Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/284 E. 2021/840 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/284 Esas
KARAR NO : 2021/840

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; müvekkili şirkette görevli şirket çalışanının, yıllık telekomünikasyon santral hizmeti satın almak amacıyla davalı şirket ile 21/12/2020 tarihinde iletişime geçtiği, davalı yanın teklifi sonrasında anlaşma protokollerinin gönderildiği, 22/12/2020 tarihinde anlaşma protokollerinin kaşe imza edilerek mail vasıtası ile karşı yana gönderildiği ve buna istinaden talep edilen 4.828,56 TL hizmet bedeli ödemesinin müvekkili tarafından karşı yan hesabına ödendiği ve karşı yanca fatura düzenlendiği ancak sözleşmenin kurulduğu 22/12/2020 tarihinde şirket araştırmaları neticesinde davalı yan firmanın … adresinde ve birden çok forum sitesindeki hizmet kalitesinin çok kötü olması yorumları ve diğer sair sebepler ile davalı yana 22/12/2020 tarihinde saat 23.26′ da gönderilen mail ile iptal bildiriminin gerçekleştiği, davalı yanca irtibat kuran müvekkili şirket çalışanına iptal bildiriminin işleme alındığına ve 40 gün içerisinde iptal işlemlerinin tamamlanacağına dair sms gönderildiği, müvekkili firmanın buna istinaden 23/12/2020 tarihinde iade faturası düzenleyerek karşı yana gönderdiği, karşı tarafla, ödenmiş olan ücretin iadesi niyetiyle birden fazla kez irtibata geçildiği ancak her seferinde “iade ücretiniz ödenecektir” diye geri bildirim yapılmasına rağmen şu ana dek hiçbir ödemenin yapılmadığı, bu sebeplerden ötürü Müvekkil şirketin davalı şirketteki cari hesap alacağına yönelik olarak davalı şirket aleyhinde taraflarınca öncelikle Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığı, davalı şirket vekili tarafından borca ve yetkiye itiraz edilerek takibin haksız bir şekilde durmasına sebebiyet verildiği, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete herhangi bir borcu olmadığının iddia edildiği, taraflarınca icra takibinin yetkisiz yerde başlatıldığı anlaşıldığından akabinde dosyanın yetkili yere gönderilmesi adına icra dosyasına talepte bulunulduğu, akabinde söz konusu icra takibinin İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya kapsamında takibe konulduğu belirtilerek açıklanan nedenlerden ve yargılama sırasında ortaya çıkacak nedenlerden dolayı; davanın kabulü ile haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, alacak likit olduğundan dolayı alacaklarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalının alacağı imkansız hale sokması ve malları kaçırması konusunda duyum almalarından dolayı öncelikle teminatsız veya mahkemenin uygun göreceği bir bedel karşılığında teminat karşılığında davalı şirketin menkul, gayrımenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine alacaklarıyla sınırlı olmak kaydı ile tedbir konulmasına ve tedbire konu bir malvarlığı olmamasına karşılık davalının tespit edilecek adreslerinde ihtiyati haciz yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; davacı şirketin, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takip dosyasına itiraz edildiği iddiasıyla itirazın iptali davasını açtığı, davacı şirketin, ilk olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlattığı ve tarafların ikisinin de şirket olduğu ve taraflar arasındaki dava konusu olan sözleşmede yetki kaydı olduğu için taraflarınca hem takibe hem de icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, davacı şirketin bu itiraz üzerine haklılıklarını kabul etmiş olacak ki, 25/03/2021 tarihli talep dilekçesiyle icra dosyasının yetkili icra dairesi olan İzmir İcra Dairesi’ne gönderilmesini talep ettiği, icra dosyasının talep üzerine İzmir … İcra Müdürlüğü’ne … E. sayısı ile gelmiş olup, iş bu dairece ödeme emri de düzenlendiği, İzmir … İcra dairesi’nin 30/03/2021 tarihli “icra dairesi genel yazı” başlığıyla “Dosyada masraf bulunmadığından borçlu şirketin vekiline ödeme emrinin masrafları yatırıldığında gönderilmesine, İstanbul Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ne bilgi verilmesine karar verildi.” şeklinde karar verildiği, işte usule ilişkin itirazlarının tam da bu hususa ilişkin olduğu, davacı şirketin, yetkili olan İzmir ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına masraf yatırmamış ve dolayısıyla düzenlenmiş olan ödeme emri de müvekkil şirkete tebliğ edilmemiş olup tüm bu beyanlarının doğruluğunun icra dosyası incelendiğinde görüleceği, nitekim icra dosyasında herhangi bir kapalı tebligatın da zaten olmadığı, somut olaya bakıldığında, davacı şirketin icra dosyasını yetkili olan İzmir’e gönderdiğinin ve fakat dosyaya masraf yatırmadığının ve ödeme emrini müvekkiline tebliğe çıkartmadığının görüleceği, müvekkiline tebliğ edilen bir ödeme emri söz konusu olmadığı için de doğal olarak tebliğ edilmeyen bir ödeme emrine karşı da itiraz etme durumunun söz konusu olmadığı, dolayısıyla ortada halen daha ödeme emri tebliğ edilmemiş ve bu nedenle de itiraz edilmemiş dolayısıyla da devam eden yani durdurulmamış bir icra takip dosyasının olduğu, buna rağmen, davacı şirketin, durdurulmamış ve açık olan bir icra takibine karşı mümkün olmadığı halde itirazın iptali davası açtığı, iş bu davanın usulden reddedilmesi taleplerinin bulunduğu, davalı müvekkili şirketin sanal santral işi yaptığı, bu iş kapsamında operatör olan … Ltd. Şti ile birlikte çalıştığı, … ile müvekkili arasında “…’den mal ve hizmet satın almaları ve ilave hizmetler de ekleyerek kendi müşterilerine satış yapma” şeklinde sui generis bir sözleşme türünün söz konusu olduğu, bu kapsamda müvekkili şirket müşterilerinin aynı zamanda … abonmanı olmakta ve bu sözleşmeyi imzalamakta oldukları, bununla birlikte de taraflar arasında protokol imzalanmakta ve müvekkilinin aşağıda belirtilen hizmetleri sunmasına ilişkin tarafların hak ve yükümlülüklerinin yer aldığı, bu kapsamda davacı şirketin … ABONMANLIK SÖZLEŞMESİ imzaladığı, ayrıca yukarıda da bahsedildiği gibi taraflar arasında imzalanan abonmanlık sözleşmesine ek olarak da davacı tarafından da bahsedilen protokolün imzalandığı, bu protokolün tarafların hukuki sorumluluk alanını belirlemek amacıyla imza altına alındığı, protokol gereğince müvekkilininin edimlerinin; davacı şirkete 0850 hatlı numara tesis edilecek (talep etmesi halinde), firmaya özel anons kaydı oluşturulacak, sınırsız görüşme imkanı kurulacak, sms paneli kurulacak, bununla birlikte cihazlar da müvekkili tarafından kurulaca ve karşılanacak olduğu, taraflar arasında sözleşme imzalandıktan sonra bahse konu işlemlerin yapılabilmesi için davalı müvekkili şirketin vergi levhası, imza sirküleri gibi evraklara ihtiyaç duyulduğu, evrak işlemleri tamamlandıktan sonra kurulum için cihazların çıkışı yapılmakta ve kurulum tamamlandıktan sonra da hatların taşıması yapıldığı, bundan sonra ise müvekkilinin üzerine düşen edimleri yerine getirdiği, taraflar arasında yapılan sözleşme gereği ise müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiği ve davacı tarafın, müvekkili tarafından sunulan hizmeti kullandığı, davacı tarafından imzalamış olduğu abonmanlık sözleşmesinin 7. Maddesinin; “Hizmet tesis süreci ön bilgilendirme ve kampanya formu’nun ibraz edilmiş olması kaydıyla …, hizmet tesis süreci başlatılır. Bu aşamadan sonra Müşteri, Hizmetin sona erdiği tarih (MÜCBİR SEBEPLER VE BEKLENMEYEN HALLER DE DAHİLDİR) ve iptal edilme nedeninden bağımsız olarak, hizmet tesisi sonucu oluşmuş ücretlerin iadesinin MÜMKÜN OLAMAYACAĞININ BİLİNCİNDEDİR.” olduğu, davalı müvekkili tarafından üzerine düşen edimlerin yerine getirildiği ancak davacı tarafından kurulum için gerekli imkanların sağlanmadığı, davacı tarafından açılan icra takibinin kötüniyetli olduğu, bu kapsamda davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi taleplerinin de bulunduğu, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasında ne müvekkiline ne de vekili olarak taraflarına gönderilmiş bir ödeme emrinin söz konusu olmadığı gibi taraflarınca yapılmış bir itirazın da söz konusu olmadığı belirtilerek yukarıda arz ve izah olunan ve Mahkemece resen nazara alınacak her türlü nedenlerle açılmış olan haksız ve mesnetsiz olan davanın, dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edilmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının dosyamız arasında olduğu görülmüştür. İncelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden 4.828,56 TL alacağın tahsili istemli ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 23/12/2020 tarihli iade faturası olarak belirtildiği, yapılan borca ve yetkiye itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği talep üzerine yetkili İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına kaydının yapıldığı, düzenlenen ödeme emrinin davalı vekiline 15/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 24/05/2021 tarihinde takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu husus davacı tarafından davalı aleyhine yukarıda belirtilen icra dosyası üzerinden başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine yönelik ise de davalı tarafın usule yönelik itirazlarının öncelikle değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden 4.828,56 TL alacağın tahsili istemli ilamsız takip neticesinde davalı tarafça borca ve yetkiye itirazda bulunulmuş, adı geçen icra Müdürlüğünce 17/03/2021 tarihli verilen karar ile takibin durdurulmasına karar verilmiş alacaklı vekilince ileri sürülen talep üzerine dosya yetkili yer icra dairesi olan İzmir … İcra Müdürlüğüne gelmekle adı geçen icra Müdürlüğünce … E. Sayılı dosya üzerinden bu sefer davalıya yeniden 30/03/2021 tarihli ödeme emri düzenlenerek tebliğe çıkarılmış, ödeme emri davalı vekiline 15/05/2021 tarihinde tebliğ edilmiş ve söz konusu ödeme emrine davalı tarafça 24/05/2021 tarihinde itiraz edilmiş ise de Mahkememizce görülmekte olan itirazın iptaline yönelik dava dosyası 16/04/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmakla her ne kadar davalı tarafça yetkisiz yer icra Müdürlüğüne yetkiye dair itiraz ile birlikte borca itirazlarda da bulunulmuş ise de yetkili yer icra Müdürlüğünce dosya kendisine gelmekle yeniden borçlu hakkında icra taklibi yönünden usulü işlemlere baştan başlanıldığı bu kapsamda ödeme emrinin yeniden tebliğe çıkarıldığı ve davalı yan yönünden itiraz süresinin tebliğden itibaren yeniden başlayacağı göz önünde bulundurulduğunda mevcut dosya dava tarihi itibariyle davalı tarafça yapılan itiraz olmadığı anlaşılmakla açılı davanın usulden reddine, usulden redde karar verildiğinden davacı yanın kötü niyeti sübut bulmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kısa kararda taraf vekillerinin yüzlerine karşı şeklinde hüküm kurulduğu belirtilmiş ise de kısa karara esas duruşmaya sadece davalı vekili tarafından katılım sağlandığı görülmekle tarafların yasal istinaf süresinin tebliğden itibaren başlayacağı da göz önüne alınmakla herhangi bir hak kaybı oluşmayacağı düşünülerek bu husus kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratmamak yönünden sadece değinilmekle yetinilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
– Davacı yanın kötü niyeti sübut bulmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL harcın evvelce alınan 82,46 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazladan alınan 23,16 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile peşin harçtan mahsup edilen harcın ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, arta kalan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın Gider Avans Tarifesinin 5. maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
5- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’na ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında davanın açılmasına sebebiyet veren DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
6- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır