Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/291 E. 2022/752 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/291 Esas
KARAR NO : 2022/752

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 01/03/2019 tarihli sözleşme akdedildiğini, sözleşme gereğince müvekkili şirketin davalı şirkete ait sözleşmede belirtilen otellerin çamaşır yıkama-ütüleme-finishing işlerini üstlendiğini, söz konusu sözleşme dolayısıyla yapılan işler nedeniyle müvekkili şirketin davalı şirketten 26.928,77 TL bakiye alacağı bulunduğunu, davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığını, bu nedenle İzmir 21. Noter kanalıyla … yevmiye numaralı 04/03/2020 tarihli ihtarname gönderilerek bakiye borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen davalı şirket aleyhine İzmir 11. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlanıldığını, davalı şirket tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durdurulduğunu, davalı borçlu şirketin itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, Lebedos otel 10.284,52 TL, Lojman 7.640,55 TL, … Otel 9.003,70 TL olmak üzere toplam 26.928,77 TL müvekkili şirketin alacaklı olduğunu beyan ederek, davanın kabulü ile, davalının İzmir 11. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı icra dosyasındaki haksız ve geçersiz yetki itirazının reddine, icra dosyasındaki borca haksız itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya esas olan icra takibinde ve dava dilekçesi ekinde kendilerine herhangi bir dayanak belge sunulmadığını, tebliğ edilmediğini, davanın somutlaştırılması ilkesine aykırı hareket edildiğini, bu nedenle davanın usul yönünden reddi gerektiğini, ayrıca davacı yanın icra takibinde 29.727,81 TL dava dilekçesinde ise 26.928,77 TL alacaklı olduğunun belirtildiğini, taraflar arasında 01/03/2019 tarihli sözleşme uyarınca davacının müvekkili şirketin işlettiği otellere ait edimine konu ürünleri sözleşmede belirtilen otel adreslerinden “irsaliye ve her iki tarafın imzasını taşıyan teslim tutanağı” karşılığında teslim alacağını, müvekkil şirketin davacı yandan dava konusu asılsız borca ilişkin herhangi bir mal-hizmet alımının söz konusu olmadığını, ayrıca davacı yanın işlemiş faiz ve %13,75 oranında faiz ile ihtarname gideri talep ettiğini, faizin başlangıç tarihi belirtilmediği gibi temerrütte söz konusu olmadığından faiz talep edilemeyeceğini davacı yanın sözleşmesel ilişkinin devamı sürecinde pek çok kez eksik ve ayıplı ifada bulunduğunu, teslim etmesi gereken ürünleri eksik miktarda teslim ettiğini, sözleşmenin 8. Maddesinin b fıkrası uyarınca leke yıkaması için götürülüp teslimatı yapılmayan eksik ürünlerin bedellerinin tahsili ve mahsubu amacıyla müvekkili şirketçe 8.800,93 TL tutarında e-arşiv fatura düzenlendiğini ve davacı yana ibraz edildğini ancak davacı yan tarafından İzmir 27. Noterliği aracılığıyla müvekkili şirkete gönderdiği … yevmiye nolu ihtarname ile hiçbir haklı nedene dayanmaksızın faturayı kabul etmediklerini bildirdiklerini, müvekkili şirketin davacıya borcu olmadığı gibi, eksik ve lekeli, parçalanmış kullanımı imkansız olan ürünler nedeniyle davacı şirketten 18.002,75 TL alacaklı olduğunu beyan ederek davanın usul ve esastan reddine, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların: taraflar arasında yapılan 01/03/2019 tarihli sözleşme gereği tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davacı tarafından edimlerin eksik veya ayıplı yerine getirilip getirilmediği, itirazın haksız olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
DELİLLER:
01/03/2019 Tarihli Sözleşme örneği, Noter İhtarnamesi, Ege Üniversitesi Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma ve Uygulama Merkezi Laboratuvarı Deney Raporu dosyamız içerisindedir.
İzmir 11. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası sistem üzerinden getirtilerek dosyamız arasına alınmış, dosyanın incelenmesinde; alacaklı/davacı şirket tarafından borçlu/davalı şirkete karşı, 08/07/2020 tarihli (örnek 7) ödeme emri ile, 29.727,81 TL asıl alacak, 223,47 TL ihtar gideri 1.193,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.145,03 TL alacağa istinaden takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %13,75 avans faizi ile birlikte ilamsız takip yoluyla takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçlu tarafa 13/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 17/07/2020 tarihinde borçlu şirket vekili tarafından borca, takibe, faize ve borcun diğer ferilerine itiraz edildiği, İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraf şirketlerin en son sicil kayıtları ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilmiş, davalı şirketin 2019-2020 yıllarına ait BA formları Antalya Kurumlar Vergi Dairesinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce taraflara tüm ticari defterlerini sunmaları veya yerlerini bildirmeleri için 2 haftalık kesin süre verilmiş, taraflarca defterlerin bulunduğu yerin süresi içerisinde bildirilmiş olduğu görülmüştür.
Davalı tarafça ticari defterlerin bulunduğu yer Antalya ili olarak bildirildiğinden Mahkememizce Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak; davalı defterleri üzerinde bir SMMM bilirkişisi marifetiyle inceleme yaptırılarak( bilirkişiye yerinde inceleme yapma yetkisi de verilmek suretiyle) taraflar arasındaki alacak borç durumları hususlarında rapor aldırılmış, talimat Mahkemesince SMMM bilirkişi …’ den aldırılan 11/08/2021 havale tarihli raporda özetle; Davalı şirketin ticari defterlerine göre, 21.02.2020 tarihi itibariyle davacı şirketin talep ettiği alacak tutarı olan 26.928,77.-TL. tutarında davalı şirketin davacı şirkete borcunun olduğu, bu bakiye borçtan sonra davalı şirketin; 01.04.2020 tarihli 17.448,83.-TL. bedelli eksik malzeme bedeli faturası, 10.07.2020 tarihli 8.800,93.-TL. bedelli eksik tekstil bedeli faturası, olmak üzere toplam 26.249,76.-TL. tutarındaki faturayı davacı şirket adına borç kaydettiği ve bu fatura bedellerini davacı şirkete bakiye borç tutarı olan 26.928,77.-TL. sından mahsup ettiği ve davalının ticari defterlerine göre davalı şirketin bakiye 26.928,77 – 26.249,76 = 679,01.-TL. tutarında davacı şirkete borcunun kaldığının kayıtlı olduğu,
Bu durumda davalı şirketin davacı şirket adına borç kaydettiği; 01.04.2020 tarihli 17.448,83.-TL. bedelli eksik malzeme bedeli faturası, 10.07.2020 tarihli 8.800,93.-TL. bedelli eksik tekstil bedeli faturası, olmak üzere toplam 26.249,76.-TL. tutarındaki faturanın taraflar arasında ihtilaf konusu olduğu, diğer kayıtlar yönünden ise tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği,
Davacının bakiye alacağının 26.928,77.-TL. olduğunun ve temerrüt tarihinin 15.03.2020 tarihi olduğunun kabul edilmesi durumunda, davacı alacağına temerrüt tarihinden takip tarihi olan 07.07.2020 tarihine kadar işlemiş avans faizinin toplam 1.333,53.-TL. olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
Mahkememizce dosya SMMM bilirkişisi …’ a tevdi edilerek, davacı taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak, taraflar arasındaki alacak-borç durumları hususunda rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 26/08/2021 havale tarihli raporda özetle; Davacı şirkete ait 2019 yılı ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi ve V.U.K. 182, 220, 221 Maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, Usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, ancak 2020 yılı ticari defterlerinin kapanış tasdikinin yapılmadığı, sahibi iehine/aleyhine delil vasfına sahip olup olmadığının takdirinin Mahkemeye at olduğu,
-Davacı şirket ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin 26.928,77 TL borçlu olduğu,
-Taraflara ait BA-BS formlarının birbiri ile uyumlu olduğu.
-Davalı şirket vekilinin cevap dilekçesinde beyan ettiği davalı şirket tarafından icra takip tarihinden sonra 10/07/2020 tarihinde düzenlenmiş ………… nolu 8.800,93 TL bedelli faturanın 20/07/2020 tarihinde İzmir 27. Noterliği … yevmiye no ile kabul edilmeyerek iade edildiği ve ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı,
-Davacı şirketin takip talebinde takip tarihine kadar faiz isteminde bulunduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacak için yıllık %13,75 avans faizi ile birlikte ilamsız takip yoluyla takipte bulunulduğu,, davalı tacirin borcunun dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’mn 19/1. maddesi uyarınca ticari nitelik gösterdiği, bu davanın aynı Kanunun 4/1 . maddesi hükmü uyarınca nispi ticari dava olduğu, tacirler arası bu sözleşmenin aynı Karun’un 3.maddesi uyarınca ticari iş niteliğinin de bulunduğu, dolayısıyla ticari işlerde 3095 sayılı Yasanın değişik 2/2. maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz istenilebileceği,
– Dava dosyasına sunulan İzmir 21, Noterliği 04/03/2020 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile davacı şirket tarafından davalı şirkete borçlu olduğu ve ihtarname ile söz konusu ihtarnamenin ellerine geçtiğinden itibaren 5 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, tebliğ şerhinde tebliğ tarihinin 19/03/2020 olduğu, Takdiri Mahkemeye ait olmak üzere temerrüt tarihi 24/03/2020 esas alınarak işlemiş faiz hesabı yapıldığı,
Neticeten davacı şirket ticari defterlerinde yapılan incelemeye göre;
Davacının 26.928,77 TL Asıl alacak, 1.006,12-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.934,91-TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce davalı vekiline iade faturasına konu ettiği malların nerede olduğunu bildirmesi için süre verilmiş davalı vekilince malların bulunduğu yer bildirilmiş, Mahkememizce refakate Tekstil Mühendisi bir bilirkişi alınmak suretiyle, davalı tarafından iade faturasına konu edilen mallar üzerinde inceleme yapılmak üzere … Beach Resort’un “… Mahallesi, No:…., ………Plajı, …….. Mevkii, ………….” adresinde 28.12.2021 günü keşif icra edilmiş, keşif sonrası raporunu tanzim eden Tekstil Mühendisi bilirkişi Prof. Dr. … 27/01/2022 havale tarihli raporunda özetle; Otellerde bu tür tekstil ürünlerinin her müşteri çıkışında, odada bulunan ve müşteri tarafından kullanılmış olan tekstil ürünlerinin yıkanmış – ütülenmiş olanlarla değiştirilmesi gerektiği, bu tür ürünlerin sık, sık yıkanması-ütülenmesinin zorunlu olduğu, yıkama işleminde kullanılan deterjanların yıkama işlemi sırasında ürüne az/çok zarar verdiğinin bilinmekte olduğu,
Ege Üniversitesinde, kullanılmış ve hiç kullanılmamış (özellikle) çarşaflar arasında yapılan karşılaştırmalı “Yırtılma Mukavemeti” değerleri arasında büyük değişim (düşme) görülmekte olduğu, bunun anlamının, özellikle çarşafların ve havluların daha öncede sıkça tekrar, tekrar yıkanmış olduğunu göstermekte olduğu, doğal olarak kaç kere yıkandıklarının tespitinin hemen, hemen olanaksız olduğu, Ancak konu ile ilgili laboratuvar test sonuçlarının aşırı şekilde düşük çıkmasının sık yıkama görmüş olduğu yönündeki kanıyı doğrulamakta olduğu,
Teknik açıdan düşünüldüğünde, yıkama işlemini üstlenen Davacı tarafın bu konuda tecrübe sahibi olduğu, davacının yıkamaya başlamadan önce davalıya, “daha önce yıkanmış olan tekstil ürünlerinde” bu tür sorunların ortaya çıkabileceği konusunda bilgi vermesi ve yıkama işlemi için onay alması gerektiği kanısında olduğunu,
Ayrıca taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre “Madde 2/A” taraflar arasındaki ürün alış-veriş işlemi sırasında, her iki tarafın birlikte imzaladığı irsaliye ve/veya teslim tutanağı kullanılacaktır” şeklinde bir kayıt bulunmasına rağmen dava dosyasında bu konu ile ilgili kayıt-evrak bulunmadığı, dava dosyasında bulunan tek kaydın 10/07/2020 tarihinde davalı tarafın, davacı tarafa gönderdiği ve altında …/10/2019-28/10/2019-30/10/2019-01/11/2019 tarihlerinde leke yıkaması için tutanak ile gönderilen ürünlerin geri gelmeyenler için gönderdiği KDV dahil 8800,93 TL’lik fatura kopyası bulunduğu,
Faturanın altında “Mustafa beyin eksikler için onayı dâhilinde kesilmiştir” kaydının bulunduğu, bu durumda dava dosyasında değersel olarak iki farklı değerlendirme olabileceği;
A-Halen davalının otelinde bulunan yıkama ayıplı tekstil ürünleri için yapılan değerlendirmelere göre, toplam değerin yıkama öncesi 11.546,28 olarak hesaplandığı ancak bu değerlerin henüz kullanılmamış yeni ürünler için geçerli olduğu, bu emtianın davacıya teslim edildiği güne kadar otelde kullanılmış olması nedeniyle dava tarihi değerinin bu tutarın yarısı kadar olabileceği yani 5 773,14 TL kadar olabileceği ,
B-Ayni gerekçe ile otele geri gelmeyen kullanılmış emtianın toplam değerinin de 8.800,93 TL yerine yarısı olan 4 400,46 TL kadar olabileceği, (bu faturanın hukuksal olarak kabulü halinde)
Sonuç olarak; Davalının zarar-ziyanının;
Mahkeme A ve B şıklarındaki değerleri uygun bulursa toplam 5.773,14+ 4.400,46 = 10.173,60-TL kadar veya davacı tarafından geri getirilmeyen emtia (B) için yeterli değerlendirme yapılamadığından sadece talep edilen (A) tutarının 5.773,14 kadar olabileceği belirtilmiştir.
07/01/2022 tarihinde Tekstil Mühendisi bilirkişi Prof. Dr. … gözetiminde davalı şirketin … ………..Otelindeki çamaşırhane içerisinde bulunan davaya konu ürünlerin sayımlarının yapılarak, Ege Üniversitesi Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma ve Uygulama Merkezi Laboratuvarında fiziksel kontrolleri yapılmak üzere davalı tarafça bilirkişiye teslim edildiği, Ege Üniversitesi Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma ve Uygulama Merkezi Laboratuvarı 17/01/2022 tarihli Deney Raporunun dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce davalıya, davacı tarafa malların ayıplı olduğunu veya eksik olduğuna dair ihbarda bulunulup bulunulmadığı, bulunulmuş ise buna ilişkin belgenin mahkememize ibrazı için kesin süre verilmiş, Mahkememiz 02/06/2022 tarihli celsesinde davalı vekili; hizmetin ayıplı olduğuna dair davacı tarafla yazışma yaptıklarını, mail attıklarını, davacı tarafın da kabul anlamında bir cevaplarının olduğunu, ayrıca iade faturalarını da kesip gönderdiklerini, bu şekilde de bildirimde bulunduklarını, Mahkeme takdir ederse mail yazışmalarını dosyaya bildirebileceklerini beyan etmiş, davacı vekili ise; iade ve ayıp prosedürünün ne şekilde olduğunun kanunda belirtildiğini, davalı tarafın mailleri bu aşamada sunmasını kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Yine Mahkememiz 02/06/2022 tarihli celsesinde, davalı tarafça cevap dilekçelerinde yemin deliline dayanıldığından, davalı vekiline, davacı tarafa ayıba ilişkin ve iade kestikleri faturalara ilişkin yemin teklif edip etmeyecekleri, edecekler ise yemin teklif metnini sunmaları için 2 haftalık kesin süre verilmiş, bu süre içerisinde yemin teklifini sunmadıkları takdirde yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ihtaratı yapılmış ancak davalı tarafça yemin teklif metninin sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında 01/03/2019 tarihli sözleşme akdedildiği, sözleşme gereğince davacının, davalı şirkete ait sözleşmede belirtilen otellerin çamaşır yıkama-ütüleme-finishing işlerini üstlendiği, davacı tarafça sözleşmeden kaynaklı yapılan işler nedeniyle davalı taraftan 26.928,77 TL bakiye alacağın bulunduğundan bahisle İzmir 11.icra Dairesinin … E.sayılı dosyası ile 29.727,81 TL asıl alacak, 223,47 TL ihtar gideri 1.193,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.145,03 TL üzerinden davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerine davacının mahkememizde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflara uyuşmazlık konusu döneme ilişkin defterlerini sunmaları ya da yerlerini bildirmeleri için süre verilmiş, taraflar defterlerinin bulunduğu yeri bildirmiş, davalı tarafın ticari defterlerinin Antalya ilinde olması nedeniyle Mahkememizce Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, SMMM bilirkişisi …’ den davalı defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak, taraflar arasındaki alacak borç durumları hususlarında 11/08/2021 havale tarihli rapor aldırılmış, yine Mahkememizce görevlendirilen SMMM bilirkişi …’ dan davacı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak taraflar arasındaki alacak borç durumları hususlarında 26/08/2021 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
SMMM bilirkişi raporlarının denetime elverişli ve açık oldukları anlaşıldığından Mahkememizce itibar edilmiş, buna göre; incelenen taraf defterlerine göre icra takibi itibariyle davacının davalıdan 26.928,77-TL alacaklı olduğu, taraflara ait BA-BS formlarının birbiri ile uyumlu olduğu, davalının takipten sonra 01.04.2020 tarih 17.448,83.-TL. bedelli ve 10.07.2020 tarih 8.800,93.-TL. bedelli faturaları keserek davacıya gönderdiği, davacının da bu faturaları davalı tarafa iade ettiği, bu aşamada ispat yükünün davalı tarafta olduğu, çünkü davalı tarafın, davacı tarafça, yapılan işe ilişkin faturaları defterine kaydettiği ve BA formları ile vergi dairesine bildirdiği, dolayısıyla bu hususun davalının ürünleri eksiksiz teslim aldığına karine oluşturduğu, malları eksik ve ayıplı olarak teslim aldığını ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davacının en son kestiği faturanın Ocak 2020, davalının kestiği faturanın Nisan 2020 olduğu, dolayısıyla tacir olan davalının, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü de düşünüldüğünde ürünlerin tesliminden sonra imkan bulur bulmaz ürünleri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde davacıya bildirmek zorunda olduğu, ancak davalı taraf faturaları defterine kaydettikten ve vergi dairesine bildirdikten 3 ay sonra fatura kesmiş olup, bu süre makul bir süre olmadığı gibi davalının, davacı tarafa TTK 18/3 maddesi hükmü uyarınca usulune uygun bildirimde de bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar Mahkememizce davalı tarafça iade faturasına konu edilen mallar üzerinde keşfen inceleme yapılarak Tekstil Mühendisi bilirkişiden 27/01/2022 havale tarihli rapor aldırılmış ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin 2/A. Maddesinde; işverenin çamaşır teslim tutanağını, irsaliyesini imzalaması işverenin yüklenicinin irsaliyesini kabulü ve tekstillerini eksiksiz olarak aldığını beyan ve onaylaması anlamına geleceğinin belirtildiği, davalının faturaları defterlerine kaydetmesi ve vergi dairesine Ba formları ile bildirmesi ile iade faturasına konu ettiği ürünleri eksiksiz teslim almış olduğu kabul edildiğinden raporda belirtilen ürünlerdeki ayıpların sonuca etkili olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu bilgiler ışığında; Davalının takibe konu faturaları defterine kayıt ederek fatura konusu ürünlerin eksiksiz ve sözleşmeye uygun teslim edilmiş olduğunu karine olarak kabul etmiş sayıldığı, bunun aksini davalının ispat etmesi gerektiği, davalı şirket tarafından davacı şirkete yapılan her hangi bir ödeme kaydının mevcut olmadığı, takip konusu faturaların davalı defterinde kayıtlı olması ve Vergi Dairesine bildirimde bulunulmuş olması nedeniyle fatura konusu hizmetlerin davalıya verilmiş olduğu yönünde mahkememizde kanaat oluştuğu, davalının cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığı ancak verilen kesin süre içerisinde davacı tarafa yemin de teklif etmediği anlaşıldığından denetime elverişli ve açık olan bu nedenle mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporlarına göre davacının davalıdan 26.928,77-TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın talep edilen miktar üzerinden kabulüne, alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
Davalı borçlunun İzmir 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin; 26.928,77 TL üzerinden devamına,
Alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gereken 1.839,50.-TL harçtan peşin alınan 304,15-TL harç ile icra dosyasında alınan 155,73-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 1.379,62.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Peşin harç ve başvurma harcı için yapılan toplam 363,45.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının iş bu dosyada yapmış olduğu toplam 1.521,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının iş bu dosyada yapmış olduğu toplam 2.019,90-TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
8-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸