Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/240 E. 2021/803 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/240
KARAR NO : 2021/803

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 30/03/2021

BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DAVASINDA;

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ : 15/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen şirketin ihyası davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; … Ltd.Şti.’nin 2007 yılı tahsil edilmiş banka ve sigorta muamelesi vergisinin iadesi için dava açıldığını, İzmir … Vergi Mahkemesince … Esas … Karar sayılı karar ile iadesine karar verildiğini, 24.09.2020 tarihinde iade talebinde bulunduklarını ancak söz konusu şirketin ticaret sicil kaydının 09.04.2019 tarihinde silindiğini, ancak şirketin tüzel kişiliği tekrar kazanması halinde söz konusu iadenin yapılmasının mümkün olacağını, ihyası talep edilen şirketin son paydaşlarının davacı müvekkilleri olduğunu belirterek, sicilden terkin edilen …. Ltd.Şti.’nin tasfiye dışı kalmış taraflarına iadesi gereken 388.802,91-TL nin dava tarihi olan 04.06.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesi haklı sebebinden ötürü, ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi için ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde; Tasfiye Halinde … Ltd.Şti.’nin 03.12.2002 tarihinde kurulduğunu, 06.12.2011 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memuru olarak …’in seçildiğini, 05.04.2019 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeni ile unvan ve işletme kaydının ticaret sicil memurluğunca silinmesine karar verildiğini ve 09.04.2019 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak kaydının sicilden silindiğinin tespit edildiğini, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, müdürlüklerinin yasal hasım konumunda olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, müdürlükleri aleyhine yargılama giderlerine hükmedilememesine karar verilmesini istemiştir.
İhyası istenen şirketin sicilden tasfiye sonu terkin edildiği anlaşılmakla tasfiye memuruna karşı husumet yöneltilmesi amacıyla dava açması için davacı tarafa süre verilmiş, davacı tarafından tasfiye memuru … aleyhine İzmir … ATM’nin … esas sayılı davası açılmıştır.
Davacı vekili, … aleyhine açılan İzmir … ATM’nin … esas sırasına kayıt olunan dava dilekçesinde; müvekkillerinin paydaş olduğu ve ticaret sicilden terkin edilen …. Ltd. Şti’nin ihyası için açtıkları İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/240 Esas sayılı davasının yapılan duruşmasında, şirketin tasfiye sonucunda terkin edildiği, tasfiye memuru hakkında dava açıp birleştirilmek üzere taraflarına süre verildiğini, son tasfiye memurunun hasım olarak gösterilerek açtıkları davanın İzmir 3.ATM’nin 2021/240 esas sayılı davası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davalısı …’e usulüne göre tebligat yapılmış, ancak davalı davaya cevap vermediği gibi duruşmaya da katılmamıştır.
İzmir … ATM’nin … esas sayılı davasının iş bu dosyamız ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün sicil kayıtlarından çıkartılan sicil dosyasına ilişkin evrakların incelenmesinden; İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü Merkez … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde …. Ltd. Şti. 06/12/2011 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak …’in seçildiği, 05/04/2019 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin sona erdiğinin kabul edildiği ve tasfiye işlemlerinin sona ermesi sebebiyle 09/04/2019 tarihinde sicilden terkin edildiği, davacıların ihyası istenen şirketin ortağı oldukları anlaşılmıştır.
İzmir … Vergi Mahkemesi’nin … esas … Karar sayılı karar örneğinin incelenmesinden; Tasfiye Halinde … Ltd. Şti. Tarafından Gelir İdaresi Başkanlığı aleyhine, ödenen 388.802,91-TL banka ve sigorta muameleleri vergisinin yasal faizi ile birlikte iadesine ilişkin açılan davanın, yapılan yargılaması sonunda 14.09.2020 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, anlaşılmıştır.
Davamız, tasfiye sonucu sicilden terkin edilen T.H. …. Ltd. Şti.’nin İzmir … Vergi Mahkemesinin 14.09.2020 tarihli kararı ile iadesine karar verilen tutarların tahsil edilebilmesi için ihyası talebine ilişkindir.
İhyası istenen T.H. …. Ltd. Şti. ‘nin 06.12.2011 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak …’in atandığı, tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeniyle 05.04.2019 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirketin sicilden terkin edilmesine karar verildiği ve 09.04.2019 tarihinde tasfiye sonucu sicilden terkin edildiği, ihyası istenen şirket tarafından daha evvel açılan dava sonucunda, İzmir … Vergi Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı 14.09.2020 tarihli kararı ile davanın kabulüne, iadesi talep edilen tutarın faizi ile iadesine karar verildiği, bu davada iadesine karar verilen tutarın tahsili bakımından şirketin ihyasının gerektiği davacıların ihyası istenen şirketin ortakları olduklarından ihya talebinde bulunmakta hukuki yararlarının bulunduğu, davacıların ihya talebinin haklı olduğu kanaatine varılmakla, davanın ve birleşen davanın kabulüne, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü Merkez … sicilinde kayıtlı Tasfiye Halinde …. Ltd Şti’nin ihyasına, ek tasfiye memuru olarak daha evvel tasfiye işlemlerini gerçekleştiren …’in atanmasına, kendisine ücret takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım konumunda bulunduğundan yargılama giderinden sorumlu tutulması mümkün olmadığından aleyhine yargılama giderine hükmolunmamış, yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ve birleşen davanın kabulüne, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü Merkez … sicilinde kayıtlı …. Ltd Şti’nin ihyasına,
Ek tasfiye memuru olarak daha evvel tasfiye işlemlerini gerçekleştiren …’in atanmasına, kendisine ücret takdirine yer olmadığına,
Şirketin ihyasına karar verildiğinin ve ek tasfiye memuru atandığının sicile tescil ve ilanına,
Ek tasfiyeye konu işlemlerin ikmalinden sonra ek tasfiye memurunca ayrı bir karara hacet kalmaksızın şirketin sicilden terkin işlemlerinin yapılmasına,
2-Asıl ve birleşen davada karar tarihi itibarı ile alınması gereken harçlar peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı yararına avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal davacıya iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır