Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/604 E. 2021/684 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/604 Esas
KARAR NO : 2021/684

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan 21/10/2020 tarihli dava dilekçesinin incelenmesinde; Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde davacı şirketin … İzmir adresinde geri dönüşüm tesisleri işleri imalat işi ile uğraştığı, davacı ile davalı arasında davalıdan saç profil ve demir aksanları satın alınması sebebi ile cari hesap ilişkisi doğduğu, … isimli kişinin davalı şirket temsilcisi olduğu, … isimli kişinin …’ın oğlu olduğu ve … isimli kişinin …’ın kardeşi tarihi belirtilmeyen bir tarihte adı geçen … ve yanına aldığı 4 kişi ile birlikte davacının iş yerine geldikleri …’ın yanlarında getirdiği 3 kişiden daire alması sebebi ile ödemelerin bundan sonra bu şahıslara yapacaksınız şeklinde söylemde bulunduğu ve bahse konu 3 kişinin gömlek arkasından silah göstermek sureti ile göz dağı vermesinden kaynaklı olarak davcı şirket temsilcisi …’ın davalı tarafa borcunun olması sebebi ile bu konuya itiraz edemeyerek 23/07/2019 tarihinde … bankası aracılığı ile 10.000,00 TL gönderdiği, daha sonra yine bahsi geçen kişilerin davacı şirket iş yerine gelipte baskı yapması sebebi ile 16/08/2019 tarihinde 20.000,00 TL ödemede bulunulduğu, bunun haricinde 16/08/2019 tarihinde keşide edilen 21/09/2019 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli, 25/10/2019 vade tarihli 20.000,00 TL, 23/11/2019 vade tarihli 30.000,00 TL, 22/12/2019 vade tarihli 20.000,00 TL, 20/01/2020 vade tarihli 30.000,00 TL, 22/02/2020 vade tarihli 12.485,60 TL, 10/03/2020 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli ve 30/03/2020 vade tarihli 22.514,34 TL bedelli olmak üzere toplamda 174.999,94 TL bedelli senetlerin düzenlenerek verildiği bu senetlerden 21/09/2019,25/10/2019 ve 23/11/2019 vade tarihli senetlerin ödemeleri yapıldıktan sonra davacı şirkete teslim edildiği, 30/03/2020 vade ve 10/03/2020 vade tarihli senetlerin dava dışı … A.Ş. adına 20/01/2020, 22/12/2019 ve 22/02/2020 vade tarihli ( iş bu davaya konu edilen) senetlerin davalı adına zorla düzenlettirildiği olay hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, davacı şirketçe dava konusu edilen 3 adet senetten kaynaklı borca karşılık 24/01/2020 tarihinde 5.000,00 TL, 20/12/2019 tarihinde 10.000,00 TL 06/01/2020 tarihinde 6.200,00 TL ,03/03/2020 tarihinde 4.000,00 TL ve 27/02/2020 tarihinde 5.000,00 TL olmak üzere toplam 30.200,00 TL ödeme yapılmasının yanı sıra davacı şirket temsilcisi …’ın … hesabından toplamda 71.800,00 TL’lik ödemelerin tamamı dava dışı davalı şirket tarafından gösterilen … , … ve …’ya yapıldığı, davalı tarafça ödemesi yapılan davaya konu 3 adet senedin yine de takibe konulduğu bu senetlerden kaynaklı davacının davalıya borcunun olmadığı, senetlerin zorla imzalattırıldığı ve bedelsiz senetlerin işleme konulduğu ve ayrıca bedelleri ödenmiş olan senetlerin icraya konulmasının yerinde olmadığı belirtilerek İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının ve takibin iptali ile söz konusu icra dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitinin ve davalının kötü niyetli olması nedeni ile % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesinin yanı sıra icra takibinin teminatsız olarak durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; Davacının ödeme yaptığı iddiası ile sunmuş olduğu dekontların hiçbirinde müvekkilinin isminin olmadığını ve ödemelerin müvekkili şirkete yapılmadığını, … isimli kişinin şirketiyle alakası olmadığını, şirketin müdürünün … olduğunu, davacını ödeme yaptığını iddia ettiği 3. Kişilerin müvekkili ile alakası olmadığı, davacının davayı borçtan kurtulmak için açtığını, söz konusu senetlere ilişkin müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek öncelikli olarak haksız ve hukuki mesnetten yoksun, kötü niyetli iddialar nedeni ile ve Cumhuriyet Başsavcılığının KYOK kararı da göz önünde bulundurularak ihtiyati tedbîr kararının ivedilikle kaldırılmasına, dava şartı yokluğu sebebiyle açılmış kötü niyetli davanın usulden reddine, eğer sayın mahkeme aksi kanaatte olacak olur ise müvekkilimizin alacağının sürüncemede bırakmak amacıyla açılmış bulunan işbu davanın esastan reddine, davacı/borçlu yanın tazminat talebinin reddi ile kötü niyetli olunması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, davanın kötü niyetli açılması sebebiyle uğrayacakları herhangi bir zararda dava açma hakları saklı kaldığını belirterek yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edilmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya örneği, İzmir CBS’ye yazılan müzekkereye verilen cevabi yazı, taraf kayıtlarının tetkikine yönelik kök ve ek rapor dosya arasındadır.
İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı aleyhine 62.485,60 TL asıl alacak, 181,92 TL protesto gideri ve 6.093,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 68.760,63 TL üzerinden takip başlatıldığı, takip dayanağının 16/08/2019 düzenleme tarihli senetler olmak üzere 22/12/2019 ödeme tarihli 20.000,00 TL bedelli 20/01/2021 ödeme tarihli 30.000,00 TL bedelli ve 22/02/2020 ödeme tarihli 12.485,60 TL bedelli 3 adet senetten kaynaklı olduğu takibin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olduğu, icra dosyasından 85.361,50 TL borç tahsilatının yapıldığı ve kalan alacak tutarının 2.002,08 TL olarak icra müdürlüğünce 12/01/2021 tarihinde hesaplandığı görülmüştür.
Mahkememizce 18/02/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar ile dosyanın SMMM Bilirkişi …’a tevdi ile ara karar yerine getiren taraf yönünden defterlerinin Mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak incelenmesi ve davalı tarafın itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesi ve ayrıca davalı tarafça yapılan itirazın da değerlendirildiği şekilde davacı/davalı defterleri üzerinde yapılacak inceleme neticesinde hazırlanacak raporu mahkememiz dosyasına sunulması istenilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 20/05/2020 havale tarihli kök rapor dosyaya sunulmuş ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Söz konusu raporun incelenmesinde; taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu, davacının geri dönüşüm makineleri işi yaptığı ve davalının sac profil ve demir işi yaptığı, taraf ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalının irsaliyeli fatura kullandığı, faturaları elden teslim ettiği, faturalarda teslim alan ve teslim eden kısımlarda imza, kaşe ve bir isme rastlanılmadığı, taraflarca 2017 ve 2018 yılı faturaların beyan sınır üzerindekileri bakımından BA ve BS formu ile beyan edildiği, davalının davacıya mal temin ettiği ve davacı tarafça karşılığında ödeme yapıldığı, davalı tarafça aleyhine düzenlenen 53 adet olmak üzere toplam 402.317,62 tutardaki faturanın (hem Seçim tarafından hem de Seçkin isimli şirket tarafından) davacı tarafça da kayıt edildiği ve kabulünde olduğu, tarafların 2018 ve 2019 yılı açılış kapanış tutarları ile bakiyeleri yönünden kayıtların tetkiki ile davalının toplamda 197.575,64 TL tutarda alacaklı olduğu, davacının 2019 ve 2020 yılı kayıtlarına göre; 23/07/2019 tarihinde … bankası aracılığı ile … adına davalı cari hesabına istinaden ödeme açıklaması ile 10.000,00 TL gönderildiği, 16/08/2019 tarihinde … bankası aracılığı ile … adına davalı cari hesabına istinaden ödeme açıklaması ile 20.000,00 TL gönderildiği, 23/08/2019 tarihinde … bankası aracılığı ile … adına davalı cari hesabına istinaden ödeme açıklaması ile 15.000,00 TL gönderildiği, yapılan ödemeler toplam tutarının bor kaydında düşürülmesi ile 172.575,64 TL borcunun kaldığı ve bu tutar yönünden 16/08/2019 tarihli senedin düzenlendiği, davacı yasal defterleri ile senet fotokopileri incelendiğinde; davacı tarafından davalı adına16/08/2019 tarihinde 21/09/2019 vadeli 25.000,00 TL’lik senet düzenlendiği, … adına davalıya senet ödemesi açıklaması ile bu tutarda havale yapıldığı, 16/08/2019 tarihinde 25/10/2019 vadeli 20.000,00 TL’lik senet düzenlendiği, … adına davalıya senet ödemesi açıklaması ile bu tutarda havale yapıldığı, 16/08/2019 tarihinde 23/11/2019 vadeli 30.000,00 TL’lik senet düzenlendiği, … adına davalıya senet ödemesi açıklaması ile bu tutarda havale yapıldığı, 16/08/2019 tarihinde 22/12/2019 vadeli 20.000,00 TL’lik senet düzenlendiği, … ve … adına davalıya senet ödemesi açıklaması ile 23.000,00 TL tutarda havale yapıldığı, 16/08/2019 tarihinde 20/01/2020 vadeli 30.000,00 TL’lik senet düzenlendiği, … adına davalıya senet ödemesi açıklaması ile bu tutarda havale yapıldığı, 16/08/2019 tarihinde 22/02/2020 vadeli 12.485,60 TL’lik senet düzenlendiği, … adına davalıya senet ödemesi açıklaması ile 13.000,00 TL tutarda havale yapıldığı, 16/08/2019 tarihinde 10/03/2020 vadeli 15.000,00 TL’lik senet düzenlendiği, … adına … A.Ş. adına senet ödemesi açıklaması ile 17.000,00 TL tutarda havale yapıldığı, 16/08/2019 tarihinde 30/03/2020 vadeli 22.514,34 TL’lik senet düzenlendiği, … adına … A.Ş. adına senet ödemesi açıklaması ile 12.500,00 TL tutarda havale yapıldığı, senetlerin ödeyen ve ödenen muhatapları yönünden bu dosya bazında ödeme sayılıp sayılmayacağı yönünden kabul edilip edilmeme durumunun takdirinin Mahkememize bırakıldığı, dava konusu 62.485,60 TL’lik senetlerden 30.200,00 TL’sinin davalıya ödendiği ve davacının 32.485,60 TL tutarda borçlu olduğu şeklinde tespit ve değerlendirmeler yapıldığı, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itirazlarda bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafa 2019 ve 2020 yılları borç senetleri hesabına yönelik yevmiye kayıtlarının sunulması için verilen sürede işlemin ikmali sonucu 21/06/2021 tarihli ara karar ile dosyanın yeniden aynı bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi tarafından hazırlanan 31/08/2021 havale tarihli ek raporun dosyaya sunulduğu, taraf vekillerine 05/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Ek raporun incelenmesinde; davaya konu toplam 62.485,60 TL tutar yönünden borç senetleri döküm bilgisine göre yapılan değerlendirme sonucu olarak davacının davalıya 2.075,64 TL tutarda borcunun bulunduğunun bildirildiği, davacı vekili tarafından ek rapora beyan ve itiraz ve davalı vekili tarafından ek rapora beyan ve itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; Davalı tarafından davacı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden 22/12/2019 ödeme tarihli 20.000,00 TL bedelli 20/01/2021 ödeme tarihli 30.000,00 TL bedelli ve 22/02/2020 ödeme tarihli 12.485,60 TL bedelli 3 adet senetten kaynaklı takip başlatıldığı söz konusu takip sonucu davacı tarafından icra dosyasına 12/01/2021 tarihinde 85.361,50 TL ödeme yapıldığı ve icra dosya dayanağı senetlerde malen kaydının konularında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte bu celse ki davacı vekili beyanı dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden davacı aleyhine yürütülen takibe yönelik icra dosyasına davacı tarafından yatırılan dosya borcundan kaynaklı olarak davacının davalıya borcunun olup olmadığı hususlarının tespiti ile ödeme tutarının bu kapsamda davalıdan istirdatının talep edilmesinde haklı olup olmadığı, davacı tarafça istem konusu edilen kötü niyet tazminatı ile davalı taraça talep edilen kötü niyet tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan menfi tespitten kaynaklı istirdat davası olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır: Mahkememizce 18/02/2020 tarihli duruşmada yapılan ödemeler göz önüne alındığında davanın istirdat davasına ödeme tutarınca döndüğü anlaşılmakla görülen lüzum üzerine davacı vekilinden alınan beyanda aynen “İcra dosyasından görülen 85.361,50 TL’lik ödeme tutarı konusunda her ne kadar başlangıçtan menfi tespit açmış isek de bu tutar yönünden davamızı istirdat davası olarak devam ettiriyoruz. Ödediğimiz bu tutarın davalıdan istirdatını talep ediyoruz. Ayrıca söz konusu tutar 12/01/2021 tarihinde ödenmiştir. Gerek bu ödemeden önce 12.400,00 TL’lik senede mahsuben 27/02/2020 tarihinde 5.000,00 TL ve 03/03/2020 tarihinde 4.000,00 TL ödeme yaptık, 20.000,00 TL’lik senede mahsuben 06/01/2020 tarihinde toplam 16.200,00 TL ödeme yaptık. 30.000,00 TL’lik senede mahsuben 24/01/2020 tarihinde 5.000,00 TL ödeme yaptık dolayısıyla toplam 30.200,00 TL ödemeyi yaptık. Bunun haricinde birde icra dairesine söz konusu ödemeyi yaptık” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Yine uyuşmazlığın tespitine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; Mahkememizce taraflara tensip tutanağı7 nolu ara karar gereği taraflara davetiyenin usulüne uygun tebliğ edildiği, davacflarafça ayrıca bir delil listesi sunulmadığı, davalı vekilince 3 tane tanık ismi bildirildiği, davacı vekilince tanıkların ticari ilişkinin ispatı ve ödemenin alınmadığı konusunda dinletilmek istenildiği beyan edildiği görülmekle Mahkememizce 18/02/2021 tarihli duruşmada bu isteklerin tanıkla ispat edilemeyeceği gerekçesiyle reddedidilmiştir.
Taraflara defter inceleme için süre verildiği, defter adreslerinin bildirildiği, her iki taraf kayıtlarını da inceleyen 20/05/2021 tarihli kök raporda; dava konusu olan istirdata yönelik İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu edilen 12.485,60 TL bedelli, 20.000,00 TL bedelli ve 30.000,00 TL bedelli senetler yönünden davacı taraf lehine sunulan delillere göre dava dışı kişiler adına (ki bu kişilerin davacı tarafça davalının bilgisinde olan kişiler olduğu söyleniyor ancak davalı tarafça bu kişiler ödemede muhatap olarak kabul edilmiyor) bir kısım ödemelerin yapıldığı, 20.000,00 TL’lik senet yönünden dekontlarda davalı yan isminin kabul edilmesi halinde davacının 3.800,00 TL borcunun, kabul edilmemesi halinde toplam 23.000,00 TL’lik ödeme yapıldığı, 30.000,00 TL’lik senet yönünden dekontlarda davalı yan isminin kabul edilmesi halinde davacının 25.000,00 TL’lik borcunun, kabul edilmemesi halinde toplam 30.000,00 TL’lik ödeme yapıldığı, 12.485,60 TL’lik senet yönünden dekontlarda davalı yan isminin kabul edilmesi halinde davacının 3.485,60 TL borcunun, kabul edilmemesi halinde 13.000,00 TL’lik ödeme yapıldığı sonucuna varıldığı, yapılan değerlendirmede her ne kadar davacı tarafça ödemelerin söz konusu senetler yönünden yapıldığı belirtilmekte ise de ödemelerin dava dışı şahıslara yapılmış olması, bu ödemelerin davalı taraf kayıtlarında bulunmaması ve ödenen şahısların davalı taraf ile bağlantısının olmaması göz önüne alındığında davacının ödemeleri davalıya yaptığı yönündeki savunmasına itibar edilmemiştir. Ayrıca Mahkememizce alınan ek raporda ise her ne kadar ödemelerin tamamı … tarafından yapılmış ve bu ödemeleri yapan kişi davacının şirket ortağı ve imzaya yetkili kişisi olduğu anlaşılmış ise de Mahkememizce davacı tarafın 2019 ve 2020 yıllarına yönelik borç senetleri dosyaya kazandırılmakla yapılan değerlendirme neticesinde davacının davalıya 2.075,64 TL borçlu olduğu kanaatine varıldığının belirtildiği görülmüştür.
İzmir CBS’ye yazılan müzekkereye verilen cevapta istirdata konu icra dosyası yönünden Savcılığa 21/10/2020 tarihli dilekçe ile suç duyurusunda bulunulmuş ise de senetlerin 23/07/2019 ve 16/08/2019 tarihlerinde silah zoruyla alındığının belirtildiği, Savcılık tarafından … Soruşturma sayılı dosyasından 26/10/2020 tarihinde … Karar No ile kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği görülmüştür.
Davacı tarafından istem konusu edilen birinci husus takibe konu edilen senetlerin zorla kendilerinden alındığı, ikinci husus ise söz konusu senetlerden kaynaklı olarak borcun ödenmesine rağmen yeniden İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulmuş olması ve icra dosyası aracılığıyla borcun tahsil edilmiş olmasına rağmen esasında borçlu olmamadan kaynaklı olarak ödenmek zorunda kalan tutarın iadesinin istemine yöneliktir.
Her ne kadar davacı tarafça ikrah ile senedin kendilerinden alındığı ve alınan senetlerden ötürü dava dilekçesi ile yapılan ödemelerin (en son ödeme tarihi Nisan 2020 olmakla ikrah düşünülürse dava tarihi 21/10/2020 olduğu ancak engelin ortadan kalkma tarihi yönünden savcılık suç duyurusu tarihi baz alındığında ikrah hak düşürücü sürenin dolmadığı) tarihlerinin belirtildiği, ancak ikraha konu hususların ispatı yönünden dosya kapsamında bir delil elde edilemediği gibi davacı tarafça bu hususun varlığına yönelik tanık da dinletilmek istenmediği ve ayrıca soruşturma dosyasının da KYOK ile sonuçlandığı bir bütün olarak değerlendirildiğinde ikrahın davacı tarafça ispat edilemediği, bu nedenle takibe konu edilen senetler yönünden davacının davalıya borçlu olduğu, bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde her ne kadar davacı tarafça söz konusu senetlere mahsuben ödemelerin yapıldığı belirtilmiş ise de yukarıda da belirtildiği gibi ödemelerin dava dışı 3. şahıslara yapıldığı, ödemelerin bu şahıslara yapılmasına yönelik davalı tarafça bir yönlendirmenin, taraflar arası protokolün yahut bir beyanın bulunmadığı, kaldı ki davalı tarafça da 3. şahıslara yapılan ödemenin kabul edilmediği göz önüne alındığında 3. şahıslara yapılan ödemenin söz konusu icra dosya borcuna mahsuben yapılmış bir ödeme sayılamayacağı, yine bu kapsamda icra dosyasına da fazladan ödeme yapılmadığı ve kaldı ki bu husus zaten davacı tarafça ileri sürülmediği, dolayısıyla icra müdürlüğüne yapılan ödemelerin mükerrer nitelikte ödemeler oluşturmayacağı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davalı tarafından davacı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden 22/12/2019 ödeme tarihli 20.000,00 TL bedelli 20/01/2021 ödeme tarihli 30.000,00 TL bedelli ve 22/02/2020 ödeme tarihli 12.485,60 TL bedelli 3 adet senetten kaynaklı takip başlatıldığı, davacı tarafından hem senetlerin ikrah yolu kendilerince düzenlendiği hem de söz konusu senet bedellerinin ödendiği belirtilmiş ise de senetlerin ikrah yolu verildiği yönünde davacı ispatının yerine getirilemediği ayrıca senet bedellerinin yukarıdaki açıklamalar göz önüne alındığında davacı tarafça ödenmediği, davacı tarafça bu hususun ispatı bakımından yemin deliline başvurulmadığından ayrıca bu hususta bir inceleme yapılmadığı dolayısı ile davacının söz konusu senetlerden ve dolayısı ile bahse konu icra dosyasından davalı tarafa borcunun bulunduğu anlaşılmakla açılı davanın reddine karar vermek gerekmiş, şartların oluşmaması nedeniyle kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2- Şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının evvelce alınan 1.067,10 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irad kaydına, fazladan alınan 1.007,80 TL harcın talep halinde ve kararın kesinleşmesinden sonra DAVACIYA İADESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile mahsubuna karar verilen harçlar ile gider avansından kullanılan kısmın DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, gider avansından arta kalan 22,25 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACIYA İADESİNE,
5- Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan kısım olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, yatırılan gider avansı olan 50,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVALIYA İADESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 8.923,12 TL nispi vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
28/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır