Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/608 E. 2021/689 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/608 Esas
KARAR NO : 2021/689

DAVA TARİHİ : 22/10/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili 06/01/2018 tarihli dava dilekçesi ile özetle; Davacının, davalı/borçlu … ile aralarındaki mal ticari ilişkinden doğan alacak sebebiyle İzmir … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun ise ödeme emrinin tebliğinden sonra, borca itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, İzmir Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapıldığını, ancak görüşmelerin sonucu anlaşamadıklarını, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden mal satımı yapılmış ve söz konusu mallar davalı tarafa eksiksiz olarak teslim edildiğini, mal satımı karşılığında, 16.11.2017 Tarih Ve … Nolu ve 26.02.2018 Tarih … nolu iki adet fatura tanzim edilmiş olup fatura bedelleri davalı tarafça ödenmediğini, taraflar arasındaki ticari ilişki ve borcun mevcudiyeti müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarında sabit olmakla ayrıca borçluya tebliğ edilen faturalardan açıkça görüldüğünü, davalı tarafça söz konusu faturalara borçlu davalının herhangi bir itirazda bulunmadığı da dikkat çeken hususlardan olmakla fatura ve fatura muhteviyatı kesinleştiğini, vergi dairesine beyan edilen BA-BS formlarının celbi ve incelenmesi neticesinde müvekkilin davalıdan alacaklı bulunduğunun anlaşılacağını, açıklanan nedenlerle borçlunun takibi durduran itirazları haksız ve yersiz olduğunu, davalı borçlu, borcu olduğunu bildiği ve bu durum müvekkil şirket tarafından borçluya gönderilen faturalar ile sabit olduğu halde sadece icra takibini semeresiz bırakmak ve mal kaçırmak maksadıyla haksız olarak icra takibine itirazda bulunduğunu, davalı borçlunun itirazının haksız ve takibe konu alacağın, likit olmasını göz önünde bulundurarak, borçlu aleyhıne %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini, davanın kabulü ile borca ve yetkiye itirazın iptali ile takibin devamına, alacağı semeresiz bırakmak maksadı ile yapılan haksız itiraza istinaden kötü niyetli davalı/borçlu şirket aleyhine, alacağın likit olduğu da nazara alınarak %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak davalı tarafça her hangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davacı … Ltd. Şti. Vekilinin 04/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davalarının 12.178,50 TL alacağın tahsili istemlerini içeren iş bu davanın alacak davası olarak devam edilmesinin talep edildiği, ıslah harcının yatırıldığı anlaşılmakla davanın tamamen ıslah edilmesi nedeni ile ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER;
Mahkememizce celp edilen İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; davacı … Ltd.Şti tarafından davalı … adına 16.11.2017 tarih … no.lu ve 26.02.2018 Tarih … no.lu faturadan kaynaklı 12.178,50-TL alacağın tahsili için 15.08.2018 tarihinde İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına istinaden 12.178,50-TL Asıl Alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrine ait tebligat parçasının icra dosyası uyap çıktısında mevcut olmaması sebebi ile ödeme emrinin davalı tarafından hangi tarihte tebliğ alındığı konusunda tarafımda herhangi bir tespit yapılamadığı, davalının 20.08.2018 havale tarihli itiraz dilekçesinde kendisinin böyle bir borcu olmadığı, borca, faize, yetkiye itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesinin talep edildiği, davalının talebi üzerine İzmir … İcra Müdürlüğü tarafından 28.08.2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği tespit edilmiştir.
Kahramanmaraş Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında davalının … sicil numaralı …- … ünvanlı şahıs işletmesinin bulunduğu bildirilmiştir.
Dosyanın mahkememizce resen seçilen SMMM bilirkişisi …’e tevdi edilerek, taraflar arasında davacının takip tarihi itibariyle faturadan kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarının ne olduğu, işlemiş faiz miktarı hususlarında rapor tanziminin istendiği, bilirkişinin raporunu düzenleyerek dosyaya sunduğu, raporun incelenmesinde özetle: ”Davalı …’nün 2017-2018 yılı yasal defterlerinin incelenmemiş olması sebebi ile yapılan incelemeler icra dosyası uyap çıktısı, dava dosyası ve davacı şirketin elektronik yasal defterleri ile sınırlı kaldığını, yapılan incelemeler sonucunda davacı ….Şti.’nin 2017-2018 yılı yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterlerinin uyumlu olduğu, davacı yasal defterlerine göre, davalı …/…’in 15.08.2018 icra takip tarihi itibari ile 12.178,50-TL tutarında borç bakiyesi bulunduğu, davacının yasal defterlerinin doğru olduğuna ve icra takibine konu fatura muhteviyatı malların davalı yanca teslim alındığına karar verilmesi durumunda, davacı ….Şti.’nin işbu davaya esas İzmir … İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosyasına istinaden 15.08.2018 icra takip tarihi itibari ile davalı …’den 12.178,50-TL tutarında asıl alacak talep edebileceği ” görüşünün bildirildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı alacak istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, davalı tarafın sunmuş olduğu ticari defter ve kayıtlar, Kahramanmaraş Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün davalı işletme kaydına ilişkin cevabı yazısı, Aslanbey Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün davalının 2018 yılı Şubat ayına ait Ba formlarının gönderildiği yazı cevabı ile tüm dosya kapsamının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nun 222. maddesinde ise ticari defterlerin sunulması ve delil olması hususları ayrıca hüküm altına alınmıştır. Bu maddeye göre ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmaları, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılması ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamaları gerekmekte olup bu şartlara uygun biçimde tutulmuş defter kayıtlarının, sahiplerinin lehine delil olarak değerlendirilmesi ise diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması şartlarına bağlıdır. Bu çerçevede mahkememizce davalıya uyuşmazlık dönemine ilişkin ticari defterlerini ve dayanağı belgeleri bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere mahkememize sunması konusunda HMK’nın 222. maddesi gereğince süre verilmiş, davalı taraf defter ve belgelerini sunmamış, yerlerine bildirmemiştir. Bu nedenle de Davacı defterleri ile karşılaştırmasının yapılmasının önüne geçmiştir. Davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda “davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve yasal tasdiklerinin bulunduğu, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 12.178,50 TL tutarında alacaklı olduğu, hususlarının belirlendiği, ayrıca Aslanbey Vergi Dairesi Müdürlüğünce gönderilen 2018 yılı Şubat ayı dönemine ait Ba formlarında davalının davacıdan 10.320,00 TL bedelli mal aldığının beyan edildiği hususları da dikkate alındığında davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu 12.178,50 TL miktarda davalıdan alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜNE,
12.178,50 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 831,91-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 147,17 -TL peşin harç ile icra dosyasından alınan 60,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 623,85 TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf olunan 602,00 TL yargılama gideri ile 54,40 TL başvurma harcı, 147,17 TL peşin harç olmak üzere toplam 793,57 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince davanın kabul edilen bölümü üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
6-Karar kesinleştiğinde ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden artan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır