Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/754 E. 2022/311 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/754
KARAR NO : 2022/311

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; borçlu davalı hakkında ticari satıştan kaynaklı faturalara dayalı alacak sebebiyle İzmir 28. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 04/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun, ödeme emrine haksız olarak itiraz ettiği ve icra takibinin durduğu, davalı borçlu tarafça icra takibine yapılan itirazda özetle, ödeme emrinde belirtilen şekilde borçları bulunmadığının, tüm asıl, ferileri ve oranları ile birlikte borcunun bulunmadığının ileri sürüldüğü, davalı borçlunun itirazının, müvekkili şirketin alacağını sürüncemede bırakmaya matuf olduğu belirtilerek yukarıda arz ve izah olunan sebepler uyarınca İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine davalı borçlunun haksız itirazının iptaline ve icra takibinin tüm alacak yönünden devamına, davalı borçlunun itirazının haksızlığı nedeniyle %20 oranında icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dava dilekçesinin tebliğine rağmen davalı tarafça süresinden sonra cevabın verildiği böylece davalı yanca iş bu davanın inkar çerçevesinde savunulduğu ve bu şekilde dilekçelerin teatisi aşamasını usulüne uygun olarak tamamlandığı ve tahkikat aşamasına geçildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilince sunulan 21/03/2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle; karşı tarafça yapılmış olan icra takibinin yetkili icra müdürlüğünden yapılmadığı, müvekkili firmanın adresinin Karşıyaka ilçesi olmasına rağmen icra takibinin İzmir İcra Müdürlüğü’nden yapıldığı, bu itibarla yetkili icra müdürlüğünde yapılmış bir icra takibi olmadığından açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesin gerektiği, esas yönünden; davacı tarafça zaten ödeme emrinde de açıkça belirtilmeyen borç sebebinin yanında müvekkilinin davacı tarafa bir borcunun bulunmadığı belirtilerek bu nedenlerle karşı tarafça açılmış bulunan işbu davanın reddine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLER:
Arabuluculuk Son Tutanak aslı, İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası, İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazı cevabı, SMMM bilirkişisi … tarafından hazırlanan 17/11/2021 havale tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine 6.675,00 TL asıl alacak ve 1.683,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.358,20 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu, takip dayanağının 26/09/2018 tarihli 6.675,00 TL tutarlı cari hesap olarak belirtildiği ve işbu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 09/09/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın Mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti göz önüne alınmak suretiyle 1 nolu ara karar gereğini yerine getiren taraf ile sınırlı olmak kaydıyla hazırlanacak raporun dosyaya sunulması için dosyanın SMMM Bilirkişisi …’e tevdi edilmesine karar verilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 17/11/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “tarafların 2018, 2019 ve 2020 yılları ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu taraf kayıtlarının usulüne uygun şekilde tutulduğunun tespitinin yapıldığı, taraflar arasında “Espresso, Türk Kahvesi, Kokteyl Şurup, Sıcak Çikolata, Nescafe, Filtre Kahve, Meyve Püresi, Bitki Çayı, Milkshake, Sahlep v.b ürünlerin Alım Satım İşi” ile ilgili yazılı olmayan ticari bir ilişki kurulduğu, işbu ticari ilişkiye istinaden davacı yanca … tarafından 2018-2019 yılında çeşitli tarihlerde kdv dahil 15.678,96-TL tutarında toplam on üç adet fatura düzenlendiği, bu faturalardan 10.223-TL tutarındaki on adedinin davalı yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, 5.445,96-TL tutarındaki üç adedinin davalı yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı … Gıd.San.Tic.Ltd.Şti. tarafından davacı şirket adına 984,96-TL tutarında bir adet iade faturası düzenlendiği, işbu faturanın davacı yasal defterlerinde kayıt altına alındığı, davacı yasal defterlerinde, 2019 yılında davalı yanca 1.565-TL nakit ödeme, davalı yasal defterlerine göre 2018 yılında davacı adına 7.678,80-TL nakit ödeme yapıldığının kayıtlı olduğu, davalı yasal defterlerinde kayıtlı 7.678,80-TL tutarındaki ödemeye istinaden herhangi bir makbuz ibraz edilememiş olması sebebi ile aksi kanıtlanana kadar davacının kabulünde olan 2019 yılındaki 1.565-TL ödemenin kabul edilebileceği, davacı yasal defterlerine göre, davalı … Gıd.San.Tic.Ltd.Şti.’nin 28.01.2020 icra takip tarihi itibari ile 13.129-TL borç bakiyesi bulunduğu, işbu bakiyenin ise 2018 yılı faturalarından kaynaklandığı, davalı yasal defterlerine göre, davacı …’nun 28.01.2020 icra takip tarihi itibari ile 1.569.24-TL tutarında alacak bakiyesi bulunduğu, davacının işbu davaya esas İzmir 28.İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında 26.09.2018 Tarihli 6.675-TL tutarında bir asıl alacağın icra takibine konu edildiği, bu tarih itibari ile davacının yasal defterlerinde 9.652,76-TL, davalının yasal defterlerinde ise 7.540,56-TL tutarında bir davacı alacağının kayıtlı olduğu, tarafların yasal defterleri arasında 2.112.20-TL tutarında bir fark bulunduğu, işbu farkın ise 26.09.2018 tarih … no.lu faturanın davalı şirketin yasal defterlerinde kayıt altına alınmamasından kaynaklandığı, davacı …’nun işbu davaya esas İzmir 28.İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasına istinaden davalı … Gıd.San.Tic.Ltd.Şti.’nden 28.01.2020 icra takip tarihi itibari ile 6.675-TL tutarında asıl alacak talep edebileceği, hukuki yorumun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davalının temerrüdü söz konusu olmadığından icra takibindeki 1.683,20-TL tutarındaki işlemiş faiz talebinin yerinde olmayacağı tespit edilmiştir” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince 25/11/2021 tarihli duruşmada sözlü beyanda bulunulduğu, davalı vekilince beyan dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde dosya tarafları arasında mal alım satımına dair cari hesap adı altında takip edilen ticari bir ilişkinin kurulduğu, bu ilişki kapsamında Mahkememiz davacısı 26/09/2018 tarihili cari hesap üzerinden davalı aleyhine İzmir 28. İcra Müdürlüğünün …/… Esas dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında davacının cari hesabın 26/09/2018 tarihli tutarı kadar olarak belirtilen tutar kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarını tespiti ile davalı yanca bu anlamda yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediği ile icra i,nkar tazminat talebine ilişkin talebin kabul edilebilir olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; her ne kadar davalı vekilince kendi kayıtlarında olup davacıda kayıtlı olmayan ödemeler yönünden yemin teklifinde bulunulduğu belirtilmiş ise de yemin teklifinin usulüne uygun sunulan cevap dilekçesi ile ve ayrıca ve açıkça dayanılması gerektiğinden ve bu kapsamda davalı yanca süresinde verilen bir cevap dilekçesi olmadığından davalı tarafın yemin teklifinde bulunamayacağı ve ayırca yine her ne kadar davacı vekilince davacı kayıtlarında bulunup davalı taraf kayıtlarında bulunmayan faturalar yönünden irsaliye örnekleri sunulmuş ise de irsaliyelerin Mahkememizce verilen kesin süreden sonra sunulduğu ve kesin süre ihtaratı göz önüne alındığında bu hususun davalı yan açısından kazanılmış hak oluşturacağı göz önüne alınarak söz konusu faturalara yönelik irsaliyelerin davacı nezdinde bulunmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça 26/09/2018 tarihli cari hesap kaydına dayanarak icra takibinde bulunulduğundan bu tarihe kadar davalı aleyhine düzenlenen 12/09/2018 tarihli 2.546,64 TL tutarlı, 13/09/2018 tarihli 1.581,12 TL tutarlı, 15/09/2018 tarihli 3.412,80 TL tutarlı ve 26/09/2018 tarihli 2.112,30 TL tutarlı olan faturalar üzerinden davacının talepte bulunduğu kanaatine varıldığı, taraf kayıtlarını tetkikine esas sunulan raporda ise söz konusu tarih itibariyle davacı alacağını oluşturan faturaların bu şekilde olduğu söz konusu faturaların davacı nezdinde kayıtlı olmakla birlikte davalı taraf nezdinde bunlardan 12/09/2018 tarihli 2.546,64 TL tutarlı, 13/09/2018 tarihli 1.581,12 TL tutarlı ve 15/09/2018 tarihli 3.412,80 TL tutarlı faturaların kayıtlı olduğu, yukarıda da belirtildiği gibi davalıda kayıtlı olmayan 2.112,30 TL’lik fatura yönünden davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde fatura irsaliyesinin sunulmadığı göz önüne alındığında davacının davalıdan bahse konu 12/09/2018 tarihli 2.546,64 TL tutarlı, 13/09/2018 tarihli 1.581,12 TL tutarlı ve 15/09/2018 tarihli 3.412,80 TL tutarlı faturalardan kaynaklı alacak isteminde bulunabileceği, davalı ödemesine gelince ise yukarıda bahsedilen rapordan da anlaşılacağı üzere davalı tarafça çeşitli tarihlerde davacı nezdinde kayıtlı olan toplam 1.565,00 TL’lik ödemelerde bulunulduğu, söz konusu bu ödemelerin hangi faturalara istinaden yapıldığı belirtilmediğinden ve davacı yanca bu tutarların hangi fatuıa üzerinden tahsil edildiğine yönelik kayıt kurulmadığından yapılan 1.565,00 TL’lik ödemenin 6098 sayılı yasanın 102. maddesine göre birden çok borcun vadesi geldiğinden mahsup orantılı olarak yukarıda bahsedilen yasa ile birinci faturaya yönelik yapıldığı kanaatine varıldığı, ayrıca kayıtlı olmayan ödemeler yönünden ise davalı tarafa ödemenin ispatı noktasında süre verildiği davalı tarafça ödemeye dair bilgi ve belgenin olmadığı belirtilmekle birlikte yemin deliline dayanıldığı ve ancak dayanılan yemin delilinin akıbetinin yukarıda belirtildiği üzere kabulüne olanak görülmediğinden davalıda kayıtlı olan ve az yukarıda bahsedilen 2.546,64 TL’lik faturadan davalı tarafın yaptığı ödeme tutarı olan 1.565,00 TL’nin mahsubu ile davacının 12/09/2018 tarihli faturadan kaynaklı 981,64 TL tutarında bakiye alacağının kaldığı, davalıda kayıtlı olan diğer 1.581,12 TL’lik ve 3.412,80 TL’lik faturalara mahsuben davalı tarafça ödeme yapılmadığından bakiye tutar ile birlikte ödenmeyen fatura bedelleri toplamı olan 5.975,56 TL tutarında davacının davalıdan alacaklı olacağı kanaatine varılmıştır. Davalı yanca faize de itiraz edilmiş ve bilirkişi tarafından faiz talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiş ise de 6102 sayılı TTK’nın 1530/4-a maddesi gereği bilirkişi tarafından yapılan bu görüşün isabetli olmadığı alacağın faturadan kaynaklı olduğu göz önüne alındığında bahse konu yasa maddesi gereği faturaların davalı taraf nezdinde kayıtlı olduğu tarihten 30 gün sonra davalı tarafın temerrüte düşeceği anlaşılmakla yeniden bilirkişiye gönderilmeyerek temerrüt tarihi ile takip tarihi arasındaki süreye yönelik icra dosyası ile değişen oranlarda ticari temerrüt faizi talep edildiği göz önüne alınarak hesaplama neticesinde;
Tutar
başlangıç
Bitiş
Türü
Toplam
5.975,56 TL
20/10/2018
20/01/2020
Temerrüt faizi
1.517,38 TL
Tutarında davacının davalıdan işlemiş faiz talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dosya taraflara arasında her iki taraf defterlerinde de sabit olduğu üzere mal alım satımına dair ticari bir ilişkinin kurulduğu, bu kapsamda satılan ürünler yönünden davacı tarafça davalı aleyhine 2018 ve 2019 yılları çeşitli tarihlerde faturalar düzenlediği, taraflarca ilişkinin cari hesap adı altında takip edildiği, davacı tarafça davaya dayanak icra takibinde alacak dayanağının “26/09/2018 tarihli cari hesap” olarak belirtildiğinden bu tarih itibariyle davacı alacağını oluşturan ve yukarıda bahsedilen dört fatura bedeli olan 9.652,76 TL’nin 6.675,00 TL’si üzerinden taleple bağlılık ilkesi gereği alacak talebinde bulunduğu ve alacağın dayanağını oluşturan dört faturadan yine yukarıda bahsedildiği gibi üç adedinin davalı taraf nezdinde kayıtlı olduğu, davacı tarafa davalı nezdinde kayıtlı olmayan fatura yönünden irsaliye sunulması için verilen kesin süre içerisinde sunulmadığı gibi davalı tarafa teslimi yahut tebliğine yönelik de bir delil sunulmadığı ve ayrıca yemin deliline de dayanılmadığı göz önüne alındığında söz konusu bu faturadan kaynaklı olarak davacı tarafça alacağın varlığının ispat edilemediği, davacı tarafça söz konusu bu faturalar devamında yine davalı aleyhine çeşitli tarihlerde fatura kesilmeye devam edildiği, davalı tarafından ise ilişkinin devamında davacının kayıtları ile sabit olduğu üzere 2019 tarihinde toplam bedeli 1.565,00 TL olan ödemede bulunulduğu, her ne kadar davalı taraf nezdinde kayıtlı ise de toplam 7.678,80 TL’lik ödemenin davalı tarafça kanıtlanamadığı, varlığı kanıtlanan ödemenin yukarıda belirtilen faturaya istinaden yapıldığına kanaat getirildiği kanaatiyle üç faturadan kaynaklı davacının kendisine yapılan ödemeden arta kalan tutarda davalıdan 5.975,56 TL alacaklı olduğu gibi bu alacağın davalıda kayıtlı olduğu ve bu tutar üzerinden davacının faiz isteminin, türünün ve şeklinin yerinde görüldüğü ve ancak asıl alacak yönünden daha az bir tutarda davacı alacağı olduğu anlaşıldığından bu tutar üzerinden yukarıda belirtildiği şekilde yeniden faiz hesabının yapıldığı ve böylece davacının asıl alacak yanında davalıdan toplamda 1.517,38 TL tutarında faiz talep edebileceği anlaşılmakla açılı davanın kısmen kabulü ile İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 5.975,56 TL asıl alacak ile 1.517,38 TL işlemiş faizden oluşan toplam 7.492,94 TL alacağın tahsili bakımından devamına, fazlaya dair talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %15 oranından az olmamak üzere ve artan oranlarda temerrüt faizi uygulanmasına, davalı taraf nezdinde kayıtlı olmasına rağmen kısmi ödemesi yapılan faturalar yönünden alacağın likit olduğu ve bu sebeple yasal şartlarının oluştuğu kanaati ile hükmedilen alacağın %20’si olarak hesaplanan 1.498,58 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 5.975,56 TL asıl alacak ile 1.517,38 TL işlemiş faizden oluşan toplam 7.492,94 TL alacağın tahsili bakımından devamına, fazlaya dair talebin REDDİNE,
– Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %15 oranından az olmamak üzere ve artan oranlarda temerrüt faizi uygulanmasına,
– Hükmedilen alacağın %20’si olarak hesaplanan 1.498,58 TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 511,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 142,74 TL (100,95 TL peşin harç ile icra dosyasından alınan 41,79 TL’den oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 369,11 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 155,35 TL (100,95 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 862,35 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinin ret kabul oranına göre hesaplanan 773,07 TL’sinden oluşan toplam 928,42 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 187,65TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul tutarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince ret tutarı üzerinden hesaplanan 865,26 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7- Dosya arasında bulunan İzmir 28. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen Müdürlüğe İADESİNE,
8- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
9- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/04/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)