Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/186 E. 2022/140 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1474
KARAR NO : 2022/161

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
İŞLEMDEN KALDIRILMA
TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan işbu davanın geçici ve kalıcı iş göremezlik maddi tazminat davasında davalı … yönünden davacılar vekili tarafından sunulan 28/02/2018 tarihli dilekçe ile feragat edildiği, diğer davalı … Sigorta yönünden tahkikata devam edildiği, 25/11/2021 tarihli duruşmasında tahkikata devam edilen yönünden geçerli olmak üzere dosyanın işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı), bu tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmış taraflarca takip edilmeyen davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca üç aylık yasal sürenin dolduğu anlaşılmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili tarafından sunulan 28/12/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; 01/12/2015 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile sürücüsü … olan … plakalı aracın çarpışması sonucu …’ın sevk ve idaresindeki … plaka araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, bu yaralanma nedeniyle tedavilerinin halen devam ettiğini, bu nedenle müvekkilin uğramış olduğu bedeni zarar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL geçici ve 100,00 TL kalıcı maluliyet tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı şirket nezdinde trafik sigortası poliçesi ile 24/04/2015-2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, ZMMS gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğun poliçe limiti ile sınırlı olduğu ve araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, meydana gelen kazada geçici iş göremezlik gideri sorumluluğun sosyal güvenlik kurumuna ait olduğunu, davacı …’ın sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, olayda hatır taşıması olduğundan hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini belirterek açılı davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta vekili Mahkememize sunduğu 12/02/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkili sigorta şriketine müracaat etmediğini, bu nedenle davanın ön şart yokluğundan reddine karar verilmesini, kabul manasına gelmemek koşuluyla müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğu ve davacının yaralanması ile ilgili raporun ATK’dan alınmasını, ayrıca SGK’dan rücu’ya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap dilekçelerinin davacı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiği, davacı tarafça cevaba cevap dilekçesinin sunulmayacağının belirtildiği, ayrıca davalı … Sigorta yönünden davadan feragat edildiğini bildirir 28/02/2018 tarihli dilekçenin sunulduğu, söz konusu dilekçede diğer davalı … yönünden davaya devam edildiğinin bildirildiği, böylece dilekçelerin teatisi aşamasının tamamlandığı, taraf teşkilinin sağlandığı, davalı … yönünden usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçildiği anlaşılmıştır.
DELİLLER;
SGK, Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporu, İninöü Ünv. Turgut özalp Tıp merkezi yazı cevabı, hasar dosyası, poliçe, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 17/12/2018 tarihli raporu, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 27/02/2020 tarihli maluliyete ilişkin raporu, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 01/07/2021 tarihli raporun, davacı vekilinin feragat dilekçesi ile davalı … vekilince feragate yönelik 16/02/2018 tarihli beyan dilekçesi dosyamız içerisindedir.
Mahkememizce davacı asil yönünden tedavi görülen hastanelere yazılan müzekkerelere verilen cevapların dosya arasına kazandırıldığı, 05/05/2018 tarihli duruşmada kusur rapor tanzimi yönünde kurulan ara karara yönelik ATK Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan 17/12/2018 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, incelenmesinde; sürücü …’ın % 15 oranında, sürücü …’in % 85 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüş raporun feragat edilen davalı haricindeki diğer taraf vekillerine usulüne uygun tebliğ edildiği, rapora itiraz yahut beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce 26/02/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar ile … yönünden maluliyet raporunun tanzim edilmesi için dosyanın İstanbul ATK’ya gönderildiği, ATK tarafından hazırlanan ön raporun dosyaya sunulduğu, ön rapor gereği Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Hastanesi’nden eksikliğe yönelik ikmalin sağlandığı, yeniden ATK’ya gönderildiği, ATK’ca hazırlanan 12/02/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, 01/12/2015 tarihli trafik kazasından kaynaklı olarak Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında …’in kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya uzayacağı mütalaasında bulunulduğu, feragat eden taraf haricinde diğer taraf vekillerine tebliğ edildiği, davacı tarafça rapora itiraz edilmesine rağmen davalı … tarafından itiraz ya da beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi’nin 07/10/2020 tarihli, 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı somut norm denetimi yoluyla iptal hükmü göz önüne alınarak kurulan 27/10/2020 tarihli ara karar ile yeniden İstanbul ATK’ya dosyanın tevdi edildiği, ATK tarafından hazırlanan 01/07/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu, incelenmesinde 01/12/2015 tarihli trafik kazasından kaynaklı olarak Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Kapsamında …’in kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya uzayacağı mütalaasında bulunulduğu, feragat eden taraf haricinde diğer taraf vekillerine tebliğ edildiği, davacı tarafça rapora itiraz edilmesine rağmen davalı … tarafından itiraz ya da beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Davacı vekilince dosyanın üst kurula gönderilmesi yönünde talepte bulunulduğu, aynı tarihli duruşmada önceden sunulan ve yukarıda bahsedilen 2 ATK rapor ücretinin de davacı tarafça karşılanmadığı göz önüne alınarak öncelikle masrafın karşılanması yönünde ara karar kurulduğu, talebin değerlendirilmesinin ise masrafın tamamlanmasından sonra karara bağlanacağı hususunda karar verilerek duruşmanın 25/11/2021 tarihine bırakıldığı, söz konusu duruşmaya davalı … sigorta vekilince katılım sağlandığı, davacı tarafça masraf yatırılmamakla birlikte mazeretsiz duruşmaya katılmadığı ve davalı vekili beyanı göz önüne alınarak dosyanın 25/11/2021 tarihli duruşmada işlemden kaldırıldığı görülmüştür.
Dosya kapsamına kazandırılan kusur raporuna taraflarca itiraz edilmemesi neticesinde işbu dosya üzerinden … plaka sayılı araç sürücüsü …’in %85 oranında, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın ise %15 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosyaya maluliyetler yönünden kazandırılan rapora davacı yanca itiraz edilmiş ise de ve dosyaya birden fazla maluliyet raporu kazandırılmış ise de dosya kapsamına göre yapılan değerlendirme neticesinde kaza tarihi olan 01/12/2015 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında hazırlanan 12/02/2020 tarihli raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu anlamda davacı itirazlarının yerine olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tahkikata geçmeden evvel davacı yanca davalı … sigorta yönünden harici sulh neticesi davadan feragat edildiği, davalı … sigorta vekilince sunulan 16/02/2018 tarihli beyan dilekçesi ile feragat doğrultusunda karar verilmesinin talep edildiği ve masraf ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
Davacı tarafından geçici ve kalıcı iş göremezlikten açılan işbu dava dosyasında davalı … yönünden davadan tahkikata geçmeden evvel feragat edildiği, diğer davalı … sigorta yönünden yürütülmekte olan davanın ise yukarıda belirtilen tarihte işlemden kaldırıldığı ve yasal süresi içerisinde yenilenmediği görülmekle verilen feragat beyanı verildiği tarih itibariyle sonuç doğuracağından … yönünden verilen feragat doğrultusunda talebin değerlendirilmesi, davalı … sigorta yönünden ise 6100 sayılı HMK’nın 150. Maddesinde 3 aylık sürenin sonunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilebileceği göz önüne alınmakla her iki davalı yönünden ayrı ayrı dosyanın değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davalı … sigorta yönünden dosyanın değerlendirilmesi neticesinde; yukarıda belirtildiği üzere feragat ve davalı yanca feragate beyanı göz önüne alındığında feragat doğrultusunda dosyanın değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra davalı … yönünden dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde feragatin süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ayrıca her ne kadar davadan feragat edilse bile davalı … tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dosyanın değerlendirilmesi neticesinde bu davalı yönünden yürüyen tahkikatta Mahkememizin 25/11/2021 tarihli duruşmasında dosyanın işlemden kaldırıldığı ve aradan geçen yasal süresi içerisinde yenilenmediği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 150/5 gereği 26/02/2022 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1- Davacı tarafından geçici ve kalıcı iş göremezlik talebi ile açılan işbu dava yönünden;
– Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
– Davalı … Sigorta A.Ş yönünden davacı tarafından takip edilmeyen davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca 25/02/2022 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL harcın evvelce alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye 49,30 TL harcın DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
3- Davacı tarafından yatırılan toplam 62,80 TL harç ile gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davalı … Sigorta kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de adı geçen davalı vekilince sunulan beyan dilekçesi göz önüne alındığında adı geçen davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- Davalı … Sigorta kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T hükümleri uyarınca hesap ve takdir edilen 200,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALI … SİGORTA A.Ş’YE VERİLMESİNE,
6- Dair dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)