kusuru ile sebebiyet veren … plaka sayılı aracın sürücüsü olduğu, anılı aracın kaza tarihi itibariyle davalı yan tarafından … nolu poliçe ile ZMMS’li olduğu, kazada müvekkilinin aracında meydana gelen zararın tazmini maksadıyla davala yana dava öncesinde başvuruda bulunulduğu, davalı yan tarafından başvuru üzerine açılan … nolu hasar dosyası kapsamında bir miktar ödeme yapılsa da yapılan ödemenin müvekkilinin gerçek zararını karşılamadığı, zira davalı yan tarafından yapılan ödemenin Yargıtay içtihatlarına ayrı bir şekilde iskonto uygulanmak suretiyle yapıldığı, bunun yanında yine Yargıtay içtihatlarına aykırı şekilde gerçek zarar parça artı işçilik artı KDV şeklinde iken KDV dahil olmadan ödeme yapıldığı, ayrıca değer kaybı zararının da hiç ödenmediği, sigorta şirketinin meydana gelen kaza nedeniyle gerçek zararı tazmin etmekle yükümlü olduğu, hasar bedelinin likit alacak olarak kabul edilmediği ve yargılamayı gerektirdiği için fazlaya ilişkin haklarının saklı olduğu, işbu sebeple davanın HMK m. 107 kapsamında belirsiz alacak niteliğinde bir dava olduğu, yine aynı hüküm kapsamında zarar bedeli belirli hale geldiğinde taraflarınca dava değerinin artırılacağı belirtilerek açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin müvekkilinin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL tazminatın (50,00 TL bakiye hasara, 50,00 TL değer kaybına ilişkin) davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile iş davada yapılacak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; 17.02.2021 tarihinde … plaka numaralı araç ile … plaka numaralı araç arasında çift taraflı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacı delillerinin taraflarına tebliğ edilmediği, HMK md. 121 gereğince davacı delillerinin taraflarına tebliği talep ettikleri, delillerin taraflarına tebliğine kadar beyanda bulunma haklarını saklı tuttukları, huzurdaki davanın “belirsiz alacak” nevinde ikame edilmesinin usul hukuku kurallarına aykırı olduğu, ıslah yoluyla arttırmasına muvafakat etmediklerinin peşinen beyan edildiği, zarar görenin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna başvurması gerektiği, davaya konu kazanın ardından davacının, müvekkili sigorta şirketine başvuruda bulunmadığı, müvekkili şirkete ulaşan usulüne uygun bir başvuru bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddedilmesinin gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğu, dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın, müvekkili şirket nezdinde 21.09.2020-21.09.2021 tarihleri arasında … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile … adına sigortalı olduğu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına kaza tarihi itibariyle azami 41.000,00 TL ile sınırlı olduğu, teminat limitlerini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığı, müvekkili şirket sigortalısının dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, sigortalısı araç sürücünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğu, Mahkeme tarafından kusur oranlarının belirlenmesi amacıyla; sigortalısının kusuru oranında sorumlu olan müvekkili Sigorta Şirketinin de sorumluluğunun tespiti açısından tüm dosyanın ve savcılık / ceza davası evraklarının da eklenerek Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasının talep edildiği, taraf kusurlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesinin talep edildiği, davacı tarafın değer kaybı talebinin teminat dışı olduğu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin davaya konu olayda kusurunun bulunmadığı ve davacı tarafın taleplerinin fahiş boyutta olduğu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin ancak riziko anındaki gerçek zarardan sorumlu olduğu, davacının gerçek zararı tespit edilirken öncelikle hasar gören parçaların onarım ve eşdeğer parça ile değiştirilme durumlarında ödenmesi gerekecek miktarın belirlenmesinin gerektiği, değer kaybının belirlenebilmesi için birden çok kriterin incelenmesi, bu incelemenin de, konusunda uzman, ehil ve tarafsızlığı tartışılmayacak bilirkişiler kanalı ile yapılması gerektiği, sigorta şirketi tarafından ödenecek değer kaybı tutarının, maddi teminat limitinin %15’ini aşamayacağı, aracın daha önce başka bir kazaya karışıp karışmadığının taraflarınca bilinmediği, davacıya ait aracın daha önce kazaya karışmış olması durumunda orjinalliğinin bozulması söz konusu olmayacağından, araçta değer kaybı yaşanmayacağı, bu hususun tespiti için aracın tramer kaydını talep ettikleri, eğer bir tazminata hükmedilecekse, kıymet kazanma tenzili uygulanması gerektiği, kazanın meydana gelmesinde davacının müterafik kusurunun olup olmadığının tespit edilmesi dolayısı ile ortaya çıkan sonuçta müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının Mahkemece tespitinin gerektiği, belirtilerek açıklanan nedenlerle; haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, değer kaybına yönelik taleplerin teminat dışında kalmasından ötürü davanın bu açıdan reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun, fahiş ve kabul edilebilir olmayan maddi tazminat taleplerinin reddine, davanın, dava dışı müvekkil Şirket sigortalısı …’ya ihbarına, kusur oranı bakımından ve değer kaybı miktarının tespiti yönünden mahkemece bilirkişi tetkikatı yaptırılmasına, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasına, davacının müterafik kusurunun tazminattan indirilmesine, müvekkili şirketin sorumlu bulunması durumunda, sorumluğunun yukarıda açıklanan çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağına, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile müvekkili şirket dava açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin yazı cevabı, İzmir Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nün yazı cevabı, … A.Ş’nin yazı cevabı, kusur ve otomotiv bilirkişisi … tarafından hazırlanan 17/02/2022 havale tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 30/11/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği Dosyanın kusur ve otomotiv Bilirkişisi …’e tevdi ile uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak davacının davalıdan bakiye hasar bedelinden kaynaklı alacağı olup olmadığı, araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, yine davacının davalıdan değer kaybından kaynaklı alacağının olup olmadığı, alacaklarının yahut alacağının olduğuna kanaat varılır ise ödeme göz önüne alınarak bedelin tespitine yönelik hazırlanacak raporun Mahkememiz dosyasına sunulmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 17/02/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde özetle “davalı tarafa ZMMS’li … plaka sayılı aracı kullanan …’nun kazanın oluşumuna davranışları ile etken olduğu, davacıya ait olan … plaka sayılı araç sürücüsünün ise kazanın oluşumuna etken olmadığı, tazminata konu … plaka sayılı aracın hasar onarım bedelinin yedek parça, işçilik ve KDV Dahil 25.314,59 TL olduğu, aracın kazadan önceki 2. El piyasa rayiç değerinin 50.000,00 TL olduğu, söz konusu bu tutarın yarısını aştığından tamirinin ekonomik olmayacağı, pert işlemi yapılması gerektiği, aracın sovtaj bedelinin 28.000,00 TL olduğu, dolayısıyla araçtaki gerçek hasar tutarının 22.000,00 TL olduğu” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince beyan ya da itirazda bulunulmadığı, davalı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Davacı vekilince 18/02/2022 havale tarihli değer artırım dilekçesinin sunulduğu ve davalı tarafa usulüne uygun olarak 23/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu dilekçenin incelenmesinde özetle; “HMK m. 107 uyarınca taleplerinin artırıldığı, buna göre fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla, dava dilekçesinde 50,00 TL olan bakiye hasar zararına ilişkin taleplerinin 13.000,00 TL’ye artırıldığı, 13.000,00 TL bakiye hasar zararına, 50,00 TL değer kaybı zararına ilişkin maddi tazminatın eksik ödemenin yapıldığı 24.03.2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, yargılama giderleri (AAÜT uyarınca arabuluculuk görüşmelerine katılım vekalet ücretinin de yargılama giderlerine katılması) ile vekalet ücretinin de karşı yandan tahsiline karar verilmesinin” talep edildiği, söz konusu dilekçeye karşı davalı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde; 17/02/2021 tarihinde … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araç ile davacıya ait … plaka sayılı araçların maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, kaza neticesinde … ve davacı arasında aynı tarihli kaza tespit tutanağının tutulduğu, … plaka sayılı aracın davalı nezdinde kaza tarihini kapsar biçimde ZMMS ile sigortalı olduğu, davacı tarafça hasar bedeli ve değer kaybından kaynaklı davalı yana KTK 97 uyarınca başvurunun yapıldığı, davalı tarafça 9.000,00 TL tutarında hasara yönelik ödeme yapıldığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, davacı aracında bu kazadan kaynaklı değer kaybı oluşup oluşmadığı, yine davacı aracının bu kazadan kaynaklı hasara uğrayıp uğramadığı, değer kaybının ve hasarın oluştuğunun anlaşılması halinde yapılan ödeme de göz önüne alınarak davacının davalıdan bakiye hasardan kaynaklı alacaklı olup olmadığı ve ayrıca değer kaybından kaynaklı davacı alacağının olup olmadığı, bulunmaları halinde poliçe kapsamı ve limitinde kalıp kalmadıkları ve davalının istem konusu edilenler yönünden sorumluluğunun olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas bakiye hasar bedelinden ve değer kaybı bedelinden kaynaklı maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Davanın davalı tarafından ileri sürülen beyan doğrultusunda dava dışı …’ya usulüne uygun olarak ihbar edildiği ve ancak adı geçen tarafından yapılan ihbara rağmen cevap verilmediği ve ayrıca feri müdahillik talebinde de bulunulmadığından bu hususta yönelik ayrıca bir değerlendirme yapılmamıştır.
Dosya kapsamı göz önüne alındığında dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın İzmir ili Buca ilçesi …/… Sokak üzerinde seyri sırasında tedbirsiz ve kontrolsüz seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın ön kısımları ile davacı tarafa ait olan ve yolun sağında park halinde bulunan … plaka sayılı aracın arka kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan bilirkişi raporuna davalı tarafça itirazda bulunulmuş ve Mahkememizce 14/04/2022 tarihli duruşmada raporun yeterli teknik incelemeyi içermesi ile birlikte bir kısım itirazların resen değerlendirilmesi gerektiği belirtildiğinden itiraz göz önüne alınarak yapılan değerlendirme neticesinde yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazasında davalı tarafa ZMMS’li olan araç sürücüsü …’nun aracın hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmaması ile park için ayrılmış yerlerde kurallara uygun olarak park etmiş araca çarpması şeklinde davranışın 2918 sayılı yasanın 52/b, 84/l maddelerini ihlal ettiğinden bu kazanın oluşumuna tam kusurlu eylemi ile sebebiyet verdiği, davacı tarafa ait olan aracın kaza sırasında kurallara uygun olarak park ettiği, araç geçişini engellemediği bu nedenle kazanın oluşumuna herhangi bir dahilinin bulunmaması sebebiyle davacıya atfedilecek bir kusur olmadığı kanaatine varılmış dolayısıyla bu hususlar yönünden yapılan itirazların yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca yine her ne kadar davalı yanca itiraza konu edilmiş ise de dosya kapsamına göre davacı aracının tamir edildiği firma ile Mahkememiz davalısı sigorta şirketi arasında tamire yönelik iskonto anlaşmasının olmadığı göz önüne alındığında davacının gerçek zararından iskonto bedelinin düşülmemesi gerektiği kanaatine varılmış (Yargıtay 17. HD’nin 04/04/2016 tarih, 2015/14700 Esas ve 2016/4229 Karar sayılı ilamı) ve yine davacının gerçek zararının tespitinde KDV tutarınında zarar miktarına eklenmesi ile gerçek zararının KDV dahil olmak üzere tespitinin gerektiği kanaatine varılmış (Yargıtay 17. HD’nin 26/10/2015 tarih, 2015/2185 Esas ve 2015/11238 Karar sayılı ilamı) olduğundan bilirkişi raporunda belirtilen ve bilirkişi tarafından teknik görüşünde de işaret edilen davacının gerçek hasar bedelinin orijinal yedek parça, işçilik ve KDV Dahil tutarının 25.314,59 TL olduğu, davacı aracının piyasa rayiç değerinin 50.000,00 TL olduğu yönündeki bilirkişi görüşünün de benimsendiği ve böylece aracın tamirinin ekonomik olmayacağının anlaşıldığı dolayısıyla davacının gerçek zararının araç değerinden sovtaj değerinin düşülmesi ile ortaya çıkan tutara yönelik olacağı anlaşıldığından sovtaj değerinin de 28.000,00 TL olduğu yönündeki bilirkişi raporundaki tespitin denetlenebilir ve yerinde olduğu görülmekle bilirkişi raporuna bu yönlerden yapılan itirazların yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava trafik kazasından kaynaklı bakiye hasar bedelinin tazminine yönelik olduğundan aynı zamanda haksız fiil çerçevesinde talep edildiğinden haksız fiilin koşullarının somut olay bakımından incelenerek sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazasında davalı tarafa ZMMS’li araç sürücüsü …’ın bu kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, davacı aracının bu kazadan kaynaklı toplam 25.314,59 TL tutarında hasara uğradığı ve ancak yukarıda belirtildiği gibi aracın pert işlemine tabi tutulması gerektiği anlaşılarak neticede davacı tarafın bu kazadan kaynaklı gerçek hasar bedelinin 22.000,00 TL olduğu ve davalı tarafça bu tutarın 9.000,00 TL’sinin karşılandığı başkaca karşılanan bir zarar olmadığı, kaza ile oluşan hasar arasında illiyet bağının bulunduğu ve ayrıca sürücü …’ın davranışında hukuka uygun bir durumun olmadığı kanaatine varılmakla işbu dava açısından davacı tarafın lehine haksız fiilin koşulların oluştuğundan bu davanın açılmasında hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasından kaynaklı davacı aracının uğramış olduğu zararın araç değerinin %50’sini aşması nedeniyle davacı aracının tamirinin ekonomik olmayacağı ve bu nedenle pert işlemine tabi tutulması gerektiği, araçtaki hasarın kaza ile uyumlu olduğu, araç bedelinden sovtaj değerinin düşülmesi ile davacı tarafın 22.000,00 TL gerçek hasar tutarının oluştuğu ve ancak davalı tarafça bu tutarın 9.000,00 TL’si karşılandığından bakiye karşılanmayan 13.000,00 TL’lik hasar bedelinden davalının 2918 sayılı yasanın 91. Maddesi ve davalı tarafın poliçe limiti göz önüne alındığında sorumluluğunun bulunduğu, her ne kadar aksi belirtilmiş ise de davacı aracının bu kazadan kaynaklı pert işlemine tabi tutulması gerektiğinden davacı aracının bu kazadan kaynaklı değer kaybına uğramayacağı kanaatine varılarak ödeme tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği kabul edilmekle açılı davanın kısmen kabulü ile 17/02/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı; 13.000,00 TL bakiye hasar bedelinin davalının temerrüt tarihi olarak takdir edilen 24/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, değer kaybı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı tarafça AAÜT 16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerinden kaynaklı vekalet ücretinin davalılardan tahsili yönünde talepte bulunulmuş ise de söz konusu tarifenin ilgili maddesinde belirtilen ücretinin vekil ile müvekkil arasındaki iç ilişkiye dahil olduğu yargılama ile ilgisinin olmadığı ve dolayısıyla bu hususun yargılama giderleri olarak talebe konu edilemeyeceği kaldı ki söz konusu tutar vekil müvekkil iç ilişkisi mahiyetinde talep edilebilir şekilde düzenlendiği anlaşılmakla söz konusu tarifede belirtilen ücretin davalıdan tahsilinin de mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile 17/02/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı;
– 13.000,00 TL bakiye hasar bedelinin davalının temerrüt tarihi olarak takdir edilen 24/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, değer kaybı talebinin REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 888,03 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 284,30 TL (59,30 TL peşin harç ile 225,00 TL ıslah harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 603,73 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 343,60 TL (59,30 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru ve 225,00 TL ıslah harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 779,30 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinin ret kabul oranına göre hesaplanan 776,31 TL’si toplamı olan 1.119,91 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılamasına,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 170,70 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan kısmın talebin mahiyeti gereği davacı üzerinde bırakılmasına, arta kalan 24,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVALI TARAFA İADESİNE,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Gereğince kabul tutarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
– Davacı tarafından talep edilen A.A.Ü.T. 16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerinden kaynaklı vekalet ücret talebinin REDDİNE,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Gereğince ret tutarı üzerinden hesaplanan 50,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
8- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
9- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.14/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır