Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/227 E. 2022/288 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/227
KARAR NO : 2022/288

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 26/03/2021
KARAR TARİHİ : 01/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; davacı …’nin 27/09/2019 tarihli kredi sözleşmesinin imzalandığı sırada asıl borçlu … Kağıt Amb Plas San Tic AŞ’nin çalışanı olduğunu, davalı banka ile şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesine 440.000,00-TL limitli olarak kefil olduğunu, verilen kredi gereğince davacı adına kayıtlı İzmir ili, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel …kat … nolu bağımsız bölüm üzerine banka lehine ipotek tesis edildiğini, şirket tarafından kullanılan kredilerin taksitlerinin ödenmesine rağmen banka tarafından hesabın 09/10/2020 tarihinde kat edildiğini ve 2.028.897,92-TL borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, bankaya gönderilen Karşıyaka … Noterliği’nin 14/10/2020 tarihli… nolu cevabi ihtarname ile kefalet limiti olan 440.000,00-TL üzerinden borcu ödemeye hazır olduklarının bildirilmesine rağmen bankanın bu ihtara cevap vermediğini ve asıl borçlu ile davacı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 1.969.283,93-TL takip çıkışlı borç için takibe giriştiğini, müvekkilinin eşi …’nin eşi …’nin bu kredi sözleşmesinin sadece 440.000,00-TL’lik kısmına kefil olmasına onay verdiğini, dolayısıyla 440.000,00-TL’lik borçtan sorumlu olduğunu ileri sürerek, İzmir 9. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takibinde 440.000,00-TL borçtan sorumlu olup bunun dışında 1.529.283,00-TL borçtan sorumlu olmadığının tespitine ve %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesi ile; müvekkili banka ile dava dışı … Kağıt Ambalaj Plastik San Tic AŞ arasında 10/03/2020 tarihli 2.250.000,00-TL bedelli, 10/08/2018 tarihli 1.000.000,00TL bedelli, 20/09/2016 tarihli 500.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmeleri ile 08/11/2019 tarihli 50.000,00-TL bedelli kurumsal kredi kartı üyelik ve kredi sözleşmesinin imzalandığını, davacının bunlardan 10/08/2018 tarihli kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, bu krediler nedeniyle sorumlu olduğunu, ayrıca İzmir ili, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazını asıl borçlunun borcunun teminatı olarak 1.000.000,00-TL limitle ipotek ettiğini, dolayısıyla hem kefaletten kaynaklanan hem ipotekten kaynaklanan sorumluluğunun olduğunu, kredi borcunun zamanında ödenmemesi sebebiyle hesabın kat edildiğini, böylelikle alacağın muaccel hale geldiğini, ihtarnameye konu borcun ödenmemesi nedeniyle İzmir 9. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takibinin ipotekten kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle açıldığını, bu takip konusu borçtan sorumlu olmadığı yönündeki icra hukuk mahkemesine itirazının reddedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Taraflarca bildirilen deliller, asıl borçlu şirket ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmeleri, banka ile davacı arasında imzalanan kefalet sözleşmesi, icra dosyası incelenip değerlendirilmiş, bilirkişi görüşüne başvurulmuştur.
İzmir 9. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden; … Bankası AŞ tarafından … Kağıt Ambalaj Plastik San Tic AŞ aleyhine 1.896.157,31-TL ticari krediden kaynaklanan asıl alacak, 11.976,7-TL işlemiş temerrüt faizi, 598,83-TL BSMV, 60.285,21-TL ticari kredi kartından kaynaklanan asıl alacak, 253,21-TL işlemiş temerrüt faizi, 12,66-TL BSMV olmak üzere toplam 1.969.283,93-TL alacağın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsili bakımından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla girişilen icra takibine ilişkin olduğu, rehin konusu olarak malikinin … olduğu İzmir ili, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, … cilt, … nolu bağımsız bölüm ile malikinin
… olduğu İzmir ili, … ilçesi, … Mah, … ada, … parsel,… nolu bağımsız bölüm olduğu, takip talebinde veya icra emrinde …’nin ne kadar borçtan sorumlu olduğu konusunda açıklama bulunmadığı, takip tarihinin 26/10/2020 tarihi olduğu anlaşılmıştır.
İzmir ili, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın ikinci kat … nolu bağımsız bölümüne ilişkin tapu kaydının incelenmesinden; … adına kayıtlı olduğu, … Bankası AŞ lehine 1.000.000-TL borç için %18 faizle 04/10/2019 tarihinde … yevmiye numaralı ipoteğin tescil edildiği belirlenmiştir.
İpotek akit tablosunun incelenmesinden; “… Bankası AŞ ile … şubesi ve diğer şubeleri ile … Mahallesi, …/… Sokak No:… … İzmir’de mukim … Kağıt Ambalaj Plas San Tic AŞ arasında yapılmış ve yapılacak tüm sözleşme ve taahhütler ile bilcümle işlem gereği adı geçen tarafından imzalanmış olan sözleşmelere göre kendisine veya göstereceği 3.kişiler lehine açılmış ve açılacak her türlü nakdi ve gayrinakdi krediler borçlu hesaplar ile verilmiş verilecek teminat ve kefalet mektuplarından kontür garantilerden ithalata ve ihracata ilişkin poliçeler ile sair kambiyo senetlerine bankaca konulan aval ve kabul şerhlerinden adı geçen bankaya teminata iştiraya veya iskontoya herhangi bir kişi tarafından verilecek borçlusu veya cirantası olduğu senetlerden yahut teminat cirosu ile verdiği senetlerden keşideci ciranta ve kefil aval veren sıfatıyla imzalamış olduğu ve imzalayacağı senetlerden adı geçen alacaklı bankaya vermiş olduğu ve vereceği kefalet ve garanti sözleşmelerine dayalı taahhütlerinden sebepsiz zenginleşme haksız fiillerden ve kanundan velhasıl sebep ve ciheti ne olursa olsun gerek asaleten gerekse vekaleten doğmuş ve doğacak her türlü borçlarından keza … Bankası AŞ … Şubesine ve diğer tüm şubeleri ile kendi adıma/adımıza yapılmış ve yapılacak sözleşme taahhütleri ile bilcümle işlem gereği kullanmış ve kullanacak olduğum her türlü kredi ile gerek kefaleten ve garanti sözleşmeleri gerekse keşideci ciranta ve/veya aval veren sıfatıyla kambiyo senetlerinden doğmuş ve doğacak borçlarından 1.000.000-TL (birmilyon türk lirası) kadar olan kısım ile bu meblağa ilaveten ve ayrıca borçlularla ilgili olarak her türlü sözleşme ve/veya taahhütlerde belirtilen akdi faizler ile temerrüt faizlerine ve bunların kaynak kullanımı destekleme fonu ve diğer fonları komisyonları banka sigorta muamele vergisini yürürlükte bulunan veya sonradan yürürlüğe girecek kanunlarla kabul edilecek vergiler dahil her türlü harç ve resimleri Medeni Kanunun 875 maddesinde zikredilen her türlü hakları sigorta ücretleri ile her türlü kredi sözleşmeleri ve taahhütnamelerden doğmuş ve doğacak her türlü borç ve masrafları icra takip ve yargılama giderlerini cezaevleri harcını avukatlık ücretinin tahsilini teminen maliki bulunduğum / bulunduğumuz ve bütün vasıfları bu resmi senedin ilgili bölümlerinde ve sütunlarında yazılı taşınmaz malımı/malımızı/mallarımızı bankaya teminat olarak birinci derecede boş ve serbest dereceden istifade etmesi ve bundan başka arada serbest dereceden intifa hakkı bulunmayan ipoteklerin mevcudiyeti halinde dahi söz konusu ipoteklerin atlanarak her boşalan dereceye yükselmesi kaydıyla süresiz fekki bankaca bildirilinceye kadar ipotek etmeyi kabul ediyorum.” şeklindeki kabul beyanıyla davacının söz konusu taşınmazı asıl borçlunun borcunun teminatı olarak 1.000.000-TL limitle banka lehine ipotek ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … Bankası AŞ … Şubesi ile borçlu … Kağıt Ambalaj Plastik San Tic AŞ arasında imzalanan 10/08/2018 tarihli 1.000.000-TL limitli genel kredi sözleşmesinin incelenmesinden; davacı …’nin bu sözleşmeye 440.000-TL limitle müteselsil kefil olduğu, eşi …’nin kefalete rıza gösterdiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi … 30/12/2021 havale tarihli raporunda; davalı banka ile … Kağıt Ambalaj Plastik San Tic AŞ arasında 27/09/2016 düzenleme tarihli 500.000,00-TL limitli, 10/08/2018 düzenleme tarihli 1.000.000-TL limitli, 10/03/2020 düzenleme tarihli 2.250.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi ile 08/11/2019 düzenleme tarihli 50.000,00-TL limitli kurumsal kredi kartı üyelik ve kredi sözleşmesinin imzalandığını, davacı …’nin 10/08/2018 düzenleme tarihli genel kredi sözleşmesini 440.000,00-TL kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşmelere istinaden asıl borçlu şirkete ticari krediler kullandırıldığını ve çek karnesi verildiğini, kredilerin teminatına davacının maliki olduğu taşınmazın 1.000.000-TL bedelle ve dava dışı …’ın maliki olduğu taşınmazın 1.430.000-TL bedelle ipotek edildiğini, kredi ödemelerinin aksaması üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, 20/10/2020 tarihinde borçluların temerrüte düştüğünü, ihtar sonrası ipotekli taşınmazla ilgili olarak İzmir 9 İcra Dairesi’nin …/… esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, 1.896.157,31-TL asıl alacak, 11.976,70-TL işlemiş faiz, 598,83-TL %5 gider vergisi, 60.285,21-TL ticari kredi kartı asıl alacağı, 253,21-TL işlemiş faiz, 12,66-TL %5 gider vergisi olmak üzere toplam 1.969.283,93-TL alacak ile 71.200,00-TL gayrinakit çek depo tutarı banka alacağından dava dışı asıl borçlu … Kağıt Ambalaj Plastik San Tic AŞ’nin asıl borçlu sıfatıyla sorumlu olduğunu, alacağın 2.430.000,00-TL bedelli taşınmaz teminat ipoteği altında bulunduğunu, davacı …’nin 440.000,00-TL kefalet limiti ve 20/10/2020 temerrüt tarihi doğrultusunda yapılan hesaplama sonucunda 440.000TL asıl alacak, 1.477,67-TL işlemiş akdi/temerrüt faizi, 73,88-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 440.551,55-TL banka alacağından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğunu maliki bulunduğu taşınmazın dava dışı asıl borçlu şirket ve kendi borcunun teminatı olarak 1.000.000-TL bedelle bankaya ipotek ettirmesi nedeniyle 1.000.000-TL ipotek tutarı yönünden de ipotek borçlusu sıfatıyla sorumluluğunun devam ettiğinin değerlendirildiğini ortaya koymuştur.
Davacı genel kredi sözleşmesini 440.000,00-TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sorumluluğunun sadece bu tutarla sınırlı olduğunu ileri sürmüş ise de, öncelikle belirtmek gerekir ki müteselsil kefalet ve ipotek alacaklıya tanınan ayrı ayrı türde teminatlar olup ipotek senedi içeriği değerlendirildiğinde davacının verdiği ipoteğin asıl borçlunun borcunun teminatı olduğu, sonuç olarak davacının 1.000.000,00-TL limitli ipotek ve 440.000,00-TL limitli müteselsil kefalete nedeniyle ayrı ayrı sorumlu olduğu, dava dilekçesinde konu ve istem olarak İzmir 9. İcra Dairesi’nin …/… esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip gösterilmiş olmakla, bu davanın konusunun davacının tesis ettiği 1.000.000,00-TL limitli ipotek nedeniyle İzmir 9. İcra Dairesi’nin …/… esas sayılı takip konusu borçtan ne miktar sorumlu olduğuna ilişkindir.
Davacının asıl borçlu borcunun teminatı olarak banka lehine tesis ettiği ipotek senedinin incelenmesinden; söz konusu ipoteğin tesisi anında doğmuş ve doğmamış tüm borçların teminatı olarak tesis edildiği anlaşılmıştır. Öncelikle ipoteğin üst sınır ipoteğimi yoksa ana para ipoteğimi olduğu değerlendirilmelidir. İpoteğin kuruluşu sırasında teminat altına alınacak alacağın doğmuş ve miktarının belirli olması halinde söz konusu alacak tutarının tapuya tescil edilmesiyle kurulan ipotek ana para ipoteğidir. Ana para ipoteği sadece alacak miktarının belirli olması halinde tesis edilebilirken üst sınır ipoteği her türlü alacak için söz konusu olabilecek genel ipotek türüdür. Alacağın bir borç ilişkisi gereği doğmuş fakat miktarının belirli olmaması ya da henüz doğmamış olması halinde de ipotek tesis edilebilir. Ayrıca henüz doğmamış bulunan alacağın doğmasının kesin ya da sadece ihtimal dahilinde olması mümkün olduğu gibi şarta bağlanmış bulunan alacaklarda teminat altına alınabilir. Bu şekilde miktarı belirli olmayan alacakları teminat altına almak üzere kurulan ipoteğe üst sınır ipoteği adı verilir. TMK 851 maddesinde de alınacak miktarın belirli olmaması halinde alacaklının bütün taleplerini karşılayacak şekilde taşınmazın teminat altına alacağı üst sınırın taraflarca belirleneceği öngörülmüştür. Buna göre üst sınır ipoteğinin kurulmasında teminat sağladığı en yüksek sınır belirlenerek tapu kütüğüne tescil edilir. Ana para ve üst sınır ipoteğinde görülen farklılık teminat kapsamında bulunan alacak yönüyle kendini göstermektedir. Ana para ipoteğinde yan alacaklılar tapuda belirtilen ana para miktarını aşmış olsa da aşan kısım ile birlikte teminattan faydalanmakta ve teminatın kapsamı ana para takip giderleri gecikme faizi iflasın açıldığı veya rehnin paraya çevrilmesinin istendiği tarihe kadar muaccel olmuş 3 yıllık faiz ile son vadeden başlayarak işleyen faiz ve taşınmazın korunması için yapılan zorunlu masraflar ile ödenmiş bulunan sigorta primlerinden oluşmaktadır. (TMK 875-876) üst sınır ipoteğinde ise tapu kütüğünde gösterilmiş bulunan üst sınır (TMK 851) teminat altına aldığı tüm alacak kalemleri için talep tutarının ulaşabileceği en yüksek miktarı tayin eder. İpoteğin paraya çevrilmesinde alacağın miktarı taşınmazın yükünü de belirler. Bu bakımdan TMK 875 maddesinde tayin edilmiş bulunan alacak kalemlerinin teminat kapsamında bulunması sadece ana para ipoteği için geçerlidir. Üst sınır ipoteğinde uygulamaları bulunmaz. Üst sınır ipoteğinde alacaklının tüm talepleri (ana para, faiz, takip giderleri) tapu kütüğünde gösterilmiş bulunan üst sınıra kadar teminat kapsamında yer alır. Davaya konu ipotek, ipoteğin kuruluş sırasında doğmuş ve miktarı belirli bir alacağa ilişkin olmayıp genel kredi sözleşmesinden borçlulara verilmiş verilecek teminat mektuplarından, kontür garantilerinden, kambiyo senetlerinden doğmuş ve doğması muhtemel alacaklara ilişkin olduğundan üst sınır ipoteği niteliğindedir. İpotek resmi senedin de bankanın belirtilen miktara kadar olan alacaklarının yanı sıra faiz, harç, sigorta muamele vergisi, sigorta ücretleri, icra takip ve yargılama giderleri vs. gibi alacak kalemlerinin de ipotek kapsamında olduğu düzenlenmiş ise de, TMK 875 maddesinde belirlenen ve ipotekle teminat altına alınan borç miktarının bu tür ipotekle ipotek limitini aşması mümkün değildir. Sonuç olarak davalı bankanın 3.şahıs … Kağıt Ambalaj Plastik San Tic AŞ’nin doğmuş ve doğacak borçların teminatı olarak verilen dava konusu ipoteğin üst sınır olduğu, taşınmaz malikinin ipotekle belirlenen 1.000.000-TL borçtan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Toplanan tüm deliller karşısında; davalı bankanın … Şubesi ile asıl borçlu … Kağıt Ambalaj Plastik San Tic AŞ arasında imzalanan 10/08/2018 tarihli genel kredi sözleşmesini davacının 440.000-TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, ayrıca asıl borçlunun borcunun teminatını oluşturmak üzere davacının İzmir ili, … ilçesi, … Mah, … ada, … parsel … kat … nolu bağımsız bölümünü 1.000.000-TL limitle banka lehine 04/10/2019 tarihinde ipotek ettiği, söz konusu ipoteğin asıl borçlunun borcunun teminatı olması itibariyle davacının gerek kefalet sözleşmesinden ve gerekse ipotekten dolayı ayrı ayrı sorumluluğunun bulunduğu, dava dilekçesinde İzmir 9 İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takibindeki borçtan dolayı 1.529.283,00-TL borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş olmakla bu davanın konusunun söz konusu ipotek nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı, ne miktar borçlu olduğu, İzmir 9 İcra Dairesi’nin …/… esas sayılı takibinde borçlu olarak asıl borçlu … Kağıt Ambalaj Plastik San Tic AŞ olarak gösterilmiş, paraya çevrilmek istenen iki ayrı taşınmazın maliki de rehin konusu bölümünde gösterilmiş olup bu dosya kapsamında tahsili istenen borcun 1.969.283,93-TL takip çıkışlı olduğu, ancak ipoteğe konu taşınmazların maliklerinin farklı olması itibariyle ve davacının ipoteğe konu taşınmazının ipotek bedelinden daha yüksek değerde olması halinde …’nin ne miktar borçtan sorumlu olduğu konusunda açıkça talep ve beyanda bulunulmadığından, iş bu takip de her iki taşınmaz malikinin de borcun tamamından sorumlu olduğu, yine her bir taşınmazın ipotek limitini aşan değeri olması halinde bu değerden borcun tahsil edilebileceği sonuca ulaşılmasının mümkün olduğu, bu nedenle davacının iş bu menfi tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunduğu kanaatine varılmıştır. Davacının banka lehine tesis ettiği ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, bu takipte davacının sorumluluğunun ipotek limiti 1.000.000-TL ile sınırlı olduğu, dolayısıyla takip konusu 1.969.283,93-TL borcun 1.000.000-TL’sinden sorumlu ve borçlu olduğu, bakiyesinden sorumlu olmadığı kanaatine varılmakla aşağıda belirtildiği üzere davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı alacaklı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin dava konusu takipte her bir taşınmaz malikinin sorumlu olduğu tutarı bildirmemesinin iş bu davanın açılmasına neden olduğu ancak bu durumun kötü niyet olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmakla şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebi reddedilmiştir.
Dava menfi tespit niteliğinde olup 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi kapsamında dava şartı zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığından yargılama gideri kabul edilen devletçe ödenen arabuluculuk ücreti haklılık oranında bölüştürülmüş, yine davalı taraf arabuluculuk görüşmelerine katılmamış olmakla birlikte 6325 sayılı yasanın 18/A – 11 maddesi davalı aleyhine uygulanmamış yargılama gideri haklılık durumuna göre bölüştürülmüştür.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;.
1-Davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından davacı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile girişilen İzmir 9. İcra Dairesinin …/… esas sayılı takibi nedeni ile davalının davacıya bu davanın konusu olmayan müteselsil kefaletten kaynaklanan borç hariç olmak üzere ipotekten kaynaklanan borcu nedeniyle takip konusu ana para ve fer-ileri olan 1.969.283,93-TL borcun 1.000.000,00-TL’sinden borçlu olduğunun, bakiyesinden borçlu olmadığının tespitine,
Şartları oluşmayan davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 66.211,78-TL harçtan peşin alınan 26.116,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 40.095,44-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Dava açılmadan evvel zorunlu arabuluculuk kapsamında başvurulan arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle devlet tarafından sarf olunan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 484,00-TL’sinin davacıdan, 836,00-TL’lik kısmının davalı …Bankası AŞ’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisine vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 45.050,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın reddolunan kısmına göre takdir olunan 65.514,15-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan 859,90-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre takdiren 315,00-TL yargılama gideri ile 59,30-TL başvurma harcı, 26.116,34-TL peşin harç olmak üzere toplam 26.490,64-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafça yatırılan ancak kullanılmayıp artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/04/2022

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)