Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/785 E. 2021/479 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/785 Esas
KARAR NO : 2021/479

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı – borçlu tarafın, müvekkili şirketten aralarındaki ticari ilişkiye dayanarak mal aldığı ancak müvekkiline olan 10.401,37 TL’lik bakiye cari hesap borcunu ödemediği, bunun üzerine taraflara arasındaki 10/09/2019 düzenleme tarihli 1.885,28 TL tutarlı ve 05/09/2019 düzenleme tarihli 29.254,69 TL tutarlı irsaliyeli faturalara dayanarak İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın takibe borcu olmadığından bahisle haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durduğu, açıklanan ve resen göz önüne alınacak nedenlerle davanın kabulü ile davalı – borçlunun İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı – borçludan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı – borçluya yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği,
Davalı tarafından süresinden sonra cevap dilekçesi verilmekle taraf teşkili sağlanmış iş bu dava bakımından davala tarafça davanın inkar çerçevesinde savunulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER:
İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası aslı, Balçova Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Yamanlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazı cevabı ve bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 10.401,37 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 10/09/2019 düzenleme tarihli 1.885,28 TL tutarında ve 05/09/2019 düzenleme tarihli 29.254,69 TL tutarında fatura olarak belirtildiği, yapılan itiraz üzerine takibin durduğu ve iş bu davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 16/03/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın mahkememizce resen seçilecek SMMM bilirkişisine tevdi ile mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti doğrultusunda hazırlanacak raporun dosyamıza sunulmasının istenilmesi üzerine dosyanın SMMM Bilirkişisi …’a tevdi edildiği, adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 08/04/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporda her iki taraf ticari kayıtlarının da incelendiği anlaşılmakla raporun sonuç kısmında aynen “Davacı ve davalı arasında ticari bir faaliyetin olduğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre; fatura, emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (213 sayılı VUK 229. md.). Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” (TTK 21/1). Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2), tarafların defter kayıtlarının fatura kayıtları yönünden birbirini teyit ettiği, farklılığın nedeninin davalı defterinde yukarıda dökümü yapılan faturalardan iade faturasının sehven muhasebe kayıtlarına 120 Alıcılar hesabına borç (İade fatura tutarı 20.736,59.-TL) kaydedilmesinden kavnaklandığı.320 satılar hesabına kaydedilen 31.139,98.-TL Fatura alacağı, yani: 31.139,98 -2 0.736,59 = 10.401.37.-TL dava konusu alacak rakamına tekabül ettiği, dosya kapsamında davacı yanın fatura muhteviyatlarındaki ürünlerin teslim ettiği, davalı tarafından ürünlerin teslim alındığı, bu ürünlerden bir kısmı için iade faturası düzenlendiği iade faturası ve satış faturalarının davacı ve davalı tarafından kabul edilip resmi defter kayıtlarında yer aldığı; muhasebe kayıtlarının birbirini teyit ettiği, davacı ve davalı vekilinin dava dilekçesinde davasını ticari defter/belgelere ve yasal her türlü delile dayandırdığı, vergi beyannamelerinin de defterlerin dayanak belgesi niteliğinde olduğu . davacı ve davalı tarafın resmi defter kayıtlarının birbiriyle örtüştüğü tespit edilmiştir. Davacı … … İnşaat Malzemeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına istinaden ….12.2019 icra takibi tarihi itibari ile davalı …’ den 10.401,37.-TL tutarında asıl alacağı bulunduğu” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı taraflarca beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; davacı tarafından yukarıda bahsedilen icra dosyasına dayanak teşkil eden faturalardan kaynaklı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, söz konusu faturaların davalı tarafından 2019 yılı Eylül ayında Balçova Vergi Dairesi’ne bildirdiği BA formunda davacı yana ilişkin 2 belge üzerinden ….389,00 TL’lik borcun aynı faturalar olup olmadığı, davalının itirazında haklı olup olmadığı ve ayrıca istem konusu edilen icra inkar tazminat talebinin yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Taraf kayıtlarının tetkiki neticesinde dosyaya sunulu raporlara taraflarca itiraz ya da beyan dilekçesi sunulmamış ise de davalı tarafından sunulu itiraz göz önünde bulundurulmak suretiyle yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, taraflar arasında alım satıma dair bir ticari ilişkinin bulunduğu, bu ilişkiye mahsuben davacı kayıtlarına göre davacı tarafından davalı aleyhine 2019 yılında iki adet olmak üzere toplam 31.139,99 TL tutarında fatura tanzim edildiği, söz konusu faturaların davacı taraf ticari defter ve kayıtlarında bulunduğu ve ayrıca BS formu ile bildirildiği, davalı tarafından davacı tarafa 2019 yılı içerisinde 20.738,59 TL tutarında iade faturası tanzim edildiği, davalı kayıtlarına göre ise söz konusu iki adet olmak üzere toplam 31.139,99 TL tutarındaki faturaların kayıt altına alındığı, söz konusu faturaların davalı taraf ticari defter ve kayıtlarında bulunduğu ve ayrıca BA formu ile bildirildiği, davalı tarafından davacı aleyhine 20.738,53 TL tutarındaki faturanın alıcılar hesabına borç olarak kayıt edildiği edildiği ve ancak bilirkişi tarafından sunulu raporun ekindeki muavin döküm kayıtlarının davalı yetkilisine imzalatıldığı görülmüş. Böylece esasen taraf kayıtları arasındaki farklılığın davalı tarafından iade faturasının satıcılar hesabına borç olarak işlenmesi gerekmesine rağmen alıcılar hesabına borç olarak işlenmiş olmasından yani muhasebesel bir hatadan kaynaklandığı görülmekle defter ve kayıtların birbirleri ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça sunulu raporlara itiraz edilmemiş ise de takibe dayanak faturaların davalı defterinde itiraz olmaksızın kayıtlı olması hususunun fatura içeriği malların davalı tarafa teslim edildiği yönünde adi karine oluşturduğu bu hususun aksinin ispatının davalı tarafta olduğu ve ayrıca her iki tarafın defterlerindeki yukarıdaki açıklama göz önünde bulundurulduğunda iade fatura tutarının da aynı olduğu dolayısı ile karşılıklı kayıtların birbirleri ile uyumlu olması ve dolayısı ile artık davacı tarafın takibine konu ettiği faturaların içeriği ürünlerin davalı tarafa tesliminin kanıtlanmış olduğu göz önüne alındığında aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı kanaatiyle davalı tarafın itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dosya tarafları arasında alım satıma dair bir ticari ilişkinin bulunduğu, bu ilişki kapsamında davalı tarafından takibe dayanak yapılan faturaların davacı aleyhine düzenlendiği ve her iki taraf kayıtlarında da bulunduğu, davalı tarafından bir ilişki kapsamında düzenlenen iade faturasının da her iki taraf kayıtlarında bulunduğu ve böylece taraf kayıtlarının birbirleri ile uyumlu olduğu ve her iki taraf kayıtlarına göre de davacının davalıdan cari ilişkiden kaynaklı olarak 10.401,37 TL tutarında alacaklı olduğu, taraf vergi beyanname kayıtlarının da birbirleri ile uyumlu olduğu gözetilmek suretiyle dosyaya sunulu bilirkişi raporunun da bu kapsamda hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davalı tarafından yapılan itirazın yerinde olmadığı ve bu kapsamda açılı davanın kabulü ile İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 10.401,37 TL alacağın tahsili bakımından aynen devamına, asıl alacağın yıllık %13,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, şartları oluştuğu kanaatiyle İİK 67/son gereği hükmolunan tutarın %20’si olarak hesaplanan 2.080,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 10.401,37 TL alacağın tahsili bakımından aynen devamına, asıl alacağın yıllık %13,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2- İİK 67/son gereği hükmolunan tutarın %20’si olarak hesaplanan 2.080,27 TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
3- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 710,52 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 177,63 TL (125,62 TL peşin harç ile icra dosyasından alınan 52,01 TL’den oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 532,89 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
4- Davacı tarafından yatırılan 180,02 TL (125,62 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcından oluşan) ile gider avansından kullanılan 841,00 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.021,02 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 109,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Dosya arasında bulunan İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen daireye İADESİNE,
8- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’ya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
9- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 03/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır