Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/610 E. 2021/435 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/610 Esas
KARAR NO : 2021/435

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; Davacının 05.03.2020 tarihli … no’lu e-arşiv fatura ile davalı şirketin … ilçesinde bulunan İZMİR Şubesi’nden ticari amaçla kullanmak üzere … markalı… Model … Led televizyonu  1.999,00-TL (1.694,07+KDV) ödeyerek satın aldığını ve aynı gün teslim aldığını, Televizyonun montaj ve kurulumu adına 07.03.2020 tarihinde müvekkil şirket tarafından … Elektronik isimli yetkili servisten montaj talebinde bulunulduğunu 09.03.2020 tarihinde yetkili servis ekibinin dava konusu televizyonun montajı için geldiğinde televizyon kutusunu kendileri açtığını ve televizyon panelinin/ekranının kırık olduğunun tespit edildiğini, söz konusu kusurun yetkili servis tarafından kayıt altına alındığı sırada televizyonun dış kutusunda yer alan seri numarasının, kutu içeriğinde yer alan garanti belgesi içerisindeki seri numarasının ve televizyonun kendi üzerindeki yapışkan etikette belirtilen seri numarasının birbirinden farklı olduğunun anlaşıldığını, davalı tarafından satış anında ürünün kutusunda beyan edilen seri numarası ile garanti belgesi ve kutu içerisindeki seri numarasının uyuşmaması ve aynı zamanda panelin kırık olması sebebiyle gerekli vasıfları da taşımayan televizyon bu haliyle iki yönden de ayıplı durumda olduğunu, her iki hususun da yetkili teknik servis tarafından tutanak ile tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından hemen aynı gün 09.03.2020 tarihinde ve TTK md 23/c gereği 8 günlük ayıp ihbarında bulunma yasal süresi içerisinde, ürünün TBK md 227/1/4 gereğince ayıpsız bir yenisiyle değiştirilmesi yönündeki seçimlik hak kullanılarak, televizyon davalının ürünün satın alındığı … Şubesi’ne götürüldüğünü ancak davalı tarafından, davalı şirketçe inceleme yapılması ve ancak onarım mümkün olmaz ise yenisi ile değişimin mümkün olabileceği söylendiğini, aynı zamanda 09.03.2020 tarihinde davalı tarafından düzenlenen mal refakat belgesi karşılığında ayıplı mal davalı tarafından teslim alındığını davacı müvekkil şirket tarafından 07.05.2020 tarihinde Bornova … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini ve 12.05.2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı şirket televizyonu halen yeddinde tutmasına rağmen müvekkile menfi veya müspet bir yanıt vermediğini belirterek öncelikle davalının değişim talebinin makul süre içerisinde yerine getirmediği, televizyonu alıkoyduğu ve müvekkilin başka bir televizyon almak zorunda kaldığı bu bakımdan sözleşmenin ifasında müvekkil bakımından bir yarar kalmadığı gibi, aynı zamanda yargılamanın devam edeceği süre göz önünde bulundurularak dava konusu tv modelinin yargılama sonunda teknolojinin ilerlemesi sebebiyle değişimi gerçekleştirilse dahi artık bu bakımdan da sözleşmenin ifasında artık bir yarar kalmayacağı göz önünde bulundurularak sözleşmeden dönmüş sayılmasına ve davalıya 05.03.2020 tarihinde ödenen 1.999.00-TL’nin TTK md 1530 uyarınca Mal ve Hizmet Tedariki Sözleşmelerinde uygulanan temerrüt faiziyle davalıdan tahsiline, bu taleplerinin kabul edilmemesi ve mahkemenizce müvekkilin değişim hakkını kullandığı ve bu çözümün hakkaniyete daha uygun olduğu kabul edildiği takdirde, ayıplı televizyonun aynı model ve marka yenisi ile değiştirilmesi, bunun satıcının elinde olmayan (ellerinde stok kalmaması, ürünün üretilmiyor oluşu vs) sebeplerle mümkün olmaması halinde ise yine satış bedeli olan 1.999,00-TL bedelin TTK md 1530 uyarınca Mal ve Hizmet Tedariki Sözleşmelerinde uygulanan temerrüt faiziyle davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; Dava dilekçesinde ticari bir satış olduğu iddia edilmişse de gıda üretimi yapan bir firmanın televizyonu ticari amaçla kullanacağı iddiası yerinde olmadığı, somut olayın şartlarının işin ticari olmasına uygun olmadığını, doktrin görüşüne göre bir malı olduğu gibi ya da işleyerek bir başkasına satmak veya çıkar karşılığı devretmek üzere satın alan, yani kendisi de satıcı konumuna girecek şekilde hareket eden kişilerin tüketici sayılmayacağını, satın alınan televizyon ticari satışa konu olmadığını belirterek husumet itirazlarının kabulüyle açılan davanın öncelikle usulden reddinin talep edildiği ayrıca yetkili servisin sorumluluktan kaçmak için davacı şirketi suçlayıcı iddialarda bulunduğu, eski ürün yeni kutu ile haksız bir şekilde iade edilmeye çalışıldığı , teknik servis raporunda belirtildiği üzere kutu ile cihaz ve garanti belgesinin eşleşmemesinin davalı ile alakalı ürün olmadığı, davalının sadece ürünün satışı aşamasında mağazalara kutulu olarak gelen şekilde yapıldığı yani kutu ile eşleşmeyen kutu içerisindeki, üründen sorumluluğun olmadığı bunun kontrolünün yapılmasının mümkün olmadığı, cihaz ekranının kırık olmasının kullanıcıdan kaynaklı olabilecek bir durum olması nedeni ile haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de davacıya yükletilmesinin talep edilmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Fatura, dava dışı … Elektornik tarafından verilen müzekkere cevabı, ihtarname, arabuluculuk son tutanağı, bilirkişi raporu dosyamız içerisindedir.
Mahkememizin 21/01/2021 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile dosyanın Mahkememizce resen seçilen bir elektronik bilirkişisi …’a tevdi ile uyuşmazlık tespiti doğrultusunda ve bu celse ki taraf talepleri göz önüne alınarak hazırlanacak raporun Mahkememiz dosyasına sunulmasının istenilmesine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından hazırlanan 12/04/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen” Tüketiciye teslim edilen televizyonun teknik servis tarafından açılarak kurulum işleminin yapılmak istendiği sırada, ekranın kırık olduğu, seri numaralarının hem cihaz hem de garanti belgesindeki ile farklı olduğunun tespit edildiği, bunun üzerine kurulum işleminin yapılmadığı, televizyonun halen … Markette bulunduğu, yerinde yapılan incelemede ise panelin kırık olduğu, televizyon ile kutunun seri numaralarının farklı olduğu görülerek tespitte bulunularak şu şekilde sonuca varıldı. Tüketiciye televizyonun teslim ve ifasında,6502 sayılı kanunda belirtilen yükümlülüklere uyulmadığı, montaj işini gerçekleştirilen şirketin yaptığı tespitin yerinde olduğu, kutu içerisindeki TV’nin kutu üzerinde yazan seri numarasından farklı olduğu, davalının bu hatalı teslimde ve ürünün kırık durumundan sorumlu olduğu, teknik servis raporunda belirtilen şekilde kutu ile cihaz ve garanti eşleşmemesinin ve cihaz ekranının kırık olduğuna ilişkin davalı satıcı firmanın sorumluluğunda olduğu” görüş ve kanaatinde olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davalı vekilince rapora itiraz dilekçesinin sunulduğu, davacı vekili tarafından rapora beyan dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; Mahkememiz davacısı tarafından davalıdan 05/03/2020 tarihli faturaya mahsuben dilekçede belirtilen TV’nin satın alındığı, söz konusu ürünün kurulumunun yapılması için yetkili servis ile iletişime geçildiği ve yetkili servisin montaj için geldiğinde kutunun açılması neticesinde ekranın kırık olduğunun tespit edildiği ve bu durumun yetkili servis tarafından kayıt altına alındığı bu kapsamda davalıya ürün teslim edildiği konularında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte montaj işini gerçekleştiren şirketin yaptığı tespitin yerinde olup olmadığı, kutu içerisindeki TV’nin kutu üzerinde yazan seri numarasından farklı olup olmadığının tespiti, bu tespit neticesinde davalının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi, teknik servis raporunda belirtilen şekilde kutu ile cihaz ve garanti eşleşmemesinin yine kimin sorumluluğunda olduğunun tespiti, cihaz ekranının kırık olduğuna ilişkin sorumluluğun kimde olduğunun tespiti ve değerlendirilmesine esas olmak üzere tarafların kusur durumlarının belirlenmesi ve davacının istem konusu ettiği maddi tazminat tutarının davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığı, ayrıca ayıp ihbarının yasal süresi içerisinde yapılıp yapılmadığının tespit ve değerlendirilmesi ile birlikte talebin kabul edilmemesi ve mahkemece değişim hakkını kullandığı ve bu çözümün hakkaniyete daha uygun olduğunun kabul edilmesi halinde ayıpsız misli ve değiştirilmesi talebinin kabul edilebilir olup olmadığının tespitine esas açılan maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz davacısı tarafından davalı taraftan … marka… model … Led Televizyonun 05/03/2020 tarihinde 1.999,00 TL bedel ödeyerek satın aldığı Televizyonun montajına yönelik dava dışı … Elektronik isimli şirkete yaptığı başvuru sonucunda adı geçen yetkili servisçe davacının belirttiği adreste için 09/03/2020 tarihinde gelindiği ve kutunun açılması neticesinde panelin kırık olduğunun tespit edildiği ve ayrıca TV’nin dış kutusunda yer alan seri numarası ile kutu içerisinde yer alan seri numarasının ve TV üzerinde bulunan yapışkan etikette belirtilen seri numarasının farklı olduğu hususunda tutanak tutulduğu, bu tutanak uyarınca Mahkememiz davacısı tarafından ürünün ayıpsız bir yenisi ile değiştirilmesi istenilmesi ile TBK 227/1-4 hükmü gereği davalı tarafa ürünün tesliminin yapıldığı, devam eden süreçte davacı tarafça bu sefer 07/05/2020 tarihinde Bornova … Noterliği’nin 07/05/2020 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile durumun davalı tarafa ihtar edildiği ve ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesinin talep edildiği ve fakat ihtarnameye davalı tarafça cevap verilmediği gibi TV’nin de halen davalı nezdinde olduğu konuları dosya kapsamında sabit olduğu anlaşıldığına göre söz konusu değişim iradesine davalı tarafından cevap verilmemesinin talebin zımni olarak reddedilmiş olduğu anlaşıldığından ve dava dilekçesinde belirtildiği şekilde davacının sözleşmeden dönmesinde bir isabetsizlik görülmediği kanaati ile her ne kadar davacı taraf dava öncesinde seçimlik haklardan ayıpsız misli ile değiştirme hakkını kullanmış ise de “Ius Virandi” ilkesi göz önüne alındığında dava dilekçesi ile birlikte Televizyon bedelinin talep edilmesi yönündeki diğer seçimlik hakkını kullanmasında da bir isabetsizlik görülmemiştir.
Her ne kadar davalı tarafça gerek dava dilekçesinde ekranının kırık olması durumunun ve ayrıca bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde yine aynı durumun davacının uhdesindeyken gerçekleştiği iddiası ile davacının kendisinden yukarıda belirtildiği şekilde talepte bulunamayacağı belirtmişmiş ise de gerek yetkili servis tarafından tutulan tutanak gerek bu hususun davalı tarafa bildirimine rağmen davalının cevap vermemesi gerekse davalı uhdesinde bulunan TV’nin yerinde incelenmesiyle oluşturulan rapor göz önüne alındığında davacı tarafça satın alınan yukarıda seri no belirtilen TV’de farklı bir TV’nin kutu içerisinde davacı tarafa teslim edildiği sabit olduğuna göre davacının bu alım satım ilişkisi çerçevesinde edimini gereği gibi yerine getiremediği kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından davalıdan 05/03/2020 tarihinde alınan TV’nin davacı tarafa yukarıda belirtildiği şekilde gereği gibi tesliminin yapılmadığı, yetkili servis tarafından satın alınmasından 2 gün sonra yapılan montaj işlemi sırasında tutulan tutanaktan da aksi belirtilmediği üzere TV kutusunun kendileri tarafından açılıp montajlanması sırasında ürünün panelinin kırık olduğu, bu hususa ilişkin davacı tarafça davalıya yapılan başvurunun yasal ayıp ihbarı süresi içerisinde olduğu, bu hususların aksinin davalı tarafça kanıtlanamadığı, TBK 2227’deki seçimlik haklardan ayıpsız misli ile değişim hakkının davacı tarafça kullanılmasına rağmen talebe davalı yanca zımni ret verilmesi neticesinde davacının “…” ilkesi çerçevesinde ürün bedelini talep etmesi konusunda hukuki yararının bulunduğu, her ne kadar davalı tarafça dosyaya sunulan rapora itiraz edilmiş ise de raporda yapılan incelemelerin ve değerlendirmelerin yerinde olduğu ve raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaati ile davalı tarafından yapılan hatalı teslimin yine davacı yanca giderilmesi gerektiği kanaatine varılmış, ürün davalının uhdesinde olduğundan ayrıca sovtaj değerlendirilmesi yapılmasına gerek olmadığı kanaatine varılarak açılı davanın kabulü ile 1.999,00 TL’nin 05/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile 1.999,00 TL’nin 05/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 136,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 136,50 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 108,80 TL ( 54,40 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcından oluşan)harç ile gider avansından kullanılan 665,00 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 773,80 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 185,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Gereğince hesaplanan 1.999,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’ya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.20/05/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır