Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/783 E. 2022/75 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/783
KARAR NO : 2022/75

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR TARİHİ : 28/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankadan imzaladığı kredi sözleşmesi ile kredi kullandığını, bu kredi sözleşmesinin teminatı olarak …’ın kefil olarak davalıya bono verdiğini, ayrıca 2/5 hissesi müvekkili …’a, 3/5 hissesi …’a ait olan taşınmazın davalı bankaya ipotek edildiğini, davalı bankanın kredi ilişkisini keserek hesabı kat etmesi sonrasında hem ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe hem de aynı alacak için kambiyo senetlerine özgü takibe giriştiğini, aynı alacak için birden fazla takibe girişilemeyeceği gibi, müvekkilinin kullandığı krediye kefil olan kredi garanti fonunun davalıya borca ilişkin kefalet tutarını ödediğini, bunun yanı sıra müvekkilinin borcun bir kısmını ödemesine rağmen girişilen takiplerde bu durumun dikkate alınmadığını ileri sürülerek, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı ve … Esas sayılı takiplerinin iptaline, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesi ile; davacı …’a müvekkili bankadan kredi kullandığını, kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, alacağın tahsili için İzmir …İcra Müdürlüğü’nün … esas ve … esas sayılı icra takiplerine girişildiğini, kredi garanti fonu tarafından bankalarına yapılan ödemenin olmadığını, hesabın kat edilmesinden sonra yapılmış bir ödeme olmadığı gibi yapılan ödemelerin borçtan mahsup edildiğini, iddiaların yerinde olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesinin savunmuştur.
Davacı vekili 27/01/2022 tarihli dilekçesi ile; müvekkilinin dava konusu iddia ve taleplerinden feragat etmek istediğini taraflarına bildirdiğini, iş bu sebeple feragat beyanları doğrultusunda hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 27/01/2022 tarihli dilekçesi ile; davacı tarafın davadan feragat ettiğini, kendilerinin yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
6100 sayılı HMK’ya göre feragat davaya son veren taraf işlemidir. Davadan feragatin hüküm ifade etmesi karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Ayrıca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Davacı vekili tarafından sunulan dilekçe ile davadan feragat edildiği ve davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisi bulunduğu anlaşıldığından davanın feragat nedeni ile reddine; davalı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerine yönelik beyanı dikkate alınarak davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 13.662,00-TL harç ile tamamlama nedeniyle alınan 17.446,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 31.027,30-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekilinin beyanı dikkate alınarak vekalet ücreti ile yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ancak sarf edilmeyen artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.28/01/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …