Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/245 E. 2022/634 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/245
KARAR NO : 2022/634

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/03/2016
KARAR TARİHİ : 14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememiz …/… Esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde; davalı şirketin …’nin (… Oğlu … AŞ) ve … İnş Taah Ltd Şti (… Giyim) isimli firmaların servis taşıma işini üstlendiğini, bu işlerle ilgili olarak alt taşıyıcı sıfatı ile davacı ile anlaştığını, davacının … plakalı serbest aracı ile her iki firma için taşıma yaptığını ancak bu iş karşılığında kestiği fatura bedellerinin ödenmediğini, bu nedenle 15.471,35-TL fatura alacağının tahsili için İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takibine girişildiğini, davalının haksız borca itirazı nedeni ile takibin durduğunu ileri sürerek borca itirazın iptaline, takibin devamına ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ olunmuş, davaya cevap vermemiş, duruşma günü tebliğ olunduğu halde duruşmaya iştirak etmemiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, davacı tanığı dinlenmiş, bilirkişiden rapor alınmıştır.
İzmir … İcra Dairesinin …/… sayılı takip dosyasının incelenmesinden, alacaklı davacı … tarafından borçlu davalı … … San. ve Tic. Ltd. Şti. Aleyhine faturaya dayalı olarak 15.471,35 TL asıl alacağın tahsili için 11.03.2016 tarihinde girişilen icra takibine ilişkin olduğu, ödeme emrinin borçluya 14.05.2016 tarihinde tebliğ olunduğu, borçlu vekili tarafından 18.03.2016 tarihinde sunulan dilekçe ile borca itirazda bulunulduğu, bu nedenle takibin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının alt taşıyıcı olarak hizmet verdiğini ileri sürdüğü … İth. İhra. San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili müzekkere cevabı olarak sunduğu 28/07/2017 tarihli dilekçesinde, 09.12.2015-30.06.2016 tarihleri arasında şirketin personel taşıma ihalesi ve işiyle ilgili belirtilen dönemde adı geçen davalı şirket tarafından servis taşıma hizmeti verildiğini, müvekkili şirket ile davacı … arasında herhangi bir ticari ilişki mevcut olmadığını beyan etmiştir.
Davacının alt taşıyıcı olarak hizmet verdiğini bildirdiği … A.Ş.’nin cevabı yazısında, 09.12.2015-30.06.2016 tarihleri arasında … Taş. Pet. Ür. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından kurumlarına ait öğrenci servis taşıma işi yapılmış olmakla birlikte taşıma firması tarafından şoför bilgileri ile ilgili taraflarına herhangi bir bilgi verilmediği, dolayısı ile … isimli şahsın kendilerince tanınmadığı, … plakalı araçta çalışıp çalışmadığının taraflarınca bilinmediği bildirilmiştir.
Davacı tarafça sunulan … plakalı aracın otoyol kullanımına ve gişelerden giriş çıkışına ilişkin liste değerlendirilmiştir.
Davacı tanıkları dinlenmiştir.
Davalıya ticari defterlerini sunması konusunda ihtarlı davetiye çıkarılmış, ancak davalı ticari defterlerini sunmamıştır.
Davacı ticari defterleri üzerinde yaptığı inceleme sonucunda Yeminli Mali Müşavir bilirkişi … sunduğu 07.11.2017 tarihli raporunda, takip konusu davacı tarafından kesilen 5 adet faturanın davacının ticari defterlerinde davalı hesabına kayıtlı olduğunu, hesabın 15.471,35 TL borç bakiyesi verdiğini, … ve … Giyim firmalarının cevabi yazıları, HGS hesap özeti ve davacı tanığının beyanları karşısında, dava konusu faturalar içeriği taşıma servisinin yapıldığı kanaati oluşmuş ise de, dava konusu faturaların davalıya teslim edilip edilmediğinin tespiti için davalının defterlerinin veya B formlarının celbi gerektiğini ortaya koymuştur.
Davalının BA formları celp olunmuş, bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi … sunduğu 24.01.2018 tarihli ek raporunda davalının BA formları incelendiğinde, davalı şirketin 2015 Aralık,2016 Ocak, 2016 Şubat aylarında davacı ile birlikte herhangi bir alış faturası beyanında bulunmadığı, yani davalı şirketin bu dönemde B formlarında davacıdan KDV hariç 5.000,00 TL üzerinde bir mal ve hizmet almadığını beyan ettiğini ortaya koymuştur. Davacının takip konusu her bir fatura tutarının 5.000,00 TL nin altında olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin …/… Esas …/… karar sayılı 10.04.2018 tarihli kararı ile; davalı şirketin personel taşımasını üstlendiği… Teks. İnş Tah. Ltd. Şti. İle … A.Ş. ‘nin üstlendiği taşıma işini davacıya alt taşıyıcı olarak devrettiği, davacının … plakalı araç ile taşıma yaptığı, buna rağmen İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takibinin konusu 31.12.2015 tarihli 4.617,60 TL bedelli, 31.12.2015 tarihli 3.951,25 TL tutarlı, 31.01.2016 tarihli 3.161,00 TL tutarlı, 31.01.2016 tarihli 2.886,00 TL tutarlı, 06.02.2016 tarihli 855,50 TL tutarlı fatura bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takibine girişildiği, davalı tarafın borca haksız olarak itiraz ettiği ileri sürülerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiş ise de; davacı ile davalı arasında kurulduğu ileri sürülen taşıma sözleşmesinin yazılı şekil şartına tabi olmadığı ancak, ispatlanması gerektiği, özellikle sözleşmenin unsurlarından bedel unsurunun ispatlanması gerektiği, davacının sözleşmenin varlığını ispatlayamadığı, hizmet sunulduğu belirtilen davalının iş verenlerinin cevabı yazılarının taraflar arasında taşıma sözleşmesi kurulduğunu ve unsurlarını ispata yeterli olmadığı, yine otoyol gişe giriş çıkış kayıtlarının da bu sözleşmeyi ispatlamaya yetmediği, dinlenen davacı tanığının alacak miktarı göz önüne alındığında ancak hizmetin teslimi noktasında ispat sağlayabileceği, sözleşmenin şartlarını ve mevcudiyetini ispatlamadığı kanaatine ulaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin 03/03/2021 tarih ve …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile ”Somut olayda; davalı vekili aracılığıyla İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde borca itiraz ettiğinden ve vekile ait vekaletname takip dosyası içinde bulunduğundan, itirazın iptali davasında, tebligatın vekile yapılması gerekirken asile yapılması doğru değildir.
Davalı şirkete yargılama sırasında yapılan tebligat, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince, usulsüz olup söz konusu tebligata dayanılarak taraf teşkili sağlandığından söz edilemez. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27.maddesi hükmüne göre hakim davanın taraflarını dinlemeden, onların iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hüküm veremez. Mahkemece, dava dilekçesi ve duruşma gününün davalı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra, davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek ve savunma hakkını sınırlar mahiyette karar verilmesi doğru olmamıştır.
Sonuç olarak; davalı şirkete icra takibine vekil ile itiraz edildiği, dosya kapsamından davalı vekiline tebligat çıkarılmadığı, tüm tebligatların asile çıkarıldığı görülmüştür. Bu durumda, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, sair hususlar incelenmeksizin, yargılama devam edilmek üzere; dosyanın HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince mahkemesine geri çevrilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir. ” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi kararına mahkememiz katılmamakla birlikte kararın kesin olarak verildiği anlaşılmakla, direnme imkanı olmadığından, karar gereğince işlem yapmak üzere dosya mahkememizin 2021/245 Esas sırasına kaydedilmiştir.
İcra dosyasında, borca itiraz dilekçesi sunan Av. …’a iş bu itirazın iptali davasına ilişkin dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ olunmuş, vekil davaya cevap vermediği gibi duruşmaya katılmamış ve mahkememiz dosyasına vekaletname de sunmamıştır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi karşısında yeniden uyuşmazlığın tespiti yoluna gidilmiş, bu arada değişen HMK 222. Maddesi uyarınca ticari defterleri sunması konusunda davalı şirkete tebligat gönderilmiş, ancak davalı şirketin ticari sicil adresi deprem nedeni ile yıkıldığından, şirkete tebligat yapılamamıştır. Bu arada dosyaya vekalet sunmadığı halde, Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi kararı gereği kendisine tebligat yapılan icra dosyasında davalı vekili olan Av…. 14.07.2021 tarihli Uyaptan gönderdiği dilekçe ile dosyada vekaletnamelerinin bulunmadığını, davayı takip etmeyeceklerini, vekil kaydının dosyadan silinmesini talep ettiklerini bildirmiştir.
İcra dosyasında vekaleten iş yapan Av. …’ın bu beyanı karşısında İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi kararı dayanaksız kalmış, önceki karar tarihinden sonra HMK 222 maddesindeki değişiklikler karşısında davalının mahkememizin kaldırılan kararı ile ortaya çıkan usulü kazanılmış hakkı gündeme gelmiştir.
Bu durum karşısında davalının bu davada hiç vekil ile temsil edilmediği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin kaldırma kararından sonra yapılan usulü işlemlerin davacı lehine hak kazandırıcı nitelikte olmadığı, mahkememizin 10.04.2018 tarihli …/… Esas …/… Karar sayılı kararındaki gerekçenin geçerliliğini koruduğu kanaatine varılmakla, aynı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihi itibari ile alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 186,86-TL harçtan mahsubu ile fazla 106,16-TL harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafından yatırılan ancak sarf edilmeyip artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır