Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1006 E. 2022/549 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1006
KARAR NO : 2022/549

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; …/…/… tarihinde müvekkilinin araç maliki olduğu ve sürücü … … ve idaresindeki … … … plakalı araç ile araç maliki ve sürücü … … …’ın sevk ve idaresindeki … … … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kaza sonrası tanzim edilen kaza tespit tutanağında görüleceği üzere müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığı, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın tespiti için dosyanın eksper … …’a teslim edildiği ve hasarın ekspertiz raporunda araç hasar bedelinin KDV dahil 44.910,41 TL olduğunun tespit edildiği, ekspertiz hizmet bedeli olarak … …’a ekteki faturada da görüleceği üzere 794,92 TL ödeme yapıldığı, ilgili aracın kaza tarihini kapsar şekilde … poliçe numarası ile … Sigorta A.Ş’nin teminatı kapsamında olduğu, müvekkilinin aracının hasara uğramasına sebebiyet veren … … … plakalı aracın kaza tarihinde maliki ve işleteninin … … … olduğu, aleyhine başvuru gerçekleştirilen sigorta şirketinin, müvekkiline ait mağdur araca ait hasar tazmin yükümlülüğünü yerine getirirken orijinal yedek parça bedelleri üzerinden KDV de eklenmek suretiyle ödemede bulunmasının gerektiği, yedek parça maliyeti üzerinden iskonto uygulanmaması gerektiği, … Sigorta A.Ş’ye 16/04/2021 tarihinde yapılan yazılı başvuruya istinaden müvekkilinin uğradığı zararın giderilmesine yönelik ilgili sigorta şirketince hiçbir ödeme gerçekleştirilmediği, başvurunun 19/04/2021 tarihinde tebellüğ ettiği, müvekkilinin uğramış olduğu hasar bedeli zararının, KDV gideri ile ekspertiz hizmet bedelinin tazmini için arabuluculuk yoluna başvurulduğu ancak anlaşma sağlanamadığı, hasar tespit hizmet bedeli olarak ödenmiş olan 794,92 TL’nin karşılanmadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davada şimdilik, HMK m. 107/2 gereği; 100,00 TL hasar bedeli, 794,92 TL ekspertiz hizmet bedeli olmak üzere toplam: 894,92 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve sigorta şirketi yönünden poliçe teminat limitleri dahilinde ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … … … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı … … … vekilince sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; dava ve taleplerin zamanaşımına uğradığı, davaya konu kazada müvekkiline atfı kabil hiçbir kusur bulunmadığı, kazanın oluşunda müvekkilinin kusursuz olduğu, kazanın oluşunda davacı tarafın tam kusurlu olduğu, dilekçe ekinde sunulan ekspertiz raporunu kabul etmedikleri, yedek parça ve işçilik tutarları ile fatura ve benzeri giderleri kabul etmedikleri, iddia olunan hasarın fahiş olduğu, huzurdaki davanın, HMK 107 ve 109 uncu maddeleri uyarınca belirsiz alacak ya da kısmî davaya konu olamayacağı, davacının iddia ettiği hasarın maddi ve belirli bir miktar olduğu, müvekkilinin arabuluculuk görüşmelerine çağrılmadığı ve katılmadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı sigorta şirketi vekilince sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca; alacağın miktarının belli olmaması halinde belirsiz alacak davası açılabildiği, somut olayda ise davacı tarafın, davaya konu talepler yönünden talep konusunu belirlediği ve fakat davasını yine de belirsiz alacak davası olarak ikame ettiği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacı tarafın dava konusunun tamamen ve açık şekilde belirli olduğunu iddia etmesine rağmen davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukuka aykırı olduğu, müvekkili şirketin sorumluluğunun, sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğu, kazaya karışan … … … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğu, müvekkili şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limiti ise kaza tarihi itibariyle araç başına 43.000,00 TL olduğu, dosya üzerinde yapılan tüm ödemelerin poliçe teminat limitinden mahsup edilmesi gerektiği, öncelikle, mükerrer ödeme ve sebepsiz zenginleşmenin engellenmesi için konu kaza nedeniyle sigortalı veya kasko sigortacısı tarafından zarar görene ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun tespitini talep ettikleri, kabul anlamına gelmemek kaydıyla somut uyuşmazlıkta, dosyaya bakiye ödeme ve onarıma ilişkin de herhangi bir fatura sunulmadığı, karşı yandan aracın onarılıp onarılmadığı konusunda bilgi sorulmasının, aracın onarılması halinde onarıma ilişkin fatura ve diğer belgelerin dosyaya sunulmasının istenmesinin talep edildiği, yokluklarında tanzim ettirilen ekspertiz raporu için istenen tespit gideri ve kusur rapor ücreti poliçe kapsamında karşılanabilecek meblağ niteliğinde olmadığı, işbu dava kapsamında ekspertiz ücretinin reddinin gerektiği, davacının tek taraflı olarak düzenletip dosyaya sunduğu tespit raporunun kabulünün mümkün olmadığı, dolayısıyla Yargıtay kararı gereği kullanılması mümkün olmayan eksper raporu için ödenen ücretin de “makul gider” olarak değerlendirilemeyeceğinin ortada olduğu, davacının bu raporu aldırmak için yaptığı giderden müvekkili sigorta şirketinin sorumlu tutulmamasının gerektiği belirtilerek açıklanan nedenlerle talep belirli halde olmasına karşın belirsiz alacak davası nevinde ikame edilen davanın usulden reddine, TTK. Md. 1447 kapsamında hasar ile beyanın uyumlu olup olmadığının araştırılmasına, talebin cevap dilekçesinde belirtilen ve re’sen gözetilecek nedenlerle esastan reddine, zarar sorumluları tarafından davacıya daha önce ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasına, ret taleplerinin kabul edilmemesi halinde; kabul anlamına gelmemek kaydı ile değer kaybı ve kusur yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına ve tarafların kusur durumu ile bakiye teminat limiti gözetilerek hüküm kurulmasına, talebin kabulü halinde, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı’nın yazı cevabı, davalı sigorta şirketinin müzekkere cevabı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Müdürlüğü’nün yazı cevabı, kusur ve otomotiv bilirkişisi … … tarafından sunulan 09/05/2022 havale tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 12/04/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın kusur ve otomotiv bilirkişisi … …’e tevdi ile uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak davacının davalılardan hasar bedelinden kaynaklı alacağı olup olmadığının ve ayrıca ekspertiz ücretinden kaynaklı alacağı olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesi ile kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumlarının belirlenmesine yönelik hazırlanacak raporun Mahkememiz dosyasına sunulmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 09/05/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. incelenmesinde” davacıya ait olan araç sürücüsü …’nın kazaya etken nitelikte davranışlarının olmadığı, davalı …’in ise kazaya etken niteliğinde davranışlarının olduğunun belirtildiği, kaza nedeni ile davacı aracında toplam 44.309,00 TL hasar meydana geldiğinin ve 794,92 TL ekspertiz rapor ücretinin rayiç değerlere uygun olduğunun” belirtildiği, raporun taraf vekillerine 15/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketince rapora itiraz ile ATK’dan rapor alınmasının talep edildiği, davacı ve davalı … tarafından rapora beyan yahut itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafında 24/05/2022 havale tarihli değer artırım dilekçesinin sunulduğu, başlangıçta belirtilen 100,00 TL’lik hasar tutarının rapor doğrultusunda 44.309,00 TL’ye yükseltildiğinin belirtildiği ve 43.000,00 TL’sinden sigorta şirketinin temerrüt tarihinde itibaren, 44.309,00 TL’sinden ise …’in olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile 794,92 TL hasar ekspertiz giderinin de yine davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği ayrıca davalılarda arabulculuk vekalet ücretinin tahsilinin de talep edildiği, dilekçenin davalılar vekillerine ayrı ayrı 29/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketi vekilince talep artırım dilekçesine itirazda bulunulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde …/…/… tarihinde dava dışı … … sevk ve idaresindeki … … … plakalı sayılı otomobil ile davalı … … …’ın sevk ve idaresindeki … … … plaka sayılı otomobil arasında maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kaza neticesinde araç sürücülerince kendi aralarında aynı tarihli trafik kazası tespit tutanağının tutulduğu, … tarafından sevk ve idare edilen aracın Mahkememiz davacısına ait olduğu ve … tarafından sevk ve daire edilen aracın kaza tarihi itibariyle diğer davalı olan sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olduğu, bu kazadan kaynaklı olarak hasar giderilmesi talebi ile davalı sigorta şirketine KTK 97. maddesi uyarınca 19/04/2021 teslim tarihli dilekçe ile başvuruda bulunulduğu davalı yanca hasara ilişkin herhangi bir ödemenin yapılmadığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında uyuşmazlığın meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, bu kazadan kaynaklı davacı aracının hasara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise hasar bedelinin tespiti ile davalıların hasardan kaynaklı sorumlu olup olmayacakları sorumlu olmaları halinde ne şekilde ve ne suretle sorumlu olacaklarının belirlenmesi ile davacı yanca ekspertiz ücretinin davalılardan tahsili yönündeki talebin yerinde olup olmadığı, yerinde ise ekspertiz ücretinin ne şekilde ve ne suretle davalılardan tahsili yönünde değerlendirme yapılacağı hususlarına yönelik yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate esas trafik kazasından kaynaklı hasar bedelinin ve ekspertiz ücretinin tahsiline yönelik maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına kazandırılan rapora yönelik davalı sigorta şirketi tarafından itiraz edildiği görülmekle bu husu kapsamında yapılan inceleme neticesinde; itirazların bir kısmının aksi iddia edilmekte ise de hali hazırda raporda karşılandığı, bir kısmının ise resen değerlendirilmesi gereken itirazlardan olduğu, raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği ve alanında uzman bir bilirkişi tarafından hazırlandığı anlaşılmakla birlikte raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmış ve ATK’dan rapor alınmasına yönelik talebin reddine karar verilmiş, bu kapsamda kusur durumu ve nihai hasar durumuna yönelik değerlendirme hariç olmak üzere her ne kadar davalı yanca yapılan itirazda KDV’nin uygulanmasının yerinde olmadığı ve ayrıca iskontonun uygulanması gerektiği belirtilmiş ise de Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 26/10/2015 tarihli, 2015/2185 esas ve 2015/11238 karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi talep konusu olan hasarın tespiti halinde davalı tarafça hasardan KDV dahil sorumlu olunduğundan bu yöndeki hesaplamanın yerinde olduğu gibi davacının araç hasarını davalı taraf ile anlaşmalı olan tamir istasyona aracılığı ile gidermesi yönünde davacıya külfet yüklenemeyeceği, kaldı ki aracın anlaşmalı olmayan tamir istasyonu aracılığı ile onarımının yapıldığından ve iskontonun davalı anlaşmalı olan tamirhanelerde tamir edilmesi halinde uygulanabilir olduğu hususunun Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 04/04/2016 tarihli, 2015/14700 esas ve 2016/4229 Karar sayılı ilam ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi tarafından belirlenen yedek parça fiyatlarının iskonto uygulanmasının gerek olmadığı ve dolayısı ile bu anlamda bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın yerinde olduğu kanaatlerine varılmıştır.
Dava trafik kazasından kaynaklı hasar bedelinin tazminine yönelik olduğundan talebin aynı zamanda haksız fiil çerçevesinde ileri sürüldüğü kanaatine varılmakla birlikte somut olay bakımından haksız fiilin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti ile değerlendirmesinin yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; …/…/… tarihinde İzmir İli … İlçesi … semti, … Caddesi … sokak üzerinden davalı … tarafından sevk ve idare edilen … … … plaka sayılı aracın park halinden çıkış yaptığı esnada aracın ön kısımları ile aynı sokak üzerinde ve karşı yönden gelen ve dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … … … plaka sayılı aracın ön kısımlarından çarpıştığı ve … aracının çarpmanın etkisi ile direğe çarparak durduğu şekilde oluşa gelen trafik kazasında davalı …’in yola gereken dikkatini vermeyerek, görüş alanını yeterince kontrol etmeyerek park halinden çıkış yapması ile dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve bu nedenle eyleminin eyleminin 2918 sayılı yasanın 46/1-c bendi ve 84/1-g bendini ihlal ettiğinden bu kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, davacı tarafa ait araç sürücüsü …’ın ise kural ihlalinde bulunmadığı gibi kazayı önlemek amacıyla ayabileceği herhangi bir önleminin bulunmaması nedeniyle kusursuz olduğu kanaatine varılmış, söz konusu kusurlu hareket neticesinde davacı aracının yedek parça işçilik ve KDV dahil hasar tutarının 44.309,00 TL olduğu, davalılarca bu tutara yönelik herhangi bir tutarda ödeme yapılmadığı, araçta oluşan hasar ile kaza arasında illiyet bağının bulunduğu ve davalı araç sürücüsünün davranışının hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla işbu dava açısından davacı tarafın lehine haksız fiilin koşulların oluştuğu ve bu kapsamda davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Ayrıca her ne kadar davalı yanlarca kabul edilmemekte ise de davacı aracında bu kaza nedenle karşılanmamış hasar olduğu anlaşıldığından davacı yanın dava açmadan evvel aracındaki hasarın tespitine yönelik ekspertiz firmasından rapor alınmasına yönelik rapor ücretinin davalılardan tahsili bakımından da talepte bulunulmasında da hukuki yaranın bulunduğu kanaatine de varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda oluş şekli belirtilen davaya konu trafik kazasından kaynaklı davacı aracında toplamda 44.309,00 TL tutarda hasar meydana geldiği, araçtaki oluşan bu zarar tutarı kapsamında yapılan değerlendirme sonucu aracın yaşı, teknik özellikleri gibi bir takım özellikler göz önünde bulundurulduğunda aracın tamirinin ekonomik olduğu ve bu kapsamda pert-total işlemine tabi tutulmasını gerektirir bir durum olmadığı, söz konusu hasarın kaza ile uyumlu olduğu, söz konusu hasarın oluşumuna davalı yana kaza tarihini kapsar biçimde sigortalı araç sürücüsü diğer davalı …’in tam kusurlu eyleminin sebebiyet verdiği anlaşılmakla birlikte davalı sigorta şirketinin zarar tutarından teminat limiti olan 43.000,00 TL yönünden 2918 sayılı yasanın 91. maddesi uyarınca, diğer davalı araç sürücüsünün ise 6098 sayılı yasanın 49 vd maddeleri gereği ayrı ayrı sorumluluklarının olduğu, her ne kadar aksi iddia edilmekte ise de gerek dava dilekçesi ile ileri sürülen tutar gerekse de değer artırımına konu edilen tutar yönünden kaza tarihi göz önüne alındığında istemin zamanaşımına uğramadığı, yine aksi iddia edilmekte ise de davalı sigorta şirketinin sorumluluk limiti üzerinden kendisine yapılan başvuru tarihi göz önüne alındığında 01/05/2021 tarihi itibariyle, diğer davalının ise olay tarihi itibariyle temerrüte düşeceği kanaatlerine varılmakla birlikte açılı davanın kabulü ile davacı aracının uğradığı hasar miktarı olan 44.309,00 TL’nin (davalı sigorta şirketinin bu tutarın teminat limiti olan 43.000,00 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 01/05/2021 tarihinden, diğer davalı yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı yanca talebe konu edilen 794,92 TL ekspertiz ücretinin yargılama gideri adı altında aşağıdaki şekilde davalılardan alınarak davacıya verilmesi gerektiğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı tarafça AAÜT 16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerinden kaynaklı vekalet ücretinin davalılardan tahsili yönünde talepte bulunulmuş ise de söz konusu tarifenin ilgili maddesinde belirtilen ücretinin vekil ile müvekkil arasındaki iç ilişkiye dahil olduğu yargılama ile ilgisinin olmadığı ve dolayısıyla bu hususun yargılama giderleri olarak talebe konu edilemeyeceği kaldı ki söz konusu tutar vekil müvekkil iç ilişkisi mahiyetinde talep edilebilir şekilde düzenlendiği anlaşılmakla söz konusu tarifede belirtilen ücretin davalıdan tahsilinin de mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile …/…/… tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı davacı aracının uğradığı hasar miktarı olan 44.309,00 TL’nin (davalı sigorta şirketinin bu tutarın teminat limiti olan 43.000,00 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 01/05/2021 tarihinden, diğer davalı yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 3.026,75 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 814,30 TL (59,30 TL peşin harç ile 755,00 TL tamamlama harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 2.212,45 TL karar ve ilam harcının;
– 2.147,08 TL’sinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
– Arta kalan 65,37 TL’sinin ise davalı … …DAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutarlar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 873,60 TL (59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru ve 755,00 TL tamamlama harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 965,30 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama gideri ile 794,92 TL ekspertiz ücreti toplamından oluşan toplam 2.633,82 TL’nin,
– 2.556,01 TL’sinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
– Arta kalan 77,81 TL’sinin ise davalı … …DAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 179,70 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 6.560,17 TL vekalet ücretinin;
– 6.390,00 TL’sinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
– Arta kalan 170,17 TL’sinin ise davalı … …DAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
– Davacı tarafından talep edilen A.A.Ü.T. 16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerinden kaynaklı vekalet ücret talebinin REDDİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu … … ‘e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALI SİGORTA ŞİRKETİNDEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair davacı vekili ile davalı … … … vekilinin yüzlerine karşı diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 30/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır