Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/30 E. 2022/685 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/30
KARAR NO : 2022/685

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/01/2021
KARAR TARİHİ : 23/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; 13/08/2013 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yolun sağında emniyet şeridi üzerinde bulunan park halindeki … plakalı otomobile binmek isteyen yaya …’a çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza sonrası müvekkilinin, Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’nde ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde tedavi gördüğü, hastane evraklarından da anlaşılacağı üzere ağır bir biçimde yaralandığı, söz konusu kaza ile ilgili Çanakkale 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas – …/… Karar sayılı ilamından da anlaşılacağı üzere davalı taraf sigortalısının kusurlu olduğunun tespit edildiği, ancak dava sırasında müvekkilinin şikayetten vazgeçmesi sebebiyle düşürülmesine karar verildiği, söz konusu kaza sonrası müvekkilinin 03/11/2015 tarihli Balıkesir Devlet Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu Raporundan da görüleceği üzere %8’lik bir Özürlü Sağlık Kurulu Raporu aldığı, bu rapora göre davalı taraftan 2016 yılında bir ödeme alındığı, sonrasında müvekkilinin bu kaza ile ilgili sağlık problemlerinin giderek arttığı, 25/06/2020 tarihli Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Polikliniği Adli Tıp Anabilim Dalı Bilirkişi Uzmanlar Kurulu Raporundan da anlaşılacağı üzere bu kaza ile ilgili %13 sürekli iş göremezlik oranı oluşacak şekilde yaralandığına dair rapor düzenlendiği, bu rapor sonrasında 14/07/2020 tarihli dilekçe ile davalıya başvurulduğu, bu başvurunun davalı tarafa 17/07/2020 tarihinde tebellüğ edildiği ancak davalı tarafça herhangi bir yazılı cevap verilmediği belirtilerek açıklanan nedenlerle artan maluliyet oranı ve buna ilişkin tazminat yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak olan yasal faizi ile tahsili ile müvekkiline ödenmesine, tüm tedavi evraklarının ve raporlarının belirtilen hastanelerden istenmesine, Çanakkale 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas – …/… Karar sayılı dosyasının celbine, usul ekonomisi açısından kayıp olmaması için kusur tayini yapılmak üzere bilirkişi makamına ve ardından hesaplama yapılmak üzere bilirkişiye tevdine, ilgili SGK İl Müdürlüğü’nden müvekkiline peşin sermaye değerli ve rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulmasına, dava masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından tüm sorumlulukların eksiksiz olarak yerine getirildiği, davacının maluliyet artışı iddiasının ispat edilmesi gerektiği, açılı dava öncesinde davacı tarafından müvekkili şirkete 03/11/2015 tarihli Balıkesir Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen %8 özür oranlı rapor ile kalıcı sakatlık tazminatı talebi ile başvuru yapıldığı, bu başvuru üzerine … hasar dosyası açıldığı ve yaptırılan tıbbi incelemesi neticesinde başvuranın özür oranının rasyonel olduğunun tespit edildiği, bu kapsamda %8 özür oranının, sigortalının %100 kusur oranının PMF Yaşam Tablosu kullanılmak suretiyle yapılan hesaplama uyarınca 04/01/2016 tarihinde 47.080,00 TL ödeme yapıldığı, iş bu davada ise maluliyet artışı iddiasının söz konusu olduğu, bu hususun ayrıca ispat edilmesi gerektiği, davacının Balıkesir Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından tespit edilen maluliyet oranının zaman içerisinde artış gösterip göstermediğinin yürürlüğe giren erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmeliğin dikkate alınarak ATK 3. İhtisas Dairesi tarafından tespit edilmesi gerektiği, müvekkili şirketin sorumluluğunun, sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğu, müvekkili şirket tarafından yapılan ödeme ile sorumluluklarını yerine getirdiklerine dair savunmaları saklı kalmak kaydıyla yeniden hesaplama yapılması halinde ödeme günündeki verilerin dikkate alınması gerektiği, davacının maluliyet oranında artış olduğunun ATK tarafından tespit edildikten sonra sürekli maluliyet tazminat miktarı aktüerler siciline kayıtlı aktüer sıfatını haiz bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiği, davacının söz konusu olaydan dolayı sosyal güvenlik kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitinin gerektiği, davacının resmi geliri çerçevesinde hesaplama yapılması gerektiği, davacının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi talebinin haksız olduğu, müvekkili şirketin avans faizinden sorumlu tutulamayacağı belirtilerek açıklanan nedenlerle davanın reddi ile yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Çanakkale 3. ASCM’ye, davalı sigorta şirketine ve trafik tescile yazılan müzekkerelere – cevap verildiği davacının tedavi gördüğü hastanelerden ilgili evrakların dosya arasına kazandırıldığı, SGK’ya yazılan müzekkereye cevap verildiği görüldü.
Mahkemece uyuşmazlığın tespitinden sonra kusur yönünden dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, 13/04/2021 havale tarihli kusur raporunun alındığı, davacı yanca yapılan itiraz üzerine kusur yönünden bu sefer İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan 15/06/2021 tarihli raporun dosyaya kazandırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce maluliyet yönünden yazılan talimat uyarınca Çanakkale 18 Mart Ünv. ATK’dan rapor alınmıştır.
Kusur ve maluliyet yönünden dosyaya kazandırılan raporlar ve kazandırılan deliller kapsamında dosya aktüer bilirkişisine tevdi edilmiş hazırlanan 12/09/2022 tarihli rapor dosya arasına alınmıştır.
Tahkikatın devamında davacı ve davalı vekili tarafından davadan feragate yönelik dilekçelerin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde 13/08/2013 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın park halinde bulunan … plakalı otomobile binmek isteyen yaya haldeki davacı asile çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, söz konusu kaza neticesinde davacı asilin çeşitli hastanelerde tedavi altına alındığı, konu ile alakalı Çanakkale 3. ASCM’nin …/… E. ve …/… K. Sayılı ilamının şikayetten vazgeçilmesi sebebi ile davanın düşürülmesine karar verildiği, Balıkesir Devlet Hast. Engelli Sağlık Kurulundan alınan % 8’lik engellilik oranına mahsuben davalı tarafça davacıya sigortalının %100 kusuru oranı ve PMF yaşam tablosuna göre hesaplanarak hasar dosyası neticesinde 04/01/2016 tarihinde 47.080,00 TL tutarında kalıcı iş göremezlikten kaynaklı ödeme yapıldığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın söz konusu kazada davacının ve davalı sigortalı araç sürücüsünün kusur durumlarının tespiti, davacı vekilinin yukarıdaki beyanına göre somut uyuşmazlık bakımından davacının davalıdan geçici ve kalıcı maluliyetten kaynaklı talepte bulunulmasının mümkün olup olmadığı hususlarında yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate yönelik açılan geçici ve kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar taraflar arası uyuşmazlığın yukarıda belirtildiği şekilde oluştuğu değerlendirilse bile taraf vekillerince davadan feragate yönelik sunulan beyan dilekçeleri ve verilen yazılı beyanın davayı sona erdiren taraf usul işlemi olması nedeniyle ileri sürülen bu feragat beyanı doğrultusunda değerlendirme yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilince 20/09/2022 havale tarihli dilekçe ile; davalı taraf ile karşılıklı olarak sulh oldukları, sulh beyanı ve davadan feragat edildiğinin bildirildiği yine davalıdan masraf, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
Davalı vekilince 20/09/2022 havale tarihli dilekçe ile sulh beyanı ve protokolün sunulduğu, incelenmesinde; davacı taraf ile karşılıklı olarak sulh oldukları, davalıdan masraf, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; feragatin davacı vekili tarafından süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, feragat nedeniyle davanın reddine ve feragatin tarafların karşılıklı sulh olmalarından kaynaklandığından bakiye harcın davalıdan tahsiline ve ancak taraflarca yatırılan harç ve yargılama giderlerinin yatıran taraf üzerinde kalmasına karar verilmiş ve ancak taraflar leh ve aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmakla birlikte davadan önce arabuluculuğa başvurulduğu anlaşılmakla arabulucuya hazineden ödenen tutarın feragate dayanak sulh kapsamında davalıdan alınarak hazineye verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan harç ve gider avansından kullanılan yargılama giderlerinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 180,30 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
4- Feragat kapsamında davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de feragatin taraflar arası sulhe dayandığı anlaşılmakla DAVALI LEHİNE VEKALET ÜCRETİ TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
5- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu Veli Bayram’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
6- Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.23/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır