Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/203 E. 2021/737 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/203 Esas
KARAR NO : 2021/737

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sağlık hizmeti veren bir şirket olduğunu, hizmet binasını tamir ve tadilat yapma kararı aldıklarını, bu amaçla davalı firmadan zemin döşemelerini seramik yapmak için fiyat teklifi aldıklarını, ardından faturalarda görülen seramikleri ve seramiklerin uygulanmasında kullanılan bazı malzemeleri satın aldıklarını, bu malzemelere karşılık, davalı firma tarafından 11.112,36-TL bedelli fatura kesildiğini ve bu bedelin müvekkili şirket tarafından nakit olarak ödendiğini, ancak seramiklerin döşenmesi aşamasında bu seramiklerin verilen sipariş formuna ve kesilen faturaya göre olmadığını, ürünlerin ayıplı olduğunu fark ettiklerini, davalı firmaya başvurduklarını ancak kendilerine seramikleri değiştirmenin veya parasının iade edilmesinin mümkün olmadığının bildirildiğini, bunun üzerine İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını ve alınan bilirkişi raporunda davalı firmanın, müvekkili şirkete satmış olduğu seramiklerin ayıplı olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine davalıya ihtarname gönderildiğini ancak davalının cevap vermediğini ve zararlarını karşılamadığını beyan ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı firma tarafından müvekkili şirkete satılan ayıplı seramiklerden dolayı müvekkilinin uğramış olduğu zararların şimdilik 21.112,36-TL sinin davalı yandan tahsiline, alacağa temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı kararı ile karşı yandan tahsil edilmesine karar verilen 532,80-TL tespit yargılama gideri ve 440,00-TL tespit vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine , bu bedellere dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin yetkililerinin, müvekkili şirketten … AŞ’nin üreticisi olduğu seramik ürünü satın aldıklarını, faturada bildirilen ürünlerin tamamının davacıya teslim edildiğini, ürünlerin hatalı olduğu bahsi ile davacı şirket tarafından müvekkilinin arandığını, davacının şikayeti üzerine üretici firmanın teknik ekibinin davacı işyerine gittiğini, teknik ekibin yerinde gerekli inceleme ve ölçümleri yaptığını, üretimden kaynaklanan bir hata olmadığını ancak uygulama yapılmayan ürünlerden numune vermeleri halinde gerekli detaylı incelemeyi yapacaklarını ifade ettiklerini, davacı tarafın numune vermeyeceklerini beyan ettiğini ve bu durumun müvekkili şirkete bildirildiğini, davacı tarafından müvekkilinin yokluğunda İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin ….D İş sayılı dosyasında yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporuna müvekkilince itiraz edildiğini, bilirkişi raporundaki hususların eksik inceleme sonucu tespit edildiğini, davanın üretici … AŞ’ ne ihbar edilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın gönderdiği ihtarnameye cevap verdiklerini ve taleplerinin müvekkili tarafından ihtarname ile reddedildiğini, ayıplı mal iadesinin yapılabilmesi için davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği ürünleri olduğu gibi müvekkiline iade etmesinin gerektiğini, ancak ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin uygulattığı gibi işyerinde kullanmaya devam etmekte olduğunu beyan ile fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve mesnetsiz yere açılan davanın reddine, avukatlık ücreti ile mahkeme masraflarının davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasında kararlaştırılan edimlerin gerektiği gibi yerine getirilip getirilmediği, seramiklerin ayıplı olup olmadığı, edimlerin yerine getirilmediği sabit olduğu takdirde davalının davacı tarafa ödemekle yükümlü bir bedel olup olmadığı, var ise miktarı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
DELİLLER:
İzmir … Noterliği’nin … yevmiye numaralı 03/04/2017 tarihli ihtarname sureti, fatura ve sevk irsaliye suretleri dosyamız içerisindedir.
İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasından alınan 18/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda;” tespit konusu seramiklerde üretim hatalarının olduğu ve 1. Sınıf seramik malzemede olmaması gereken hataların görüldüğü, döşeme işçiliği ve uygulamada herhangi bir hata olmadığı, 1 mm lik artılar ve seviye takozları kullanılarak tekniğe uygun şekilde döşenmiş oldukları” tespitinin yapıldığı görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tespit dosyası getirtilerek incelenmiş, mahkememizce mahallinde keşif yapılmasına karar verilmiş ve refakate Seramik Teknikeri bilirkişi ve İnşaat Mühendisi bilirkişi alınarak keşif icra edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin talebi üzerine üretici firma … AŞ’ ne müzekkere yazılarak, davaya konu faturalarda belirtilen seramik ürününden numune gönderilmesi istenilmiş ise de üretici firma 16/07/2018 tarihli cevabi yazılarında davaya konu ürünlerden stoklarında ve aynı tarihte sevk edilen bayilerde bulunamaması nedeniyle tedarik edilemediğini bildirmişlerdir.
Mahkememizce yapılan keşif sonrasında bilirkişi heyetinin sunduğu 05/07/2018 havale tarihli raporda; Davaya konu olan seramiklerin döşendiği İzmir İli, … İlçesi, … Bulvarı No:… adresindeki işyerinde döşemesi yapılmış ve kullanılmış seramikler için yüzey düzgünlüğü (deformasyon) ve pah konusundaki şikayetlerin ayrı ayrı değerlendirildiği, söz konusu seramiklerin derzli döşendiği, döşeme sırasında uygulama hataları olduğu, sonuç olarak numune karolar taraflarına iletildiği takdirde ürünlerin TS EN 14411 standardının şartlarını sağlayıp sağlamadığının tespit edilebileceğinin mümkün olduğu bildirilmiş ve davacı tarafça söz konusu numunelerin kendilerinde bulunmadığının beyan edilmesi karşısında bilirkişi heyetinden ek rapor alınamamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda … E. … K.sayılı 20/092018 tarihli kararı ile ” davacı şirketin süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporundan da dava konusu seramiklerde ayıbın varlığının belirlenemediği anlaşıldığından davanın reddine” dair hüküm kurulmuştur.
Davacı vekilinin Mahkememiz kararına karşı istinaf incelemesi talebinde bulunduğundan dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … E. … K.sayılı 21/01/2021 tarihli ilamı ile ” tespit ve esas dosyada alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdii edilmesi yerine yetersiz ve itiraza uğrayan rapora dayanılarak karar verilemeyeceğinden, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkemesine iadesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hükmün kurulması gerekmiştir.” gerekçesi ile Mahkememiz … E. … K.sayılı 20/092018 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmiş, karar kaldırma sonrası dosya mahkememiz 2021/203 Esasına kayıt edilerek yargılamaya bu numara üzerinden devam olunmuştur.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … HD kararı doğrultusunda mahkememizce dosya İnşaat Mühendisi bilirkişi …, Seramik bilirkişisi Prof. Dr. … ve Hesap bilirkişisi …’ na tevdii edilerek; İzmir … SHM’ nin … D.iş sayılı dosyasına sunulan rapor ile dosyada daha önce alınan raporlar arasında ki çelişki de giderilmek suretiyle tarafların iddia ve savunmaları, davaya konu seramiklerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise davacının davalıdan satılan seramiklerin bedelini, döşeme ustasına ödenen bedeli, ayrıca seramiklerin sökülmesi için harcanan bir bedel olup olmadığı, var ise miktarı hususlarında rapor aldırılmış, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 02/08/2021 havale tarihli raporda özetle; Taraflar arasında, seramik satış sözleşmesinin bulunduğu,
13/02/2017 tarih- … nolu KDV dahil 11.112.36 TL bedelli faturası ile dava konusu seramiklerin davacı adına fatura edildiği ve dava konusu seramiklerin davacıya 10/02/2017 tarihinde Seri … nolu sevk irsaliyesi ile teslim edildiği,
11.02.2017 tarihinde satıma konu malların ayıplı olduğuna dair, davacı şirket yetkilileri tarafından davalı satıcıya ihbarda bulunulduğunun davalının kabulünde olduğu,
İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasından davacı döşeme işçiliği ve uygulamada herhangi bir hata olmadığı, 1 mm lik artılar ve seviye takozları kullanılarak tekniğe uygun şekilde döşenmiş olduklarının tespit edildiği… ,
Mahkemece aldırılan bilirkişi heyet raporunda, numune bulunması halinde TS EN ISO 10545-2 yüzey düzgünlük testinin yapılması halinde TS EN14411 standardının şartlarının sağlayıp sağlamadığının tespit edilebileceğinin bildirildiği,
Dava konusu porselen döşemedeki hataların ve ayıpların , Gözlemsel olarak Fotoğraflarda yapılan incelemede ağırlıklı olarak Yapılan işçiliğe bağlı olduğu gibi bir kanaat oluştuğu, numune temin etme imkanı olmayan ve ancak laboratuvar ortamında üretim hatası olup olmadığının tespiti mümkün olabilecek hususlar için, davacı tarafından yaptırılan tespit raporunda gözle yapılan Üretim hatası tespitine Teknik olarak katılmanın mümkün olmadığı, Laboratuvar ortamında gerekli testlerin TSE Standartlarına göre yapılmadan üretim hatasından bahsedilemeyeceği, bu minvalde davanın seyrinde alınan İlk Heyet Raporuna aynen katıldıklarını ve malların ayıplı olduğunun tespitinin mümkün olmadığı,
Ancak Mahkemece, dava konusu malların ayıplı olduğu kanaatine varılması halinde,
11.112,36 TL seramik bedeli, 4.032,00 TL döşeme bedeli, 532,80 TL tespit masrafı, 440,00 TL tespit vekalet ücreti, 16.117,16 TL toplam alacak tespit edilebileceği,
Davacının, davalı satıcıya keşide ettiği İzmir … Noterliği’nin … yevmiye numaralı 03/04/2017 tarihli ihtarnamesinin 04/04/2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, ilgili ihtarnamede 2 gün süre verilmiş olmakla, hesap edilen toplam 16.117,16 TL alacağın 07.04.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilinin mümkün olup olmadığı hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller, istinaf kararı ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, davacı şirketin davalı şirketten satın aldığı ve döşediği seramiklerin ayıplı çıkması sebebiyle bedelinin ve zararının iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında seramik satış sözleşmesi akdedildiği, 13/02/2017 tarih-… nolu KDV dahil 11.112.36 TL bedelli fatura ile dava konusu seramiklerin davacı adına fatura edildiği ve dava konusu seramiklerin davacıya 10/02/2017 tarihinde Seri … nolu sevk irsaliyesi ile teslim edildiği, davacı tarafça seramiklerin ayıplı olduğundan bahisle davalıya İzmir … Noterliği’nin … yevmiye numaralı 03/04/2017 tarihli ihtarnamenin keşide edildiği, ihtardan sonuç alamayan davacı tarafça mahkememizde ayıplı seramiklerden dolayı uğramış olunan zararın tazmini talepli iş bu alacak davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf, davalı tarafça kendilerine satılan seramiklerin ayıplı olduğunu iddia etmiş, davalı taraf da ürünlerde ayıp olmadığını, ürünlerin zemine uygulanmasında hata yapıldığını savunmuştur.
Davalı tarafça ayıp ihbarının süresinde yapılmadığına ilişkin bir itirazı ve def’i bulunmadığından ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kanaatine varılmıştır.
TBK nun 223. Maddesinde; “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. ” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Somut olayımızda; davacı(alıcı), davalıya(satıcı) ürünlerin ayıplı olduğu yönünde ihtarname göndermiş, davalıda teknik ekibi göndererek incelemeler yaptırmış ancak üretim hatası bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davalının İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında ürünler üzerinde yaptırılan tespitte bilirkişi ;her ne kadar üretim hataları olduğu, döşeme işçiliği ve uygulamada bir hata olmadığını belirtmiş ise de; gerek istinaf kaldırma kararından önce mahkememizce aldırılan heyet raporu gerekse de istinaf kaldırma kararından sonra alınan heyet raporları birlikte değerlendirildiğinde, seramiklerde üretim hataları olduğunun değerlendirilebilmesi için laboratuvar ortamında TSE standartlarına göre inceleme yapılmadan ayıptan bahsedilemeyeceği, dava tarihinde döşemede kullanılmış karoların ve aynı paketten çıkıp hiç kullanılmamış numunelerin TS EN ISO 10545-2 Boyut ve Yüzey Düzgünlüğü Testine tabi tutulması sonucu ayıplı olup olmadıklarının anlaşılacağının belirtildiği, dolayısıyla her iki bilirkişi heyeti raporunun birbirini teyit eder nitelikte olduğu, mahkememizce de bu raporlara itibar edilerek, davacı tarafça da ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin incelenmek üzere mahkememize sunulmaması nedeniyle davacının ayıp iddiasını ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL red harcının peşin alınan 377,16-TL harçtan mahsubu ile bakiye 317,86 -TL harcın isteği halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince belirlenen 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından iş bu dosyada yapılan toplam 770,30-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır