Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1009 E. 2022/928 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1009 Esas
KARAR NO : 2022/928
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/12/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 28/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28.05.2021tarihinde …”a ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, müvekkil …’ya ait … plakalı araca çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Sigortalı araç sürücüsü, İzmir ili Osmangazi Mahallesi, … sokakta park halinde iken, karşı araç sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybederek park halinde olan müvekkil aracının sol arka ve ön yan kısmına çarparak maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, Bu durum taraflarca tutulan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı ile de sabit olduğunu, 2918 s. Karayolları Trafik Kanunu’nun Madde 67 “Manevralarda aşağıdaki kurallar uygulanır.a)Sürücülerin, park yapmış taşıtlar arasından çıkarken, duraklarken veya park yaparken taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmaları yasaktır….” ve Madde 84/j “Araç sürücüleri trafik kazalarında;… Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama, …hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” hükümlerine göre park yerinden çıkış yaparken tehlike doğuran ve kazaya sebebiyet veren … plakalı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğu izahtan varestedir. Husumet, …Sigorta A.Ş.’ye kazaya sebep olan … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi sıfatıyla yöneltildiğini, dava açılmadan arabuluculuk yoluna başvurulmuş ve dava şartı yerine getirildiğini, Davalı … sevk ve idaresindeki aracın sigortasını tanzim eden davalı …Sigorta Anonim Şirketi, trafik kazası sonucu müvekkile ait 2020 model Honda Civic marka araçta oluşan hasar ve değer kaybından kaza tarihindeki poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, dava konusu müvekkile ait araçta oluşan değer kaybına ilişkin sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde 13.10.2021 tarihinde …Sigorta A.Ş. Tarafından 7000 TL tutarında ödeme yapıldığını, Müvekkilin aracı 5491 km olup söz konusu kazaya kadar herhangi bir hasarı bulunmadığını, Müvekkiline ait araçta ekte sunulu olduğu üzere toplamda 3650 TL hasar bedeli meydana gelmiş olup piyasa şartlarında aracın kilometresi, modeli de göz önüne alındığında araçta meydana gelen değer kaybına ilişkin yapılan ödemenin yeterli miktarda olmadığı ve müvekkil zararını tamamen karşılamadığı hususu izahtan vareste olduğunu, Açıklanan sebeplerle, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla , şimdilik 100 TL değer kaybı tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere belirsiz alacak davası olarak açılan iş bu davada tahkikat sonucunda kazadaki değer kaybı miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere; Müvekkil aracında meydana gelen şimdilik 100,00 TL değer kaybı tazminatının davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte tahsiline, Arabuluculuk aşaması ile ilgili vekalet ücreti de dikkate alınarak bu hususta ayrıca hüküm kurulmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; belirsiz alacak davasının menfaat yokluğu nedeni ile reddi gerekmekte olduğunu, HMK 6. Madde gereği yetkili mahkeme davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu, Bu nedenle davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi ‘ne gönderilmesini talep ettiğini, Dava, kazaya karışan her iki araç malikinin de ticari işletmesiyle ilgisi olmayan dolayısıyla “ticari iş” niteliğinde olmayan bir trafik kazasından kaynaklandığını, Davacı ile müvekkil şirket arasında da bir sözleşme olmadığı olayın haksız fiile dayandığı dikkate alındığında davanın Asliye ticaret mahkemesi değil Asliye hukuk mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğini, Öncelikle, Karayolları Trafik Kanunu 91. Madde gereği ve aynı kanunun 85. Maddesinde düzenlenen işletenin sorumluluğunu mevzuat ve genel şartlar çerçevesinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesini düzenleyen müvekkil şirketin sigortalı aracın işletilmesinden dolayı üçüncü şahısların uğradığı zararları tazminle mükellef olduğu araç başına teminat limitinin de 43.000,00 TL olduğunu, davacının aracındaki hasar için kasko şirketi olan … Sigorta A.ş. ye 3.650,00 TL rücu ödemesi yapılmış; aracın reel değer kaybı için 7.000,00 tl davacıya ödeme yapıldığını, işbu ödemelerin poliçe limitinde değerlendirilmesi gerektiğini, davacının aracındaki reel değer kaybı için 7.000,00 tl davacıya ödeme yapıldığını, davayı kabul anlamına gelememek kaydı ile her halukarda müvekkil şirketin hak kaybına uğramaması adına, Dava dilekçesinde trafik kazasının meydana gelmesinde kusurun sigortalı araç sürücüsüne ait olduğu iddia edilmiş ise de bu iddianın kabulü mümkün olmadığını ve ödeme yapılmış olması kusurun kabul edildiği anlamına gelmemekte olduğunu, Bu sebeple; öncelikle kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, kazanın meydana geliş şekli, hava ve yol durumu, trafik ışıkları vs. kazaya etki eden tüm faktörler değerlendirilerek kazanın meydana gelmesinde sürücülerin var ise kusurları ve kusur oranlarının tespiti gerekmekte olduğunu, Konuya ilişkin olarak aşağıda verilen emsal içtihatlar da bu doğrultuda olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğu kaza nedeniyle oluşan araçtaki doğrudan zararları kapsamaktadır. yansıma ve dolaylı zararlardan müvekkilin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, Davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla Karayolları Trafik Kanunu 99/1 maddesi gereğince müvekkil şirketin sorumluluğu gerekli belgeler ile başvuru tarihinden itibaren 8 iş gün sonunda başlamaktadır. Dolayısı ile zarara ilişkin gerekli belgelerin müvekkile sunulduğu tarihten itibaren 8 iş günü sonunda temerrüt başladığından kaza tarihinden faiz talebinin haksız olduğunu, arz ve izah edilen nedenlerle birlikte sayın mahkemeniz tarafından re’sen nazara alınacak sebeplerle, öncelikle davanın yetkili, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olmasından dolayı ilk itirazlarımızın değerlendirilmesine; mahkememiz aksi kanaatte ise esas yönünden izah ettiğimiz talepleri ile inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmesini, dava açılmasına neden olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmili hususunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Türkiye Noterler Birliğine yazılan yazı cevabı, Davalı …sigorta AŞ ye yazılan yazı cevabı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan yazı cevapları mahkememiz dosyası içine alınmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereğince dosya otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek, uyuşmazlık hususlarında rapor düzenlenmesi istenmiş, otomotiv alanında uzman bilirkişi … 30/06/2022 tarihli bilirkişi raporunun düzenlendiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu denetime elverişli olduğundan davalı vekilinin kusur yönünden yeniden inceleme yapılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce davacı vekiline 7251 sayılı yasa ile değişik HMK 107/2 maddesi uyarınca davasını belirli hale getirmesi için süre verilmiştir.
Davacı vekili 24/09/2022 havale tarihli talep artırım dilekçesi ile özetle;Yargılama sırasında dosya üzerinden alınan bilirkişi raporu ile meydana değer kaybı bedelinin 20.000 TL olduğu, davalı sigorta tarafından ödenen miktarın 7.000,00 TL olduğu, bakiye değer kaybı bedelinin ise 13.000,00 TL olduğuna kanaat getirildiğini, Açıklanan sebeplerle bilirkişi raporu ile de belirlenen maddi tazminat talebini; değer kaybı bakımından 12.900,00 TL artırarak; işbu dava kapsamında toplam 13.000,00 TL maddi tazminatın karşı taraflardan tahsilini talep etme gereği doğduğunu, Müvekkili için 13.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, Arabuluculuk aşamasındaki vekalet ücretinin dikkate alınarak bu konuda ayrıca hüküm kurulmasına ve kanuni vekâlet ücretinin yargılama giderleri ile birlikte davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıya ait araçla davalı …’ın sürücüsü olduğu, … adına kayıtlı ve ZMM sigortacısı davalı sigorta şirketi olan aracın karıştığı trafik kazasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının tahsiline yönelik tazminat davasıdır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracı işletenin ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, maddenin devamında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin araç sürücüsünün veya kullanılmasına yardımcı olan kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Kanunun 90.maddesinde ” zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” denilerek tazminatlar ve hesaplama şekli kanunda gösterilmiştir. Kanunda ayrıca söz konusu tazminatlara ilişkin bu kanunda düzenlenmeyen hususlar hakkında 6098 Sayılı TBK’nun haksız fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Aynı kanunun 91.maddesinde ise işletenlerin bu kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu ve hüküm bulunmadığı hallerde TBK’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri dikkate alındığında, trafik kazasında kusuru ile bir kişinin ölümüne ya da yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet veren araç sürücüsü kusuru oranında araç işleteni ile birlikte ve zorunlu mali sorumluluk sigortası düzenleyen sigorta şirketi poliçe teminat limiti kapsamında sorumludur.
Kazaya ilişkin kusur durumunun değerlendirilmesi amacıyla mahkememizce alanında uzman Makine Mühendisi bilirkişiden rapor alınmış ve bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporu ve taraflar arasında düzenlenen trafik kazası tespit tutanağı dikkate alındığında; davalı araç sürücüsünün sevk ve idaresindeki aracın gündüz vakti meskun mahalde görüşün açık olduğu ve zeminin asfalt kaplı olduğu yolda 28.05.2021 tarihi ve saat 11.40 sıralarında İzmir İli, Bornova İlçesi, Osmangazi Mahallesi … sokak üzerinde sokağı takiben çıkış eğimli sokakta seyir halinde kendi beyanına istinaden “yolda aracımla durup tekrar hareket etmem istemem sırasında aracımı kaydırıp sol arka tampon kısmından … plakalı araca sol arka ve ön kapı kısmına çarptım” şeklinde açıklaması da dikkate alınarak … sokakta park halinde olan … plaka sayılı davacı aracının sol yan kısımlarına çarpması sonucunda oluşan maddi hasarlı trafik kazasında yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, aracının hızını ve görüş alanını kontrol altında bulundurmadığı, ön tedbir almadan ve itina göstermeden aracını durdurarak tekrar hareket edeceği esnada aracın hakimiyetini kaybedip kendi yol bölümünde aracı tutma becerisini göstermeyerek bu tavrı ile kayarak sol istikametinde bulunan park halindeki davacıya ait araca çarpması nedeni ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84-c maddesi ile aynı kanunun 67.maddesindeki kuralı ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün kazanın oluşumunda bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacıya ait araçta değer kaybı meydana gelip gelmediği yönünden yapılan değerlendirmede yargıtay ve İzmir BAM yerleşik içtihatları da göz önünde bulundurularak araçtaki değer kaybının aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza sonrasında onarıldıktan sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki fark olduğu, bu kapsamda davacıya ait aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 310.000,00 TL olduğu, aracın kazadan sonra onarılması sonucunda oluşan ikinci el piyasa rayiç değerinin 290.000,00 TL olduğu, davacıya ait araçta 20.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği, davalı araç sürücüsü araç işleteni ve sigorta şirketinin değer kaybından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 13.10.2021 tarihinde 7.000,00 TL. değer kaybı bedeli ödenmiş olduğu, ayrıca sigorta şirketi tarafından kaza nedeni ile davacıya ait araç için 3.650,00 TL rücu ödemesi yapıldığı, kaza tarihi itibari ile poliçe limitinin 43.000,00 TL olduğu, yapılan ödemeler mahsup edildiğinde davalı sigorta şirketinin 32.350,00 TL bakiye poliçe limiti kapsamında sorumlu olduğu, davalının sorumlu olduğu bakiye değer kaybı bedelinin 13.000,00 TL olduğu, davalı araç işleteni ve sürücüsünün haksız fiilin meydana geldiği kaza tarihinden itibaren faizden sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin ise sigorta şirketi tarafından davalıya ödenen değer kaybı bedelinin ödeme tarihi olduğu, davalı sigorta şirketine bu tarihten itibaren faiz talep edilebileceği, davacı tarafça talep artırım dilekçesinde alacağın 13.000,00 TL olarak belirlendiği ve harcın ikmal edildiği ve bu nedenle talep edilen 13.000,00 TL değer kaybının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesi gerektiği, davalı araç sürücüsü ve araç sahibi işleten yönünden dava haksız fiilden kaynaklı dava olması nedeni ile arabuluculuk ücretinin davalı sigorta şirketine yükletilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE;
2-13.000-TL değer kaybı tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden 13/10/2021 tarihinden itibaren, davalı … ve … yönünden kaza tarihi olan 28/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ( davalı sigorta şirketinin 32.350-TL bakiye poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla)
3-Alınması gereken 888,03-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 59,30- TL nispi harç ile 220,30-TL tamamlama harcı indirildikten sonra kalan 608,43-TL harcın davalılardan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yatırmış olduğu 59,30-TL başvurma harcı ile 59,30-TL nispi harç ve 220,30-TL tamamlama harcı toplamı 338,90-TL’nin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 700,00-TL bilirkişi ücreti 290,80-TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 990,80-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalı sigorta şirketinden alınarak, Hazineye gelir kaydına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde isteği halinde kendisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı sigorta şirketi vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2022
Katip
e-imzalıdır.

Hakim
e-imzalıdır.