Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/196 E. 2021/482 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/196 Esas
KARAR NO : 2021/482

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2017
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İzmir …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin icra takibinin dayanağı 31/03/2017 tarihli ve 200.000,00 TL bedelli senede ilişkin herhangi bir borcu bulunmadığını, davalının, müvekkilinin damadı olduğunu, taraflar arasında taşınmaz devrine ilişkin bir anlaşma mevcut olduğunu, anlaşmaya göre taşınmaz devrine kadar müvekkili tarafından boş olarak takibe konu senedin verildiğini, senet verildikten sonra 2016 yılının Temmuz ayında taşınmazın müvekkili tarafından davalıya devredildiğini, tapu kayıtları celp edildiğinde bu durumun anlaşılacağını beyan ederek, davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz satışının, icra takibinin dayanağı olan bonodan doğan alacağa ilişkin hiç bir bağlantısının bulunmadığını, taraflar arasında bu konuda bonodaki alacağa ilişkin yapılmış herhangi bir yazılı ya da sözlü sözleşmenin de olmadığını, bononun taraflar arasındaki sebepten soyut bir belge olup, kayıtsız şartsız bir alacağı ihtiva ettiğini, yazılı ve kesin delil mahiyetinde olduğunu, bu yüzden takibe konu bonodaki alacağın kaydi olarak verildiğinin ispatının borçluya ait olduğunu, davacının borcun ödendiğine dair bir delilinin de olmadığını, davacı-borçlunun bu iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı-borçlunun davasını yazılı ve kesin delillerle kanıtlaması gerektiğini beyan ile davanın reddine, davacı-borçlu tarafın kötü niyetle hareket etmiş olması sebebiyle, davacı-borçlu taraf aleyhine %20 den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesince … E. … K. Sayılı 03/05/2017 tarihli kararı ile davaya konu bononun TTK hükümleri içinde yer alması nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna karar verilmiş olup, dosyanın mahkememize tevzi edilmesi sonucu mahkememizin … Esas sayılı sırasına kaydı yapılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının davaya konu bono nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememiz 05/07/2018 tarih… E. … K.sayılı kararı ile davanın reddine dair karar verilmiş, davacı vekilinin kararın istinaf yoluyla incelenmesinin istenilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi ‘ nin 21/01/2021 tarih … E. … K.sayılı ilamı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulüne karar verilerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma kararı sonrası mahkememizce yargılamaya … Esas üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi ‘ nin 21/01/2021 tarih … E. … K.sayılı kaldırma kararı sonrasında davacı vekiline; davalı tarafa yemin teklif edip etmeyeceklerinin, yemin teklif edecekler ise yemin metnini mahkememize sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, süresi içerisinde davacı vekilince sunulan yemin metnini içeren dilekçe davalıya 11/05/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, Mahkememiz 03/06/2021 tarihli celsesinde hazır bulunan davalı …’ a “İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasına konu edilen 31.03.2017 vade tarihli 200.000-TL bedelli senedin, İzmir ili, … İlçesi, … ada, … parsel … numaralı bağımsız bölümün tarafına devri için düzenlenmediğine, İzmir ili, … İlçesi, … ada, … parsel … numaralı bağımsız bölüm takip konusu senede karşılık olarak tarafına devredilmediğine ilişkin yemin edeceği açıklanmış, yemin verdirilmiş, davalı yemin beyanında; ” İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasına konu edilen 31.03.2017 vade tarihli 200.000-TL bedelli senedin, İzmir ili, … İlçesi, … ada, … parsel … numaralı bağımsız bölümün tarafıma devri için düzenlenmediğine, İzmir ili, … İlçesi, … ada, … parsel … numaralı bağımsız bölüm takip konusu senede karşılık olarak tarafıma devredilmediğine ilişkin namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum ” beyanında bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller, İstinaf Kaldırma Kararı ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, bononun bedelsiz kaldığına ilişkin menfi tespit davasıdır.
Davacı taraf İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takibine konu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili ise; bononun kambiyo evrakı niteliğinde olması sebebiyle ispat külfetinin davacı- borçluda olduğunu beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık, davacının takibe konu bono nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Menfi tespit istemine konu kambiyo senedi, 31.03.2017 ödeme tarihli, 18/03/2016 keşide tarihli, 200.000.00- TL bedelli, keşidecisi davacı, lehtarı ise davalı olan ve malen kaydını içeren bonodur.
Davalı … tarafından, davacı … aleyhine davaya konu İzmir ….İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyası ile 20/04/2017 tarihinde 200.000.00- TL asıl alacak ile 986.30- TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 200.986.30-TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takibin halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Kambiyo senetleri taraflar arasındaki temel ilişkiden bağımsız olup, senet borçlusu tarafından senedin gerçek bir borç ilişkisini göstermediği, senede karşı senetle ispat kuralı çerçevesinde, aynı kuvvet ve nitelikteki delillerle kanıtlanmalıdır.
Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispat etmekle yükümlüdür.
6100 Sayılı HMK nun 201. maddesinde senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin 2.500,00 TL den az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamayacağı hususu düzenlenmiştir. Konu ile ilgili olarak HMK nın 203. maddesinde senet ile ispat zorunluluğunun istisnaları sayılmıştır. Anılan madde de;
“a) Altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemler.
b) İşin niteliğine ve tarafların durumlarına göre, senede bağlanmaması teamül olarak yerleşmiş bulunan hukuki işlemler
c) Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya olağanüstü güçlük bulunan hâllerde yapılan işlemler.
ç) Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma iddiaları.
d) Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları.
e) Bir senedin sahibi elinde beklenmeyen bir olay veya zorlayıcı bir nedenle yahut ” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Eldeki davaya konu icra takibi, kambiyo senetlerinden bonoya dayalı olup, davanın tarafları arasında kayınbaba-damat ilişkisi mevcuttur. İlk bakışta HMK nun 203. maddesine göre dava konusu olayda tanık dinlenmesi mümkün görülmekte ise de; bu madde, yakın hısımlar arasında senet düzenlenmesinin veya yazılı bir belge düzenlenmesinin mümkün olmadığı durumlar için kanun koyucu tarafından öngörülmüştür. Bu sebeple yakın hısımlar arasında kambiyo senedi ilişkisi kurulduğunda, senede karşı olan her türlü iddiaların HMK nun 201. maddesi uyarınca yazılı delille ispat edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, davacı tarafın tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlu olmadığını senede karşı senetle ispat kuralı çerçevesinde, sadece yazılı delil ile kanıtlanmak zorunda bulunduğundan, mahkememize davacı yanca bu yönde yazılı bir delil sunulmadığından, davacı tarafça dava dilekçesinde yemin deliline dayanıldığından, davacı tarafa , davalıya yemin teklif hakkı hatırlatılmış, davacı mahkememize yemin metnini sunmuş, davalıya ” İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasına konu edilen 31.03.2017 vade tarihli 200.000-TL bedelli senedin, İzmir ili, … İlçesi, … ada, … parsel … numaralı bağımsız bölümün tarafına devri için düzenlenmediğine, İzmir ili, … İlçesi, … ada, … parsel … numaralı bağımsız bölüm takip konusu senede karşılık olarak tarafına devredilmediğine ilişkin” yemin teklif edilmiş, davalı duruşmaya gelerek yemini eda etmiştir.
Tüm bu bilgiler ışığında; davacı tarafça yazılı delille ve kesin delillerle ispatlanmayan davanın reddine, davacının kötüniyetli olduğu ispatlanmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)DAVANIN REDDİNE,
2)Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
3)Alınması gereken 59,30-TL harcın peşin alınan 3.432,35-TL harçtan mahsubu ile artan 3.373, 05-TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
4)Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5) Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince davanın reddedilen bölümü üzerinden hesaplanan 22.519,02-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6)Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/06/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır