Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/197 E. 2022/357 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/197
KARAR NO : 2022/357

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2017
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında yeki itirazı üzerine Urla İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında davalı tarafça kambiyo takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, ancak takibe konu 20/08/2015 tarih 130.000 TL bedelli bono nedeniyle müvekkillerinin davalı-alacaklıya borcu olmadığını, davalıyı tanımadıklarını, davacıların davalının dava dışı eşi … ile bir alış veriş işlemi için görüştüklerini, davacı …’ın sahibi olduğu İzmir ili Urla ilçesi … Mah. … ve … parsel numaralı taşınmazların satışı hususunda … ile görüştüklerini, taşınmazların satış bedeline mahsuben … eşi olan davalı …hesabından müvekkilinin hesabına 03/07/2015 tarihinde 46.980,00 TL taşınmazların satış bedeli kaporası olarak havale yapıldığını, davacı …’nin devir işlemi için Urla Tapu Müdürlüğü’ne bir kaç kez müracaatta bulunduğunu ancak alıcının bakiye bedeli getirmediği ve Tapu Müdürlüğü’ne gelmediği için işlemin gerçekleşmediğini, müvekkilinin tek aldığı paranın bu olduğunu, Mart 2016’da davacının babası olan diğer davacı …’in banka kredilerini ödemede sıkışması üzerine …’e giderek kendisinden borç para istediklerini, …’in bankayı arayarak istenilen paranın öğleden sonra hazır olacağını, “sizin beklemenize gerek yok siz şu senedi imzalayın öğleden sonra saat 15:00’da para hesabınızda olacak” diyerek bonoyu imzalattığını ve yanına aldığını, ancak öğleden sonra olmasına rağmen bankaya para havale edilmediği gibi borç para verme karşılığı aldığı bonoyu da iade etmediğini, bilahare bonoyu doldurduğunu ve tarih atarak icra takibine konu ettiğini, müvekkillerinin hiçbir para veya mal almadan bedelsiz olarak bono karşılığı borçlu konumuna düştüklerini, Davalı Sultan Sezen Yurt’un …’in eşi olup …’in faiz karşılığı para alıp verme işini eşi üzerinden yaptığını belirterek, Urla İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı icra dosyasının tedbiren durdurulmasına, 20/08/2015 tarih ve 130.000 TL bedelli bono nedeniyle borçlu bulunmadıklarının tespitine, %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen senedin müvekkili tarafından davacılara verilen nakit borç karşılığında imzalanıp müvekkiline verildiğini, davacılardan …’ın eşi olan …’ın çok fazla borcu olduğu, alacaklıların sürekli olarak kendilerini taciz ettiklerini, acil paraya ihtiyaçları olduğunu söylediklerini, müvekkilinin eşinin Urla’lı olduğunu ve bilinen bir iş adamı olduğunu ve davacıları yakınen tanıdığını, davacıların iddialarının hayatla bağdaşır yanının bulunmadığını, para alınmadan senedin verilmesinin hayata ve oluşa uygun bir iddia olmadığını, senedin tanzim tarihinin 01/06/2015 olduğunu, davacıların müvekkilinden aldıkları parayı ödememek için çeşitli bahaneler ileri sürerek davalar açtıklarını, davacılardan … adına kayıtlı olan taşınmazı almak için 1.700.000 TL bedelle anlaştıklarını, müvekkilinin kapora olarak 46.980,00 TL’yi davacının hesabına gönderdiğini, ancak davacıların taşınmazı başkasına sattıklarını belirterek, davanın reddine, %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Urla İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; …/… Esas sayılı icra dosyası aslının mahkememiz dosyası içine alınmıştır.
Davacı vekiline dava dilekçesinde hangi hukuksal nedene dayandığı yönünde beyanda bulunması için süre verilmiş olup, 29/05/2018 tarihli celsede hile hukuksal nedenine dayandıklarını bildirmişlerdir.
Urla İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosya aslı dosyamız arasına alınmış, incelendiğinde; davalı …tarafından davacı … ve … aleyhine 130.000 TL asıl alacak 11.742,74 TL işlemiş faiz olmak üzere 141.742,74 TL’nin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, takibe dayanak olarak 20/08/2015 tarihli 130.000 TL bedelli bir adet senedin gösterildiği, takibin kesinleştiği görülmüştür.
İzmir ili Urla ilçesi … Mah. … ve … parsellere ait takiydatlı tapu kayıtları celp edilmiş, dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizce verilen 29/05/2018 tarih ve …/… esas, …/… karar sayılı kararı ile davanın “REDDİNE” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davacılar vekilince istinaf edilmiş, davacı vekili istinaf dilekçesi ile özetle; istinaf incelemesi neticesinde İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2018 tarihli, …/… E., …/… Karar sayılı kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi’nin 31/12/2020 tarih ve …/… esas, …/… karar sayılı kararı ile ” davaya konu senet, davacılar tarafından imzalanma iradesiyle imzalanmış bir senet olduğu yönünde tartışma yoktur. Davacı, davasında senedin imzalandığı anda senet bedelinin kendisine ödenmediğini dile getirerek, senedin bedelsiz olduğunu ileri sürmüştür. Bu şekilde ortaya konulan maddi vakanın, mahkemece hileye dayalı menfi tespit olarak yorumlanıp, hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmediğinden, davacının dava ettiği şekilde bononun bedelsiz olup olmadığının tespiti için davanın delillerinin toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek, karar verilmesi yerinde olmamıştır. Bu nedenlerle; sair istinaf istemleri değerlendirilmeksizin, yukarıda yapılan açıklamalara göre yargılamaya devam edilmesi için kararın kaldırılmasına ve dosyanın HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince mahkemesine iadesine dair” karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi’nin 31/12/2020 tarih ve …/… esas, …/… karar sayılı kararı ile kaldırılarak mahkememize tevzi edilen dosya mahkememizin 2021/197 esasına kaydı yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; Urla İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icra takip dosyasına dayanak teşkil eden 20/08/2015 keşide tarihli ve 130.000-TL bedelli, keşidecisi … olan ve …’ın kefil olarak imzaladığı bonodan kaynaklı olarak davacıların, lehtar Sultan Zezenyurt’a borçlu olmadıklarının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; 29/05/2018 tarih ve …/… Esas, …/… Karar sayılı kararı ile; hile iddiasına dayalı olarak açılan davanın bir yıllık hak düşürücü süre içeresinde açılmadığından gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davacılar vekilince istinaf yoluna başvurulmuş ve mahkememiz dosyası İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi’ne gönderilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi’nin 31/12/2020 tarih ve …/… esas, …/… karar sayılı kararı ile mahkememizce verilen 29/05/2018 tarih ve …/… esas, …/… karar sayılı kararı ile; davaya konu senedin davacılar tarafından imzalanma iradesi ile imzalanmış bir senet olduğu yönünde tartışma bulunmadığı, davacının senedin imzalandığı anda senet bedelinin kendisine ödenmediğini dile getirerek senedi bedelsiz olduğunu ileri sürdüğünü, ortaya konulan maddi vakıanın hak düşürücü süreye dayalı menfi tespit davası olarak yorumlanamayacağı, davanın bedelsiz senede dayalı olarak açılan menfi tespit davası olduğu, bunun için delillerin toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına karar verilmiş, mahkememizin 2021/197 esasına kaydı yapılmıştır.
Davacı … yargılama sırasında vefat etmiş, veraset ilamı dosyaya içine alınmış ve davacılar vekilince mirasçıların tamamı hakkında vekaletname dosyaya sunulmuştur.
Davacılar vekili 14/10/2021 tarihli duruşmada tanıkların isimlerini bildirmek ve dinletmek üzere süre talep etmiş, davalı vekili beyanında davanın kambiyo senedine dayalı bir dava olduğu ve yazılı delil ile ispatı gerektiği belirtilerek davacı tarafın tanık dinletilmesine muvafakat etmediğini belirtmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 200/1.maddesi uyarınca bir hakkın doğumu düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri o dönem ki güncellenen değere göre belirlenen miktarı geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda 1.fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati halinde tanık dinlenebilir.
Mahkememizce davacı tarafın senedin düzenlendiği tarihteki ödeme iddiasına ilişkin olarak tanık dinletme talebi HMK’nın 200/1.maddesi uyarınca senetle ispatı gerektiğinden ve karşı tarafça da bu konuda açık muvafakati bulunmadığından davacı tarafın iddia ettiği hususlarda tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı taraf delil listesinde yemin deliline dayandığından davacı vekiline karşı tarafa yemin teklif edip etmeyeceğine yönelik ihtarda bulunulmuş, verilen kesin süre içinde davacı taraf yemin metni sunmadığı gibi karşı tarafa yemin teklif edeceğine yönelik de bir beyanda bulunmamıştır. Mahkememizce davacı tarafa verilen kesin süre içinde ihtar edildiği halde yemin metni davacı tarafça sunulmadığından davacı tarafın yemin delili ile de davasını ispat edemediği kesin süre geçtikten sonra sunulmayan yemin deliline dayanılamayacağı, toplanan delillere göre davanın davacı mirasçıların murisi tarafından keşide edilen ve diğer davalı … tarafından kefil sıfatı ile imzalanan bononun ödendiği iddiasını iddia eden davacı tarafça bono bedeli dikkate alındığında yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği, bu konuda tanık deliline dayanılamayacağı, davacı tarafın delil listesinde yemin deliline dayandığı bu nedenle karşı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı bulunacak ise yemin metnini sunması için iki haftalık kesin süre verildiği, kesin sürenin davalı vekiline ihtar edildiği, verilen kesin süre içinde yemin metni sunulmadığı gibi karşı tarafa yemin teklif edileceğine yönelik bir beyanda bulunulmadığı, toplanan delillere göre davacının dava konusu senetten dolayı borçlu olmadığını ispat edemediği kanaatine varılmış ve bu nedenle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Bozma öncesi hüküm ile tahsilinde tekerrür olmamak kaydıyla; karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70-TL harçtan evvelce alınan 2.220,08-TL peşin harcın mahsubu ile 2.139,38-TL harcın karar kesinleşmesinden itibaren davacıya iadesine,
3-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince belirlenen davanın red edilen bölümü üzerinden hesaplanan 16.300,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/04/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.