Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/761 E. 2022/766 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/761
KARAR NO : 2022/766

MAHKEMEMİZİN 2020/761 ESAS SAYILI DAVASINDA;

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 22/12/2020

BİRLEŞEN İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAH.’NİN …/… ESAS SAYILI DAVASINDA;

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 05/08/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyasına ilişkin asıl ve birleşen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; müvekkilinin sigortalılığın tespiti amacıyla dahili davalı … Tarım Ürünleri AŞ aleyhine İzmir 9 İş Mahkemesi’nin …/… esas sayılı davasını açtığını, davalı şirketin mersis sisteminden alınan sorgulama belgesine göre sicilden terkin edildiğinin tespit edildiğini, İzmir 9. İş Mahkemesince söz konusu şirketin ihyası için kendilerine yetki ve süre verildiğini ileri sürerek, … Tarım Ürünleri AŞ’nin ihyasına tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava başlangıçta İzmir … aleyhine açılmış ancak ihyası istenen şirketin … tarihinde … Ticaret Sicil Müdürlüğüne merkez nakli nedeniyle müdürlüklerinden terk olunduğu bildirilmiştir.
İzmir … mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde, ihyası istenen … Tarım Ürünleri AŞ’nin merkez nakli ile … Ticaret Sicil Müdürlüğüne nakil olduğu, dolayısı ile müdürlüklerine husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını savunmuştur.
Davacı vekili 13/01/2021 tarihli dilekçesi ile İzmir … yerine … … olarak taraf değişikliği talebinde bulunmuştur.
Mahkememizin 18/01/2021 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin taraf değişikliği talebi kabul edilmiş, davanın davalı olarak … Ticaret Sicil Müdürlüğüne yöneltilmesine İzmir …’nün davalı taraf olmaktan çıkartılmasına karar verilmiştir.
Davalı … … vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ihyası istenen şirketin 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesine göre terkin edildiği beyan edilmiş ise de, böyle bir durumun söz konusu olmadığını, ihyası istenen şirket hakkında … ASHM’nin …/… esas …/… karar sayılı kararı ile iflasına karar verildiğini, iflas işlemlerinin iflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, … tarihli sicil gazetesinde görüleceği üzere iflas idaresi üyelerinin …, Av…. ve Av…. olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun tescilden ibaret ve yasal hasım konumunda olduğunu, davanın iflas idaresine yöneltilmesi gerektiğini, hizmet tespit davası açma süresinin 5 yıl olup bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğunu, şirketin iflasından 19 yıl geçtikten sonra açılan hizmet tespit davasında ve şirketin ihyasına karar verilmesinde davacının korunmaya değer hukuki yararının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
… …’nün cevabi yazısında; … Tarım Ürünleri A.Ş.’nin … ASHM’nin 16/07/1996 tarihli …/… esas …/… karar sayılı kararı ile iflasına karar verildiği, ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı, sicilden terkin edildiğine dair sicil dosyasında herhangi bir evraka rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Celp olunan kayıtlardan şirketin iflas idaresi üyelerinin …, Av…. ve Av…. olduğu, bunlardan … …’ın 13/04/2019 tarihinde vefat ettiği, …’un cezaevinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafa iflas idare üyelerine husumet yöneltilmesi bakımından ayrı bir dava açıp birleştirmesi konusunda süre verilmiş, davacı tarafça İzmir 1 ATM’nin …/… esas sırasına kayıtlı … aleyhine ihya davası açılmış ve davamız ile birleştirilmiştir.
Birleşen davalı …’a dava dilekçesi tebliğ olunmuş, davaya cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
İhyası istenen şirket tasfiye memurları … …’ın dava tarihinden önce vefat ettiği, …’un da cezaevinde olduğu anlaşılmakla sadece … aleyhine dava açılması yeterli kabul edilerek davaya devam olunmuştur.
İzmir 9 İş Mahkemesi’nin …/… esas sayılı davasının incelenmesinden; davacı … tarafından SGK aleyhine 07/07/1987 tarihinde bir gün sigortalılığın tespiti davası olarak açıldığı, daha sonra … Tarım Ürünleri A.Ş.’nin davaya dahil edildiği, bu şirketin sicilden terkin edildiğinin anlaşılması üzerine ihyası konusunda davacı tarafa süre verildiği anlaşılmıştır.
Davamız, davacının İzmir 9. İş Mahkemesinde açtığı hizmet tespiti davası nedeniyle iflas tasfiyesi sonucunda sicilden terkin edilen … Tarım Ürünleri A.Ş.’nin ihyası talebine ilişkindir.
Toplanan tüm deliller karşısında … …’nün … sicilinde kayıtlı … Tarım Ürünleri A.Ş.’nin … ASHM’nin 16/07/1996 tarihli …/… esas …/… karar sayılı kararı ile iflasına karar verildiği, iflas işlemlerinin … İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü, iflas idaresi üyesi olarak …, Av…. ve Av…. atandığı, her ne kadar sicilden terkin işlemleri yapılmamışsa da icra müdürlüğü yazısından iflas dosyasının 10/12/2007 tarihinde infazen kapatıldığı, dolayısıyla şirketin iflasen sicilden terkin edilmiş olması gerektiği, davacının 1987 yılındaki bir günlük sigortalılığın tespiti için İzmir 9 İş Mahkemesi’nin …/… esas sayılı davasını açtığı, ihyası istenen şirketin bu davada dahili davalı konumunda olduğu, her ne kadar davalı … …’nce hizmet tespiti davası açılabilmesi için 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği bu davayı açmakta hukuki yarar olmadığı savunulmuş ise de, hizmet tespiti davasında hak düşürücü sürenin geçtiğini mahkemesinde değerlendirilmesinin gerektiği, ancak hizmet tespiti davasında husumetin yöneltilebilmesi için şirketin ihyasında hukuki yarar bulunduğu, şirketin iflas sonucu sicilden terkin edilmiş olması itibariyle ihya davası için hak düşürücü nitelikte süre bulunmadığı kanaatine varılmakla, asıl dava ve birleşen davanın kabulüne, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün 933 sicilinde kayıtlı … Tarım Ürünleri A.Ş.’nin İzmir 9. İş Mahkemesinin …/… Esas sayılı davası ve bu davanın konusu ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar vermek gerekmiştir.
Ek tasfiye memuru olarak iflas idaresi üyelerinden …’un atanmasına ve kendisine bu iş için 5.000,00-TL ücret takdirine karar verilmiştir.
İhyası istenen şirketin tasfiyesinin 10/12/2007 tarihinde tamamlandığı, davacının tasfiye sürecinde yapılan tüm ilanlara rağmen iflas idaresine başvurduğunu ortaya koyarak ispatlayamadığı, tasfiyenin gerçekleşmesinden yıllar sonra 25/10/2018 tarihinde İzmir 9 İş Mahkemesi’nin …/… esas sayılı hizmet tespiti davasını açtığı, bu durum karşısında iflas idaresi üyelerinin tasfiyenin sonuçlandırılmasında kusurlu kabul edilebilme olanağının olmadığı değerlendirilmiş, birleşen davalı iflas idaresi üyesi yargılama giderinden ve davacı tarafın avukatlık ücretinden sorumlu tutulmamış ayrıca ek tasfiye memuru olarak kendisine ücret takdir edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava ve birleşen davanın kabulüne, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicilinde kayıtlı … Tarım Ürünleri A.Ş.’nin İzmir 9. İş Mahkemesinin …/… Esas sayılı davası ve bu davanın konusu ile sınırlı olmak üzere ihyasına,
Ek tasfiye memuru olarak iflas idaresi üyelerinden Av. …’un atanmasına, kendisine 5.000,00-TL ücret takdirine, takdir olunan ücretin davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına,
-Karar kesinleştikten ve ek tasfiye ücreti yatırıldıktan sonra görevin …’a tevdiine,
Ek tasfiye işlemleri tamamlandığında, ek tasfiye memurunca başka bir karara gerek olmaksızın, şirketin sicilden terkin işlemlerinin yapılmasına,
2-Asıl davada; karar tarihi itibarı ile alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40-TL harç indirildiğinde bakiye 26,30-TL harcın, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davalı İzmir … yasal hasım konumunda olduğundan, harç, yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmamasına,
-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Birleşen davada; karar tarihi itibarı ile alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30-TL harç indirildiğinde bakiye 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de, tasfiyenin sonuçlandırılmasında davalı iflas idaresi üyesinin kusuru bulunmadığından davacı yararına avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına ve davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal davacıya iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır