Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/94 E. 2021/731 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/94 Esas
KARAR NO : 2021/731

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından davalı borçlu tacir … aleyhine 25.09.2019 tarihinde İzmir … İcra Müdürlüğü’nde … E. sayı ile aralarındaki açık hesap ilişkisinden kaynaklanan bakiye alacak için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, borçlu tacir …’un ise 10.10.2019 tarihinde yasal süresi içinde müvekkil şirkete borcu bulunmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, müvekkilinin borçlu …’a borçlunun ticari faaliyeti olan kara yolu ile şehirler arası yük taşımacılığı sebebiyle 05.06.2018 tarihinden bu yana motorin satımı gerçekleştirdiğini ve bu satışa ilişkin açık faturaların tümünü de 07.11.2018 tarihinde Vergi Usul Kanunu m.231/5’e uygun olarak düzenlendiğini, müvekkil şirket ile borçlu tacir arasında yaklaşık iki yıl boyunca motorin alım satımına dair ticari ilişki devam ettiğini, buna ilişkin olarak müvekkil şirket tarafından kendisinin kestiği faturalar ile borçlu tarafından gerek çek gerek havale yolu ile gerçekleştirilen ödemelerin açık hesap biçiminde tutulduğunu belirterek borçlunun haksız olan itirazının iptaline, takibin devamına, %100 icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığından davanın inkar çerçevesinde savunulduğu, dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlandığı görülmekle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosya aslı, Uşak Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı’nın yazı cevabı, Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı’nın yazı cevabı, Sivaslı Kaymakamlığı Malmüdürlüğü’nün yazı cevabı, Karşıyaka Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazı cevabı, bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 615,74 TL cari hesap bakiye alacağı üzerinden ilamsız haciz yoluyla takip başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, iş bu davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 08/06/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak incelenmesi ve davalı tarafın itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesi şeklinde dosyanın Mahkememizce resen seçilecek SMMM Bilirkişisine tevdi ile davacı/davalı defterleri üzerinde yapılacak inceleme neticesinde hazırlanacak raporu mahkememiz dosyasına sunulmasının istenilmesi üzerine dosyanın SMMM bilirkişisi …’a tevdi edildiği, adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 07/07/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “Mahkeme dosyası ve içindeki belgeler ile yasal defter kayıtlarının ve dayanağı belgelerin tetkiki sonucunda ve rapor içinde açıklanan nedenlerle; Davacı … A.Ş.’i ile davalı …” un arasında (2018 yılı kayıtlı resmi defter kayıtları) yukarıda dökümü yapılan ve defter kayıtları bulunan bilgiler ile ticari bir iş ilişkisi olduğu, İcra takibine konu Fatura alacağının bakiyesinin oluşturduğu beyan edilen alacağın tamamının … adına düzenlendiği, davacı defterlerinde yine aynı firmanın adı görüldüğü, Davacının incelemeye sunulan 2018 yılı ticari yasal defterlerinin ,6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Sayın Mahkemenin 23.03.2021 tarihli yazısı ile davacı ve davalının Sivaslı Mal Müdürlüğü ve Karşıyaka Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan Ba — Bs beyannamelerini istettiği, beyannamelerin ve borç/alacak tutarlarının aynı olduğu birbirini teyit ettiği tespit edilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre; fatura, emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (213 sayılı VUK 229. md.). Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” (TTK 21/1). Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2). Dosya kapsamında faturalara yada içeriğine itiraz edildiğine dair evrak bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, Davacı vekilinin dava dilekçesinde davasını ticari defter/belgelere ve yasal her türlü delile dayandırdığı, vergi beyannamelerinin de defterlerin dayanak belgesi niteliğinde olduğu, davacı tarafın 615,74 TL alacaklı olabileceği, davalının bu miktar için borçlu olabileceği sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Davacı … A.Ş.’nin İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına istinaden 25.09.2019 icra takibi tarihi itibari ile davalı …’dan 615,74 TL tutarında asıl alacağı bulunduğu” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı taraflarca beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; Davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, bulunduğunun anlaşılması halinde bu alacağın dayanağını teşkil eden cari hesap ilişkisinin ne zaman başladığı ve ne şekilde devam ettiği ve bu kapsamda davalı aleyhine başlatılan İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına konu edilen tutarda davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, istem konusu edilen icra inkar tazminatının yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan esas itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan rapora karşı taraflarca itiraz ya da beyanda bulunulmamış ise de raporun konusunda uzman bir bilirkişi tarafından düzenlendiği, söz konusu raporun davacı kayıtlarının tetkiki yönünde incelemesinin yerinde olduğu görülmekle raporun hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde yasal ihtarat gereği davacı tarafça ticari defter ve belgelerin yerinde incelemesine esas adres bildiriminde bulunulduğu ve ancak davalı tarafça yasal ihtarata rağmen 6100 sayılı HMK’nın 222/3 maddesi gereğince yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmakla davacı yan kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, bu kapsamda taraflar arasındaki ticari faaliyetin 10/03/2018 tarihinde benzin alımı ile başladığı, davacı tarafça bu ilişkiye mahsuben davalı yana faturalar tanzim edildiği, davalı tarafça bu faturalara çek ile kredi kartı ile ve banka havalesi yolu ile ödemelerde bulunulduğu, davacı tarafça 2018 yılı içerisinde KDV dahil toplamda davalı aleyhine 234.522,24 TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı tarafça ise bu faturalara mahsuben yukarıda belirtildiği şekilde toplamda 233.906,50 TL ödeme yapıldığı, davacı kayıtlarına göre davalıdan icra takip tarihi itibariyle 615,74 TL tutarında alacaklı olunduğu, taraf BA – BS formlarının karşılaştırılmasında ise bu kayıtların alacak ve borç tutarları yönünden birbirlerini teyit ettikleri görülmüştür.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraflar arasında 10/03/2018 tarihinde başlayan ticari ilişki uyarınca davacı tarafça davalı aleyhine yukarıda belirtilen tutar kadar fatura tanzim edildiği, davalı tarafça ise yine yukarıda belirtildiği şekilde ödemelerde bulunulduğu, taraf BA – BS formları, davalı tarafın kayıtlarının işbu dava dosyası kapsamında 6100 sayılı HMK’nın 222/3 maddesi uyarınca delil olarak kabul edilebileceği hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının davalıdan 615,74 TL tutarında icra takip tarihi itibariyle alacaklı olacağı kanaati ile açılı davanın kabulü ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 615,74 TL’nin tahsili bakımından devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,50 oranında ve değişen oranlarda yıllık faiz uygulanmasına, yasal şartları oluştuğu kanaati ile İİK 67/Son gereği hüküm olunan tutarın % 20’si olarak hesaplanan 123,14 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 615,74 TL’nin tahsili bakımından devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,50 oranında ve değişen oranlarda yıllık faiz uygulanmasına,
– İİK 67/Son gereği hüküm olunan tutarın % 20’si olarak hesaplanan 123,14 TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcı evvelce mevcut dava dosyası ve mevcut dosyasına yatırılan harç tutarı göz önüne alındığında tahsil edilmiş olduğundan mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yatırılan 108,80 TL (54,40 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcından oluşan) ile gider avansından kullanılan 904,70 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.013,50 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 45,30 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Gereğince hesaplanan 615,74 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dosya arasında bulunan İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen Müdürlüğe İADESİNE,
7- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
8- Dair tarafların yokluğunda miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.05/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır