Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/174 E. 2022/450 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/174 Esas
KARAR NO : 2022/450

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; Müvekkili ile davalı taraf arasında sözleşme konusu 2020 model 0 kilometre Volkswagen Crafter (…) aracın zilyetliğinin ve mülkiyetinin müvekkil hesabına geçişi karşılığında belirlenen ücretin ödenmesi unsurlarını barındıran ticari nitelikte satış sözleşmesi 28.07.2020 tarihinde akdolunduğunu, ilgili akit tarihi itibari ile aracın zilyetliği müvekkiline geçirildiğini , davacı tarafça belirlenen ücretin ödendiğini Zilyetliğin devri sonrası müvekkil tarafça ilgili aracın trafikte seyir halinde iken araçtan beklenen işlevleri (Hızlanma, Sessiz çalışma, yük taşıma) yerine getiremediği ve aracın motorunda bulunan piston haznesinde saklanan motor yağının devamlı suretle eksildiği aracın olağan kullanımı sırasında tespit edildiğini, davalıya ait iş yerinde çalışan servis yetkilileri tarafından gerçekleştirilen incelemeler (fiziki inceleme,test sürüşü vs.) sonucu araca özgülenen işlevlerin ayıpsız benzerlerine kıyasen verimli çalışmadığının tespit edildiğini, İş bu tespit sonucu 0 kilometrede satışı yapılan dava konusu aracın satış tarihinden 1 ay 15 gün sonra ”Turbo” aksamı ve ”İntercooler” hortumları değiştirildiğini, aracın ayıplı olduğu, ayıbın satış sözleşmesi öncesi bulunduğu ve ekonomik nitelikte önemli bir ayıp olduğu ile aracın 2020 model ve 0 km olduğu dikkate alındığında ayıbın üretim/imal aşamasında oluştuğu ve gizli nitelikte olduğunu belirterek İlgili TBK hükümleri uyarınca dava konusu ayıplı aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesini, aksi kanaatte olması halinde davalı ile müvekkil arasında bulunan sözleşmenin fesih edilerek araç bedelinin satış tarihi üzerinden hesaplanmak üzere ticari avans faiziyle birlikte tarafımıza ödenmesi bunun yanında ayıplı araç için ödenen 1,000 TL(motor yağı , ikame araç bedeli, servis ve yakıt v.s ) (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) uygulanacak ticari avans faiziyle birlikte tarafımıza ödenmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği,
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; Davacı dava dilekçesinde aracın misli ile değişimini, aksi halde araç bedelinin iadesini, araç için ödenen 1.000-TL’nin iadesini talep ettiğini ve dava değerini ise 1.000-TL olarak gösterdiğini, ancak HMK m.119/1-d bendinde dava dilekçesinde yer alması gereken unsurlar arasında dava konusunun değeri sayılmış olup, davacı aracın değişimi talebi ile ilgili olarak dava değerini dava dilekçesinde göstermediğinden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, Zira aracın fatura bedelinin belirli olup, aracın misli ile değişimi talebi ile kısmi dava açılması mümkün olmadığını, arabulucu aşamasında satış bedelinin iadesi ve araç için ödenen bedellerin iadesi talepleri müzakere edilmediğini, ayıplı mal iddiasına dayanılarak talepte bulunulacak hakların kanunda sınırlı olarak sayıldığını, terditli talepte bulunulamayacağını, davacıya hangi hakkı kullanmak istediğinin sorulması ve ona göre yargılamaya devam edilmesi gerektiğini, davacının terditli olarak talepte bulunmasına da itiraz ettiklerini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, dava konusu araçta herhangi bir ayıp bulunmadığını, davacı araç için ödediğini iddia ettiği kalemlere ilişkin herhangi bir delil sunmadan soyut olarak talepte bulunduğunu belirterek davanın öncelikle usulden reddine, mahkemeniz aksi kanaatte ise, haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen işbu davanın tümüyle esastan reddine, davanın …….mahallesi, …….. caddesi, ….. maslak, No:… iç kapı no…., Sarıyer/İstanbul adresinde bulunan … ve Tic. A.Ş.’ye ihbar edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği,
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir 10. SHM’nin …D. İş sayılı dosyasının temini yönünde yazılan müzekkereye verilen cevabi yazı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi yazı cevabı, Makine Mühendisi bilirkişisi … ile Otomotiv ve Hasar Uzmanı bilirkişi …tarafından hazırlanan 07/03/2022 havale tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
İzmir 10. SHM …D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı taraf hasım gösterilmek suretiyle delil tespiti talepli dava açıldığı, Mahkemece talebin kabulü ile araç başında inceleme ile Makine Müh. bilirkişiden alınan raporun dosyaya kazandırıldığı, raporun taraflara tebliğ edildiği, tespit isteyen tarafından rapora beyan, karşı tarafça rapora beyan ve itiraz dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
Davacı tanığı … Mahkememizin 18/11/2021 tarihli duruşmasında aynen “ben davacı şirkette yaklaşık 10 senedir çalışıyorum. 6 yıldır da şoförlük yapıyorum. Biz bu aracı davalı şirketten teslim aldıktan sonra araç bana zimmetlendir. Ve ben aracın 0 haliyle kullanmaya başladım. Derken 3.000km kullandıktan sonra aracın yağ göstergesinde bir uyarı işareti çıkması nedeniyle servisi aradım .ve servis beyanı üzerine aracı servise götürdüm. Serviste kaçak olduğunu söyleyerek ayrıntılı kontrol yaptılar. Yağını tamamlayarak teslim ettiler. Ben aracı kullanmaya başladıktan sonra 1400km-1600km arası yeniden aynı uyarı çıkması üzerine aracı servis beyanına göre doğrudan servise götürdüm. Tekrar aracı kontrol ettiler. Yine kaçak olduğunu söyleyerek yağı tamamlayarak teslim ettiler. Ve yine tekrar sorun olduğunda servise getirmemi beyan ettiler. Ben aracı teslim aldım. Ben aracı kullanmaya başladıktan sonra 1400km-1600km arası yeniden aynı uyarı çıkması üzerine aracı servis beyanına göre doğrudan servise götürdüm. Tekrar aracı kontrol ettiler. Bu sefer aracın turbosunun arızalı olduğunu ve değişeceğini söylediler. Araç orada 10 gün kadar kaldı. Turboyu değiştirip yağını tamamlayıp aracı bana teslim ettiler. Bu aşamaya kadar tüm servis kayıtları mevcuttur. Ben yine aracı kullanmaya başladıktan sonra 1600km civarında bu uyarı tekrar yandı. Ben yine aracı servise götürdüm. Servis bu sefer motoru açmak istediğini söyledi. Bunun üzerine ben durumu şirkete ilettim. Şirket avukat ile bağlantıya geçti. Bizim tarafımızdan da hazır edilen gözlemci sıfatına sahip bir ehil bilirkişi ile birlikte araç serviste motoru açıldı. Motor blokunu açıp fiziki kontrolden sonra araçta pistonların inip çıktığı blokta hata olmasından kaynaklı yağ kaçırdığının bize bu şekilde ki inceleme neticesinde servisçe bildirildi. Bunun üzerine servis bize motoru tamir edip aracı teslim etmeyi teklif ettiler fakat aracın sahibi bunu kabul etmedi” şeklinde beyanda bulunmuş, davacı vekilinin talebi üzerine; aracın yokluğunda şirketçe ikmal yönünde bir araç temin edilip edilmediği sorulmakla; tanık cevaben; aracın turbosunun değişmesi aşamasındaki servis giriş çıkışı süresince servisçe ikame araç sağlanarak bana teslim edilmiştir. Ancak motor bloğunun kontrolü yönündeki servis girişine rağmen herhangi bir ikame araç temin edilmedi. Çalıştığım şirket bu araç yerine başka bir aracı dışarıdan ikame suretiyle temine etmek zorunda kaldı” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Mahkememizce 18/11/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar ile aracın bulunduğu yer olarak bildirilen adreste Mahkememizce resen temin edilen Otomotiv ve hasar uzmanı bilirkişi …ile Makine Mühendisi bilirkişisi … eşliğinde davalı yetkili servisinde araç başında keşif yapılmak suretiyle bilirkişilerce gerekli inceleme ve değerlendirmeler yapılarak hazırlanan 07/03/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen ” dava konusu aracın 21/12/2021 tarihinde davalının yetkili servisinde incelemeye alındığı, motor içinin sökülmüş halde olduğunun tespit edildiği, keşif sırasında dava konusu aracın motorunun blok kısmının araç üzerine montaj edildiğinin tespit edildiği, motor bloğunun sökülerek araç dışına alındığı, motorda yağ eksiltme olayları ve nedenleri hakkında raporda bir takım açıklamalarda bulunularak araç başında yapılan inceleme neticesinde, araçtaki yağ kaçağının olağan sınırla içerisinde değerlendirilmediği ve motora yağ eksiltme testinin iki kez yapılmış olduğu servis iş emirleri ile anlaşıldığı, motorun dış kısmına herhangi bir yağ kaçağı olmadığı, bu anlamda müdahaleyi gerektirecek boyutta olması nedeni ile motorun gereğinden fazla yağ yaktığının değerlendirildiği, ölçüm değerlerine göre piston-sekman ve silindir grupları arasındaki çalışma boşluklarının olağan sınırlar dahilinde olduğu dikkate alındığında, yağın anormal şekilde eksilmesine neden olacak şekilde yağ yakmayacağının değerlendirildiği, serviste yapılan ölçüm çalışmaları neticesinde ise motordaki blok ve piston değişimi yapılmadan sekman değişimi yönünde karar verildiği, motordaki piston sekman ve silindir grubundaki çalışma boşluklarının olağan değerde olması nedeni ile motor silindirlerinde olan yağ kaçaklarına silindir kapağının eğik olmasından veya contanın hatalı olmasından kaynaklanabileceğine dair olasılık kapsamında yapılan incelemesinde kapak ve contanın aracın 21.064 km’de iken değiştirildiği ve söz konusu onarımın araçta değer kaybına yol açabileceğinin değerlendirildiği, araçtaki yağ eksiltme arızasının kullanımdan kaynaklı meydana gelmediği ve motorun silindir kapağının ve contanın değişimi ile giderilecek özellikte olması nedeni ile aracın teknik olarak ayıplı olduğu ev ayıbın gizli nitelikte olduğu, değerlendirilmiş araçtaki gizli ayıbın araçta değer kaybı olmadan onarılabilmesi için araç motorunun komple değişiminin gerekli olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği, bu kapsamda motor değişimi ile onarım bedelinin keşif tarihindeki KDV tutarının 119.204,57 TL, rapor tarihi itibariyle 187.151,18 TL olacağının mütalaasının bildirildiği ” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekili tarafından beyan dilekçesinin, davalı vekili tarafından ise itiraz dilekçesi ile başka bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasının talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde dosya tarafları arasında … plaka sayılı aracın satışı konusunda sözleşmenin yapıldığı ve bu kapsamda davacı tarafça araç bedelinin ödendiği ve aracın davacı tarafça kullanılmaya başlanıldığı, davacı aracının ilk önce bir kısım arıza ve işlev noksanlığı şikayeti, ile davalı şirket servisine 09/09/2020 tarihinde giriş yaptığı, daha sonra 22/10/2020 tarihinde yine davalı servisine giriş yaptığı burada garanti kapsamında bir kısım değişiklik ve yenileme işlemi yapıldığı, daha sonra yine bahse konu aracı davalı şirket servisine yağ eksiltme şikayeti ile 04/11/2020 tarihinde giriş yaptığı, aracın burada teste tabi tutulduğu ve test sonucu alabilmek adına yeniden servise davet edilerek davacıya tesliminin yapıldığı, davacı tarafça aracın 17/11/2020 tarihinde yeniden servise getirildiği, burada davalı tarafça motorun açılması yönünde davacıdan onay talep edildiği, davacının buna onay vermediği ve davacı tarafça aracın onarım durumu olması halinde değişim talebinin servis kaydına yazıldığı ve davalı tarafa iletildiği ayrıca araçtaki davacı iddiası arızalar ve gizli ayıp temeli ile ayıpsız benzeri ile değişim talepli ihtarnamenin davalıya iletildiği davalı tarafça bunun kabul edilmediği, bu sefer davacı tarafça şikayetler yönünden davalı taraf hasım gösterilmek suretiyle yukarıda belirtilen Sulh Hukuk Mahkemesi dosyası üzerinden delil tespiti ile talepte bulunulduğu, dosya üzerinden raporların alındığı, taraflarca rapora beyan ve itirazlarda bulunulduğu konusunda bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın; davacı aracının ayıplı olup olmadığı, ayıbın bulunması halinde bu ayıbın açık mı yoksa gizli ayıp mı olduğu, bu ayıptan kaynaklı olarak istem konusu edilen ayıpsız misli ile değişim talebinin yerinde olup olmadığı, yine ayıbın bulunması halinde davacının bu ayıptan kaynaklı ödenmiş zararının bulunup bulunmadığı, bulunması halinde miktarının tespiti ile ayıpsız benzeri ile değişim talebinin uygun görülmeme sonucuna bağlı olarak davacı tarafça ayıbın varlığının saptanmasına yönelik sözleşmeyi fesih beyanının kabul edilebilir olup olmadığı ve bu kapsamda araç satış bedelinin davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığının ve istem konusu edilen hususlardan davalının sorumlu olup olmadığının tespit ve değerlendirmesine esas açılan 6098 Sayılı yasanın 219 ve devamı hükümleri çerçevesinde öncelikli olarak ayıpsız nispi ile değişim olmadığı takdirde satış bedeli talebi ile birlikte ayıplı araç için ödenen 1.000,00 TL’nin tahsili yönünde dava olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; davacı tarafça istem konusu edilen terditli istemlerin bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde gerek sözleşmeden dönmeden edim ifası yönündeki istemin, gerekse sözleşmeden dönüp başkaca istemlerin değerlendirilmesi bakımından dava konusu olarak araç alım bedeli üzerinden harcın yatırılması gerektiği kanaatine varılmakla bu hususa yönelik gerekli harcın ikmalinin sağlandığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan 07/03/2022 havale tarihli bilirkişi heyet raporuna karşı sunulan itiraz ve beyan dilekçelerinde itirazlar ile birlikte başka bir heyetten rapor alınması talep edilmiş ise de dosya kapsamına kazandırılan deliller ile birlikte mahallinde bilirkişilerce araç başında keşif yapılmak suretiyle raporun oluşturulduğu, raporun alanında uzman bilirkişilerce tanzim edildiği, raporun denetime elverişli şekilde hazırlandığı ve ayrıca bir kısım itirazların resen değerlendirilmesi gereken itirazlardan olduğu anlaşılarak raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaati ile gerek rapora itirazların gerekse yeniden bu hususlara dair rapor alınması taleplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde taraflar arasında 28/07/2020 tarihindeki … plakalı aracın satışına dair sözleşme neticesinde aracın mülkiyetinin davacı üzerine geçtiği ve davacı tarafça kullanılmaya başlandığı, aracın kullanılmaya başlanılmasından sonra kısa bir süre içerisinde davalının yetkili servisine ya eksiltme şikayeti ile giriş yapıldığı burada garanti kapsamında araç üzerinde bir takım değişiklik ile yenileme yapıldığı ve aracın davacıya teslim edildiği, bir müddet sonra aracın yan seviye ölçümü için yeniden servise çağrıldığı, yeniden davacı aracının yağ eksiltme şikayeti ile davacı yetkili servisine giriş yaptığı, burada yine bir takım değişiklik ile yenileme yapıldığı ve aracın yağ tüketiminin yüksek olduğunun tespiti ile bir müddet sonra kontrol edilmek üzere yeniden servise çağrıldığı, davacı aracının yeniden aynı şikayet ile servise gelmesi üzerine davalı yetkili servisince aracın motorunun açılması yönünde davacıdan onay talep edildiği, davacı tarafça bu hususa onay verilmediği daha sonra aracın yeniden davalıya telsiminden bir müddet sonra davacı aracının yağ eksiltme şikayetini de içerir bir takım şikayetler ile birlikte davalı servise giriş yaptığı buradan motorun arıza tespiti için söküldüğü, davacı tarafça davalıya araç değişim talebini ilettiği bunun davalı tarafça kabul edilmediği, aracın davalı yetkili servisinde olduğu anlaşılmakla mahallinde alanında uzman bilirkişiler eşliğinde araç başında inceleme yapılmak suretiyle keşfe gidildiği ve keşif neticesi az yukarıda da belirtilen ve hükme esas alınan rapordan da anlaşılacağı üzere davacı aracının motorunda dışarı taşmamakla birlikte yağ kaçağının yani yağ eksiltmesinin olduğu, bu eksiltmenin olağan sınırlar içerisinde görülmediği, motorun gerektiğinden fazla yağ yaktığı, bu kapsamda piston ve sinirlerin aşınma durumlarının tespitine yönelik bilirkişilerce yapılan ölçümler neticesinde piston-sekman ve silindir grupları arasındaki çalışma boşluklarının olağan sınırlar dahilinde olduğu bu şekildeki piston-sekman ve silindir grupları arasındaki boşluğun aracın anormal şekilde yağ yakmasına sebebiyet vermeyeceği bu nedenle bu ölçümün olağan değerde olması neticesinde yağ kaçağının silindir kapağının eğik olmasından yahut contanın hatalı olmasından da kaynaklanabileceği ve ancak motorun silindir kapağının serviste sökülerek silindir kapak contası ile birlikte değiştirilmesi durumunda aracın satış sırasında silindirlerin iç kısımlarının kamera ile görüntülenmesi durumunda motorun silindir kapağının sökülüp takıldığının rahatlıkla anlaşılması nedeni ile silindir kapağı ve kapak contasının aracın 21.064 km’iken değişimin aracın motorunda hararet arızasını meydana getirdiği ve bu şekilde hasarlandığına dair şüphe uyandırması nedeni ile motor blok ve piston değişimi yapılmadan sekmanların değişimi yönünde karar verildiği şekildeki araç onarımının araçta değer kaybına yol açabileceği, araçtaki yağ eksiltme arızasının kullanım kaynaklı olmadığı ve silindir kapağı ve kapak contanın değişimi ile giderilecek özellikte olması nedeni ile aracın teslim sırasında açıkca anlaşılamayacak nitelikte gizli ayıplı olduğu, araçtaki gizli ayıbın değer kaybı olmadan onarılması için komple motor değişiminin gerekli olduğu yönündeki bilirkişiler görüşü Mahkememizce benimsenmiş bu hususa yönelik itirazların yerinde olmadığı davacının davalıdan sıfır ( 0) şekilde satın aldığı araçta yukarıda belirtildiği şekilde tamir amaçlı aracın sürekli servise gitmesi ve bunun sonucunda araçta bulunan gizli ayıbın giderilmesine yönelik işlem sonucunda aracın değer kaybına uğrayacağı göz önüne alındığında davacının aracının yağ yakma olayının silindir kapağının ve silindir kapa contasının değişimi ile giderilebileceği konusundaki teklifin kabul etmek zorunda olmadığı tam tersine davalının davacı aracındaki ayıbı araçta değer kaybına neden olmayacak şekilde gidermesi gerektiğine kanaat getirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafça davalıdan satın alınan araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu ve dolayısıyla araç satış tarihi göz önüne alındığında araçtaki garanti süresi de halen devam ettiğinden söz konusu gizli ayıbın satıcı konumunda olan davalı tarafça giderilmesi gerektiği, az yukarıda da belirtildiği üzere davacının aracındaki yağ yakma olayı nedeni ile davacı aracının değer kaybı olmadan ayıbının giderilmesinin aracın komple motor değişimi ile mümkün olabileceği davacı tarafça her ne kadar aracın ayıpsız misli ile değişimi talep edilmiş ise de araç bedelinin ve motorun komple değişimine esas tamir bedelinin bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde ayıpsız misli ile değişimin gerekli olmadığı kanaatine varıldığı yine her ne kadar davacı tarafça davalıdan satış bedeli talep edilmiş ise de araçtaki ayıbın motor değişimi ile düzelebileceği anlaşılmakla davacının bu talebinin de yerinde görülmediği ancak davacı aracındaki ayıbın gizli ayıp oluşu ve bu ayıbın yukarıda belirtildiği şekilde motorun komple sıfırı ( 0) ile değişimi neticesi giderilebileceğinin anlaşılması üzerine ve dosya kapsamındaki iddia ve savunmalara göre davacının sözleşmeden dönme iradesini ileri sürdüğü göz önüne alınarak 6098 saylı yasanın 227/4 maddesi “alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir” hükmü göz önüne alındığında yapılan değerlendirme neticesinde bedel indirimine gerek olmaksızın satılanın davalı yanca onarılması ile davacı yanın talebinin karşılanmasının yerinde olacağı kanaatine varılmakla bu hususta yapılan değerlendirme neticesinde davacının aracının motorunun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılan raporda belirtildiği üzere rapor tarihi itibariyle değişim bedelinin 187.151,18 TL olarak belirlenmesi şeklindeki tutar Mahkememizce benimsenmekle birlikte bu tutarın kabul tutarı olduğu kabul edilerek açılı davanın kısmen kabulü ile 6098 sayılı TBK’nın 227/4 hükmü göz önüne alınarak takdiren davacı aracının yedek parça ve işçilik masrafları davalı taraftan karşılanmak suretiyle motorunun sıfırı (0) yenisi ile değiştirilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar Mahkememizce yukarıda belirtilen yasa hükmü gereği iş bu dava konusu uyuşmazlığın değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmakla birlikte aracın masrafı davalı tarafça karşılanmak suretiyle motorun sıfır yenisi ile değiştirilmesine dair kararın yasanın açıkça verdiği yetkiye yönelik kullanılması ile takdiren karar verildiği için aracın ayıpsız benzeri ile değişimi veya aksi takdirde araç bedelinin tahsiline yönelik istemler bakımından yani araç satış bedeli olan 317.899,92 TL ile yukarıda belirtilen motorun komple değişimine dair kabul tutarı olan 187.151,18 TL arasındaki miktara yönelik davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiği, az yukarıdaki istem yanında davacı yanca ayıplı araç için ödenen 1.000,00 TL’nin tahsiline yönelik de talepte bulunulduğu göz önüne alındığında davacı lehine 187.151,18 TL üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği, davalı yan yönünden ise 1.000,00 TL üzerinden yargılama gideri takdir edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; 6098 sayılı TBK’nın 227/4 hükmü göz önüne alınarak takdiren davacı aracının yedek parça ve işçilik masrafları davalı taraftan karşılanmak suretiyle motorunun sıfırı (0) yenisi ile değiştirilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 12.784,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.328,94 TL (59,30 TL peşin harç ile 5.269,64 TL tamamlama harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 7.455,36 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 3.411,60 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) giderin ret kabul oranına göre hesaplanan 3.400,90 TL ile 5.388,24 TL (59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı ile 5.269,64 TL tamamlama harcından oluşan) harç ile 419,90 TL keşif harç tutarı toplamından oluşan 9.209,04 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 138,40 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
4- Davalı tarafından yatırılan gider avansı kullanılmadığından 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVALI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul tutarı üzerinden hesaplanan 21.550,58 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince ret tutarı üzerinden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu Özgür Sözen’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
8- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 02/06/2022

Katip …
e-imza
¸

Hakim ….
e-imza
¸