Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/216 E. 2023/164 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/216 Esas
KARAR NO : 2023/164
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/03/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 09/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; … tarihinde müvekkilinin de yolcusu olduğu sürücü … sevk ve idaresindeki …’e ait … plakalı araç ile virajı döndüğü esnada önündeki araca çarpması akabinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, mevcut kazada müvekkilinin burnunun kırıldığı ve yüzünün belli yerlerinde dikiş atılacak şekilde yaralanma durumunun yaşandığı, olay yerine Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne bağlı trafik ekiplerince gelinmediği, müvekkilin hemen hastaneye götürüldüğü, iş bu sebeple; kaza tespit tutanağı da tutulmadığı, söz konusu kazanın gerçekleştiği esnada Yolcu sıfatını haiz olan müvekkilinin mevcut kazada herhangi bir atfı kabil kusurunun bulunmadığı, müvekkilinin hastaneye götürülmesi neticesinde hastane polisi tarafından epikriz tutanağı düzenlendiği ancak bu konuda herhangi bir şikayetin olmadığı yönündeki beyan üzerine olayın cezai yönden incelenmediği, mevcut hükümlerden de anlaşılacağı üzere davalı sigorta şirketinin mevcut kazada işleten sıfatını haiz olup, müvekkilinin uğramış olduğu zararı karşılamak zorunda olduğu, mevcut hükümler gereği müvekkilinin net bir şekilde yaşamış olduğu kaza sebebiyle davalıdan uğramış olduğu zararının tazminini isteme hakkına sahip olduğu, ayrıca yüzünde sabit eser oluşacak şekilde yaralanmasının da meydana gelmiş olması nedeniyle bu konuda da ayrıca mağdur olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 54. madde çerçevesinde müvekkilinin, iş ve güçten mahrum kalması (Sürekli ve geçici iş gücü kaybı), durumunun yaşanmış olduğu iş bu somut olayda müvekkilleri adına şimdilik zararı belirleyemedikleri için HMK 107. Md. Kapsamında iş gücü kaybı ve bakıcı gideri olarak 1.000,00 TL bir talepte bulunacak olup Mahkemece belirlenecek kurumdan alınacak sağlık kurulu raporu ile kusur tespiti ile alınacak aktüer hesaplama sonucu ortaya çıkacak bedel üzerinden taleplerinin arttırılacağı, müvekkilinin üzerine kayıtlı herhangi bir taşınmaz vs. bulunmamakla birlikte, müvekkilinin sabit bir gelirinin de söz konusu olmadığı, içerisinde bulunduğumuz salgın sürecinin müvekkilini maddi anlamda fazlasıyla olumsuz etkilediği, iş bu davanın masraflarını karşılamaya gücünün bulunmadığı, bu sebeple müvekkili lehine adli yardım talep edilmesi zorunluluğunun hasıl olduğu belirtilerek açıklanan nedenlerle; öncelikle adli yardım taleplerinin kabulüne, HMK madde 107 kapsamında sonradan artırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat bedelinin haksız fiil tarihinden uygulanacak yasal faiziyle birlikte taraflarına ödenmesine, ayrıca yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; KTK 97 uyarınca sigorta şirketine hiçbir şekilde müracaat edilmediği, davacının, müvekkili şirkete hiçbir şekilde müracaat etmediği, müvekkil şirkete Kanunun da öngördüğü şekilde ödeme yapma fırsatı vermeden dava yoluna gittiği, hiçbir evrakın müvekkili şirkete sunulmadığı, HMK 114 vd uyarınca dava şartı noksanlığından huzurdaki davanın usulden reddedilmesi gerektiği, davacının dayandığı delillerin taraflarına tebliğe çıkarılması gerektiği, davacının talebinin net olması gerektiği, her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, özellikle maddi tazminat talebinin içeriğinin açıklanmasının gerektiği, dava dilekçesinde bahsi geçen … tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı aracın, müvekkili şirkete … tarihleri arasında geçerli olmak üzere … poliçe numarası ile; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 390.000,00 TL olduğu, poliçe teminat limitlerini belirtmelerinin davayı kabul anlamına gelmediği, müvekkili sigortacı şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu, kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabildiği, kusur durumunun tespitinin gerektiği, kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesinin talep edildiği, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından ZMMS genel şartları çerçevesinde yapılması gerektiği, müterafik kusur durumunun göz önünde bulundurulması gerektiği, geçici işgöremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin poliçe kapsamında olmadığı, maddi tazminat istemine esas alınacak maluliyet raporunun 20.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliği’ne uygun alınması gerektiği, belirtilen usul ve esaslarda maluliyet raporunun alınması için dosyanın Adli Tıp Kurumuna sevkinin talep edildiği, hesaplamada TRH-2010 mortalite tablosunun esas alınması gerektiği, hesaplanan tazminattan hatır taşımacılığı indirimi yapılmasının gerektiği, davacının ceza yargılaması sırasında şikayetlerinden vazgeçmeleri ya da uzlaşma bildirimlerinin şikayetçi tarafından dosyaya sunulmasının gerektiği, faizin hatalı talep edildiği, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediği, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddinin gerektiği belirtilerek açıklanan nedenlerle davanın usulden reddine, müvekkili şirkete hiçbir şekilde başvuru yapılmadığından dolayı usulden reddine, talebin açıklattırılmasına, Mahkemece esastan inceleme yapılacak ise kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, maluliyet oranı tespiti için davacıların Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümü’ne sevkine, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasına, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri talebinin reddine, kabul anlamına gelmemekle birlikte şayet bir tazminat sorumlulukları doğacak ise, müterafik kusur araştırması yapılmasına ve hesaplanacak tutardan müterafik kusur indirimi yapılmasına, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden faiz talebinin reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, kaza tespit tutanağı ve alkol raporunun taraflarına tebliğine, hatır taşımacılığı indirimi yapılmasına, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
SGK İl Müdürlüğü yazı cevabı, sigorta şirketine yazılan yazı cevabı, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ait davacıya ait tıbbi belgeler, davacı asilin maluliyetine yönelik … ATK raporu, kusur incelenmesine yönelik … havale tarihli rapor ve davadan feragate yönelik davacı ve davalı vekil beyanları dosyamız arasındadır.
Mahkememizce davacı asilin maluliyetinin tespit ve değerlendirilmesi yönünde … tarihli duruşmada verilen ara karar gereği … ATK tarafından hazırlanan … tarihli raporun dosyaya sunulduğu, taraflara usulüne uygun olarak tebliğ işleminin yapıldığı, raporun incelenmesinde özetle; şahısta kazadan kaynaklı sürekli maluliyet durumunun oluştuğu ve oranın % 2 olarak tıbbi iyileşme süresinin ise olay tarihinden itibaren 1 aya kadar uzayabileceği hususunda mütalaanın belirtildiği, raporun taraf vekillerine usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, rapora karşı davalı yanca itiraz dilekçesinin sunulduğu, davacı vekilince itiraz yahut beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce kusur tespiti yönünden … tarihli duruşmada verilen ara karar gereği hazırlanan … tarihli raporun dosyaya sunulduğu, taraflara raporun tebliğ edildiği raporun incelenmesinde “… plakalı motosiklet sürücüsü … dolayı kazanın oluşumunda etkendir, park halindeki … plakalı kamyonet sürücüsünün atfı kabil kural ihlalinde
bulunmadığından dolayı kazanın oluşumunda etken değildir, yolcu … atfı kabil kural ihlalinde bulunmadığından dolayı kazanın oluşumunda etken değil ise de … tarihinde yaralanan …’ün geçici iş göremezlikten kaynaklı
maddi tazminat alacağının 2.324,71 TL olduğu, sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının ise 104.103,36 TL olduğu, bakım giderinden kaynaklı zararının bulunmadığı, davacının toplam maddi tazminat alacağının ise 106.428,07 TL’ye tekabül ettiğinin “belirtildiği, söz konusu rapora karşı taraflarca beyan ve itiraz dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından davadan feragat edildiğine yönelik … tarihli beyan dilekçesinin sunulduğu, yapılan kontrolünde yazılı beyanda bulunan vekilin davadan feragate yetkili olduğu, davalı vekili tarafından … tarihli dilekçe ile davacının feragat sonucu yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde; … tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile yine dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı kamyonet tipli aracın maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, davacının … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklette yolcu konumunda olduğunun belirtildiği, davalının ise bahse konu … plaka sayılı motosikletin kaza tarihini kapsar biçimde ZMMS sigortacısı olduğu, söz konusu kaza sonucunda araç sürücülerinin kendi aralarında aynı tarihli kaza tespit tutanağı tuttukları, söz konusu tutanağa göre …’in park halindeki … plaka sayılı kamyonet tipli araca arkadan çarptığı şeklinde beyanda bulunulduğu, davacı tarafından KTK 97 uyarınca istem konusu edilen talepler bakımından davalı yana başvuruda bulunulduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında uyuşmazlığın davacı tarafın söz konusu kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı iş gücü kaybına uğrayıp uğramadığı, uğradığının anlaşılması halinde oranının ve süresinin ne olduğu ile bu oran ve süreye karşılık gelen tazminat tutarlarının belirlenmesi, davacının bu kazadan dolayı geçici ve kalıcı bakıcı ihtiyacının olup olmayacağı, geçici bakıcı ihtiyacının bulunması halinde süresinin tespiti ile bu tazminat talebine karşılık gelen tutarın belirlenmesi, yine bu kazadan kaynaklı hastane ve ilaç masrafları ile yol masraflarının olup olmadığı, olduğunun anlaşılması halinde bu istemlere yönelik davacı zararının belirlenmesi, geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin davalının poliçe uyarınca sorumluluğunun olup olmadığı ve ayrıca 6111 saylı yasanın istem konusu edilen bu talepler bakımından davalının sorumluluğunu kaldırıp kaldırmadığı, müterafik kusur durumu olup olmadığı, bulunması halinde istem konusu edilen tazminattan yahut tazminatlardan indirim yapılıp yapılmayacağı hususlarına yönelik yapılacak inceleme neticesinde varılacak kanaate esas açılan geçici ve kalıcı iş gücü kaybı, geçici ve kalıcı bakıcı ihtiyacı, hastane ve ilaç masrafları ile yol masraflarının tazminine yönelik açılan maddi tazminat davasıdır.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; feragatin davacı vekili tarafından süresinde yapıldığı, vekilin feragate yetkili olduğu, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK’nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve ayrıca davacı tarafça yatırılan harçların ve gider avansından kullanılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve fakat feragat içeriği ve davalı sigorta vekilinin beyanı göz önüne alındığında feragatin ödeme sebebi ile yapılmış olması nedeni ile arabulculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının evvelce alınan 59,30 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye 120,6 TL harcın DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı, yukarıda mahsubuna karar verilen peşin harç ve yatırılan gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, arta kalan 129,30 TL gider avansının 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5.maddesi uyarınca DAVACI TARAFA İADESİNE,
4- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’na ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında ileri sürülen feragat beyanı içeriği göz önüne alındığında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
5- Dair taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır