Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/594 E. 2022/86 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/594 Esas
KARAR NO : 2022/86

DAVA : Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Blokenin kaldırılması ile Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunuşan 19/10/2020 tarihli dava dilekçesinin incelenmesinde; davacının demir – çelik işleriyle uğraşan, köklü bir firma olduğu, ticari işleri için kullanılmak üzere … Bankası … Şubesi’ne müracaatı sonucu 06/08/2019 tarihinde 50.000 TL kredi kullandığı, kredi ödemelerinin başladığı sırada hiçbir gerekçe gösterilmeyerek, bakiye taksitlerin düzenli şekilde ödenmesine rağmen ticaret sırrı niteliğindeki defterlerin ve faturalarının/müşteri faturalarının ibrazı istendiği, davacının ticari defterlerini ve faturalarını ibraz etmediğini, bunun üzerine ise davalı Bankanın müvekkilin gerek KMH hesabına gerekse kredi hesabına bloke işlemi uygulandığını, müvekkilinin, istemin ve blokenin gerekçesini bilemediği gibi, ticari hayatı için kullandığı hesaba erişimi olmaması sebebiyle müşkül duruma düştüğünü ve bu bağlamda şirketin kredi puanı düştüğünü ve post cihazı alamaz duruma geldiklerini belirterek dava sürecinde tedbiren, sonrasında kalıcı olmak üzere blokenin kaldırılması ve müvekkil şirketin kmh ve kredi hesaplarının kullanılmasına ve kredi borcunu taksitler halinde ödeyebilmesi konusunda tedbiren banka ve … Şubesine gerekli ihtaratın yazılmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın taraflarına ödenmesine , yargılama harç ve giderlerinin davalıya yüklenilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; Müvekkili banka … Şubesi tarafından davacı …. Ltd.Şti.’ne genel kredi sözleşmelerine istinaden taksitli ve kredili mevduat ürünü olmak üzere iki ayrı nakit kredi tesis edildiği ve kullandırıldığını Av….’ın müvekkil Banka … şubesi Müdürlüğüne 08.07.2020 tarihinde ihtarname göndererek davacı firmanın müvekkil bankaya olan borç miktarını sorduğunu ancak ihtarname ekindeki vekaletnamede davacı vekilinin firma adına bankalarda işlem yapmaya yetkisinin bulunmadığı tespit edildiğinden vekile kişisel verilerin korunması kanunu uyarınca bilgi verilemeyeceği belirtildiğini, davacı tarafın 18.9.2020 tarihinde yoluna koyduğu ödemeleri taksit günleri geldiğinde ödeme yapmaya devam ederek sorunsuz bir şekilde devam kredi ilişkisini devam ettirebileceğini belirterek davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Davalı bankaya yazılan müzekkere cevabı, taraflar arası imzalanan sözleşme, bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 18/05/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bankacı bir bilirkişiye tevdi ile davalı bankanın … şubesinde yerinde inceleme yetkisi de verilmek suretiyle Mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak davacı taraf hesabına bloke konulup konulmadığı, konulmuş ise blokenin sebebi ve bloke tarihinin tespitiyle bu blokenin konulmasının davalı açısından haklılık teşkil edip etmediği, haklılık teşkil edilmediği ve sebepsiz bloke konulduğu tespiti halinde ise davacının blokeden kaynaklı 23/03/2021 tarihli beyan dilekçesi ile belirttiği zararların oluşup oluşmadığının, oluşmuş ise miktarının tespit ve değerlendirilmesine esas rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verildiği, bilirkişi tarafından hazırlanan 08/11/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “davalı bankanın … Şubesi ile Davacı …. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi ve 16.09.2019 düzenleme tarihli 5.000.-TL limitli Kredili Ticari Mevduat Hesabı Sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmelere istinaden davacı şirkete … no.lu kredi hesabından 09.08.2019 tarihinde 50.000.-TL Taksitli ticari kredi ve 5.000.-TL Limitli KMH dan krediler kullandırılmış, KMH daki ödeme aksaklığı üzerine 03.09.2020 tarihinde davacı şirkete muacceliyet ve temerrüt ihbarı gönderilmiş, taraflar arasında 18.09.2020 tarihinde yapılar arabuluculuk görüşmesi sonrası yapılan 8.945-TL Tahsilatla gecikmeler giderilmiştir. Taksitli ticari kredinin 2 taksitin üst üste ödenmemesi üzerine davacı şirkete muacceliyet ve temerrüt ihbarı gönderilmiş, aksayan taksitlerin ödenmesi, aksi takdirde toplam borcun muaccel hale geleceği ihtar edilmiştir. İhtar sonrası dava tarihine kadar kredilere herhangi bir ödeme yapılmadığı banka hesap ekstrelerinden tespit edilmiştir. Gerek davacı hesap ekstrelerinin incelenmesinde ve gerekse davacı şirketin hesabının bulunduğu davalı bankanın … Şubesinin sayın mahkemenin müzekkeresine verilen cevabi yazısında belirtildiği üzere davacının … no.lu hesabı üzerinde her hangi bir bloke şerhi bulunmamaktadır. Bankalarda kredi kullandırılmadan önce, talepte bulunan müşterinin KKB’si sorgulanmakta olup, bu sorgulamada, müşterinin diğer bankalardan kullandığı kredi riskleri,kredi ödemelerindeki aksamalar, gecikmeler görünmektedir Kredi gecikmeleri , ödeme aksaklıkları, çek ve senet var ise ve ödenmemesinden dolayı müşterinin kredi kullanım notu düşmekte ve kredi notunun düşük olması halinde kredi kullanımı gerçekleşememektedir. Bankaların verdikleri cevaplarda da açıklanan hususlar nedeniyle kredi kullandırılamadığı belirtilmiştir. Davacının hesabı üzerinde bankaca bloke konulsa dahi , bu durum davacının kredi notunu etkilememekte bankaca konulan bir bloke diğer bankaların kredi sorgulanmasında görünmemektedir. Ancak konulan blokenin resmi kurumlara olan ( haciz, vergi gibi borçlar gibi) bir borcu ihtiva etmesi ve risk olması nedeniyle görülmesi muhtemeldir. Davacının , diğer bankalardan kredi kullanamamasının nedeni , davacı bankadan kullandığı kredi ödemelerindeki düzensizlik, kredi aksamaları nedeniyle kredilerin muaccel olmasından ileri geldiği değerlendirilmiştir. Davalı Banka nezdinde bulunan hesabın aktif olmayışı sebebiyle işlerinin sekteye uğradığı yönündeki itirazları incelendiğinde; Davacı firma ile ticari işlem yapan firmalar arasındaki hususlar olduğu, davacının davalı banka nezdindeki hesabının kredili olarak devam ettiği Hesaba EFT havalesi gönderilmesine engel bir durumun bulunmadığı, dosyaya sunulan 01.11.2020-10.03.2021 tarihli hesap ekstresinde de hesabın 01.03.2021 tarihi itibariyle -5.85 TL kredi bakiyeli olarak açık olduğu ve dolayısıyla davacının , davalı bankadan ileri gelen bir zararının bulunmadığı ” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davalı tarafça beyan dilekçesinin sunulduğu, davacı tarafça beyan ya da itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine istinaden davalı tarafça davalıya kredi tahsis edildiği ve kredi kullandırıldığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıdaki belirtilen husus göz önüne alındığında uyuşmazlığın davacı tarafça davalının davacı asilden ticari defter ve belgeleri ibrazının istendiği, edilmeme nedeni ile KMH hesabının ve kredi hesabının bloke işlemine tabi tutulduğu, bu blokenin sebepsiz konulduğu ve kaldırılmasının talep edildiği iddiasına karşılık davalı tarafça davacının kendisinden kullanmış olduğu kredilerden kaynaklı borcunu ödemediği ve bu kapsamda kendisine temerrüt ve muacceliyete ilişkin ihtarnamenin tebliğine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığı ayrıca hesaplarına bloke konulmadığı belirtilmesi sebebi ile davalının davacı hesaplarına bloke koyup koymadığı, konulmuş ise blokenin sebebinin haklılık teşkil edip etmediği ve bu kapsamda kaldırılmasının gerekli olup olmadığı ayrıca ticari defter ve faturaların davacıdan talep edilmesi konusunda davacının maddi kaybının bulunup bulunmadığı hususlarında yapılacak inceleme neticesinde varılacak kanaate esas açılan blokenin kaldırılması ve davacının maddi kaybı iddiasından kaynaklı maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan rapora karşı davalı tarafça beyanda bulunulmuş ve ancak davacı tarafça beyanda bulunulmamış ise de raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği ve değerlendirilmesi bakımından içeriğinin Mahkememizce benimsendiği kanaatiyle hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı bakanın … şubesi ile davacı arasında genel kredi sözleşmesi ve 16/09/2019 tarihli 5.000,00 TL limitli kredili ticari mevduat hesap sözleşmesinin imzalandığı, söz konusu sözleşmeleri istinaden davacı tarafa tahsis edilen 5.000,00 TL’nin kullanıldığı, kredi hesabının 29/07/20120 tarihli hesap ekstresine göre asgari tutarın ödenmemesi üzerine sözleşmenin 8. maddesine göre davacı tarafa 03/09/2020 tarihli ihtarnamenin gönderildiği, genel kredi sözleşmesi kapsamında davacı yanca 50.000,00 TL tutarında ticari kredinin kullanıldığı, kredinin on dört taksitinin ödendiği ve ancak üst üste iki taksitin ödenmemesi üzerine yine davacı tarafa 14/11/2020 tarihli ihtarnamenin gönderildiği, gönderilen ihtarname içeriklerinin ve ihtarnamenin gönderilmesine esas olan nedenlerin taraflar arası imzalanan sözleşmelere uygun olduğu, ihtarlar sonucuna bağlı olarak banka hesap ekstrelerine göre davacı tarafça yapılmış herhangi bir ödeme kaydına rastlanılmadığı, her ne kadar aksi belirtilmekte ise de kredi hesaplarına davalı tarafça konulan herhangi bir blokenin bulunmadığı, ve ayrıca hesaba eft gönderilmesine engel bir durumun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı banka tarafından davacı ya kredi kullandırılmadan önce müşterinin KBB’sinin sorgulandığı, bu sorgulama sonucunda müşterinin kredi gecikmeleri, ödeme aksaklıkları, çek ve senet var ise ödenmemesinden kaynaklı müşterinin kredi notunun düştüğü ve bu nedenle kredi kullanımının gerçekleşmeyeceği, bu hususun davalı tarafça da belirtildiği, davacının diğer bankalardan kredi kullanması aşamasındaki problemlerin dosya tarafları arasında imzalanan sözleşmeler gereği kullanılan kredilerdeki aksaklıklardan kaynaklandığı ayrıca davalı nezdinde kullanılan hesabın aktif olmayışı sebebiyle işlerin sekteye uğraması yönündeki itirazların ise bu durumun davacı ile iş ve işlemler yapanlar arasındaki hususlardan olduğu dolayısı ile iş bu dava ile değerlendirilemeyeceği, hesaba Eft gönderilmesine engel bir durumun bulunmadığı bu hususlar göz önüne alındığında davalı bankadan kaynaklanan davacı zararının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar aksi belirtilmekte ise de davacı vekili tarafından davalı tarafa Karşıyaka … Noterliğinin 06/07/2020 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarname gönderilmek suretiyle borç bildirimi yapılması talep edilmiş ise de başvuru ekindeki İzmir … Noterliğinin 16/07/2019 tarihli vekaletnamede bankalar ile ilgili bir yetki olmadığından davalı banka tarafından yapılan başvuruya yetki olmaması nedeniyle cevap verilmeyeceği yönündeki banka cevabının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafından yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda hesaba konulan blokenin kaldırılması talep edilmiş ise de hesap üzerine konulan blokenin bulunmadığı bu nedenle de söz konusu talebin yerinde olmadığından reddinin gerektiği, davalı tarafın davacıdan hangi gerekçe ile ticari defter ve faturaları istediği hususunun bankadan sorulması ve ayrıca borcun tespitinin Mahkememizden talep edilmiş ise de esasen ticari defterlerin ve faturaların davacıdan hangi gerekçe ile istenildiğinin banka şubesinden sorulmasına yönelik talep bakımından iş bu davanın açılmasında davacı tarafın hukuki yarınının bulunmadığı, davacı borcunun tespiti bakımından ise dava açmadan evvel davacı taraf vekili aracılığı ile borcun bildirilmesinin yukarıda belirtildiği şekilde davalıdan ihtarname ile sorulduğu ve fakat davalı banka tarafından vekilin bankalar ile işlem yapmasına yönelik vekaletnamede yetkisinin olmaması nedeniyle olumlu bir cevap verilemeyeceği kendisine bildirildiğinden bu aşamada davacı borcunun söz konusu yetkiyi içerir vekaletname ile yeniden sorulabileceği gibi davacı asil tarafından yapılacak bir başvuru ile de öğrenilebileceğinden söz konusu talep bakımından da iş bu davanın açılmasında davacı tarafın hukuki yarınının bulunmadığı ayrıca davacı zararı yönünden ise davalı banka tarafından yapılan iş ve işlemlerin sözleşme ve yasal mevzuat ile uyumlu olduğu, davacının davalı banka işlemlerinden kaynaklı olarak gerek kendi nezdinde gerekse de üçüncü kişiler nezdinde oluştuğu belirtilen zarardan davalının sorumlu olmayacağı kanaatine varılarak davacının blokenin kaldırılmasına yönelik talep yönünden bloke olmaması sebebiyle reddine, ticari defterlerin ve faturaların davacıdan hangi gerekçe ile istenildiğinin banka şubesinden sorulmasına yönelik talep ile muaccel borcun tespit edilmesine yönelik taleplerin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, zarar talebi yönünden ise davacının zararı olmadığı anlaşılarak reddine kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davacı tarafça talebe konu edilen;
– Blokenin kaldırılmasına yönelik talep yönünden bloke olmaması sebebiyle REDDİNE,
– Ticari defterlerin ve faturaların davacıdan hangi gerekçe ile istenildiğinin banka şubesinden sorulmasına yönelik talep ile muaccel borcun tespit edilmesine yönelik taleplerin hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE,
– Zarar talebi yönünden ise davacının zararı olmadığı anlaşılarak REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL harcın evvelce alınan 85,39 TL harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazladan alınan 4,69 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra ve talep halinde DAVACI TARAFA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile yukarıda mahsubuna karar verilen harcın ve ayrıca davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan kısmın DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan 176,00 TL’sinin 6100 sayılı HMK’nın Gider Avans Tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.03/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸