Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/303 E. 2022/721 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/303 Esas
KARAR NO : 2022/721

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 27/04/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında İzmir 2.ATM ……. E.,sayılı dosyasında 01.07.2020 tarihinde geçici mühlet, 25.11.2020 tarihinde 1 yıl kesin mühlet kararı verildiğini, müvekkili şirketin davalı bankaya tahsil edilmesi amacıyla tahsil cirosuyla 5 adet çek tevdi ettiğini, tahsil cirosuyla çek eline geçen hamilin çek bedelini tahsile görevlendirilmiş vekil durumunda olduğunu, ödememe halinde çeki, tahsil halinde ise çek bedelini asıl hamile teslim etmek yükümlülüğünde olduğunu, davalı bankanın, şirketin konkordato kesin mühleti içinde olmasına rağmen tahsil etmiş olduğu çek tutarlarını hakkı olmadığı halde müvekkilin davalı bankaya olan borcundan mahsup ettiğini, bu hususun açıkça yasaya ve konkordato mahkeme kararına aykırılık teşkil etmekte olduğunu, alacaklının takas mahsup hakkının mahkemece yasak kapsamına alındığını, tahsil edilen rakamların komiser heyeti denetiminde kullanılan hesaba gönderilmesinin ihtar edildiğini, davalı banka tarafından yapılan bu işlemin konkordato ile amaçlanan hedefe ulaşılmasını engellemekte olduğunu, davaya konu işlemlerin davalı bankanın Bornova Şubesinde gerçekleştirildiğini, davalı bankaya tahsil cirosu ile verilen çeklerin tahsil edilen miktarlarının ödenmesi talepli İzmir 17.İcra Dairesinin ……. E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini beyanla davalı tarafça icra dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline, alacak miktarının %20 sin den az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket hakkında İzmir 2.ATM …. E., sayılı dosyası ile 01.07.2020 tarihinden itibaren 3 ay geçici mühlet kararı , 25.11.2020 tarihinden itibaren 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiğini, bu süreç içerisinde davacı şirket tarafından Bornova 3. Noterliğinin …… yevmiye no.lu 11.01.2021 tarihli ihtarnamesi ile İzmir 2.ATM nin 25.11.2020 tarihli İİK200 ve 201 md. hükmünce takas yapılmamasına ilişkin ara kararına dayanak usul ve yasaya aykırı olarak müvekkili bankaya temlik cirosu ile teslim etmiş olan çek bedellerinin iadesini talep ettiğini, müvekkili banka tarafından söz konusu ara kararın TBK 139 md. hükmünce takas kurumuna ilişkin bir hüküm olduğu, söz konusu bedelin temlik cirosu ile bankaya teslim edilen senetlere ve kıymetli evrak gereği temlik cirosu hukuki sonucunun bir başka ifade ile senetle birlikte içerdiği hakkın kayıtsız şartsız yeni hamile devir sonucunun doğduğu söz konusu bedellerin de davacının cari hesabında yer almadığının belirtilerek davacının talebinin reddedildiğini, bu hukuki izahata ve ihtara rağmen davacı tarafından İzmir 17. İcra Müd. ……E. Sayılı dosasından müvekkili banka aleyhine takibe başlandığını, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, beyanla davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalının icra dairesinin yetkisine itirazının; davalı bankanın Bornova Şubesinin yapmış olduğu işleme ilişkin olması nedeniyle HMK nın 14/1 maddesi gereğince şubenin bulunduğu yer icra dairesi olan İzmir İcra dairelerinin yetkili olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususlar: davacı tarafından davalı bankaya davaya konu çeklerin tahsil cirosu ile mi temlik cirosu ile mi temlik edildiği, söz konusu çeklerin davacı şirket hakkında İzmir 2.ATM’ nin …….. E. Sayılı dosyasına verilen kesin mühlet kararı gereği davacı şirketin borcundan davalı banka tarafından mahsup edilip edilmediği, edilmiş ise bu hususun takas mahsup yasağına aykırılık teşkil edip etmediği, davacı tarafından bu çek bedellerinin davalı bankadan talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
DELİLLER:
Bornova 3. Noterliğinin ……yevmiye nolu 11.01.2021 tarihli ihtarnamenin tebliğine ilişkin belge sureti, davacı şirketin Ticaret Sicil Kaydı dosyamız içerisindedir.
İzmir 17. İcra Müdürlüğü’ nün ………. sayılı takip dosyası sistem üzerinden getirtilerek dosyamız arasına alınmış, dosyanın yapılan incelemesinde; Davacı ………. Plastik San Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı banka aleyhine ödeme emri göndermek suretiyle 12.02.2021 tarihinde başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinde: 315.000.-TL Takas mahsup yasağı kapsamında tahsil edilen tutarların talebi olmak üzere 315.000.-TL toplam alacağa takip tarihinden itibaren asıl alacağa % 18.25 faiz, masraf ve vekalet ücretinin BK.100. göre tahsilinin talep edildiği, takibin dayanağının İzmir 2 ATM.nin …….. E. sayılı konkordato dava kararının gösterildiği, davalı banka vekilinin 23.02.2021 tarihli itiraz dilekçesi ile bankanın takip dayanağı çekler ya da başkaca bir sebeple karşı tarafa herhangi bir borcunun olmadığından , borca, faiz ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, takibin durdurulmasını talep ettikleri, itiraz üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin ………Esas sayılı dosyasında verilen geçici mühlet ve kesin mühlet kararlarının bir örneği celp edilerek, dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede; Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün Merkez – 6109 sicil numarasında kayıtlı davacı ………….. Plastik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında 01/07/2020 tarihinden itibaren başlamak üzere 3 ay geçici mühlet karari verildiği,
Geçici mühlet tedbirleri olarak yazılan ara kararının 11. ve 12 maddelerinde;
Madde 11 -Tedbir tarihi olan 01/07/2020’den itibaren davacının hesaplarına ticari faaliyetlerinden dolayı gelen paralar üzerine bankalar tarafından blokaj uygulanmasının tedbiren önlenmesine,
Madde 12-Takas ve mahsubun İİK.200.maddesi uyarınca alacaklılar tarafından yapılmasının tedbiren önlenmesine, dair tedbir kararlarının verildiği,
Mahkemenin 25.11.2020 tarihli ara kararı ile İİK 289/3 maddesi uyarınca borçlu davacıya 25/11/2020 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile kesin mühlet verilmesine,
Kesin mühletin sonuçlarına dair İİK 294.maddesinin uygulanmasına, ayrıca tüm ihtiyati tedbirlerin devamına, karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı bankaya müzekkere yazılarak; davaya konu çeklerin tevdi devir bordrosu ile buna ilişkin tüm belgeleri celp edilmiş, Çek Tevdi Bordrosunda yazılı çeklerin ilgili bankalara ibraz edilip edilmediği, tahsil edilip edilmedikleri hususlarında Mahkememize bilgi verilerek söz konusu çek görüntülerinin mahkememize gönderilmesi için ilgili bankalara müzekkere yazılmış, gelen banka cevabi yazılarına istinaden davalı bankaya yazılan müzekkereler sonucunda çek görüntüleri ve söz konusu çeklere ilişkin çek tevdi bordroları dosyamız arasına alınmıştır.
Banka cevabi yazıları dosyaya geldikten sonra dosya Bankacı bilirkişi ……… ve Hesap Bilirkişisi ……….’ e tevdii edilerek; bankacı bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilmek suretiyle davalı bankanın konkordato kesin mühlet kararına rağmen takas-mahsup yasağına aykırı davranıp davranmadığı, dava konusu çeklerin banka borcuna mahsup edip etmediği, etmiş ise bu durumun takas-mahsup yasağına aykırılık teşkil edip etmediği, davacı tarafından çek bedelinin davalı bankadan talep edilip edilemeyeceği, çeklerin davalı bankaya temlik cirosu ile devredilip edilmediği hususlarında rapor tanzimi istenilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 01/03/2022 havale tarihli raporda özetle; Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde;
Davalı bankanın, dava konusu çeklerin, davacı şirket ile banka arasında düzenlenmiş genel kredi sözleşmesi hükümleri gereğince; müvekkil bankaya devir ve temlik cirosu ile bedelinin ödenmesi halinde kredinin ödeme aracı olarak verilmiş olduğunu, söz konusu çeklerin bedelinin ödenmesiyle birlikte davacı taraf şirketin borcundan düşüldüğünü, çeklerin yetkili hamilinin müvekkili banka olduğu, çeklerin teminat veya tahsil amaçlı olmayıp Temlik Cirosu ile tevdi edildiğinin savunulduğu,
Davalı banka tarafından, çeklerin teminat olarak alındığına ya da tahsil cirosu ile alındığına dair bir yazılı delilin dosyaya sunulmadığı, Takas yasağının da söz konusu olmadığı, Çeklere dayalı alacak hakkı konkordatodan önce doğmuş olduğu ve bankaya çeklerin ileri vadeli olarak teslim edildiği, Mahkemenin tedbir kararı kapsamına da girmediği, Şayet tahsil cirosu ile veya alacağın teminatı olarak rehin kapsamında olduğunun davacı tarafından yazılı belge ile ispat edilmesinin mümkün olması halinde o zaman bankanın tahsil ettiği bedeli davacıya ödemesinin gerekeceği, Ancak çek metninden anlaşılmamış olduğundan ayrıca yazılı bir sözleşme ve kayıt ibraz edilmemiş olduğu,
Geçici mühlet içinde çeklerin tahsil edildiği, çeklerin ödeme günlerinin 01.08.2020 ve 04.08.2020 olduğu 25.11.2020 tarihinde 1 yıllık kesin mühlet verildiği,
Davacının konkordato kararı veren mahkemeye geçici mühlet ve kesin mühlet süresi içinde itiraz etmemiş olduğu, 12.02.2021 tarihinde icra takibi açtığı,
İcra takip dosyasında da borcun sebebi olarak hiçbir belge ibraz edilmediği,
12/02/2021 tarihli ödeme emrinde 315.000,00 TL Toplam Alacak miktarının yıllık reeskont faizi ile tahsilinin talep edildiği,
Takas mahsup yasağı kapsamında tahsil edilen tutarların talebi olarak açıklama yazıldığı,
Borcun sebebi olarak;
“İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……… E. sayılı dosyasıyla verilen 01.07.2020 T. Geçici mühlet ve devamla 25.11.2020 T. Kesin Mühlet kararı çerçevesinde bankanıza tahsil cirosu ya da teminat amaçlı olarak verilen ve bankanın hamili olduğu çeklerden yapılan tahsilatların takas mahsup yasağı kapsamında olması nedeniyle tahsil edilen tutarların talebi” gösterildiği,
Davacı tarafın dava konusu çeklerin tahsil cirosu ya da teminat amaçlı olarak verildiğine dair iddiasını ispat edecek belge sunmadığından iddiasını doğrulayacak tespit yapılamadığı,
Bu durumda bankanın konkordatodan önce teslim aldığı çeklerden tahsil edilen bedellerin davacının bankaya olan borcundan mahsup edebileceği, davacının bankaya temlik cirosu ile devredilen çeklerin bedelini bankadan iadesini talep edemeyeceğinden takip tarihi itibarı ile davacının davalı bankadan bir alacağı tahakkuk etmemiş olduğunun tespit edildiği, belirtilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunması üzerine Mahkememizce davacı vekilinin itirazları doğrultusunda itirazlarını karşılar şekilde bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmış, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 16/08/2022 havale tarihli ek raporda özetle; Davacının iddiasının dayanağı olan çek teslim bordosunda açıkça çeklerin bankaya tahsil için verildiğine dair bir ibare olmadığı gibi başkaca bir delil belge de bulunmadığı, banka alacağının konkordatodan önce doğmuş ve çeklerin de konkordatodan önce “ileri vadeli çek” olarak teslim edildiği, Konkordato yasaklarına girmediğinin tespit edildiği, Konkordato yasakları kapsamına girmediği ve bankaya teslim edilirken açıkça tahsil için teslim edildiğine dair yazılı belge olmadığı çeklerin arkasındaki cirolarda da bedeli tahsil için ciro edildiğine dair tahsil cirosu ihtiva etmediği, dava konusu çeklerin davacının iddia ettiği gibi bankaya tahsil için teslim edildiğine dair başkaca delil olmadığının tespit edildiği, bu nedenlerle dava konusu çeklerin temlik cirosu ile davalı bankaya teslim edilmiş olduğuna dair tespit ve görüşlerde bir değişiklik bulunmadığı, kök raporda yapılan tespit ve değerlendirmelerde değişikliği gerektirecek bir hususunun tespit edilmediği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davacı şirket tarafından, davalı bankaya tahsil cirosu ile temlik edildiği iddia edilen ve bankaca tahsil edilen çeklerin davacı şirket hakkında İzmir 2.ATM’ nin ………. E. Sayılı dosyasında verilen 1 yıllık kesin mühlet kararı çerçevesinde borçlarından mahsup edilmesinin takas mahsup yasağına aykırılık teşkil ettiği iddiasıyla davalı bankaya tahsil cirosu ile verilen çeklerin tahsil edilen miktarlarının tahsili talepli davalı banka aleyhine İzmir 17.İcra Dairesinin 2021/1682 E.sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalı bankanın takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı banka, dava konusu çeklerin, davacı şirket ile aralarında düzenlenmiş genel kredi sözleşmesi hükümleri gereğince davacı tarafça devir ve temlik cirosu ile bedelinin ödenmesi halinde kredinin ödeme aracı olarak verilmiş olduğunu, dava konusu çeklerin bedelinin ödenmesiyle birlikte davacı şirketin borcundan düşüldüğünü, çeklerin yetkili hamili olduklarını, çeklerin teminat veya tahsil amaçlı olmayıp temlik cirosu ile tevdi edildiğini savunmuştur.
Davacı tarafça bankaya teslim edilen çeklerin hangi çekler olduğu, bu çeklerin banka tarafından tahsil edildiği, çeklerin banka tarafından tahsil edilen bu bedellerinin davacının bankaya olan borcundan mahsup edildiği hususlarında taraflar arasında anlaşmazlık bulunmamaktadır.
Anlaşmazlık konusu çeklerin bankaya tahsil cirosu ile mi yoksa temlik cirosu ile mi teslim edildiği hususudur.
Mahkememizce Bankacı bilirkişi …. ve Hesap Bilirkişisi ……..’ den davalı bankanın konkordato kesin mühlet kararına rağmen takas-mahsup yasağına aykırı davranıp davranmadığı, dava konusu çeklerin banka borcuna mahsup edip etmediği, etmiş ise bu durumun takas-mahsup yasağına aykırılık teşkil edip etmediği, davacı tarafından çek bedelinin davalı bankadan talep edilip edilemeyeceği, çeklerin davalı bankaya temlik cirosu ile devredilip edilmediği hususlarında aldırılan 01/03/2022 havale tarihli kök ve 16/08/2022 havale tarihli ek raporun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle itibar edilmiştir.
Tüm bu bilgiler ışığında; takas -mahsup yasağının söz konusu olması için çeklerin tahsil için bankaya verildiğinin ve bankanında tahsil ettiği bu bedeli davacının borcundan mahsup ettiğinin davacı tarafından ispatı gerektiği, davacının iddiasının dayanağı olan çek teslim bordosunda açıkça çeklerin davalı bankaya tahsil için verildiğine dair herhangi bir ibare olmadığı, davacı tarafça bu hususta dosyaya başkaca bir delil ya da yazılı belge de sunulmadığı, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre de çekteki cironun tahsil cirosu olarak kabul edilmesi için bedeli tahsil içindir şeklinde bir kayıt olması gerektiği, eğer böyle bir kayıt yok ise çekin bankaya temlik cirosu ile geçtiğinin kabul edileceği, davaya konu çeklerin davacı tarafından konkordato kararından önce davalı bankaya ileri vadeli çek olarak verildiği, dolayısıyla bu durumun konkordato yasakları kapsamına girmediği, çeklerin arkasındaki cirolarda da bedeli tahsil için ciro edildiğine dair tahsil cirosu ihtiva etmediği dolayısıyla davacı tarafça dava konusu çeklerin davalı bankaya tahsil cirosu ya da teminat amaçlı olarak verildiğine dair iddiasını ispatlayamadığı kanaatine varıldığından, davanın reddine, davalının tazminat talebinin de davacının kötüniyetli takip yaptığı ispatlanamadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davalının tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL red harcının başlangıçta alınan 3.804,42-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye artan 3.723,72-TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
4-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince belirlenen 47.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- 7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
7-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
e-imza