Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/163 E. 2022/271 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/163
KARAR NO : 2022/271

DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/03/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/08/2019 tarihinde müvekkilinin davacının sahibi olduğu malların nakliyesinin sağlanması için müvekkili şirket yetkilisi … tarafından, sürekli iş ilişkisi içerisinde bulunulan … arandığını ve nakliye için araç temininin istendiğini, kendisinin de … Nakliyat firmasından …’a ait … plaka sayılı kamyon ile Top Kumaş ve Paket nakliye cinsinden malları önceden … tarafından bildirilen sürücü …’ün olacağı bildirilerek saat 01:00 sıralarında yükleterek sevkiyat için emtiaların yola çıktığını, ancak yola çıktıktan sonra sürücünün başka bir sürücü olduğunun beyan edildiğini, şirketin de bu isimleri sonradan öğrendiğini,arada güven ilişkisi olduğu için de müvekkilinin …’i sorgulamadığını, 06/08/2019 tarihinde sabah saatlerinde şirket yetkilisi aranarak malların ulaşmadığının bildirildiğini ve … tarafından … tarafından verilen bağlantılar kullanılarak aranmış ise de sonuçsuz kalındığını, bunun üzerine şirket yetkilisinin Karakola gittiğini ve ifade verip, zarara sebebiyet veren kişilerden davacı ve şikayetçi olduğunu, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… no’lu dosyası üzerinden soruşturmanın halen devam ettiğini, belirterek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, Yurtiçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Poliçesi çerçevesinde HMK107. Madde uyarınca mahkemece toplanacak deliller ışığında, trafik kazasında davacının uğramış olduğu hasar bedelinin şimdilik 500,00.-TL (KDV Dahil)’sinin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle işbu dava trafik kazasından kaynaklanan bir dava olmadığını, taşıma hukukundan kaynaklı bir dava olduğunu, bu nedenle işbu davanın HMK madde 107’ye dayalı olarak açılmasına itiraz ettiklerini, ayrıca dava dilekçesinde müvekkili şirket adına yazılan vergi numarasının Ak Sigorta şirketine ait olduğunu, davalı müvekkili şirketin vergi numarasının “…” olduğunu, ve her hangi bir karışıklığa mahal verilmemesi adına davalı müvekkili şirketin vergi numarası kaydının düzeltilmesinini talep ettiklerini, davacının dava dilekçesinde üstlenmiş olduğu taşıma işleminin dava dışı alt taşıyıcı tarafından ifa edildiğini ve başka kişilerce (sürücü, araç maliki vb) çalındığını belirttiklerini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirket aleyhine davanın kabulüne karar verilmesi halinde ödeme yapılması zorunluluğu doğabileceğinden bu miktar kadar sorumlululara rücu edilmesi söz konusu olacağını, davanın …, …, … ile …’ e ihbar edilmesinde müvekkili şirketin hukuki yararı bulunduğundan HMK’nın 61/2 maddesi gereği davanın üçüncü şahıslara ihbar edilmesini talep ettiklerini, Mahkemenin yetkisine itiraz ederek yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu,06.08.2019 tarihinde meydana gelen hadiseye istinaden 04.03.2021 tarihinde ikame edilen işbu davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, yasal süresi içerisinde açılmayan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini husumet itirazları doğrultusunda aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, işbu dava niteliği gereği belirsiz alacak davası olarak açılmayacağından davacıya talep miktarını açıkça belirtmesi ve ilgili harçları yatırması için kesin süre verilmesini talep ettiklerini, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluk sigortacısı olup, kabul anlamına gelmemekle birlikte sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluğu bulunduğunu, davacının sigortalı taşıyıcı özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini poliçe gereği dava konusu hasarın/hadisenin teminat dışı olduğunu, basiretli bir tacir olan davacı, poliçede yer alan hususları/klozları/teminat şartlarını bilmediğini ileri süremeyeğini, kaldı ki ortada imzalı bir poliçe (geçerli bir poliçe) dahi yok ise davalı sigortacı müvekkili şirketten hangi gerekçe ödeme yapılmasını talep ettiğini, bilgilendirmeme iddiası ile hangi zararı doğduğunu ve hangi belgeler ile zarar talebinde bulunduğunun belirtmesi gerektiğini belirterek müvekkili şirket nezdinde tanzim edilen poliçe teminat şartlarına aykırı olarak yapılan taşıma işi nedeniyle müvekkili şirketin her hangi bir sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenle davanın zamanaşımı itirazlarını, yetki itirazlarının ve aktif dava ehliyeti yokluğu itirazlarının da dikkate alınarak usule ve esasa ilişkin tüm itirazları doğrultusunda müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesini; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava taşıma sözleşmesinden kaynaklı tazminat davasıdır.
Her ne kadar davacı tarafça mahkememizde iş bu dava açılmış ise de; HMK nın 15. Maddesinde de; zarar sigortalarından doğan davada bir yerde sabit bulunması gerekmeyen veya şart kılınmayan bir taşınıra ilişkinse rizikonun gerçekleştiği yerde de açılabileceğinin düzenlendiği, HMK nın 6. Maddesinde genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğunun düzenlendiği, somut olayımızda sigorta poliçesini düzenleyen acentenin Bursa acentesi olduğu, rizikonun gerçekleştiği yerin İzmir İli olmadığı, davalının yetki itirazında bulunurken seçimlik olarak genel yetkili mahkeme olan İstanbul Mahkemelerini yetkili mahkeme olarak seçtiği, davalının yetki itirazının süresinde ve usulüne uygun olduğu anlaşılmakla davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varılarak davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkili mahkemenin İstanbul Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvurulması halinde dosyanın İstanbul Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesi ne gönderilmesine,
4-İki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
5-Yargılama giderinin yetkili mahkemede nihai kararla takdirine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır