Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/302 E. 2023/208 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/302 Esas
KARAR NO : 2023/208

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 06.11.2016 tarihinde mülkiyeti davalı …’e ait ve diğer davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı ticari taksinin, …. yönüne gitmekte iken, karşıdan karşıya geçmek isteyen maktul yaya …’ye çarpması neticesinde ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, davalı …’ in ceza davası dosyasında yer alan olay sonrası ifadesinde önündeki aracın birden sol şeride geçtiğini, kazanın bu esnada meydana geldiğini ifade ettiğini, asli kusurun davalı sürücüde olduğunu, muris …’ nin kaza öncesinde emekli olmak için dilekçe verdiğini, emeklilik işlemleri sonuçlanmadan vefat ettiğini, muris …’nin eşi davacı …’ nin ölüm neticesinde destekten yoksun kaldığını, davalı… Sigorta Anonim Şirketi’nin, … nolu acentesi tarafından yapılan ve … poliçe no ile sigortalanan … plakalı ticari aracın karıştığı ölümlü trafik kazasından kaynaklanan poliçe ile sınırlı tazminat sorumluluğunun bulunduğunu, davalı, sigorta şirketine tazminat talebi ile ilgili olarak kaza sonrası talepte bulunulduğunu, davalı sigorta tarafından … nolu hasar dosyası açılarak e-mail üzerinden yapılan görüşmelerde önce mirasçı … ile ilgili öğrenci belgesi istendiğini, gönderilen belge üzerine 31.000 TL tazminat teklif edildiğini, kabul edilmemesi üzerine ceza mahkemesi kararının istendiğin, kararın gönderilmesi neticesinde 19.12.2019 tarihli e-mail cevabı ile ilgili birimlere gönderildiğinin bildirildiğini akabinde olumlu yada olumsuz dönüş yapılmadığını beyanla trafik kazasında eşini kaybeden davacı … yönünden, 6100 sy.lı HMK’nın 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, destekten yoksun kalma tazminat tutarlarının belirlenerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve davalı sigorta şirketi açısından teminat ile sınırlı olmak üzere, olay tarihi olan 06.11.2016 tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte şimdilik 30.000 TL’nin müşterek ve müteselsilen davalılardan alınıp davacı …’ye verilmesine, her bir davacı için 40.000 TL olmak üzere, toplam 120.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen, olay tarihi olan 06.11.2016 tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, sürücü … ve ve araç maliki …’in taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına, yargılama giderlerinin sorumlulukları oranında davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği,
Mahkememiz 27/04/2021 tarihli ara kararı ile davacılar vekilinin İhtiyati Tedbir talebinin “tedbir konulması talep edilen davalıların mal varlığının uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle” reddine dair karar verildiği,
Davalı … vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın zorunlu arabuluculuk dava şartı gerçekleştirilmeden davayı açtığını bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, kaza tarihi olan 06.11.2016 tarihinde müvekkilinin kendisinin kullandığı … plaka sayılı ticari taksi ile kendi yolundan ve şeridinden kanunların belirlediği hız limitlerini aşmadan ve kurallara riayet ederek gitmekteyken; müteveffanın yaya olarak kendisini yaya geçidinin olmadığı bir yerde, gece saat 1:30 civarında, üzerinde hiçbir ayırt edici kıyafet olmadan, aniden akan trafiğe yani anayola atarak adeta intihar girişiminde bulunduğunu, müvekkilinin her ne kadar müteveffaya çarpmamak için şerit değiştirmiş olsa da kazanın oluşumunu engelleyemediğini, kaza esnasında müvekkilinin hız limitlerine uyduğunu, alkollü olarak araç kullanmadığını, kaza oluşur oluşmaz hemen 112 ve 155’i arayarak ilk müdahalenin yapılmasını sağladığını, müvekkilinin bu anlamda üzerine atılı herhangi bir kusuru bulunmadığını, müteveffa İbrahim’ in, müvekkilinin kullanmış olduğu aracın önüne aniden çıktığını, kazada kaçınılmazlık unsurunun söz konusu olduğunu, müvekkili için İzmir ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından yapılan yargılamada düzenlenen 15.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda müteveffa …’nin tam kusurlu, müvekkili …’in kazanın oluşumunda kusursuz olduğunun tespit edildiğini, bu raporu düzenleyen bilirkişinin kazaya ilişkin yapılan keşifte kaza mahalini gören tek bilirkişi olduğunu, diğer tüm kusur incelemesine ilişkin raporların dosya üzerinden hazırlandığını, aynı mahkeme tarafından aldırılan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 23.02.2018 tarihli raporunda bu kerre müteveffa …’ nin meydana gelen kazada asli derecede kusurlu bulunduğunu, müvekkili …’ in ise alt düzeyde tali kusurlu bulunduğunu, taraflarınca bu kusur oranının kabul edilmediğini ve itiraz edildiğini, bunun üzerine dosyanın kazaya ilişkin kusur durumunun tespiti için İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsü’ne gönderildiğini, anılı kurumun 10.05.2018 tarihli raporunda bilirkişi heyeti tarafından dava konusu trafik kazasının oluşumunda müvekkilinin tali kusurlu olarak belirlendiğini, ceza dosyasında her ne kadar bu kusur durumuna da itiraz edilse de müvekkiline taksirle bir kişinin ölümüne sebep olduğu gerekçesi ile alt düzeyden ceza verildiğini, bu karara karşı itiraz üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesi’nin kesin hüküm nitelikli 14.10.2020 tarih, ….K. sayılı ilamı ile bu kararın kesinleştiğini, müvekkilinin bu kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun bulunmadığını, Yargıtay’ın kemikleşmiş içtihatı uyarınca ceza yargılamalarında alınan kusur raporlarının hukuk hakimini bağlamayacağından, yeniden rapor alınmasının zaruri bir olgu olduğunu beyanla kesinlikle davayı kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkili araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, müteveffanın geçilmemesi gereken 3 şeritli ve sürekli akan trafiği olan bir yoldan geçmeye çalışması sebebiyle söz konusu tazminat davasında olası hükmedilebilecek tazminatta müterafik kusur indirimi yapılmasının gerektiğini, dava konusu olayda müvekkilinin sorumluluğunu doğuracak kusuru bulunmadığından davacıların maddi-manevi tazminat taleplerinin reddinin gerektiğini, öncelikle dava konusu trafik kazasının üzerinden yaklaşık 4 sene kadar bir süre geçtikten sonra davacıların manevi olarak acı çektiği iddialarının samimiyetten uzak iddialar olduğunu, Yüksek Mahkemenin istikrar kazanmış içtihatlarına göre ; meydana gelen ve zararı doğuran olayın tarihinden çok sonra açılan manevi tazminat davalarının samimiyetten uzak olduğunu, eğer olay ile ilgili acı ve elem çekilmiş olsaydı fazla zaman geçmeden manevi tazminat talebinde bulunulacağı, aradan geçen uzun zaman sebebiyle manevi tazminata hükmedilemeyeceği şeklinde olduğunu, ayrıca, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, manevi tazminata hükmedilmesi halinde miktarın amacına uygun olarak belirlenebilmesi için tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmasının yapılması gerektiğini, belirlenecek tutarın davacıların sebepsiz zenginleşmesine sebep olmayacak nitelikte olmasının gerektiğini beyanla müvekkili aleyhine açılmış olan işbu davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan ettiği,
Davalı … vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu olayda vefat eden yaya …’ nin olay günü gecesi saat: 01.00 sıralarında Konak meydanı istikametinden sahile doğru alt geçisin çıkışında üç gidiş-üç geliş yol olan toplam 6 şeritli yoldan karşıdan karşıya geçmek istediğini, orta şeride kadar geldiğini, mülkiyeti müvekkiline ait olan şoför … sevk ve idaresindeki … plakalı araçta Alsancak’tan Karataş istikametine doğru alt geçitten çıktığında önünde seyreden araç nedeni ile yaya …’yi göremediğini, önündeki aracın yayayı görmesine engel olduğunu, yaya …’ nin de kuvvetle muhtemel … plakalı aracın önünde seyreden araç nedeni ile … plakalı aracı göremeden orta refüjden yolun karşı tarafına hızla koşarak geçmeye başladığını, … plakalı aracın önündeki aracın yayaya çarpmamak için sola kırdığında … plakalı araç sürücüsü …’ in aniden karşısında yaya …’yi gördüğünü, fren yapmış ise de çarpmaya engel olamadığını, bu olayda kusurun tamamının davacıların miras bırakanı yaya …’de olduğunu, olayda vefat eden …’ nin biraz yakınında üst gecit olduğu ve yine biraz yakınında trafik lambaları ve yaya gecidi olduğu halde gecenin saat 01.00 sıralarında, havanın karanlık olmasına ve üzerinde ayırt edici bir kıyafet olmamasına rağmen adeta intihar eder gibi gecenin o saatinde biraz beklemesi durumunda yolun tamamen boş olduğunu görmesi mümkün iken yolun boş olup olmadığını dahi kontrol etmeden 3 şerit geliş, üç şerit gidiş olan yolda karşıdan karşıya geçmeye çalıştığını, … plakalı araç sürücüsü olan diğer davalı Hasan’ ın olay sırasında yol durumuna göre yasa ve yönetmeliklere uygun bir süratle seyrettiğini, alkollü olmadığını, kazayı önleyebilmek için şerit değiştirmeye çalıştığını, kazanın hemen sonrasında da olay yerinden kaçmayarak 112 ve 155’i arayarak davacıların miras bırakanı olan …’ye ilk yardımın yapılmasını sağladığını, … plakalı araç sürücüsü olan diğer davalı …’e ve dolayısıyla araç maliki olan müvekkiline atfedilebilecek hiç bir kusur olmadığını, davalı … hakkında verilmiş olan ceza kararının hukuk mahkemesini bağlamayacağını, yapılacak yargılama sonunda da kusurun tamamının yaya …’de olduğunun açıkça anlaşılacağını, dava açılmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu olmasına rağmen bu konuda müvekkiline hiçbir tebligat ya da çağrı yapılmadığını, öncelikle davanın dava şartı gerçekleşmediğinden reddinin gerektiğini, davacılar tarafından talep edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, davacıların miras bırakanı davaya konu olaydan çok kısa bir süre sonra emeklilik hakkı kazanmış olması nedeni ile davacıların maddi tazminat haklarının olmadığını beyanla haksız, dayanaksız ve hukuka aykırı olarak açılmış olan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan ettiği,
Davalı… Sigorta A.Ş.’ ye dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalı sigortanın dilekçeler aşamasında davaya cevap vermediğinin anlaşıldığı,
DELİLLER;
İzmir …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas …. karar sayılı dosyası fiziki olarak celp edilmiş, dosyamız arasına alınmış, dosyanın incelenmesinde; ” İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının ….Sr. Sayılı dosyası ile 06/11/2016 tarihinde …’ nin ölümü ile neticelenen trafik kazasına ilişkin şüpheli … aleyhine Taksirle Bir Kişinin Ölüme Neden Olmak suçundan açılan kamu davası olduğu, Mahkemece olay mahallinde keşif yapılması sonucu Trafikçi bilirkişiden aldırılan 15/05/2017 tarihli kusur raporunda özetle;” sanık sürücü …’in kazanın oluşumunda kusursuz, maktul yaya …’ nin tam kusurlu olduğu, belirtildiği, yine Mahkemece kusura ilişkin İstanbul Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan 23/02/2018 tarih …. sayılı raporda özetle; sanık sürücü …’ in alt düzey tali derecede kusurlu olduğu, maktul yaya …’nin asli derecede kusurlu olduğunun belirtildiği, Mahkemece İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsü’nde görevli 3 kişilik bilirkişi heyetinden kusura yönelik aldırılan 14/05/2018 havale tarihli raporda ise; Meydana gelen kazada “kaçınılmazlık ” faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir kaza niteliğinde olduğu, kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü …’in tali kusurlu olduğu, müteveffa …’ nin Asli kusurlu olduğu belirtilmiş, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 05/02/2019 tarih … E. … K.sayılı karar ile sanık …’ in 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkumiyetine…”karar verildiği, sanık vekilinin kararı istinaf incelemesine konu etmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ….H.D.’ nin istinaf başvurusunun esastan reddi kararı üzerine Mahkeme kararının 14/10/2020 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, Mahkememize İzmir Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verilmiş, 07/11/2018 tarihli cevabi yazı ile; … plaka sayılı aracın 06/11/2016 tarihi itibariyle ….. T.C. Kimlik nolu … adına tescilli olduğu bildirildiği, Davalı sigortaya müzekkere yazılarak, 12/12/2015-2016 başlangıç-bitiş tarihli, … nolu ZMMS poliçesi ve ekleri ile hasar dosyası celp edilerek dosyamız arasına alındığı, İzmir SGK İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; davacı …’ye davaya konu 06.11.2016 tarihli kaza nedeniyle herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının mahkememize bildirilmesi istenildiği, SGK İl Müdürlüğünün cevabi yazısı ile davacıya herhangi bir geçici iş göremezlik ödemesi ya da rücuya tabi bağlanan bir gelir bulunmadığının bildirildiği, Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durum araştırılması için ilgili İlçe Emniyet Müdürlüklerine müzekkere yazılmış, müzekkere cevapları dosya arasına alındığı,Mahkememiz 08/03/2022 tarihli celsesinde dinlenen tanık beyanları; davacı tanığı …; “…müteveffa … benim kardeşim olurdu, kardeşim davaya konu kaza sonucu vefat ettikten sonra davacılar psikolojik olarak çok etkilendiler, evin geçimini kardeşim sağlıyordu, kardeşim bir hırdavatçı da ölmeden önce satış personeli olarak çalışıyordu, kardeşim öldükten sonra davacılar maddi sıkındı içerisine girdiler, hatta davacı Çağatay üniversitede okuyordu, bu olaydan dolayı üniversiteyi de bırakıp çalışmak zorundu kaldı, şu anda sadece kardeşimin ölüm aylığını alıyorlar, diğer davacı Hesna da babasının ölümünden sonra eşinden boşandı, o yüzden o da maddi olarak sıkıntılı bir durumdadır, ben her ay düzenli olarak davacılara maddi yardımda bulunuyorum,…” şeklinde, davacı tanığı …; “…müteveffa … benim kardeşim olurdu, kardeşim kaza sonucu vefat ettikten sonra davacılar maddi ve manevi olarak sıkıntıya düştüler, psikolojileri bozuldu, maddi olarak ben ve diğer kardeşim davacılara destek olmaya çalışıyoruz, davacı Çağatay babası vefat edince psikolojisi bozuldu, bu yüzden okulu bıraktı, diğer davacı Hesna da eşinden boşandı, onun da psikolojisi yerinde değildir, kardeşim ölmeden önce emekliliği hak etmişti, emekli olmak üzereydi, Gıda Çarşısında bir hırdavatçı da çalışıyordu, evin geçimini sadece kardeşim sağlıyordu,…” şeklinde, davacı tanığı … ; “…müteveffa benim teyzemin oğlu olurdu. Davaya konu kazadan sonra davacılar …’nin ölümü nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadılar, kızı Hesna boşandı, oğlu Çağatay üniversiteyi bırakmak zorunda kaldı, ancak neden bıraktığını bilmiyorum, psikolojik olarak mı maddiyat nedeni ile mi bırakıp bırakmadığını bilemiyorum, evin geçimini müteveffa sağlıyordu, ölmeden önce müteveffa hırdavatçıda çalışıyordu, ölümünden sonra emekli aylığının davacılardan …’ ye bağlandığını biliyorum,…” şeklinde ayrı ayrı beyanda bulundukları, Mahkememizce dosya Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek tarafların kazadaki kusur oranlarına ilişkin rapor tanzimi istenilmiş, Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 12/11/2021 tarih …. sayılı raporda özetle; Mevcut verilere göre; Sürücü …’in, yönetimindeki araçla bölünmüş yol üzerinde seyrederek geldiği olay yerinde, önünde aynı yöne ilerleyen araç sürücüsünün, sol taraftan kaplamaya giren yayaya karşı zamanında yeterli tedbire başvurabilmesine rağmen, önündeki söz konusu aracı uygun mesafeden takip etmemesi nedeniyle yolun karşısına geçmek isteyen yaya İbrahim’e aracının sağ ön kısmıyla çarptığı olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları nedeniyle ALT DÜZEYDE TALİ 15 % ORANINDA KUSURLU olduğu, Yaya …’ nin , kendi can güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde, taşıt yolu üzerinde seyir halinde olan araçlara rağmen kontrolsüz biçimde kaplamaya girmiş, araçların hız ve yakınlığını dikkate almamış, bu haliyle karşıya geçmek istediği sırada bölünmüş yol üzerinde ilk geçiş hakkına sahip biçimde gelen sürücü Hasan yönetimindeki otomobilin seyir yoluna girip, söz konusu otomobilin sadmesine maruz kaldığı olayda; dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeniyle ASLİ 85 % ORANINDA KUSURLU olduğunun belirtildiği, Mahkememizce davacıların maddi tazminat talepleri hususunda Aktüerya Hesap Uzmanı bilirkişi …’dan rapor tanzimi istenilmiş, Aktüerya Uzmanı bilirkişi tarafından tanzim edilen 30/05/2022 havale tarihli raporda özetle; TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %10 artış-%10 iskonto esasına dayalı progresif rant yöntemi ile yapılan hesaplama neticesinde; müteveffa …’nin eşi davacı …’ nin DYKT alacağının, Bilinen Dönem : 83.392,10-TL, Bilinmeyen aktif dönem: 153.122,40, Bilinmeyen Dönem : 408.326,40 olmak üzere toplam TOPLAM : 644.840,90 TL olduğu, %85 kusur indirimi yapıldığında 96.726,13 TL olduğu, -Davacı … için %2 yeniden evlenme olasılığı indirimi yapıldığında 94.791,61 TL Destekten Yoksun Kalma Tazminatı alacağının bulunduğu, -Hesaplanan tazminatın ZMMS poliçe teminat limiti içinde kaldığı;-Sigortacıya başvuru yapılan tarihe 8 iş günü ilavesi ile 28.06.2017 tarihine ulaşıldığının tespit edildiği’ nin belirtildiği, Davacılar vekili 06/10/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı … yönünden dava dilekçesi ile talep etmiş olduklar 30.000 TL Destekten Yoksun Kalma Tazminat taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 64.791,61 TL daha arttırarak 94.791,61 TL olarak talep ettiklerini bildirerek ıslah harcını tamamladığı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İzmir …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas … karar sayılı kesinleşmiş dava dosyası kapsamı, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, İzmir Trafik Tescil Şube Müdürlüğünün 07/11/2018 tarihli cevabi yazısı, davalı… Sigorta Anonim Şirketi’nin … nolu acentesi tarafından yapılan … poliçe nolu ZMMS poliçesi ve ekleri ve …. nolu hasar dosyası, İzmir SGK İl Müdürlüğünün müzekkere cevabı, tarafların Sosyal ve Ekonomik Durum araştırılması için ilgili İlçe Emniyet Müdürlüklerine yazılan müzekkere cevapları, Mahkememizce 08/03/2022 tarihli celsesinde dinlenen; davacı tanıkları …, …, … beyanları, Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının sayı: ….. Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 12/11/2021 tarih … sayılı raporu, maddi tazminat talepleri hususunda Aktüerya Hesap Uzmanı bilirkişi …. tarafından tanzim edilen 30/05/2022 havale tarihli raporu, maktul yaya …’ye ait nüfus aile kayıt tablosu ve nüfus kayıtları, 06/10/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi, Mahkememizce yapılan yargılama tarafların iddia ve savunma mütalaa, bilgi belge kayıtlar ile tekmil dosya içeriğine göre;
Dava, haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin maddi ve manevi tazminat davası olup; taraflar arasında uyuşmazlık; davalı …’in maliki, davalı …’in sürücüsü olduğu, davalı sigortaya ZMMS ile sigortalı … plaka sayılı aracın davacıların murisi …’ye çarpması ve ölümüne neden olması şeklinde meydana gelen trafik kazasında davalıların kusurlu olup olmadığı ve varsa kusur oranları, davacı …’nin haksız fiil neticesinde destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarı, tazminatın sigorta poliçe kapsamında kalıp kalmadığı, tazminat alacağı var ise bundan hangi davalının ne kadarından sorumlu olup olamayacağı, davacıların haksız fiilden dolayı manevi zararlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı noktalarında toplandığı, 06.11.2016 günü saat 01:00 sıralarında sürücü …, yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile İzmir İli, …… istikametine seyrederek olay yerine geldiğinde, solundan kaplamaya girip bölünmüş yolun karşısına geçmek isteyen yaya …’ye aracının sağ ön kısmıyla çarpması sonucu dava konusu kazanın meydana geldiği, Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve dosya içeriğine göre kazanın; yerleşim yerinde, 10,50 m. genişliğinde, refüjle bölünmüş, tek yönlü, düz, eğimsiz, kuru, asfalt kaplama, aydınlatması mevcut yolda, gece meydana geldiği, havanın açık olduğu, kaplama üzerinde kamyonete ait ve yolun sağına doğru yönelmiş vaziyette 23,00 m. uzunluğunda fren izinin mevcut olduğu, yaya …’nin üzerinde koyu renk giysi bulunduğu, kaza yerindeki azami hız limitinin 70 km/s olduğunun anlaşıldığı, sürücü davalı …’in “Bugün yani 06.11.2016 günü saat 01.00 sıralarında Çankaya semtine bir yolcu bıraktıktan sonra tekrar durağa dönmek için … istikametinden … istikametine …. Bulvarı üzerinden orta şeritte normal bir süratle seyir halindeydim, Konak Vapur İskelesi yakınında sahilde bulunan … açık otoparkın çıkışının olduğu yere geldiğim sırada önümde giden araç aniden sola doğru manevra yaptı, tam bu sırada aniden önümde yolun ortasında beliren muhtemelen sahil tarafına geçmeye çalışan ismini sonradan … olarak öğrendiğim şahısa çarptım, şahıs çarpma neticesinde aracımın ön kaputunun üzerine düştü ve daha sonra 7-8 metre kadar savruldu, hemen durup 112 ve 155’i aradım, gelen ambulans şahsı alıp hastaneye götürdü, trafik ekibi olay yerinde gerekli incelemeyi yaptıktan sonra da birlikte polis merkezine geldik. Benim kazada bir kusurum yoktur, şahıs yaya geçidi olmayan yerden karşıya geçmeye çalışınca kaza meydana geldi.” şeklinde beyanda bulunduğu,Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nda yaya …’nin KTK.68/1-b-1 kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu, sürücü …’in ise KTK.52/1-a kuralını ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu belirtildiği, dosyada mevcut 15.05.2017 tarihli Bilirkişi Raporu’nda yaya müttevefa … tam kusurlu, sürücü davalı … ise kusursuz bulunduğu, dosyada mevcut 10.05.2018 tarihli Bilirkişi Raporu’nda sürücü davalı … tali kusurlu, yaya müttevefa … ise asli kusurlu bulunduğu, dosyada mevcut 23.02.2018 tarihli Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi Raporu’nda sürücü davalı …’in alt düzey tali derecede kusurlu, yaya müttevefa …’nin ise asli derecede kusurlu olduğu belirlendiği, aynı olaya konu yürütülen ceza davası sonucunda sürücü davalı … tali kusurlu bulunmak suretiyle İzmir …. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 05.02.2019 tarihinde karar verildiği görüldüğü, mevcut verilere göre; sürücü davalı …, yönetimindeki araçla bölünmüş yol üzerinde seyrederek geldiği olay yerinde, önünde aynı yöne ilerleyen araç sürücüsünün, sol taraftan kaplamaya giren yayaya karşı zamanında yeterli tedbire başvurabilmesine rağmen, önündeki söz konusu aracı uygun mesafeden takip etmemesi nedeniyle yolun karşısına geçmek isteyen yaya İbrahim’e aracının sağ ön kısmıyla çarptığı olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları nedeniyle alt düzeyde tali kusurlu olduğu, yaya müttevefa …, kendi can güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde, taşıt yolu üzerinde seyir halinde olan araçlara rağmen kontrolsüz biçimde kaplamaya girmiş, araçların hız ve yakınlığını dikkate almamış, bu haliyle karşıya geçmek istediği sırada bölünmüş yol üzerinde ilk geçiş hakkına sahip biçimde gelen sürücü Hasan yönetimindeki otomobilin seyir yoluna girip, söz konusu otomobilin sadmesine maruz kaldığı olayda; dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeniyle asli kusurlu olduğu, bu değerlendirmeler doğrultusunda; sürücü davalı …’in % 15 (yüzde on beş) oranında kusurlu, yaya müttevefa …’nin % 85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu, olduğunun kabulünün gerektiği, Mahkememizce davacıların talep ettiği tazminat miktarlarının tespiti için Aktüerya bilirkşisinden aldırılan 30/05/2022 havale tarihli raporun denetime elverişli ve açık olduğu, raporun TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %10 artış-%10 iskonto esasına dayalı progresif rant yöntemi uygulanarak seçenekli olarak düzenlendiği anlaşıldığından hükme esas alınmış; mahkememizce benimsenen ve hükme esas alınan aktüer raporlara göre; davacı eş …’nin DYKT alacağının 83.392,10-TL Bilinen Dönem, 153.122,40 TL Bilinmeyen aktif dönem olmak üzere 408.326,40 TL olduğu, müteveffa …’ nin % 85 oranındaki kusur indirimi sonrası ve davacı eş …’nin % 2 yeniden evlenme olasılığı indirimi yapıldığında davacı eşin 94.791,61 TL Destekten Yoksun Kalma Tazminatı alacağının bulunduğu kanaatine varıldığı, bütün bu sebeplerle; Destekten Yoksun Kalma Talebi yönünden; meydana gelen dava konusu kazadaki kusur durumuna göre; 94.791,61-TL tazminatın davalılardan sürücü … ve araç maliki …’den olay tarihi olan 06/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile diğer davalı… Sigorta Anonim Şirketi’nin, … nolu acentesi tarafından yapılan ve … poliçe no ile sigortalanan … plakalı ticari aracın karıştığı ölümlü trafik kazasından kaynaklanan poliçe ile sınırlı tazminat sorumluluğunun bulunduğundan 28/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (Davalı sigorta şirketi 310.000,00-TL ile sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine dair karar vermek gerektiği, Manevi tazminat talebi yönünden; davalı sürücü …’in meydana gelen kazada % 15 oranında alt düzeyde tali kusurlu olduğu, diğer davalı …’in de … plaka sayılı aracın maliki ve işleteni olduğu, davacı …’nin meydana gelen kazada eşini, diğer davacılar … ve ….’ın babalarını kaybetmiş oldukları, meydana gelen olay nedeni ile acı ve üzüntü ve ızdırap duydukları kanaatine varıldığı, manevi tazminatın, zenginleşme aracı olmadığı gibi, manevi tatmin duygusu oluşturacak miktarda olması gerektiği, olayın taksirli ve haksız fiil niteliğinde bulunduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu dikkate alınarak hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminatın 06/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar sürücü … ve araç maliki …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine dair mahkememizde oluşan hür vicdani kanaat ve inanca göre aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılardan … yönünden maddi tazminat talebinin KABULÜ İLE;
-94.791,61-TL tazminatın davalılardan … ve …’den olay tarihi olan 06/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile diğer davalı… Sigorta A.Ş.’den 28/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ ye verilmesine,
-Davalı sigorta şirketinin 310.000,00-TL ile sorumlu olmasına,
2-Davacılardan … için 20.000,00-TL, davacı … ve davacı … için ayrı ayrı 10.000,00-TL manevi tazminatın 06/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine,
3-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 9.207,61-TL karar ve ilam harcından peşin alınan ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 3.368,13-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 5.539,48-TL harcın davalılardan (davalı sigorta şirketi bu miktarın 3.895,36-TL’sinden diğer davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu olmak üzere) müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından sarf olunan 2.029,80-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 1.273,79-TL yargılama gideri ile 2.561,63-TL peşin ve 1.106,50-TL ıslah harcı olmak üzere olmak üzere toplam 4.941,92-TL yargılama harç ve giderinin davalılardan (davalı sigorta şirketi bu miktarın 3.475,15-TL’sinden diğer davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu olmak üzere) müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve kabul edilen maddi tazminat miktarına göre belirlenen 15.166,66-TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’ ye verilmesine,
6-Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesine ve kabul edilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 9.200,00 -TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ den müteselsilen alınarak davacı …’ ye verilmesine,
7-Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesine ve kabul edilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ den müteselsilen alınarak davacı…’ ye verilmesine,
8-Davacı …. kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesine ve kabul edilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 9.200,00 -TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ den müteselsilen alınarak davacı …’ a verilmesine,
9- Davalılar … ve …’ in kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı … yönünden red edilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davacı …’ den alınarak davalılar … ve …’ e verilmesine,
10- Davalılar … ve …’ in kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı … yönünden red edilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davacı …’ den alınarak davalılar … ve …’ e verilmesine,
11- Davalılar … ve …’ in kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı …yönünden red edilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davacı …’ dan alınarak davalılar … ve …’ e verilmesine,
12-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasann 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.360,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalı… Sigorta A.Ş.’den alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
13-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan artan gider avansının karar kesinleştiğinde talepleri halinde ilgili tarafa ödenmesine,
Dair; davacı vekili, davalı … ve davalı … vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/03/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim
e-imzalı