Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/635 E. 2021/423 K. 03.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/635 Esas
KARAR NO : 2021/423

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 14/05/2013
KARAR TARİHİ : 03/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından kapatılan İzmir … ATM’nin … esas sayılı dosyasına verilen 07/06/2012 tarihli dilekçe ile;vekili bulunduğu bankanın … Şubesi ile dava dışı … Petrol ve Lastik San. Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalılar … ve …’un kredinin kefili durumunda borçlu olduklarını, hesap kat edilerek alacağın tahsili için İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden borçlu ve kefiller hakkında icra takibine geçildiğini, davalı …’un borcu ödememek ve vekili bulunduğu bankadan mal kaçırmak amacıyla İzmir ili, … İlçesi, … Parsel üzerinde kurulu zemin kat … nolu bağımsız bölümü davalı …’a, yine davalı … ile davalı …’un İzmir ili, … İlçesi, … Mahalle, …Parseldeki paylarını davalı …’e aynı nedenlerle devrettiklerini, yapılan tasarrufların muvazaalı olduğunu, ayrıca aralarında akrabalık bağı bulunduğunu ileri sürerek, tapuda devredilen taşınmazlarla ilgili olarak İİK 277 maddesi gereğince ilgili tasarrufların iptaline, taşınmazların cebri icra yoluyla satılması için yetki verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından birleşen .. ATM’nin … esas sayılı dosyasına verilen 14/05/2013 tarihli dilekçe ile; …ATM … esas sayılı dosyası üzerinden tasarrufun iptali davasına konu … İlçesi, …Parseldeki payın daha önce davalı olarak gösterilen … tarafından eşinin kardeşi olan davalı …’e devredildiğini, …’in de 1/2 oranındaki bu payı davalı Memet Seven’e devrettiğini, devirlerin bankadan mal kaçırma amacına yönelik olduğunu ileri sürerek, İzmir ili, … İlçesi, …Parsel ile ilgili tasarrufun iptali ile, satış yetkisi verilmesini talep etmiştir. Adı geçen Mahkemece açılan davanın Mahkememizde devam eden iş bu dava ile birleştirilmesine karar verilmiş ve yargılamaya iş bu dava dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesi ile;müvekkillerinin hissedarı oldukları şirketin kullandığı krediye şahsen kefil olduklarını, 3 adet dükkanın davacı banka lehine ipotek verildiğini, davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını, müvekkilleri tarafından teminat niteliğinde verilen senetlerde icraya konularak daha sonra yapılan ödemeler icra dosyasına bildirilmeden ve borçtan düşülmeden 611.134,76-TL alacak üzerinden tasarrufun iptali davası açıldığını, esasen müvekkillerinin borçlarını ödemek için davaya konu malları, birlikte hissedarı oldukları kardeşleri …’e sattıklarını, satışın gerçek olup bundan daha doğal birşey olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile;diğer davalılar … ve …’ın müvekkilinin kardeşi olup, davalılar … ve … hissesini satın aldığını, satış bedelinin ödendiğini, diğer durumları bilebilecek durumda olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı …;cevap vermemiş, hazır bulunduğu celsede;… Parsel’deki Zemin Kat .. Nolu dükkanı parasıyla satın aldığını beyan etmiş, daha sonraki celselere gelmediğinden yargılamaya yokluğunda bakılmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile;müvekkilinin davaya konu gayrimenkulü 335.000,00-TL bedelle satın aldığını, tapuda değerinin 130.000,00-TL olarak düşük gösterildiğini, satış bedelinin ödenmesi için İstanbul’daki daire ile …’daki arsanın satıldığını, ayrıca nakit ödendiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesi ile;davalı …’in kardeşi …’in eşi olup, davaya konu bahçedeki …’e ait hisseyi toplam 102.000,00-TL bedelle satın aldığını, satış bedelini ödemek için kredi kullandığını, borçlarını ödemede zorlanınca da 130.000,00-TL bedelle davalı …’e sattığını aralarında protokolde tanzim ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuş, gelmediğinden yargılamaya yokluğunda bakılmıştır.
İzmir …. İcra Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı dosyanın tetkikinden;davacı banka tarafından davalılar … ve …’la birlikte … Petrol ve Lastik San Şti haklarında 09/03/2012 tarihinde, dava dışı … Petrol Ltd. Şti., …, … ve … tarafından 24/03/2011 tarihinde davacı banka adına tanzim edilen 06/03/2012 vadeli 625.000,00-TL meblağlı senede dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine geçildiği, yasal prosedürün takip edildiği ve İzmir …. İcra Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı dosyanın tetkikinden;davacı banka tarafından dava dışı … Petrol ve Lastik San. Tic. Ltd. Şti. hakkında 13/04/2012 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçildiği, yasal prosedürün takip edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce … E. Sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde 10/03/2015 tarihli ve … Karar sayılı ilam ile asıl dava dosyasına konu taşınmaz yönünden asıl dosya davalısı … aleyhine açılı davanın açılmamış sayılması ile asıl dosya dava konusu taşınmaz ve birleşen dava dosya konusu taşınmaza ilişkin … dışındaki davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş yapılan temyiz başvurusu üzerine Yargıtay … HD’nin … E. ve … K. Sayılı ilam ile Mahkememizce verilen hükmün bozulmasına karar verilmiş, yapılan karar düzeltme istemi üzerine Yargıtay … HD’nce 14/10/2020 tarihli, … esas ve … karar sayılı ilam ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş ve Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce bozma kapsamı göz önüne alınarak taraf beyanları alınmış ve bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve bozma kapsamı doğrultusunda yargıtay ilamında belirtildiği şekilde rapor tanzimi için önceki rapor sunan bilirkişilere tevdi yönünde karar verilmiş ve ancak davacı vekili tarafından 05/04/2021 tarihli dilekçe ile asıl ve birleşen dava yönünden açılan davadan feragat edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Asıl dosya ve birleşen dosya davalıları … ve … vekili tarafından sunulan 01/04/2021 tarihli dilekçe ile davacı tarafça verilen feragate kabul ettiklerini, davacı taraftan yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerinin olmadığının belirtildiği, asıl dosya ve birleşen dosya davalısı … vekili tarafından sunulan 01/04/2021 tarihli dilekçe ile davacı tarafça verilen feragate kabul ettiklerini, davacı taraftan yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerinin olmadığının belirtildiği, birleşen dosya davalısı … vekili tarafından sunulan 31/03/2021 tarihli dilekçe ile davacı tarafça verilen feragate kabul ettiklerini, davacı taraftan yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerinin olmadığının belirtildiği ve ancak birleşen dosya davalısı Mehmet Seven vekili tarafından sunulan 22/04/2021 tarihli dilekçe ile davadan feragat sebebi ile davacı tarafın yargılama gideri ve nispi vekalet ücretinden sorumlu olduğu belirtilerek bozma ilamı göz önüne alınarak bir önceki duruşmada tesis edilen ara karar gereği taşınmaz değerinin hesaplanması ve hesaplanan değerler göz önüne alınarak yargılama gideri ve vekalet ücretinin nispi değer üzerinden talepte bulunulduğu belirtilerek bu yönünden bilirkişiye gönderilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Her ne kadar birleşen dosya davalısı … vekili tarafından sunulan dilekçe ile nispi vekalet ücreti yönünden ve davanın esası yönünden bozma ilamında belirtildiği ve geçen celse verilen ara karar doğrultusunda taşınmaz değerinin hesaplanması yönünden bilirkişiye tevdi talep edilmiş ise de yapılan feragat bir taraf usul işlemi olduğundan ve verilen bu beyanın alınmasından sonra yargılamanın olduğu yerde durup talep doğrultusunda karar verilmesi gerektiğinden ve bu kapsamda mahkemece taraf usul işlemi haricinde başkaca bir husus yönünden inceleme yapılamayacağından tahkikatın taşınmaz değerinin tespiti yönünden devam etmesi mümkün olamayacağından bu husustaki davalı vekilinin talebinin yerinde olmadığı ve Mahkememizce feragat beyanı göz önüne alınarak başkaca bir işlem yapılamayacağı anlaşılmakla harçlandırılan dava değeri üzerinden talebin değerlendirilmesi gerektiği kanaati ile bu hususta ayrıca bir inceleme yapılmayarak adı geçen davalı vekili talebinin reddine karar verilerek mevcut feragat doğrultusunda davanın değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddelerince açılan tazminat davasıdır. Bu kapsamda dava dosyasının incelenmesinde Mahkememiz asıl ve birleşen dosya davacısı banka ile dava dışı … Petrol ve Lastik Sanayi Ticaret Ltd. Şti. arasında Genel kredi sözleşmesini imzalandığı, söz konusu sözleşemeye asıl ve birleşen dosya davalıları … ve …’nun müteselsil kefil sıfatıyla imza attıkları, kredi borcun geri ödenmemesi üzerine krediden kaynaklanan hesabın kat edildiği ve kredi borçları aleyhine İzmir …. İcra Müd.’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, asıl ve birleşen dava dosya ili konusu olan İzmir ili, … ilçesi, … Mah. … parselde kayıtlı taşınmazın zemin kat 6 nolu bağımsız bölümün ve İzmir ili, … ilçesi, … Mah. … parselde kayıtlı taşınmazların asıl ve birleşen dosya davalıları … ve … adına kayıtlı olan hisselerine devrinden kaynaklı tasarrufların geçerli olmadığı iddiasına dayalı olarak açıldığı görülmüştür. Bu kapsamda bahse konu olan İzmir ili, … ilçesi, … Mah. … parselde kayıtlı taşınmazın zemin kat 6 nolu bağımsız bölümünün asıl ve birleşen dosya davalıları … ve … adına kayıtlı olan hisselerinin asıl dosya davalısı …’a devredildiği, İzmir ili, … ilçesi, … Mah. …parselde kayıtlı taşınmazın asıl ve birleşen dosya davalıları … ve … adına kayıtlı olan hisselerinin önce asıl ve birleşen dosya davalısı …’e, sonra bu kişi tarafından birleşen dosya davalısı …’e ve yine sonra bu kişi tarafından birleşen dosya davalısı …’e devredildiği görülmüştür.
Dosyaya sunulan feragat beyanının değerlendirilmesine geçmeden evvel asıl dosya davalısı … ile alakalı davada 21/03/2013 tarihli duruşmada bu kişi yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve 3 aylık süre içerisinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına bozma öncesinde karar verilmiş ve bu husus bozma talebi ie yapılan temyiz incelemesine konu edilmediği göz önüne alınarak her ne kadar davacı tarafça davadan feragat edilmiş ise de adı geçen davalı yönünden verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan bu kişi yönünden açılı davanın feragat beyanı ile birlikte değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; feragatin davacı vekili tarafından yapıldığı, vekilin vekaletnamesinde feragate yetkili olduğu, feragatin süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında davacı tarafından İzmir ili, … ilçesi, … Mah. … parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 6 nolu bağımsız bölüm ve İzmir ili, … ilçesi, … Mah. …parselde kayıtlı taşınmaz yönünden açılan tasarrufun iptali davasına yönelik Asıl dava ve birleşen davada davalı … haricindeki diğer davalılar yönünden açılı davanın feragat nedeniyle reddine, asıl dosya davalısı … yönünden bozmadan önce verilen davanın açılmamış sayılması yönündeki karar temyiz incelemesine gönderilmeyerek kesinleşmiş olduğundan bu davalı yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına kararı vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davacı tarafından İzmir ili, … ilçesi, … Mah. … parsel sayılı taşınmazda kayıtlı … nolu bağımsız bölüm ve İzmir ili, … ilçesi, … Mah. … parselde kayıtlı taşınmaz yönünden açılan tasarrufun iptali davasına yönelik;
-Asıl dava ve birleşen davada davalı … haricindeki diğer davalılar yönünden açılı davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
-Asıl dosya davalısı … yönünden bozmadan önce verilen davanın açılmamış sayılması yönündeki karar temyiz incelemesine gönderilmeyerek kesinleşmiş olduğundan bu davalı yönünden yeniden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Karar tarihi itibariyle;
-Asıl dava dosyası yönünden alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının evvelce alınan 541,30 TL harçtan mahsubu ile hazineye irad kaydına, fazladan alınan 482,00 TL harcın talep halinde kararın kesinleşmesinden sonra DAVACIYA İADESİNE,
-Birleşen dava dosyası yönünden alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının evvelce alınan 111,05 TL harçtan mahsubu ile hazineye irad kaydına, fazladan alınan 51,75 TL harcın talep halinde kararın kesinleşmesinden sonra DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan peşin harçlardan mahsubuna karar verilen harçlar ile başvuru harcının, keşif harcının ve bozma öncesi ve bozma sonrası kullanılan yargılama giderlerinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 3.269,85 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Asıl dosya ve birleşen dosya davalısı … ve … tarafından yatırılan gider avansından kullanılan kısmın adı geçen davalılar üzerinde bırakılması ile arta kalan 50,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince ADI GEÇEN DAVALILARA İADESİNE,
6- Birleşen dosya davalısı … tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 8,00 TL’nin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE, kullanılmayan 292,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince ADI GEÇEN DAVALIYA İADESİNE,
7- Birleşen dosya davalısı … tarafından yatırılan gider avansından kullanılan kısmın adı geçen davalı üzerinde bırakılması ile arta kalan 92,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince ADI GEÇEN DAVALIYA İADESİNE,
8- Asıl dosya ve birleşen dosyada davalı taraflardan …, …, …, … her ne kadar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş iseler de sunulan talep göz önüne alınmakla vazgeçme nedeniyle adı geçen davalılar lehine VEKALET ÜCRETİ TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
9- Birleşen dosya davalısı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
10- Dosya arasında bulunan İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen daireye İADESİNE,
11- Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca 15 günlük süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.03/05/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır