Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/727 E. 2021/973 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/727 Esas
KARAR NO : 2021/973

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle;davacıya ait aracın kaza tespit tutanağında görüldüğü şekilde hasarlandığını, karşı taraf sürücüsünün, kırmızı ışıkta bekleyen davacı araca arkadan çarptığını, davalının sigortalısı olduğu aracın %100 kusurlu olduğunu, kusura ilişkin uyuşmazlık bulunmadığını, iş bu kaza nedeniyle davacının aracında değişim, onarım ve boya yapılmış parçalar olup, tüm bu hususlar aracın değerini düşürdüğünü, öte yandan aracın hasar kayıtlı gözükmesi dahi başlı başına satım gücünü etkilemekte olduğunu, ancak aracın değerini düşürdüğünü, işbu davada “gerçek zarar” dikkate alınarak değer kaybı bedelini hesaplanması gerektiğini, kaza nedeniyle davacının aracında meydana gelen değer kaybı zararının karşılanması amacıyla 10.06.2020 tarihinde sigorta şirketine başvurulduğunu, başvurularının sigorta şirketine 15.06.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, sigorta şirketi tarafından 14.07.2020 tarihinde 1.081,09-TL, 18.11.2020 tarihinde 545-TL olmak üzere toplamda 1.626,09-TL kısmi fakat zararı karşılamayacak nitelikte bir ödeme yapıldığını, ancak her mahkemeye ve her bilirkişiye göre hesaplama yöntemleri ve kıstaslar değiştiğinden mahkemece bağımsız bir bilirkişiden rapor alınarak “gerçek zarar dikkate alınarak” değer kaybı bedelinin belirlenmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle: davacının aracında meydana gelen değer kaybı zararının ve ikame araç bedelinin olay tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile tazminini, ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak, arabuluculuk sürecinde davacının taleplerinin haklılığı anlaşıldığından 750,00-TL arabuluculuk taraf vekalet ücretinin de eklenmesine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100-TL değer kaybı bedelinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini ve 100-TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini, 320-TL ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsilini, 750,00-TL arabuluculuk taraf vekalet ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAPLAR;
Davalılar … ve …. A.Ş. Vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili araç sahibi ve müvekkili sürücünün dava konusu kazada kusurlu olmadığını, dava konusu kazanın davacı tarafın kusuru nedeniyle meydana geldiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte değer kaybının ancak tarafların kusurları oranında talep edilebileceğini, değer kaybına konu aracın daha önce yaptığı kazalar ile ilgili tramer kaydı araştırılmalı ve davacının aracının yapmış olması muhtemel kazaların sigorta şirketine bildirilmemesi ihtimaline binaen araç üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, davacı taraf kaza sonrası aracında hasardan dolayı değer kaybı olduğunu iddia etmişse de aracın daha önce bir kazaya karışıp karışmadığı, ayrıca araç üzerinde daha önce tadilat yapılıp yapılmadığının tespiti gerektiğini, davacının aracının daha önce kazaya karışmış olması ya da aracında tadilat yapılmış olması ihtimaline binaen davalı davacının karıştığı kaza sonrası değer kaybına uğradığı iddiası hayatın olağan akışına aykırı olacağını ve bu incelemenin yapılmadan değer kaybı tespitinin yapılmasının da Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına da aykırı olduğunu, kazanın ve araçta yapılan masrafın kayıtlı olup olmadığı hususunda kesinlik bulunmadığını, davacı tarafın aracında hasar bulunup bulunmadığı gelecekteki alıcılar tarafından ancak kazanın ve hasar miktarının bildirilmesi ile ortaya çıkacağını, davacı tarafın kazaya ilişkin olarak gerekli mercilere hasar miktarını, değişen parçaları bildirmemesi durumunda gelecekteki muhtemel alıcılar bu durumu bilemeyeceğinden bu halde üçüncü kişilere devir sırasında bir kayıptan söz etmenin mümkün olmayacağını, bu nedenle davacı tarafın aracında bir değer kaybının olduğu karar altına alındığında aracın devri sırasında bu durum görünmeyeceği için sebepsiz zenginleşme teşkil edeceğini, açıklanan nedenlerle, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı …Ş. vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, Müvekkili Şirketin adresinin “… Cad. … Sitesi No: … Kule:… Kat: …. Ümraniye/İSTANBUL” olup, HMK genel yetki kuralları gereğince davaya bakmaya yetkili ve görevli Mahkeme İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … No’lu KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile 12/09/2019-12/09/2020 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde doğacak rizikolara karşı teminat altına alındığını, davacı yanın işbu davada 25/01/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle … plakalı araçta oluştuğu iddia olunan hasar nedeniyle değer kaybı tazminatı talebinde bulunduğunu, davaya konu hiçbir meblağı kabul teşkil etmemek kaydıyla, poliçeden dolayı müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına 41.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, maddi zararlardan ötürü sigortacı, poliçede gösterilen limit meblağının tamamından değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarının araştırılıp, saptanması neticesinde bulunacak meblağdan, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacı yan tarafından müvekkili şirkete yapılan hasar başvurusu üzerine inceleme yapılmış olup inceleme neticesinde 17/03/2020 tarihinde 2,776.00-TL davacıya ve 17/04/2020 tarihinde 3,429.94-TL servise hasar tazminatı ödemesi yapıldığını,14/07/2020 tarihinde 1,081.09-TL değer kaybı tazminatı ödemesi yapıldığını, müvekkil şirket tarafından hak sahibine ödeme gerçekleştirmiş olup poliçeden doğan başkaca bir sorumluluğu kalmadığını, açıklanan nedenlerle, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesini talep ettiklerini, yapılacak yargılamada tüm delillerin toplanmasından sonra sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin gözetilerek, davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLER;
Mahkememizce dosya ve ekleri bilirkişi …’e tevdi edilerek, uyuşmazlık hususlarında rapor ibraz etmesi istenilmiş, bilirkişi 01/04/2021 havale tarihli raporunda özetle; “25.01.2010 tarihli kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “etken Olduğu “, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; “…”, dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle 4.000,00.-TL değer kaybı meydana geldiği, davalı … şirketinin, davacı tarafa değer kaybı bedeli olarak 14.07.2020 tarihinde 1.081,09.-TL ödeme yaptığı, buna göre; davalı … şirketinin bakiye değer kaybı yükümlülüğünün 2.918.91.-TL olduğu, davaya konu hasarlı … plaka sayılı aracın ikame araç bedelinin 1.500,00.-TL olduğu, bahse konu … plaka sayılı aracın değer kaybı ekspertiz ücretinin 320.00.-TL (KDV Dahil) olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz etmiş ise de bilirkişi raporunun taraf denetimine açık usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından rapora itirazları yerinde görülmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 25/01/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacı aracında meydana gelen değer kaybı zararının karşı taraf araç maliki, sürücüsü ve ZMMS sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. Maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” düzenlemesi mevcut olup aynı Kanunun 91. Maddesinde ise işletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu düzenlenmiş, 92.maddesinde sigorta şirketlerinin sorumluluklarının sınırları belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dava konusu trafik kazasından dolayı tarafların kusur durumunun tespitine yönelik bilirkişiden rapor aldırılmış ve davalı …’ın sürücüsü olduğu aracın … caddesi üzerinde seyir halinde iken dikkatini gereği gibi yola ve seyir yönüne verip aracının hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol , hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, görüş mesafesinin açık olduğu gündüz vakti, meskun mahal iki yönlü yolda önünde aynı yön ve istikamette seyir halinde be kırmızı ışık nedeni ile duran davacı aracı takip mesafesi gözetmeden ve görüş alanını yeterince kontrol altında tutmadan güvenli bir mesafe gözetmeden ve ön ilerisinde yavaşlayan araç nedeni ile etkili tedbir alması gerekirken bu hususlara riayet etmeden kontrolsüzce seyri sırasında aracın ön kısımları ile ön ilerisinde yavaşlayan davacıya ait aracın arka kısımlarına çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının dikkatsiz, özensiz ve kurullara aykırı davranması nedeni ile Karayolları Trafik Kanunun 84/d ve 56/1-c maddesini ihlal ettiği ve bu nedenle kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün her hangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının tespitine ilişkin düzenlenen raporda; aracın kazadan önce piyasa koşullarına göre rayiç değerinin 100.000,00 TL olduğunun, kaza meydana geldikten sonra ve aracın onarılması sonrasında aracın 2. el piyasa rayiç değerinin 96.000,00 TL olduğu, bu kazaya bağlı olarak araçtaki değer kaybının 4.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı … tarafından 14/07/2020 tarihinde 1.081,09 TL değer kaybından kaynaklı tazminat davacıya ödenmiştir. Bu nedenle davalıların dava konusu trafik kazası nedeni ile sorumlu oldukları değer kaybından kaynaklanan tazminat miktarı 2.918,91 TL ‘dir.
Davacı taraf ayrıca davalı işleten ve sürücüden tahsil edilmek üzere ikame araç bedeli tazminatının hesaplanmasını talep etmiş, kaza tarihi itibari ile araç, model, cins ve özelliklerine göre, günlük kiralama ücreti 150,00 TL olduğu ve aracın kaza nedeni ile tamir ve onarım süresinin 10 gün olduğu tespit edilmiştir. Yapılan bu tespite göre, davalı işleten ve sürücüsünün toplam 1.500,00 TL ikame araç bedelinden sorumlu olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı tarafça dava açılmadan evvel değer kaybı tespiti için ödemiş olduğu 320,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, yargılama gideri olarak davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf arabuluculuk görüşmesi nedeni ile lehine vekalet ücreti hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş ise de; 6100 Sayılı HMK’nun 330. maddesi uyarınca vekil ile takip edilen davalarda mahkemece kanuna göre takdir olunacak vekalet ücretinin taraf lehine hükmedilir. Aynı kanunun 332. maddesi uyarınca yargılama giderlerine mahkemece re’sen hükmedileceği, belirlenmiştir. Arabuluculuk kanununda yapılan arabuluculuk nedeni ile uzlaşılamaması halinde açılan davada haksız çıkan aleyhine davada hükmedilecek vekalet ücreti dışında ayrıca arabuluculuk nedeni ile de vekalet ücretine hükmedileceğine yönelik bir kanuni düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle yalnızca açılan dava nedeni ile vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Davalı … yönünden davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gereken ticari dava olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına göre, trafik kazasından kaynaklı haksız fiil nedeni ile tazminat talepleri yönünden araç işleten ve sürücü açısından zorunlu arabuluculuk koşulu aranmadığından arabulucuya ödenen ücretin davalı … şirketinden tahsili gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜNE, 2.918,91 TL değer kaybından kaynaklanan tazminatın davalı … şirketinden 14/07/2020 tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 25/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-1.500,00 TL ikame araç bedeli tazminatının 25/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘nden müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
3-Arabuluculuk taraf vekalet ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsili talebinin reddine,
4-Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 199,39 TL nispi ilam harcından, başlangıçta alınan 54,40-TL peşin harç ve 72,05 TL ıslah harcı indirildikten sonra kalan 72,94-TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından işbu dava nedeniyle sarf edilen başvurma harcı için 54,40 -TL, peşin harç için 54,40-TL ve 72,05 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 181,30-TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından işbu dava nedeniyle sarf edilen 500,00-TL bilirkişi masrafı ile 288,00-TL posta+tebligat masrafı, 320,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.108,00-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre işbu dava nedeniyle takdir edilen 4.418,91-TL vekalet ücretinin (davalı … şirketinin 2.918,91 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde davacıya resen iadesine,
9-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.360,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalı … şirketinden alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair; davacı vekili ve Davalılar … ile … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸