Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/219 E. 2023/97 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/219 Esas
KARAR NO : 2023/97

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/03/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı yan ile arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında 107.688,00 TL asıl alacağının mevcut olduğu, müvekkilinin alacağının tahsilinin sağlanması amacıyla, İzmir 16.İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile takibe geçildiği, davalının 15.10.2020 tarihinde borcun tamamına yapmış olduğu bu itirazın haksız ve dayanaksız olduğu, davalının itirazı ile takibin durduğu, İşbu takipten sonra davalı yanın borcunun karşılığında müvekkiline Halkbank Menderes Caddesi Şubesi’ ne ait …….seri nolu, 22.01.2021 keşide tarihli, 39.920,00 TL bedelli çeki keşide ederek verdiği, bu durumun davalı borçlunun itirazının kötü niyetli bir itiraz olduğunu gösterdiği, çünkü keşide edilen ve vadesinde ödemesi yapılan işbu çek zımmen borcun kabulü ve buna müteakip kısmi olarak gerçekleştirilmiş bir ödeme olarak görülmesi gerektiği, Alacaklı-müvekkil ile davalı-borçlu arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu dikkate alınacak olursa taraflar arasında bir ticari ilişki olduğunun açık olduğu, işbu cari hesap ilişkisinin sonucunda oluşan fatura bedelinin, davalı tarafından müvekkiline ödenmemesi üzerine İzmir 16. İcra … E. sayılı dosyası ile takibe geçildiği,işbu cari hesaba konu fatura incelendiğinde davalı tarafın itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunun ortaya çıkacağı, Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle; davanın kabulüne, davalının alacağı semeresiz bırakmak amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı borca itirazının iptali ile takibin devamına, faizleriyle birlikte alacaklarının tahsiline, alacağı semeresiz bırakmak maksadı ile yapılan haksız itiraza istinaden davalı-borçlu aleyhine %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücreti ve sair masrafın karşı yana yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; taraflar arasında uzun zamandır ticari mal alım- satım ilişkisi bulunmakta olup halen devam ettiği, bu ilişkiye dayanarak müvekkili şirketin davalı / alacaklı taraftan bir kısım mal aldığı ancak söz konusu malların zamanında müvekkili şirkete teslim edilmediği, Ancak davacı yan müvekkiline bu ilişki nedeniyle teslim edilmeyen mallar için fatura keşide ettiği, cari hesabı dayanak göstererek müvekkili aleyhine haksız yere icra takibi başlatıldığı, aradaki ticari ilişi n zedelenmemesi nedeniyle müvekkilin ekte sunulu 39.920-TL bedelli çeki keşide etmiş bulunsa da kendisine dava açıldıktan sonra teslimatı geç yapılan mallar için borcu bulunmadığı, müvekkilinin ödemesini gerçekleştirdiği, geç yapılan teslimat nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zarar neticesinde dava açma haklarının saklı tutulduğu,bu nedenlerle müvekkil şirketin davacı/alacaklı olduğunu iddia eden tarafından aleyhine başlatılan icra takibinde borçlu olduğu herhangi bir rakam bulunmadığı, yukarıda arz ve izah nedenler ile mahkemenizce re’sen nazara alınacak nedenler neticesinde; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu itirazın iptali davasının öncelikle yetkisizlik sebebi ile usulden reddi ile ayrıca müvekkilinin bahsi geçen şekilde bir borcu olmadığından haksız davanın reddi ile haksız açılan dava nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER:
İzmir 16. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası.
Mahkememizce taraflara ait ticari defter ve belgeler üzerinde SMMM bilirkişi tarafından 08/ 02/2022 tarihli bilirkişi raporunun düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflara ait ticari defter ve belgeler üzerinde SMMM bilirkişi tarafından 07/12/2022 tarihli bilirkişi raporunun düzenlendiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan İzmir 16.İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır.
İcra dosyasının incelenmesinde; Davacı … İnşaat Mak.San.ve Tic.Ltd.Şti. tarafından davalı … Otomatik Kapı Sis.ve ….San.Tic.Ltd.Şti. adına aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap bakiyesinin tahsili için 05.10.2020 tarihinde İzmir 16.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına istinaden 117.688-TL’si asıl alacak, 567,94-TL’si işlemiş faiz olmak üzere 108.255,94-TL toplam alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin davalı şirketin “……..” adresinde daimi çalışan … tarafından tebliğ alındığı, Davalının 15.10.2020 tarihli itiraz dilekçesinde müvekkili şirketin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa böyle bir borcu bulunmadığı, bu nedenle yetkiye, borca, işlemiş faize ve tüm ferilerine itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasının talep edildiği, “Davalının talebi üzerinde İzmir 16.İcra Müdürlüğü tarafından 16.10.2020 tarihinden takibin durdurulmasına karar verildiği, kararın davacıya tebliğ edilmediği, süresinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf her ne kadar icra dairesi’nin yetkisine ve mahkemenin yetkisine itirazda bulunmuş ise de davanın taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacak davası ve icra takibinin bu alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibi olduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesindeki beyanına göre de taraflar arasındaki mal alım satım ilişkisi nedeni ile ticari ilişkinin bulunduğu, davanın alacak davası olması nedeniyle TBK’nun 89.maddesine göre, para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenmesi gerektiği, bu nedenle para borcunun ödenmesi yönünden sözleşmenin ifa yerinin davacının ikametgahı olan İzmir olduğu, bu sebeplerle İzmir İcra Dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğu kanaatine varılmakla davalının icra dairesinin yetkisine ve mahkemenin yetkisine yaptığı itirazı reddedilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 222.maddesi uyarınca mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya tarafların birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerini ibraz eden tarafın sunmuş olduğu defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre defterlerin eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter ve kayıtların birbirini doğrulamış olması gerekir. Bu şartları bulunması halinde karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği takdirde incelenen ticari defter ve kayıtları sahibi lehine delil olarak kabul edilir.
Taraflara ticari defterlerinin ibraz etmeleri için süre verilmiş, taraflarca ticari defterlerin bulunduğu yer bildirilmiş ve ticari defterler üzerinde inceleme yapılmıştır.
Mahkememizce taraflara ait ticari defter ve belgeler üzerinde SMMM bilirkişi tarafından 08.02.2022 ve 07.12.2022 tarihli bilirkişi raporlarının düzenlendiği, buna göre davacının 2020 yılına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapılmış olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterinin uyumlu olduğu, davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının 2020 yılına ait yasal ticari defterlerinin yasal açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırılmış olduğu, gerek davalının kendisi tarafından davacıya yapılan ödemelerin gerekse davacı tarafça yapılan ödemelerin yasal defterlerine intikal ettirilmediği, bu haliyle muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı, bu nedenle sahibi lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davacının ticari defterlerine göre icra takip tarihi itibari ile davacının 107.688,00 TL davalıdan alacaklı olduğu, 31.12.2020 tarihi itibari ile ise 67.768,00 TL alacaklı olduğu, davalının yasal defterlerine göre ise davacının takip tarihi itibari ile 33.748,00 TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı tarafından icra takibinden sonra 22.01.2021 vadeli çek nedeni ile davacıya yapılan 39.920,00 TL ödemenin davalının kayıtlarında yer almadığı ancak davacı tarafının ticari defterlerine işlendiği, HMK’nun 222.maddesi gereğince davacı tarafın ticari defterlerinin lehine delil niteliği bulunduğu hususu ile davalının ticari defterlerinin lehine delil niteliği bulunmadığı hususları dikkate alınarak davacının ticari defter ve kayıtlarına itibar edilerek dava tarihi nedeniyle davacının dava konusu edilen 67.768,00 TL tutarında alacaklı olduğu, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE;
2-İzmir 16.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile 67.768,00 TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak üzere takibin devamına,
3-İİK’67/2. maddesi uyarınca hüküm altına alınana 67.768,00-TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 4.629,23-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 616,03-TL nispi harç ile icra dosyasından alınan 541,28-TL harç indirildikten sonra kalan 3.471,92-TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yatırmış olduğu 59,30-TL başvurma harcı ile 616,03-TL nispi harç toplamı 675,33-TL davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 1.700,00-TL bilirkişi ücreti 185,50-TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 1.885,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 10.842,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2023
Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.