Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/704 E. 2021/578 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/704 Esas
KARAR NO : 2021/578

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile müvekkili şirket arasında vinç hizmeti ilişkisine dayalı bir ticari ilişki olduğu, davalıya vinç hizmeti verdiği ve 26/09/2018 tarih ve 18.231,00TL tutarındaki faturayı tanzim ederek davacıya verdiği, davalının borçlu takip konusu faturadan kaynaklanan borcunun 500,00TL gibi cüzi bir kısmını ödemiş olduğu, geriye kalan bakiyeyi ise tüm isteklere rağmen ödemeye yanaşmadığını, davalının icra takibi öncesi yapmış olduğu 500,00TL’lik kısmi ödemenin icra takibinde sehven fatura bedelinin tamamı üzerinden takip yapıldığını, davalının kalan borcu ödemeye yanaşmaması üzerine borçlu hakkında taraflarınca İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve dayanaksız olduğu alacağın faturadan kaynaklandığı, belirtilerek davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği, borçlunun işlemiş faize ilişkin itirazlarının da haksız olduğunu, zira davalı borçlu takip öncesinde temerrüde düşürülmemiş olsa da TTK 1530. maddesi gereği faturanın eline geçmesinden itibaren en geç 30 gün içinde borcunu ödemek zorunda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takip konusu asıl alacağın 17.731,00TL ile işlemiş faizin 2.489,00TL lik kısmına yapılan haksız ve kötüniyetli itirazlarının iptaliyle, %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunulmamakla taraf teşkili sağlanmış ve davalının iş bu dava bakımından inkar çerçevesinde davayı savunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER:
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası aslı, Bornova Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazı cevapları, Sulh Protokolünün bir sureti dosyamız arasındadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; Mahkememiz davacısı tarafından İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine 18.231,00 TL’lik fatura alacağı ve bu fatura alacağının 2.766,12 TL faizi olmak üzere davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, borcun tamamına tüm ferileri ile yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde davalının söz konusu faturadan kaynaklı borcundan 500,00 TL’nin daha evvelden kendisine ödenmesine rağmen sehven takip talebine fatura tutarının tamamının konu edildiği, takibin durması üzerine davacı tarafça bu sefer 17.731,00 TL asıl alacak ile 2.489,00 TL işlemiş faiz yönünden davalı tarafın itirazının iptalini talep ettiği hususlarında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte takibe konu edilen faturadan kaynaklı istem konusu edilen asıl alacak tutarında davalının davacıya borcunun olup olmadığı, faturanın davalı tarafa teslim edilip edilmediği yada fatura içeriği hizmetin davalı tarafa verilip verilmediği bu kapsamda davalı tarafından yapılan itirazın davacı tarafça belirtilen bedel yönünden olmak kaydıyla haklılık teşkil edip etmediğinin tespit ve değerlendirilmesine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Tahkikatın devamı sırasında davacı vekili tarafından davalı ile Mahkeme dışı sulh olunduğunun bildirildiğine yönelik 03/05/2021 tarihli dilekçenin sunulduğu, sulh nedeni ile karar verilmesine yer olmadığı kararının talep edildiği ve dilekçe ekine sulh protokolünün sunulduğu, bu kapsamda Mahkememizce dilekçenin ve ekindeki protokolün davalı tarafa 02/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı taraf vekilince 05/07/2021 havale tarihli dilekçe ile dosyasının tarafları arasında sulh süreci tamamlandığı, Avukatlık Kanunu 35/A maddesine göre sulh protokolü düzenlendiği için sulh sebebiyle hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin talep edildiği görüldü.
Dosyaya sunulan sulh protokolünün incelenmesinde mahkememiz dava dosyası yönünden sulh protokolü kapsamında ödemeye karşı yan vekalet ücreti, harcanmış yargılama gideri ve icra masrafları dahil olduğundan davacının başkaca hak ve alacağının kalmadığı ve ayrıca davalının davacıdan herhangi bir masraf ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığının ve ayrıca zorunlu arabuluculuk kapsamında yapılan arabuluculuk ücreti ve sonradan çıkabilecek yargılama ve icra giderlerinin davalı … Ait olduğunun hüküm altına alındığı görüldü.
Dosya kapsamında yapılan açıklamaların bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde her ne kadar davacı tarafça yukarıda belirtilen iddialar doğrultusunda davalı aleyhine iş bu dava açılmış ve davalı tarafından davala cevap verilmemiş ise de her iki taraf vekilince sunulan dilekçeler ile tarafların Mahkeme dışı sulh oldukları dosya kapsamından sabit olduğu görülmekle davacı tarafından dava konusunun esasını oluşturan icra dosya alacağının tahsili yönünde anlaşma sağlanması nedeniyle davanın konusuz kaldığı kanaatine varılmıştır.
Bilindiği gibi davanın konusuz kalması durumunda verilecek karar “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde kurulmaktadır. Ancak her hüküm gibi bu hükmün de kanuni sonuçları olmakla birlikte yargılama giderlerinden kimin sorumlu olacağının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu tespit için en önemli kriter dava tarihi itibariyle tarafların haklılık oranıdır. Taraf vekillerince dava dışı sulhe yönelik beyan dilekçesi sunulduğu ve tarafların aralarında sulh protokolü düzenlediği görülmekle her ne kadar dava davalı tarafça inkar edilmekte ise da dava tarihinden sonra tarafların aralarında sulh olunması nedeniyle dava tarihi itibariyle haklılığın davacı tarafta olduğu ve bu kapsamda yargılama giderlerinden davalının sorumluluğunun bulunduğu, yargılama giderleri yönünden ise sulh protokolü hükümleri göz önüne alındığında ise yargılama giderlerinin değerlendirilmesinin aşağıda belirtildiği şekilde karara bağlanması gerektiği anlaşılmakla dava konusuz kaldığından esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Dava konusuz kaldığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL harcın evvelce alınan 197,82 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazladan alınan 138,52 TL harcın talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile mahsubuna karar verilen harcın ve ayrıca gider avansından kullanılan yargılama giderleri toplamının DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 176,50 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesine göre DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı taraf her ne kadar kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de taraflar arasında harici imzalanan sulh protokolü göz önüne alındığında DAVACI YARARINA VEKALET ÜCRETİ TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
6- Dosya arasında bulunan İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen Müdürlüğe İADESİNE,
7- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun ve taraflar arasında harici imzalanan sulh protokolü göz önüne alınarak davanın açılmasına sebebiyet veren DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta kararın kesinleşmesinden sonra tahlisi yönünde Hazineye müzekkere yazılmasına,
8- Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.05/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır