Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/326 E. 2021/501 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/326 Esas
KARAR NO : 2021/501

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/05/2021
KARAR TARİHİ : 11/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;01/07/2020 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçların çarpışması neticesi çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, bu kaza neticesinde … plaka sayılı motosiklette yolcu konumunda bulunan davacı asilin ağır derecede yaralandığı, kaza sonucunda müvekkilinin Tire Devlet hastanesinde tedavi gördüğü, davanın safahatında geçici ve kalıcı iş göremezlik yönünden maluliyetin açığa kavuşacağı, bu kazaya ilişkin Tİre CBS’nin … Sor. Sayılı dosyası üzerinden soruşturmanın yürütüldüğü, kusur durumunun yargılama sefahatinde alınacak rapor ile netlik kazanacağı, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı … nezdinde kaza tarihini kapsar biçimde ZMMS poliçesinin olduğu ve bu kapsamda davalıya KTK 97 uyarınca başvurunun yapıldığı ancak davalı tarafça istemin ikmal edilmediği ve ayrıca yasa gereği zorunlu arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili için şimdilik 100,00 TL kalıcı iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına ve ayrıca zorunlu arabuluculuk aşamasında davacı asilin vekille temsil ettirildiğinden arabulucuk vekalet ücretine de hükmedilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce 17/05/2021 tarihli tensip tutanağı ile arabulucuk son tutanak aslının yada arabulucu tarafından onaylanmış suretinin dosyada bulunmadığı anlaşılmakla 6313 SAYILI yasaının 18/A-2 maddesi gereği davacı vekiline ihtaratlı tebligat çıkarıldığı, bu tebligatın 25/05/2021 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından sunulan 21/05/2021 tarihli dilekçe ile arabulucuk son tutanağının e-imzalı olarak tasnif edildiği belirtilerek dava dilekçesi ekinde e-imzalı aslının sunulduğunun belirtildiği ve bu hususa yönelik İstanbul BAM. …. HD’nin emsal kararının sunulduğu görülmüştür.
Uyuşmazlığın tespitine ve açılı davanın somut olay bakımından incelenmesine geçmeden evvel talebin dava şartları yönünden incelenmesi gerekmiştir.
7155 sayılı yasanın 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.maddesiyle eklenen 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinde “(1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmüne yer verilmiştir.
7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinde “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” düzenlemesi getirilmiştir.
Davamızın konusunun davacı asilin aracında meydana geldiği iddia edilen değer kaybı tutarının davalıdan tahsil edilmesine yönelik açılan maddi tazminat davası olduğu dolayısı ile dolayısıyla bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğu, değişik 6102 sayılı yasanın 5/A maddesi uyarınca dava şartı olarak arabuluculuğa tabi olduğu dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğu kanaatine varılmıştır.
6325 sayılı yasanın değişik 18/A-2 maddesine göre dava şartı olarak arabuluculuğa tabi davada, davanın açılmasından evvel arabulucuya başvurulmuş, ancak anlaşmaya varılamamış olması halinde son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmek zorunda olduğu, başvuru şartının sağlanmış ancak anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslının yada arabulucu tarafından onaylı örneğinin dilekçe ekinde mahkemeye sunmaması halinde davacıya son tutanağın ibrazı için 1 haftalık kesin mehil verilmesi gerektiği, buna rağmen sunulmazsa davanın usulden reddi gerektiği ancak arabulucuya başvurulmadan dava açılması halinde davanın herhangi bir işlem yapılmadan ve bu konuda davacıya süre verilmeden dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davamızda yapılan inceleme neticesinde dava dilekçesi ekinde fotokopi olarak sunulan son tutanağın bulunduğu uyap sistemi üzerinden yapılan kontrollerde arabuluculuk son tutanak aslının taralı olarak dilekçe ekine ıslak imzalı örneğinin eklendiği, her ne kadar davacı vekili tarafından 21/05/2021 tarihli dilekçe ile arabuluculuk son tutanağının e-imzalı olarak tanzim edildiği ve dilekçe ekinde e-imzalı aslının sunulduğu belirtilmiş ise de bu hususa dosya kapsamında rastlanılmadığı anlaşılmakla Mahkememizce yukarıda belirtilen tensip tutanağı uyarınca ihtaratlı davetiyeye rağmen gereğinin davacı tarafça yerine getirilmediği kanaatine varılarak yukarıdaki yasa maddesi göz önüne alındığında davanın 6100 sayılı HMK’nın 115/2 gereği dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/2 gereği USULDEN REDDİNE,
2- Harç peşin olarak alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3- Davacı tarafından yatırılan harç ve gider avansının kullanılan kısmın DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın 6100 sayılı HMK’nın Gider Avans Tarifesinin 5. maddesi gereğince davacıya iadesine,
4- Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/06/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır