Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/731 E. 2021/240 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/731
KARAR NO : 2021/240

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz
DAVA TARİHİ : 30/06/2020
KARAR TARİHİ : 12/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir …. İcra Hukuk Mahkemesine hitaben sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 23.06.2020 tarihinde müflis …. AŞ alacaklıları hakkında İİK 206, 207, 230, 232, 233, 234 maddeleri gereğince sıra cetveli düzenlendiğini, sıra cetvelinin 25.06.2020 tarihinde …. İflas Müdürlüğü Divanhanesine asıldığını ve 27.06.2020 tarihinde ilan edildiğini, söz konusu sıra cetvelinin …. A.Ş. Yetkilisi … vekili olarak taraflarına 26.06.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davaya konu sıra cetvelinin şirket temsilcisi ve yöneticisi olan müvekkilinin beyanı alınmadan hazırlandığını, incelenen sıra cetvelinde fahiş hesaplama hatalarının bulunduğunu, müvekkilinin müflis şirketin ortağı ve yöneticisi olduğundan ve şirketin borçlarından finans kuruluşlarına kefil olarak sorumlu olduğundan alacaklıların alacak miktarına itiraz etmekte hukuki yararlarının bulunduğunu bildirerek şikayetlerinin kabulüne, yanlış hesaplamalar yapılmak suretiyle hazırlanan sıra cetvelinin iptaline dosya konusunda uzman hesap bilirkişisine gönderilerek gerçek borçların tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 16/07/2020 tarihli … esas …. karar sayılı kararı ile şikayetin sıra cetvelindeki alacağın esasına yönelik olması sebebiyle İİK 142/3 maddesi uyarınca ATM’nin görevli olduğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi ve talep üzerine dosya İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmiş, tevzi birimince İzmir … ATM’ne tevzi olunmuştur.
İzmir …. ATM’nin … esas …. karar sayılı kararı ile iflas ve iflasın tasfiyesine ilişkin davalarda 5235 sayılı yasanın 5/5 maddesiyle Hakimler ve Savcılar Kurulunun 538 sayılı kararı uyarınca İzmir 1,2,3 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, bu kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi ve talep üzerine dava mahkememize tevzi olunmuş, mahkememizin …. esas sırasını almıştır.
İflas halinde …. AŞ vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
… İflas Müdürlüğünün 01/02/2021 tarihli yazılarında; iflas idaresince sıra cetvelinin yapılması esnasında müflisin alacak kayıtlarına ilişkin olarak beyanlarının alınmadığının tespit edildiği bundan dolayı herhangi bir tutanak gönderilemediği, 23/06/2020 tarihinde yapılan sıra cetvelinin yazı ekinde gönderildiği, sıra cetvelinin 01/07/2020 tarihinde müflis şirket yetkilisi vekiline tebliğ edildiği bildirilmiştir.
Celp olunan ticaret sicil müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinden; … AŞ’nin 21/03/2017 tarihinde yapılan genel kurulunda 3 yıl süreyle yönetim kurulu başkanlığına … , yönetim kurulu başkan yardımcılığına 3 yıl süreyle …, yönetim kurulu üyeliğine 3 yıl süreyle…’nun seçildiği, şirketi temsile … ve … olduğu, bu yetkilerinin 21/03/2020 tarihinde sona erdiği anlaşılmıştır.
Davacı İİK 230 maddesi uyarınca alacak ve istihkak iddialarına karşı beyanlarının alınmadığını, bu durumun şirket borçlarının kefaleti nedeniyle davacıyı zararlandırıcı nitelikte olduğunu ileri sürerek bu davayı açmıştır. Öncelikle bu davanın niteliğinin belirlenmesi ve buna göre de görev konusunun takdiri gerekmektedir.
İİK 230 maddesinde “İdare alacak ve istihkak iddialarının kaydı için tayin olunan müddet bittikten sonra iddiaları tahkik ve tetkik eder. Müflisi bulundurmak mümkünse her iddia hakkında ne diyeceğini sorar ve icabına göre kabul veya red kararı verir” hükmüne yer verilmiştir. Masanın borçlarını en iyi bilen müflis olduğu için iflas idaresi her alacak ve istihkak iddiası hakkında ne diyeceğini müflisten sormak zorundadır. Müflis bu soruya cevap vermek ve iddia edilen her alacak ile istihkak iddiasını kabul edip etmediğini açıkça bildirmek zorundadır. Davacı müflis şirketin temsilcisi olarak bu yasal gereğin yerine getirilmediğini beyanları alınmadan sıra cetvelinin düzenlendiğini şirkete olan kefaletleri nedeniyle bu durumun şahsi olarak haklarını zararlandırdığını ileri sürmektedir. Bu talep içerisindeki kefaletleri nedeniyle zararlandıkları iddialarının bu davada tartışılması ve bu nedenle davanın sıra cetvelinde yer alan alacaklıların alacağına yönelik bir itiraz olduğunun kabulü mümkün değildir. Davacının kefaleti nedeniyle sorumlu olduğu bir borç var ise bunun alacaklı ile arasındaki ilgili davada tartışılması gerekir. Ancak bu davada bu davacının İİK 230 maddesi uyarınca alacak ve istihkak iddialarına karşı beyanlarının alınmadığı yönündeki şikayetinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararında davanın sıra cetvelindeki alacağın esasına yönelik olduğu kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunundaki alacağın varlığı yokluğu veya miktarına ilişkin sıra cetveline itiraz davalarının İİK 235 maddesinde düzenlendiği anlaşılmaktadır. İİK 235/2 maddesi gereğince alacaklı olan kimse alacağının haksız olarak red veya tenzil edildiğini iddia ediyorsa masaya karşı sıra cetveline itiraz davası açabilir. Muteriz alacaklı başkasının kabul edilen alacağına itiraz ediyorsa davasını o alacaklıya karşı açabilir. Dolayısıyla her iki tür sıra cetveline itiraz davası alacaklı tarafından açılabilir. Müflis tarafından sıra cetveline itiraz davasının açılabilmesi mümkün değildir.
Belirtilen açıklama ve kabul karşısında davacı müflis temsilcisinin açtığı bu davanın İİK 230 maddesine göre alacak ve istihkak iddialarına karşı beyanlarının alınmadığı iddiasına dayalı bir şikayet olduğu, olayımızda alacağın varlığına dönük bir sıra cetveline itiraz davasından bahsedilemeyeceği, İİK 230 maddesine muhalefet edildiğine ilişkin iflas idaresi üyelerinin işlemine karşı yapılan başvurunun şikayet olarak nitelendirilmesi gerektiği, dolayısıyla davayı görmeye mahkememizin görevsiz olup İcra Hukuk Mahkemesinin ve bu anlamda görevsizlik kararını veren İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmakla davanın HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davayı görmeye İzmir İcra Hukuk Mahkemesinin, bu arada daha önce görevsizlik kararı veren İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeni ile davanın HMK 114/1-d ve 115/2 Maddesi uyarınca usulden reddine,
Kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili hukuk dairesine gönderilmesine,
Yargılama giderinin nihai kararda takdirine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekili ile davalı iflas idaresi üyeleri vekilinin yüzüne karşı, tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/03/2021

Başkan …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Katip …
e -imzalıdır