Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/281 E. 2021/563 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/391 Esas
KARAR NO : 2021/499

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 08/06/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın endüstriyel temizlik alanında birçok patentli ürün imalatı yapan aynı zamanda ihracat ve ithalat yapan bir firma olduğunu, müvekkiline ait …” adının aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumunda’ tescil işlemlerinin devam etmekte olduğunu, Müvekkili firmanın ticari ünvanı ve markası olan “…” ismi … arama motoru üzerinde aratıldığında müvekkili firmanın rakip firması olan davalı şirkete ait “…” sitesi arama sonuçlarının en üstünde yer almakta olduğunu, davalı firma ile müvekkili şirketin aynı ticari iş kolunda faaliyet göstermekte olup rakip firmalar olduğunu, davalı şirkete markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin son bulması adına İzmir … Noterliği … yev. numaraları 20.04.2021 tarihli ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamenin davalı tarafça 25.04.2021 tarihinde tebellüğ edildiğini ancak davalının eylemlerini sonlandırmamış ve tebellüğ etmesine rağmen cevap verme gereği duymamış olduğunu beyanla fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla; öncelikle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, … arama motorunda “…” adının arama sonucunda yer alan “…” adresinin tedbiren sonuçlardan kaldırılmasına, davalı şirketin fiilinin, müvekkili şirketin ticari işletmesine ve unvanına yönelik haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabetin durdurulmasına, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu hususta ilgili yerlere müzekkere yazılmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Ticaret Kanunun 56. maddesi hükmü doğrultusunda 1.000,00 TL maddi tazminat, 25.000,00 TL manevi tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizleri ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; haksız rekabetin tespit ve men’ine ilişkin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Sınai Mülkiyet Kanunu 29. Maddesinde” (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
(2) 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü tecavüz davalarında def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. ” şeklinde düzenleme bulunduğu,
Yine aynı kanunun 156. maddesinde ; “bu kanunda öngörülen davalarda, görevli mahkeme fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Tüm bu bilgiler ışığında; somut olayımıza baktığımızda; davacı taraf Türk Patent ve Marka Kurumunda tescil işlemlerinin devam etmekte olduğu …” adının arama motorunda yapılan sorgusu sonrası davalı firmaya ait internet sitesinin arama sonuçlarının en üstünde çıktığından bahisle haksız rekabetin ve men’ ini talep ettiğinden, tescilli marka yönünden Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesi anlamında markaya tecavüz hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, iş bu davada görevli mahkemenin ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu vicdani kanaatine varılarak davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) HMK m. 115(2) hükmü uyarınca davanın usulden reddine, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE
(2) Görevli Mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğuna,
(3) HMK m. 20(1) hükmü uyarınca, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu ve talebi halinde dosyanın görevli İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
(4) Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde dosyanın görevli İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde HMK m. 20(1) hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara ihtarına,
(5)Davacı vekilinin İhtiyati Tedbir Talebinin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince değerlendirilmesine,
(6) HMK nın 331/2 maddesi gereğince dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde, yargılama giderleri hususunda görevli mahkemece karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..10/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır