Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/266 E. 2021/645 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/266 Esas
KARAR NO : 2021/645

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan 09/04/2021 tarihli dava dilekçesinin incelenmesinde; Davalı …’nın menkul/gayrimenkul tüm malvarlığı üzerine ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine dava dilekçesi ekinde sunulu haklılığımızı gösterir belgeler ve nam-ı müstear / muvazaaa davalarına aykırı düşmeyen tasarrufun iptaline ilişkin hükümlerin de uygulandığı hususu dikkate alınarak, tebligat yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın İzmir … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında takip tarihi olan 17.02.2020 tarihi itibariyle 804.555,84 TL alacağı için davalılardan … yönünden ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasına, ihtiyati haczin uygulanması için İzmir … İcra Müdürlüğüne görev verilmesine, davalılar hakkında tazmin kararı da verilebileceğinden bu davalılar adına kayıtlı gayrimenkuller ile menkul ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir va’zına, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararlarının hüküm kesinleşinceye kadar devamına, davalı … hakkında Mahkemeniz ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi halinde bu kararların ticaret sicil müdürlüğüne, Tapu Siciline, Trafik siciline bildirilmesine, TPE markalar Dairesine ve ilgili diğer kurum ve kuruluşlara bildirilmesine, üçüncü şahıslardaki alacak hakları yönünden üçüncü şahıslara bildirilmesine, kredi borçlusu firma, muvazaaa, kanuna karşı hile ve Namı müstear ile diğer davalı/davalılar adı altında faaliyetlerine devam etmekte olduğundan ve ayrıca 5411 sayılı yasanın bankamıza vermiş olduğu yetkiler de göz önünde bulundurularak, müvekkil Bankanın kamu bankası olduğu, alacağının borçlu tarafından kötüniyetle semeresiz bırakıldığı, zararın kamu zararı olduğu dikkate alınarak fazlaya ilişkin tüm alacak ve faiz haklarımız saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile Kredi borçlularının bankamıza olan borçlarından şimdilik 100.000,00 TL’nin (Fazlaya ilişkin talep hakkımız saklı kalmak ve yargılama sırasında müddeabihi arttırma hakkımız saklı kalmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Mahkeme masraf ve vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesinin talep edilmiştir.
Davalı … vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; davacı bankanın, talep sonucunda, davalılardan … Ltd. Şti ile …’dan olan alacağı için müvekkili hakkında cebri icra yetkisi istediği, davacının bu talebinin hukuka aykırı olduğu, çünkü müvekkili …’nın davalı … Ltd. Şti.nden veya …’dan gelen bir mal varlığının bulunmadığı, dava değeri tam bildirilmiş olmasına rağmen eksik harç yatırıldığı, davacının talep sonucunda alacaklı olduğunun icra dosyasına atıfta bulunarak 804.55,84.TL alacağı olduğunun açık bir şekilde belirtildiği ve bu alacak için ihtiyati haciz talebinde bulunduğu ancak davacının davasını 100.000,00TL dava değeri üzerinden eksik harç yatırarak açtığı, bu nedenle davacıya talep sonucundaki dava değeri kadar harcın ikmal edilmesi için kesin süre verilmesi gerektiği, davacının, müvekkiline karşı açtığı davanın şahsi ve kişisel bir hak talebi içerir nitelikte olduğu, bu davanın ticari bir dava olmadığı, çünkü müvekkilinin işletmesinin ticari işletme değil, esnaf işletmesi, müvekkilinin de tacir değil esnaf olduğu, iş bu davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu, müvekkilinin, klima montajı, bakımı ve tamiri konusunda faaliyet gösterdiği, faaliyetinin tüzel kişi işletmesi değil işin özelliği gereği esnaf işletmesi olduğu, müvekkilinin yaptığı işte sermayeden çok emek ağırlığının hakim olduğu, iş yerinin kira olduğu, kira ödemesinin aylık 800,00 TL olduğu, müvekkilinin bu ödemeyi işyeri kazancından yaptığı, müvekkilinin işyerinde kullanmak üzere 2001 model … marka … Plakalı araç satın alındığı, aracın alındığı tarihteki kasko değerinin 10.318,00 TL olup piyasa değerinin 16.000,00 TL olduğu, müvekkilinin, bunun 6.000,00 TL’sini ödediği, geri kalan 10.000,00 TL’sini ise satıcıya borçlandığı ve araç kaydı üzerine rehin koydurarak aracı satın alabildiği, iş yerinin herhangi bir sermayesi olmadığı için, sermayeye dayanan ticari faaliyetinin de olmadığı, yukarıda özelliklerini açıkladığı müvekkilininin esnaf işletmesinin toptan klima satışı ticareti yapan ve perdeleme yoluyla faaliyetini devam ettirdiği iddia edilen … Ltd. Şti.’nin faaliyet alanı ile aynı alanda olmadığı, müvekkili …’nın kurduğu esnaf işletmesini çalıştıracak iş tecrübesinin bulunduğu, davacı dilekçesinin 5. sayfasında “…’nın önceden … firmasında çalışmış olduğu Risk Merkezi KKB Bağımsız Sorgu kayıtlarından tespit edilmiştir.” denildiği, …’nın … Ltd. Şti.’ndeki iş tecrübesi ile bu esnaf işletmesini açtığı ve yürüttüğü, müvekkilinin eşi …’nın borca batık olduğu, müvekkili …’nın, eşi …’nın eve ekmek getiremeyeceğini gördüğü için bu esnaf işletmesini açtığı, bu işletmeden elde ettiği geliri ile kendinin ve çocuklarının karnını ancak doyurabilir hale geldiği, müvekkili …’nın İzmir, …, …, … Ada … Parsele kayıtlı … Kat, … nolu bağımsız bölüm olan 03.11.2014 tarihinde satın aldığı dairesinin bulunduğu, bu dairenin ödemelerinin bir kısmının miras hissesine mahsuben kardeşleri tarafından 2014 yılında gönderildiği, 150.000.TL’lik kısmını da kredi çekerek satın alabildiği, kredi çektiği … … Şubesince bu dairenin tapu kaydına 300.000,00 TL tutarında ipotek konduğu, şu an oturdukları … Mah. … Sk. No:… …/İZMİR adresindeki dairenin, davalı …’a ait olup davacı … Bankası tarafından icra yoluyla satıldığı için müvekkilinin kendine ait olan …’daki evine taşınacağı, müvekkilinin, davacının iddia ettiği ne muvazaaalı işlemi, ne perdeleme işlemi, ne de davacıdan mal kaçırma olgusunun bulunduğu, ortada mal olmadığı ve davacıdan mal kaçırılmadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle davacıya talep sonucunda belirttiği dava değeri kadar harcın tamamlatılması için kesin süre verilmesine, müvekkili tacir olmadığı ve açılan dava niteliği itibariyle ticari bir dava olmadığı için görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmesine, davacının cebri icra yetkisi talebinin reddine, hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı …’nın kendi adına ve … Ltd. Şti adına Mahkememize sunduğu cevap dilekçesinin incelenmesinde; davalılardan … Ltd. Şti.’nin tek yetkilisi ve pay sahibi olduğu, davalılardan …’nın eşi olduğu, kendisinin ve şirketinin ödeme güçlüğü dolayısıyla borca batık olduğu, şirketinin üzerinde herhangi bir mal varlığı bulunmamakta olup şirketine ait tüm malların başka alacaklılar tarafından haczedildiği, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi kendisinden ve şirketinden eşi …’ya herhangi bir malvarlığı intikal etmediği, şirketinin herhangi bir müşteri çevresi ve itibarı da kalmadığı için …’nın bundan yararlanmasının söz konusu olmadığı, aksine eşinin bu duruma rağmen bir iş yeri kurduğu ve kendi bilgi ve tecrübesiyle bu iş yerini işletmeye çalıştığı belirtilerek açıklanan nedenlerle davanın reddinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşamasının usulüne uygun tamamlandığı anlaşılmıştır.
DELİLLER:
İzmir … İcra Müdürlüğü’nünü … Esas sayılı icra dosyası, İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü ve Rize … Noterliği’ne yazılan müzekkerelere cevabı dosyamız arasındadır.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nünü … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı …. Şti. Ve … aleyhine toplam 804.555,84 TL alacağın tahsili istemli kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, takip dayanağının 03/09/2018 düzenleme tarihli 30/12/2019 ödeme tarihli ve 1.000.000,00 TL bedelli 1 adet bono ile İzmir.. ATM’nin … D. İş sayılı dosyası üzerinden alınan ihtiyati haciz kararının dayanak edildiği, takibin borçlular yönünden kesinleştiği görülmüştür.
İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün yazı cevabının incelenmesinde; DAvalılardan davalıalrdan … Ltd. Şti.’nin diğer davalı … yönünden tek hissedar olarak kayıtlı olduğu, adı geçen …’nin bu şirketin tek yetkili temsilcisi olduğu,” …( …)” şeklinde bir unvan kaydına sicil kayıtlarında rastlanmadığı ve fakat … Şti. Unvanlı bir şirketin … ve …’nın hissedarları olarak sicilde kayıtlı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; Mahkememiz davacısı bankanın … şubesi ile davalılardan … Ltd. Şti. arasında 29/11/2017 tarihli 700.000,00 TL bedelli ve 03/09/2018 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, davalılardan …’nın söz konusu sözleşmelere müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğu, söz konusu genel kredi sözleşmesi haricinde davalı şirket ve …’dan 1.000.000,00 TL bedelli senet alındığı, bu genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı şirketin kredi kullandığı, borcun ödenmemesi dayanağı ile Mahkememiz davacısı tarafından davalılar … Ltd. Şti. İle … aleyhine İzmir … ATM’nin … D. İş sayılı ihtiyati haciz kararına mahsuben toplam 804.555,84 TL alacağın tahsili istemli kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği konularında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte diğer davalı … ile davalı şirket arasında fiili ve organik bağ bulunup bulunmadığı, icra takip borçluların mal kaçırmak amaçlı muvazaalı olarak ve davalı …’yı namı-müstear olarak kullanıp kullanmadığı, bu kapsamda davacı alacağının tahsil imkanının tehlikeye girip girmediği, borçlu şirketin faaliyetlerini … ( …) unvanlı iş yeri üzerinden faaliyetlerini sürdürüp sürdürmedikleri hususlarında yapılacak incelemeye esas davalı …’nın tüm mal varlıklarına davalı …. Şti.’ye ait olup olmadığı, muvazaa iddiası temelinde davacı bankanın alacakları yönünde cebri icra yapabilme yetkisinin mevcut uyuşmazlık yönünden şartların gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarına yönelik namı- mustear, muvazaa ve kanuna karşı hile temeline dayalı alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davaya konu uyuşmazlık yukarıda belirtildiği şekilde tespit edilmiş ise de öncelikle dava şartları bakımından iş bu dosyanın incelenmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde; Mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti ve taraf istem ve savunmaları göz önüne alındığında davanın muvazaalı işlem temelinden kaynaklı olarak somut uyuşmazlığa konu edildiği, muvazaa temeline dayalı davaların haksız fiil temeli çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle Mahkememizin görev alanına girdiğine ilişkin yasal düzenlemenin bulunmadığı, bunların mutlak ticari davalardan sayılamayacağı, görevli Mahkemenin 6100 sayılı HMK’nın 2. Maddesi göz önüne alındığında uyuşmazlık yönünden görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olacağının anlaşıldığı, benzer bir uyuşmazlık yönünden İzmir BAM 1. HD’nin 2018/1175 E. ve 2018/1131 K. Sayılı kararında da bu hususun vurgulandığı anlaşılmakla açılı davanın görevsizlik nedeni ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESi’ne gönderilmesine,
3- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5- Dosya arasında bulunan İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen daireye İADESİNE,
6- Dair Davacı Vekili Av. … ile Davalı … vekili Av. …’in yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır