Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/136 E. 2021/630 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/136 Esas
KARAR NO : 2021/630

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı şirket kredi borçlusu … Turizm Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında 13/04/2016 tarihinde … numaralı Genel Kredi Sözleşmesi ve işbu sözleşmeye istinaden yine 13/04/2016 tarihinde ve 19/10/2016 tarihinde Cari Hesap Kredisi Sözleşmesi, Temel Bankacılık Ürün Bilgi Formu ve sair sözleşmeleri; diğer borçlu/davalı … ile ise müteselsil kefil müşterek borçlu sıfatı ile Kefalet Sözleşmeleri imzalandığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalının kredi borçlularının hesapları kat edilerek, … taahhüt numarası ile 03.09.2020 tarihli ihtarnamesi ve eki hesap özetleri ile nakit borçların ödenmesi ihtar edilmişse de borcun ödenmediği, işbu hesap kat ihtarnamesi sonrası ödeme olmaması sebebiyle, kredi borçlusu/davalı şirket ve şirket yetkilisi/kefil … hakkında İzmir … İcra Dairesi … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, söz konusu takibe ilişkin 7 örnek ödeme emrinin davalı/borçlulara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı-borçluların işbu takibe 07/12/2020 tarihinde borca, faize ve fer’ilerine itiraz ettiği, yapılan haksız itiraz ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davalı borçlunun takibe ilişkin itirazlarının takibi uzatmaya yönelik olup müvekkili bankanın alacağının bilirkişi incelemesi ile ispata kavuşacağı, davalı/borçlu tarafından borca ve fer’ilerine ilişkin olarak yapılan itirazların, takibi uzatmaya yönelik olarak yapıldığı, hiçbir somut olgu ve iddia içermeyen yalnızca takibin sürüncemede bırakılmasına yönelik olduğu açık itirazların hukuki dayanaktan yoksun olduğu, talep edilen temerrüt faizi sözleşmeye ve Medeni Kanunun 2. maddesine uygun olduğu belirtilerek yukarıda izah edilen ve re’sen göz önüne alınacak nedenler ile; fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile; davalı-borçlu tarafça yapılmış olan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin asıl alacak olan 6.798,80 TL ve fer’ileri ile birlikte İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında mevcut takip talebinde belirtilen 7.554,10 TL üzerinden ve %18,60 temerrüt faizi ile birlikte devamına, davalı-borçlu aleyhine %20’den aşağı olmayan icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalılar vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; öncelikle arabuluculuk görüşmesinin usulüne uygun olarak yapılmadığı, her ne kadar müvekkili …’e telefon üzerinden ulaşılıp davet mektubu tebliğ edilmişse de müvekkili şirket … Turizm’e herhangi bir tebliğ yapılmadığı, davet mektubunun ulaşmadığı, dava dilekçesi ekinde sunulan arabuluculuk son tutanağında … Turizm’e davet mektubu gönderildiğinin, adreste tanınmadığı için iade döndüğünün belirtildiği, arabulucunun bunun üzerine Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapmadığı, dolayısıyla tebligatın usulsüz olduğu ve davanın usulden reddinin gerektiği, iş bu itirazın iptali davasının usul ve hukuka aykırı olup reddinin gerektiği, tüm bu nedenlerle davacının dava dilekçesinin reddi ile hakkında belirtilen yasa hükmü ve emsal kararlar gereğince yargılama giderlerinden başka, müvekkilinin vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekâlet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilmesi ile bundan başka beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkûm edilmesinin talep edildiği, davacının müvekkiller aleyhine başlatmış olduğu icra takibi ve açmış olduğu itirazın iptali davasının tamamen haksız olduğu, herhangi bir borcu bulunmayan müvekkili şirketçe takibe yasal süresi içinde itiraz edildiği, müvekkili şirketin borcu olmadığının şirkete ait ticari defter ve kayıtların da incelenmesi ile ortaya çıkacağı belirtilerek yukarıda açıklanan nedenlerle tüm beyanları doğrultusunda haksız ve dayanıksız olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının Uyap örneği, … A.Ş.’nin yazı cevabı ve bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalılar aleyhine … nolu kredi için 6.798,80 TL asıl alacak, 730,99 TL işlemiş faiz, 5,35 TL BSMV, 18,96 TL masraf olmak üzere 7.554,10 TL üzerinden ilamsız takip başlatıdığı, takip dayanağının kredi alacağı olarak belirtildiği, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve işbu davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 20/05/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bankacı bir bilirkişiye tevdi ile uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak yapılacak inceleme neticesinde ve gerektiğinde davacı Bankanın … Şubesi’nde yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespit ve değerlendirilmesine esas rapor hazırlanmasının istenilmesi üzerinde dosyanın bankacı bilirkişi …’e tevdi edildiği, adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 17/06/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “Davalı borçlunun … No’lu hesabının (-) ters bakiyeye dönmesi nedeniyle K.M.H’bı krediye dönüşmüş, yukarıdaki ayrıntılı olarak hesabın işleyişi ve kalan borç bakiye hakkında bilgi verilmiştir. 01/11/2020 takip tarihi itibariyle; asıl alacak 6.798,80 TL, işlemiş faiz 590,21 TL, BSMV 5,35 TL, masraf toplamı 18,96 TL toplam 7.413,32 TL asıl borçlu ve kefil olan davalı borçluların (kefalet toplam tutarı azami miktarı çerçevesinde) borcun tamamından sorumlu olacağı, sözleşmede kefile ait eş rızası ile ilgili imza bulunmadığı, takip tarihinden itibaren temerrüt faizinin yıllık %18,60 oranında uygulanabileceği” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı taraf vekillerince itiraz ve beyan dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; Mahkememiz davacısının … Şubesi ile davalı … Turizm… Ltd Şti. arasında 13/04/2016 tarihli genel kredi sözleşmesinin ve ayrıca 19/10/2016 tarihli cari hesap sözleşmesinin imzalandığı, diğer davalı … tarafından 13/04/2016 tarihli sözleşmeye müteselsil kefil olarak 50.000,00 TL üzerinden, 19/10/2016 tarihli sözleşmeye müteselsil kefil sıfatıyla 30.000,00 TL üzerinden kefil sıfatıyla imza atıldığı, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine hesapların kat edildiği ve bu hususa yönelik davacı tarafça düzenlenen 03/09/2020 tarihli ihtarnamenin gönderildiği, bunun üzerine davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe yapılan itiraz üzerine takibin durduğu konularında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte bahse konu kredi sözleşmesinden ve cari hesap sözleşmesinden kaynaklı davalıların borcunun bulunup bulunmadığı, bulunduğunun tespiti halinde borcun ne kadar olduğunun belirlenmesi, bu kapsamda davalılarca yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediği ve dolayısıyla davacının davalılardan icra takibindeki tutar kadar alacaklı olup olmadığı ve ayrıca davacı tarafça istem konusu edilen icra inkar tazminatı talebinin yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosya arasına Mahkememiz davacısı tarafından sunulan müzekkere cevabının incelenmesinde; davacı bankanın … Şubesi ile Mahkememiz davalılarından … Turz. .. Ltd. Şti. Arasında 13/04/2016 tarihli Genel kredi Sözleşmesinin ve yine bu sözleşmeye istinaden 13/04/2016 tarihli ve 19/10/2016 tarihli ek a cari hesap sözleşmesinin imzalandığı, iş bu her iki sözleşmeye de diğer davalı … tarafından 19/10/2016 tarihinde 30.000,00 TL bedel üzerinden 13/04/2016 tarihinde 50.000,00 TL bedel üzerinden müteselsil kefil sıfatıyla imza atıldığı, söz konusu kredi sözleşmesine istinaden davalı şirket tarafından davacı bankadan kredi kullanıldığı kredi borcunun ödenmemesi nedeni ile kredi hesabının 03/09/2020 tarihinde kat edildiği ve davacı bankaca 03/09/2020 tarihinde hesabın kat edildiğine ve bu kapsamda borç miktarı bildirilerek ihtarname gönderildiği, icra dosya alacağının da söz konusu kredi sözleşmesine istinaden borcun ödenmemesinden kaynaklı olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı banka tarafından kredi hesapları kat edilmiş ve hesabın kat edildiğine dair ihtarname gönderilmiş ise de davaya konu hususun genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan taksitli ticari krediden kaynaklı olduğu sabit olduğundan davacı bankanın muhataplarına göndereceği ihtarnamenin şeklinin İİK 68/b hükme ile belirlendiği üzere noter ihtarnamesi olması gerekmektedir. Ancak davacı bankaca kendi bünyesi üzerinden 03/09/2020 tarihinde keşide edilen ihtarna ile hesapların kat edildiği ve borç tutarının bildirildiği görüldüğünden esasen davacı tarafça usulüne uygun ihtarname gönderilmediği anlaşılmış ve dolayısı ile ihtarnameye bağlanan sonuçlardan davacının yararlanamayacağı kanaatine varılmıştır. Bu kapsamda her ne kadar davacı tarafça iş bu davaya dayanak icra dosyası ile asıl alacağın yanında hesap kat ihtar tarihinden itibaren işlemiş faiz ve noter masrafı da talep edilmekte ise de bu taleplerin usulüne uygun olmayan ihtarname nedeniyle davalıdan talep edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı bankanın … şubesi ile davalı şirket arasında yukarıda belirtilen nitelikte sözleşmelerin imzalandığı, diğer davalı asilin söz konusu sözleşmelere yine yukarıda belirtildiği üzere müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı, kredinin kullandırıldığı kredi borçlusu tarafından bir kısım ödemeler yapılmış ise de borcun tamamının ödemesinin yapmaması nedeniyle bilirkişi raporu ile tespit edilen asıl alacak borç tutarının davalılardan talep edilmesi bakımından davacının hukuki yararının bulunduğu, bu kapsamda her ne kadar davacı tarafından asıl alacak yanında ihtarname tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde işlemiş faiz talep edilmiş ise de kredi borcuna istinaden en son yapılan 10/09/2020 tarihinden itibaren davacı bankanın işlemiş faiz talebinde bulunabileceği, ayrıca her ne kadar icra takibi ile davalılardan 18,96 TL tutarında ihtar masrafı talep edilmiş ise de söz konusu yukarıda belirtilen yasa hükmü göz önüne alındığında usulüne uygun ihtarname gönderilmediğinden bu tutarın da davalılardan talep edilemeyeceği kanaatine varıldığı, her ne kadar dosyaya sunulu rapora itirazlarda bulunulmuş ise de az yukarıdaki açıklamalar haricinde raporda yapılan incelemelerin ve tespitlerin dosya kapsamı ile uyumlu olduğu ve esasen hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaati ile açılı davanın kısmen kabulü ile; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 6.798,80 TL asıl alacak, 590,21 TL işlemiş faiz ve 5,35 TL BSMV’den oluşan toplam 7.394,36 TL alacağın tahsili bakımından devamına, fazlaya ilişkin iptal talebinin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 18,60 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, faizin % 5 gider vergisinin icra müdürlüğünce hesaplanıp tahsiline, yasal şartları oluştuğu kanaati ile İİK 67/ son gereği hüküm olunan tutarın % 20’si olarak hesaplanan 1.478,87 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 6.798,80 TL asıl alacak, 590,21 TL işlemiş faiz ve 5,35 TL BSMV’den oluşan toplam 7.394,36 TL alacağın tahsili bakımından devamına, fazlaya ilişkin iptal talebinin REDDİNE,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 18,60 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
-Faizin % 5 gider vergisinin icra Müdürlüğünce hesaplanıp tahsiline,
2- İİK 67/ Son gereği hüküm olunan tutarın % 20’si olarak hesaplanan 1.478,87 TL icra inkar tazminatının DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
3- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 505,11 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 129,01 TL (91,24 TL peşin harç ile icra dosyasından alınan 37,77 TL’den oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 376,10 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
4- Davacı tarafından yatırılan 150,54 TL ( 91,24 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru harcından oluşan) ile gider avansından kullanılan 678,10 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 828,64 TL’nin her ne kadar davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de 6325 sayılı yasanın 18/A-11 maddesi gereği belirtilen tutarın tamamının DAVALILARDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 66,90 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul tutarı üzerinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALILARDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de 6325 sayılı yasanın 18/A-11 maddesi gereği davalıların yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALILAR TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
9- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 16/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır