Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/244 E. 2022/206 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/244
KARAR NO : 2022/206

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
GEREKÇELİ KARAR

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta A.Ş’nin trafik sigortasını düzenlediği … plakalı aracın müvekkiline ait … plakalı araca 31/10/2020 tarihinde kusurlu çarptığını, Davalı Sigorta şirketinden teminat altına alınan kusur konusunda anlaşmazlık bulunmayan … plakalı aracın … nolu trafik poliçesinden … nolu dosyası açıldığını, davalı tarafından gönderilen sigorta eksperi raporunda tespiti yaptığı 13.654,10 TL yedek parça tutarına 3.411,80 TL iskonto ve işçilik 5.125,00 TL ile toplamda kdv hariç 15.367,30 TL tespit yaptığı fakat gerek yedek parçaların orijinal olarak tedarik edilmediği yetersiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6100 say.HMK 107.maddeye uygun olarak davalının trafik sigortasını düzenlediği … plakalı aracın tam kusurlu olarak müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucu müvekkilinin aracında kaza sonrası eksik ödenen hasar tazminatı farkının hasar tazminatının Yargıtay kararlarına göre iskontosuz gerçek zarar fiyatlarına kdv dahil hesabı ile şimdilik 10,00 TL nin 26/01/2021 (temerrüt tarihi olarak-Yargıtay kararı ektedir. ) tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini, HMK 323. Madde gereği yargı giderlerinden; Dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne (16/2 madde) göre tayin olunacak yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin davalı Sigorta şirketinden tahsiline, TTK 1426 gereği uzman görüşü ücret bedeli (375,00 TL) HMK 323. Madde gereği vekaletname masrafı (192,11 TL) ve diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın alacağını belirlediği ve bu belirlediği bedel üzerinden talepte bulunmuş olmasına rağmen, alacağının hala belirsiz olduğu iddiasını sürdürdüğünü, belirsiz alacak davasının şartlarını taşımadığı da dikkate alındığında yargıtay kararları çerçevesinde, işin esasına girilmeden hukuki menfaat yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın araçlarının onarımının KDV dahil 40.733,27-TL’na sağlanacağını, beyan etmişlerse de kazanın oluş şekli, aracın hasar fotoğrafları ve durumu incelendiğinde bu tutarın fahiş olduğunu, davacı tarafından da aracın onarımı yapıldığından eğer kdv ödenmiş ise faturaların dosyasına sunulması gerektiğini, faturalar dosyasına sunulmadan onarım bedelinin KDV’sinden davalı şirket sorumlu olmayacağını, kaza tarihinden itibaren faiz taleplerinin reddi gerektiğini, davalı şirketin temerrüte düşmediğini, avans faizi talebinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddine, kusur durumlarının tazminat tespitinin bilirkişi marifeti ile tespitine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Maltepe Trafik Tescil Büro Amirliği’nin yazı cevabı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin yazı cevabı, … Sigorta A.Ş’nin yazı cevabı, Bağcılar Trafik Tescil Büro Amirliği’nin yazı cevabı ve kusur ve otomotiv bilirkişisi … tarafından hazırlanan 14/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 22/06/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın kusur ve otomotiv Bilirkişisi …’e tevdi ile uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak davacının davalıdan bakiye hasar bedeliden kaynaklı alacağı olup olmadığı, araç sürücülerinin kusur durumları, alacağın olduğuna kanaat getirilir ise ödeme göz önüne alınarak bedelin tespitine yönelik hazırlanacak raporun Mahkememiz dosyasına sunulmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 14/10/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde özetle “davalı tarafa ZMMS’li araç sürücüsü … plaka sayılı aracı sevk ve idare eden …’in hatalı geri manevra yaparak kazanın oluşumuna etken olduğu, … plaka sayılı ve davacı tarafa ait olan aracın sürücüsü …’ın ise kazayı önlemek adına herhangi bir alabileceği önlemin bulunmadığı, bu nedenle kazaya etken nitelikte davranışlarının olmadığı, davacı aracında bu kazadan kaynaklı orijinal yedek parça, işçilik ve KDV Dahil onarım bedelinin 40.733,27 TL olduğu, davalı tarafın ödediği 15.367,30 TL’den mahsubu ile 25.365,97 TL karşılanmamış hasarın kaldığı, eğer eşdeğer parça kullanımı ve tedarik iskontosunun uygulanmasına karar verilmesi halinde ise davacı aracının yedek parça, işçilik ve KDV Dahil hasar bedelinin 18.133,41 TL olduğu, önceden yapılan ödemenin mahsubu ile 2.766,11 TL’lik karşılanmamış davacı hasarının kaldığı” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı, davalı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili 24/12/2021 havale tarihli bedel artırım dilekçesinin sunulduğu ve davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu dilekçenin incelenmesinde özetle; bedel artırım taleplerinin kabulü ile dava dilekçesinin talep kısmını ; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalıdan hasar tazminatı farkı için 25.365,97 TL’nin 26/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte birlikte tahsiline ve HMK 323. Madde gereği yargı giderlerinden; dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne (16/2 madde) göre tayin olunacak yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline, yine HMK 323. Madde gereği vekalet harcı (7,80 TL), vekaletname noter masrafı (192,11 TL),TTK 1426 gereği uzman görüşü ücret bedeli (375,00 TL, diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde; 31/10/2020 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davacı tarafa ait … plaka sayılı araçların maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, bu kazadan kaynaklı olarak davacı tarafça davalı sigorta şirketine KTK 97 uyarınca başvurunun yapıldığı, bu başvuru neticesi davacı taraf vekiline 11/02/2021 tarihinde 15.367,30 TL’lik araç hasarından kaynaklı EFT ile ödeme yapıldığı konularında taraflar arasında bir uyuşmazlık olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın; meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, davalı tarafından yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı, söz konusu bedelde iskonto yapılıp yapılmadığı ve uyuşmazlık yönünden iskonto indirimine dair bir anlaşmanın olup olmadığı ve bulunması halinde davacı tarafı bağlayıp bağlamayacağı, davacı aracında meydana gelen gerçek hasar tutarının tespiti ile davalı tarafından yapılan ödemenin bu tutarı karşılayıp karşılamadığı hususlarına yönelik yapılacak inceleme neticesi davacının davalıdan bakiye hasardan kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise miktarının tespiti ile ayrıca uzman görüş bedelinin ve arabuluculuk görüşmelerinden kaynaklanan vekalet ücretinin davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı göz önüne alındığında kazanın dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın İzmir ili Karşıyaka ilçesi Anadolu Caddesi üzerinde bulunan … geri geri girmek isterken sol arka köşe kısımları ile benzinliğin çıkış kısmında bulunan dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın sağ ön köşe kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan bilirkişi raporuna davalı tarafça itirazda bulunulmuş ve Mahkememizce 21/12/2021 tarihli duruşmada raporun yeterli teknik incelemeyi içermesi ile birlikte bir kısım itirazların resen değerlendirilmesi gerektiği belirtildiğinden itiraz göz önüne alınarak yapılan değerlendirme neticesinde yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazasında davalı tarafa ZMMS’li olan araç sürücüsü …’in hatalı geri manevra ve doğrultu değiştirme manevrası yapması şeklindeki davranışın 2918 sayılı yasanın 47/d, 67/b ve asli kusurlardan 84/d maddelerini ihlal ettiğinden bu kazanın oluşumuna tam kusurlu eylemi ile sebebiyet verdiği, davacı tarafa ait olan ve sürücüsü …’ın ise kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kurallara aykırı bir davranışı olmadığı gibi kazanın olmasını önlemek adına yapabileceği herhangi bir davranışının yani kaçınmasının bulunmadığı değerlendirilerek bu kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığı kanaatine varılmış dolayısıyla bu hususlar yönünden yapılan itirazların yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca yine her ne kadar davalı yanca itiraza konu edilmiş ise de dosya kapsamına göre davacı aracının tamir edildiği firma ile Mahkememiz davalısı sigorta şirketi arasında tamire yönelik iskonto anlaşmasının olmadığı göz önüne alındığında davacının gerçek zararından iskonto bedelinin düşülmemesi gerektiği kanaatine varılmış (Yargıtay 17. HD’nin 04/04/2016 tarih, 2015/14700 Esas ve 2016/4229 Karar sayılı ilamı) ve yine davacının gerçek zararının tespitinde KDV tutarınında zarar miktarına eklenmesi ile gerçek zararının KDV dahil olmak üzere tespitinin gerektiği kanaatine varılmış (Yargıtay 17. HD’nin 26/10/2015 tarih, 2015/2185 Esas ve 2015/11238 Karar sayılı ilamı) olduğundan bilirkişi raporunda belirtilen ve bilirkişi tarafından teknik görüşünde de işaret edilen davacının gerçek hasar bedelinin orijinal yedek parça, işçilik ve KDV Dahil tutarının 40.733,27 TL olduğu, davacı aracının piyasa rayiç değerinin 125.000,00 – 130.000,00 TL olduğu yönündeki bilirkişi görüşünün de benimsendiği ve böylece aracın tamirinin ekonomik olacağının anlaşıldığı görülmekle bilirkişi raporuna bu yönlerden yapılan itirazların yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava trafik kazasından kaynaklı bakiye hasar bedelinin tazminine yönelik olduğundan aynı zamanda haksız fiil çerçevesinde talep edildiğinden haksız fiilin koşullarının somut olay bakımından incelenerek sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazasında davalı tarafa ZMMS’li araç sürücüsü
…’ın bu kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, davacı aracının bu kazadan kaynaklı toplam 40.733,27 TL tutarında hasara uğradığı, kaza ile oluşan hasar arasında illiyet bağının bulunduğu ve ayrıca sürücü …’ın davranışında hukuka uygun bir durumun olmadığı kanaatine varılmakla işbu dava açısından davacı tarafın lehine haksız fiilin koşulların oluştuğundan bu davanın açılmasında hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasından kaynaklı davacı aracının uğramış olduğu 40.733,27 TL tutarındaki hasarın kaza ile uyumlu olduğu, araç onarımının yukarıda belirtildiği gibi davacı yan yönünden ekonomik olduğu, davalı tarafça 15.367.30 TL’lik kısmı karşılanmış ise de bunu eş değer parçalar üzerinden zararın karşılanması noktasında külfetin davacıya yüklenemeyeceği, davacının zararının orijinal yedek parça üzerinden karşılanmasını talep edebileceği bu nedenle bakiye zararın karşılanmadığı, 2918 sayılı yasanın 91. maddesi göz önüne alındığında ve davalı tarafın poliçe limiti dahilinde olan 25.365,97 TL’lik bakiye hasarın davalı tarafça karşılanması gerektiği kanaatine varılarak her ne kadar davacı tarafça aksi belirtilmiş ise de ödeme tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilerek açılı davanın kabulü ile; 30/11/2020 tarihli trafik kazası nedeniyle davacı aracında oluşan bakiye 25.365,97 TL’lik hasar tutarının davalının temerrüt tarihi olarak takdir edilen 11/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle ayrıca bir vekalet ücreti talep edilmiş ise de 6325 sayılı yasadan kaynaklı arabuluculuk yönünden vekalet görevi nedeniyle verilen hizmetin vekil ile asil arasındaki avukatlık hizmeti nedeniyle belirlenen ücrete mahsus olduğu ve bu ücretin asil tarafından karşılanması gerektiği, bu tutarın iş bu davada verilen hizmet ilgi tutularak talep edilmesinin mümkün olmadığı kanaatiyle talebin yerinde olmadığı ve ayrıca vekaletname noter masrafı ve buna dair harç bedelinin mevcut davamıza konu uyuşmazlık yönünden davacı asilden temin edilip edilmediği ile karşılanıp karşılanmadığının belli olmadığı yani vekaletname içeriğinde davaya konu uyuşmazlık yönünden vekaletnamenin alınıp alınmadığı anlaşılmadığından noter masrafı ile buna dair harcın davalıdan talep edilemeyeceği kanaatine varıldığı ve ancak bakiye zarar oluştuğu hususu göz önüne alındığında bunun davacı tarafça uzman görüşü ile ortaya çıkarılması bakımından davacının hukuki yararının bulunduğu, bu kapsamda uzman görüş ücret bedeli olan 375,00 TL’nin davalıdan tahsil edilebileceği anlaşılarak bunun yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile; 30/11/2020 tarihli trafik kazası nedeniyle davacı aracında oluşan bakiye 25.365,97 TL’lik hasar tutarının davalının temerrüt tarihi olarak takdir edilen 11/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 1.732,75 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 493,30 TL (59,30 TL peşin harç ile 434,00 TL tamamlama harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 1.239,45 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 552,60 TL (59,30 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru ve 434,00 TL tamamlama harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 650,70 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderleri ile ekspertiz ücreti olan 375,00 TL’den oluşan toplam 1.578,30 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
– Vekaletname ve noter masrafının ve buna dair harcın yargılama gideri olarak davalıdan tahsili yönündeki talebin reddine,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 199,30 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
– İstem konusu edilen arabuluculuk avukatlık ücretinin yargılama giderleri olarak davalıdan tahsili yönündeki talebin reddine,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu … ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
(E-İMZA)

Hakim …
(E-İMZA)