Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/776 E. 2021/916 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/776 Esas
KARAR NO : 2021/916

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; Müvekkil şirket ile davalı borçlu şirket arasında ticari ilişki kurulduğu, davalı tarafa ürün satışı yapıldığı, müvekkilinin davalıya 16.07.2019 ve 01.08.2019 tarihinde toplamda 4000 adet klipsli dübel ve 22.07.2019 tarihinde 8 adet delici matkap ucu satışını yaptığı ve sırasıyla 16/07/2019 tarihli … numaralı 5.941,30 TL, 01/08/2019 tarihli … numaralı 5.941,30 TL ve 22/07/2019 tarihli … numaralı 499,82 TL tutarlı e-faturalar düzenlendiğini, Ayrıca davalı şirket ile müvekkili arasında cari hesap sözleşmesi düzenlendiğini, Bahsedilen bu üç faturadan kaynaklı, davalı borçlunun toplamda 12.382,42 TL tutarında cari hesap bakiyesi oluştuğunu, düzenlenen faturaların ödeme tarihleri geçmiş olmasına rağmen ödenmemesi sebebiyle 04.10.2019 tarihinde Karşıyaka … Noterliği vasıtasıyla … yevmiye numaralı ihtarname ile karşı taraftan bir kez daha edimini ifa etmesi talep edildiği ancak davalı borçlunun borcunu ödemediğini belirterek borçlu davalının İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaline ve takibin tüm ferileri ile birlikte devamına, Davalı borca kötü niyetle itiraz ettiğinden dolayı alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği,
Dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğine rağmen davalı tarafından cevap verilmemiş böylece dilekçelerin teatisi aşamasının tamamlandığı ve davalı tarafça davanın inkar çerçevesinde savunulduğu anlaşılmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası’nın UYAP çıktısı, vergi dairelerine yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, davacı yan kayıtlarının tetkiki yönünde İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … talimat sayılı dosyası üzerinden aldırılan rapor ve davalı yan kayıtlarının tetkiki yönünde aldırılan rapor dosyamız arasındadır.
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde;e davacı tarafından davalı aleyhine 12.382,42 TL asıl alacak, 169,52 TL ihtar masrafı, 572,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.124,61 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 04/10/2019 tarihli cari hesap bakiyesi alacağı olarak belirtildiği yapılan itiraz üzerine takibin durulduğu görülmüştür.
Mahkememizce uyuşmazlığın tespiti göz önüne alınmak suretiyle davacı yan ticari defter ve belgelerinin incelenmesine yönelik kurulan ara karar gereği İstanbul … ATM’nin … talimat sayılı dosyası üzerinden SMMM bilirkişi … tarafından hazırlanan 03/06/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde özetle davacının 2019 yılı defterlerinden yevmiye ve Defteri kebirin açılış e-defter beratlarının T.T.K’nun 69. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmamış olduğu, envanter defteri tasdikinin ise yasal süresi içinde ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, Yevmiye ve Defteri kebirin kapanış e-defter beratlarının ise T.T.K’nun 69. ile 213. Sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222 inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, 2019 yılı defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, tutulması zorunlu diğer defterlerin de birbirini doğruladığı, taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu, davacının muhasebe kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 12.382,42 TL tutarında alacaklı olduğu, her iki tara BA-BS formlarının birbirleri ile uyumlu olduğu, davacı tarafından davalı tarafa gönderilen ihtarname göz önüne alınarak yapılan değerlendirme sonucu söz konusu asıl alacağın takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarının 484,70 TL olduğu ve ayrıca takip talebine konu edilen 169,52 TL tutarındaki ihtarname masrafının Mahkemenin takdirinde olduğu şeklinde kanaatlerin belirtildiği ve söz konusu rapora karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı beyan dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
Yine Mahkememizce 09/09/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği bu sefer davacı kayıtlarının incelenmesine esas rapor ve yine Mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak davalı yan ticari defter ve belgelerinin incelenmesine yönelik SMMM bilirkişisi … tarafından hazırlanan 06/10/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen” Davacı ve davalı şirketinin e-defter mükellefi olduğu, davalının ticari defter beratlarını dosyaya ibraz ettiği, tarafların ticari defterlerinin HMK M.222/1-4 ve 6102 sayılı TTK’nun 64.Maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerine göre açılış/kapanış beratlarının zamanında yapılmış olduğu görüldüğü, sahibi lehlerine delil teşkil ettiği, Davalı ve davacı yasal defterlerinin, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defter kayıtları ile kebir defterlerinin uyumlu olduğu, davalı şirketin yasal defterlerine göre; … A.Ş.’nin cari hesabının 02.01.2020 icra takibi tarihi itibari ile 12.382,42-TL tutarında alacak (davalı için borç) bakiyesi verdiği, asıl alacak kaleminin faiz hesaplamasında; tarih aralığı 08.10.2019-02.01.2019 olarak 86 gün için Ticari temerrüt faiz hesaplaması yapıldığı, “tarih aralığında gün 81 olduğu” 2020 yılı değişikliği göz önüne alınmadan ana para alacağı 2019 yılı faiz oranından hesaplandığı, (Noter ihtarının davalıya 09.10.2019 tarihinde tebliğ ihtarnamede tebliğ tarihi dahil 3 gün sure verildiği, Temerrüt tarihi 12.10.2019 olacağı 02.01.2020 tarihinde İcra takibi başlatıldığı buna göre faizi süresinin 81 gün ve 01.01.2020 tarihinde T.C.Merkaz bankası faiz oranının % 13,75 olduğu ) Yukarıda yapılan hesaplamalar ile ; Anapara Faizi – Asıl alacak olarak -12.382,42 + 533,98 = 12.916,3 TL olarak hesaplanmış olup, Davacı tarafından talep edilen 169.52.-TL’nin ihtarname masrafının Mahkemenin takdirinde olduğu” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı taraf vekillerince ayrı ayrı beyan ve itiraz dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; dosya kapsamındaki deliller uyarınca taraflar arasında alım-satıma yönelik ticari bir münasebetin bulunulduğu, söz konusu ticari ilişkiden kaynaklı olarak davacı tarafça dava açmadan evvel Karşıyaka … Noterliğinin 04/10/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile borç ihtarının davalı yana bildirildiği, borcun ödenmemesi iddiasına dayalı olarak bu sefer davacı tarafından davalı aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız takibe davalı tarafça yapılan itiraz üzerine takibin durduğu konularında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Yukarıdaki açıklama göz önünde bulundurulduğunda uyuşmazlığın; taraflar arasında cari hesaba dayanak ticari ilişkinin ne zaman başladığı ve ne şekilde devam ettiği, davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan cari hesaba dayanak teşkil eden alacağın faturadan ya da başka bir sebepten kaynaklanıp kaynaklanmadığı, faturadan kaynaklanması halinde bu faturaların dosyaya sunulan BA formunda belirtilen faturalar olup olmadığı, davalı tarafça ödeme yapılıp yapılmadığı, başka bir sebepten kaynaklanmakta ise borcun sebebinin tespiti ile davalı tarafça yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediği bu kapsamda davacı tarafça istem konusu edilen alacak tutarının davalıdan tahsili yönündeki talebinde haklı olup olmadığının ve ayrıca istem konusu edilen icra inkar tazminat talebinin yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davaya dayanak icra takibinde alacak “04/10/2019 tarihli cari hesap bakiyesi 13.124,61 TL” olarak belirtilmiş ise de icra dosya alacağını oluşturan asıl alacağın yukarıda bahsedilen, noter ihtarına konu edilen ve vadesi geçmiş olan 3 adet toplam bedeli 12.382,42 TL olan faturalar olduğu dolayısı ile esasen alacağın söz konusu bu faturalardan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davaya dayanak icra takibinin incelenmesinde iş bu itirazın iptali davasının yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Taraf kayıtlarının incelenmesine esas hazırlanan bilirkişi raporlarının bir bütün olarak değerlendirilmesinde dosya taraflara arasında alım-satıma dayalı bir ticari münasebetin bulunduğu, 2019 öncesinden devir gelen bir alacak-borç bakiyesinin bulunmadığı, davacı ve davalı kayıtlarına göre davacı tarafından davalı aleyhine 2019 yılında 7 adet fatura keşide edildiği ve davalı tarafından söz konusu faturalara mahsuben çeşitli tutarlarda ödemelerde bulunulduğu, davacı kayıtlarına göre bu ödemeler sonucu olarak davacının davalıdan 16/07/2019-01/08/2019 tarihleri arası dönemde düzenlenmiş olan 3 adet fatura tutar toplamı 12.382,42 TL alacaklı olmasına rağmen davalı kayıtlarına göre ise cari hesap kapanış işlemine yönelik muhasebe belgesi ile alacak-borç bakiyesinin sıfırlandığı ve ancak davalının 01/01/2020 tarihli açılış fişi ile davacının 12.382,42 TL alacaklandırıldığı ve böylece esasen davalı kayıtlarına göre de davacının davalıdan 12.382,42 TL alacaklı olduğu, her ne kadar davacı tarafça tutulan bir takım defterlerin kapanış tasdiklerinin yapılmamış olduğu belirtilmiş ise de esasen taraflar arası alacak-borç hesabını oluşturan fatura ve ödemelerin birbirleri ile uyumlu olduğu ve ayrıca taralar BA-BS formlarının da yine birbirleri ile uyumlu oldukları görülmekle davacı nezdinde tutulan bir takım defterlerin kapanış tasdikleri yapılmamış ise de bu kayıtlar davalı taraf defterleri ile desteklendiğinden bu durum davacı aleyhine delil oluşturmayacağı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve varılan kanaat ve tespitler göz önüne alındığında her ne kadar dosyaya kazandırılan raporlara yukarıda belirtildiği şekilde itirazlarda bulunulmuş ise de esasen taraf kayıtlarının birbirlerini desteklemesi, taraf BA-BS formlarının birbirleri ile uyumlu olması, ilişkinin ticari kayıtlara yansıma şekli, fatura ve ödeme tutarlarının birbirlerini doğrulaması hususlarının raporları hazırlayan bilirkişilerin alanında uzman bilirkişiler olduğu hususu ile bir bütün olarak değerlendirildiğinde ve bir takım itirazların aşağıda ayrıca değerlendirildiği göz önüne alınarak itirazların yerinde olmadığı anlaşılmış ve esas alacağın tespitine yönelik inceleme ve değerlendirmeyi içeren raporların hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmasının fatura içeriği ürünlerin müvekkiline teslim ettiğini ispatlamadığı belirtilmiş ise de, takibe konu edilen cari hesaba dayanak faturanın davalı defterinde itiraz olmaksızın kayıtlı olması hususunun fatura içeriği malların davalı tarafa teslim edildiği yönünde adi karine oluşturduğu bu hususun aksinin ispatının davalı tarafta olduğu ancak davalı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmakla davalının bu yöndeki savunmasının yerinde olmadığı ve fatura içeriği malların tesliminin sübuta erdiğine kanaat edinilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosya taraflara arasında alım-satım ilişkisiden kaynaklı ticari bir ilişkinin olduğu, her iki taraf kayıtlarına göre de tarafların 2019 yılı öncesine dair devir edilebilecek nitelikte birbirlerinden alacaklı ya da borçlu olmadıkları, davacı tarafından yukarıda da belirtildiği üzere 2019 yılında çeşitli tarihlerde davalı aleyhine toplam bedeli 55.099,84 TL tutarında 7 adet fatura tanzim edildiği, faturaların davalı kayıtlarında da aynı tutarda ve aynı şekilde kayıtlı olduğu, söz konusu faturalara istinaden davalı tarafından aynı yıl içerisinde çeşitli tarihlerde toplam bedeli 42.717,42 TL tutarında ödeme yapıldığı, ödemelerin davacı kayıtlarında da aynı tutarda ve aynı şekilde kayıtlı olduğu ve ayrıca taraf BA-BS formlarının da birbirlerini doğruladığı, dava açmadan evvel davacı tarafından davalı aleyhine Karşıyaka … Noterliğinin 04/10/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile söz konusu faturalardan 16/07/2019 tarihli, 22/07/2019 tarihli ve 01/08/2019 tarihli üç (3) adet toplamda 12.382,42 TL tutarındaki fatura tutarı karşılığı tebliğden itibaren 3 gün içerisinde ödeme yapılması ihtaratında bulunulduğu, ihtaratın davalı yana 09/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, taraf kayıtlarına yansıyan haricinde davalı yanca yapılan bir ödeme olmadığı gibi bunun davalı yanca da ileri sürülmediği dolayısı ile icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan söz konusu bu üç fatura tutarı karşılığı olan 12.382,42 TL tutarında alacaklı olduğu, her ne kadar aksi iddia edilmiş ise de davalının ihtarnameye konu edildiği üzere 3 günlük sürenin sonunda yani 12/10/2019 tarihinde bahse konu 12.382,42 TL asıl alacak yönünden temerrüte düştüğü, temerrüt faiz tutarı yönünden iki rapor arasında farklılık bulunmakta ise de 04/10/2021 tarihli raporda faiz yönünden yapılan hesaplamanın taraflar arası alım-satım ilişkisine esas olmak üzere yasal mevzuat ile uyumlu olduğu ve dolayısı ile davacının davalıdan söz konusu asıl alacak yönünden takip tarihi itibariyle 533,88 TL tutarda faiz talep edebileceği ve ayrıca yine her ne kadar aksi belirtilmekte ise de söz konusu noter ihtaratının az yukarıda bahsedilen ve davacının davalıdan talebinde haklı olduğu 12.382,42 TL alacağın tahsili bakımından davalı tarafı ayrıca temerrüte düşürmek üzere gönderilen ihtaratın 6102 sayılı yasanın 18/3 maddesine göre gönderildiği anlaşılmakla ihtarat masrafının da davalıdan talep edilmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla açılı davanın kısmen kabulü ile İzmir ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 12.382,42-TL asıl alacak, 533,88-TL işlemiş faiz ve 169,52-TL noter masrafı olmak üzere toplam 13.085,82-TL alacağın tahsili bakımından devamına, fazlaya ilişkin iptal talebinin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmasına, şartları oluştuğu anlaşılarak İİK 67 son gereği hükmolunan tutarın %20 si olarak hesaplanan 2.617,16-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; İzmir ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 12.382,42-TL Asıl alacak, 533,88-TL işlemiş faiz ve 169,52-TL noter masrafı olmak üzere toplam 13.085,82-TL alacağın tahsili bakımından devamına, fazlaya ilişkin iptal talebinin reddine,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmasına,
-İİK 67 son gereği hükmolunan tutarın %20 si olarak hesaplanan 2.617,16-TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 893,90 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 224,14 (158,52 TL peşin harç ile 65,62 TL icra dosya peşin harcından oluşan) harcının mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 669,76 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan (tebligat, müzekkere ve bilirkişi masrafı olmak üzere) kısmının ret kabul oranına göre hesaplanan 1.502,04 TL’si ile yatırılan 212,92 TL (158,52 TL peşin ve 54,40 TL başvuru harcından oluşan) harçtan oluşan toplam 1.714,96 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 43,50 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince davacı tarafa İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul tutarı üzerinde hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince ret tutarı göz önüne alınarak hesaplanan 38,79 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu Emrullah Aksakal’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
8- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸